Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/411 E. 2023/1066 K. 13.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/411 Esas – 2023/1066
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2023/411 Esas
KARAR NO : 2023/1066

BAŞKAN : ……
ÜYE : …..
ÜYE :……
KATİP : …..

DAVACI : … – …..
VEKİLİ : Av. ………
DAVALI : … İNŞAAT TAAHHÜT TEKSTİL TURİZM GAYRİMENKUL SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ …..
VEKİLİ : Av. ….
DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 24/04/2023
KARAR TARİHİ : 13/09/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; Davacının … Tekstil Sanayi ve Dış Ticaret Limited Şirketi’ ye ait iş yerinde 23.12.2004- 31.12.2004 yılları arasında ve 08.08.2009 tarihinden itibaren iş akdinin sona erdiği tarihe kadar kesintisiz çalıştığın, şirketin sahibi babası … …’in 02.12.2020’de vefatı üzerine de şirket ortağı durumuna geldiğini, davacının murisin gayri resmi evli olduğu ilk eşinden doğan kızı olup şirketin diğer ortakları ise murisin resmi nikahlı eşi davalı … ile murisin işbu evliliğinden doğan çocukları … … … ve … … olduğunu, Murisin vefatının akabinde terekenin çoğu paylaştırılmaksızın, terekeye konu şirketlerin işlerinin yürütülmesi gerektiği, davacıya diğer ortaklarca belirtildiğini ve sadece şirketlere yönelik intikal ve devir işlemleri yapıldığını, davacının da şirket yönetiminde aktif rol oynamayı ve müştereken imzaya yetkili olacak şekilde yönetimde yer almayı istediğini belirtmesine rağmen bir oldu bitti ile diğer ortakların %75 hissedar olunmasından kaynaklanan güçle davalı … “… Tekstil Sanayi ve Dış Ticaret Limited Şirketi açısından aksi kararlaştırılana kadar” münferiden/ tek başına imza yetkisiyle yönetim kurulu başkanı seçtirildiğini, bunun akabinde davacıya mobing ve baskı yapılarak şirketten uzaklaştırıldığını, iş akdine son verildiğini, diğer taraflarca davalı şirketi zarara uğratacak işlemler yapıldığını, davalı şirketin logosu kullanılmak suretiyle başkaca firmaların faaliyet gösterdiğini, 2019- 2020-2021 yılları açısından yapılan olağan genel kurul toplantıları, esas sözleşmede belirtilen tarihe göre ve usulüne uygun şekilde dönem sonundan itibaren 3 ay içinde yapılmadığını, davacı tarafın taleplerine rağmen bu toplantılar süresinde yapılmamış çok geç yapıldığını ve bu süreçte davacının mağduriyeti doğduğunu, 2019-2020-2021 yılları açısından yapılan olağan genel kurul toplantılarıında toplantı gündem maddelerine istinaden alınan kararlar hukuka ve dürüstlük kuralına aykırı olduklarından TTK m.445 hükmü gereği iptal edilmeleri gerektiğini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın kötü niyetle, yasanın kendisine tanıdığı 3 aylık sürenin sonuna kadar bekleyerek açtığını, muris … … tarafından düzenli olarak yapılmadığı halde, hem huzurda görülmekte olan davanın davalısı şirket, hem de diğer gurup şirketlerinin genel kurulları için usulüne uygun olarak çağrıda bulunulduğunu, davacının 22.12.2022 tarihinde genel kurula iştirak etmiş, belgeleri incelemek için süre istemiş ve kendisine kanuni süre verilerek tutanak altında incelemelerini gerçekleştirdiğini, 22.01.2023 tarihinde genel kurulların gerçekleştirildiğini bazı maddeler üzerinde görüşmeler yapıldığını toplantı tutanaklarına davacı tarafından muhalefet şerhi işlenmediğini, davacının kötü niyetle eldeki davayı açtığını ileri sürerek davanın reddini talep etmişlerdir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe :
Dava davalı şirketin 21/01/2023 tarihli genel kurul karanının iptaline ilişkindir.
Davacı taraf 2019-2020-2021 yılları açısından yapılan olağan genel kurul toplantılarıında toplantı gündem maddelerine istinaden alınan kararlar hukuka ve dürüstlük kuralına aykırı olduklarından TTK m.445 hükmü gereği iptal edilmeleri gerektiğini ileri sürmüştür.
Davalı taraf genel kurul toplantısına ilişkin usulüne uygun olarak çağrıda bulunulduğunu, davacının 22.12.2022 tarihinde genel kurula iştirak ettiğini, belgeleri incelemek için süre istediğini ve kendisine kanuni süre verilerek tutanak altında incelemelerini gerçekleştirdiğini, 22.01.2023 tarihinde genel kurulların gerçekleştirildiğini bazı maddeler üzerinde görüşmeler yapıldığını toplantı tutanaklarına davacı tarafından muhalefet şerhi işlenmediğini, davacının kötü niyetle eldeki davayı açtığını ileri sürerek davanın reddini talep etmişlerdir.
İddia konusu hususlar dosya kapsamında alınan bilgi ve belgeler itibariyle nitelendirmesi hukuki nitelendirmeye ilişkin olduğundan bilirkişi incelemesi yapılmasına ihtiyaç duyulmamıştır.
Davalı şirkete ait 22/01/2023 tarihli Genel Kurul tutanakları incelendiğinde 1-2-4-5-7-8 numaralı kararların oybirliğiyle alındığı anlaşılmaktadır.
Davacı müdürlerin ibra kararında diğer yöneticiler … ve …’ın yönetici ile olan hısımlılığı nedeniyle oy kullanamayacağını, bu nedenle ibra kararının hukuka aykırı olduğunu, …’in yönetim kurulu başkanlığına seçilmesinin taraflar arasındaki ihtilaflar nedeniyle doğru olmadığını ileri sürmüştür.
Davacının ibra kararında kendisinin de olumlu oy kullandığı ve yönetim kurulu başkanı …’in oy birliğiyle ibra edildiği anlaşılmaktadır. Yine davacı yönetim kurulu başkanı olarak …’in yeniden seçilmesine ilişkin 6 numaralı maddede olumsuz oy kullanmıştır, taraflar arasında miras hukukundan dolayı ihtilaflar bulunması, şirketin yönetimsiz kalmasına neden olmamalıdır. Davacı dışındaki diğer ortakların payları dikkate alındığında kanunun aradığı yeterli çoğunlukta sağlanmıştır, bu sebeple 6 numaralı kararda yokluk hali bulunmadığı gibi iptali gerektirir bir nedende bulunmamaktadır. Davacı dava dilekçesinde Genel Kurulun tümden iptalini istemiş ise de, yukarıda da belirtildiği üzere ibra kararıyla birlikte 1-2-4-7-8 numaralı kararlarda da davacının da oyuyla oybirliğiyle karar verildiğinden davacının ibra kararıyla birlikte olumlu oy kullandığı, diğer kararların da iptalini talep edebilmesi mümkün değildir, kaldı ki davacı taraf Genel Kuruldan önce Bursa 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/199 D.iş E/K sayılı dosyasında tespit isteminde bulunmuş, bilirkişilerin 25/04/2022 tarihli raporuyla da şirketin işleyişiyle ilgili konulara vakıf olmuş bu bilgiyle 22/01/2023 tarihli Genel Kurula katılarak ibra kararında olumlu oy kullanmıştır. Kararlarda yokluk hali bulunmadığı gibi iptali gerektirecek bir hususta bulunmadığı anlaşılmıştır, bu sebeple davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar yasası gereğince alınması gerekli 269,85 TL harçtan başlangıçta alınan 179,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 89,95‬ TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf kendisini vekaletnameli vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ye göre hesap ve takdir edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine

Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yargı Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/09/2023

Başkan ….
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …..
e-imzalıdır
Katip ….
e-imzalıdır