Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/337 E. 2023/483 K. 03.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
**KARŞI GÖREVSİZLİK**
ESAS NO : 2023/337 Esas
KARAR NO : 2023/483

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : 1- … – …
VEKİLİ : Av. … – [16806-08571-39471] UETS
DAVALI : 2- … – …
VEKİLİ : Av. … – [16332-33573-68138] UETS
DAVALI : 3- … – …
VEKİLLERİ : Av. … – [16473-74182-54387] UETS
Av. … – [16491-94186-44355] UETS
DAVALI : 4- … – … …
VEKİLİ : Av. … – [16302-03872-59565] UETS
DAVALILAR : 5- … – …
6- … – …

DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı)
DAVA TARİHİ : 12/03/2020
KARAR TARİHİ : 03/04/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili Dava Dilekçesinde ; davacı , davalı taraf … ile aralarında gayri resmi ortaklık bulunduğunu , davalı 2014 yılında aralarındaki ortaklığı tek taraflı olarak sonlandırmak suretiyle kendisini her türlü hakkından mahrum bıraktığını , bu hak mahrumiyetine kendi edinmiş olduğu malların yanı sıra ortak edindiği mallar ve külli halefi olduğu babadan kalma mallar da dahil olduğunu , 2014 yılında tarafına yapılan bu kötü niyete dayanan davranış neticesinde kendisiyle birçok kez anlaşmaya varmaya çalışıp hakkı olan değerlerin tarafına devredilmesini talep ettiğini , ancak kendisi hiçbir zaman anlaşmaya varmayı kabul etmediği gibi haklarını da teslim etmediğini , buna bağlı olarak tarafına 2009 yılında vermiş olduğu bonoyu hayatının idamesini sağlayabilmek için 2014 yılının Aralık ayında takibe koyduğunu , karşı taraf iş bu senede itiraz ettiğini , yaptığı itiraz neticesinde imza incelemesinde imzanın davalıya ait olduğu teyit edildiğini , görülen davaya yerel mahkeme tarafından senedin tarafına ödenmesine karar verildiğini , bu notada davalı tarafın , senetten feragat etmesini amaç edinerek 21/01/2016 tarihinde tarafına yönelttiği sulh olma yolundaki teklifi neticesinde anlaşma yoluna varmak maksadıyla karşılıklı olarak bir protokol imza altına aldığını , tüm süreçlerde davalı ne derse onu kabul ettiğini , tamamen iyi niyet gösterdiğini , davalı karşı taraf feragat filim neticesinde edimlerin ifasına yanaşmadığını , buna bağlı olarak kabul ile yapılan protokol çerçevesinde karşı taraf lehine ifasını taahhüt etmiş olduğu daire devrini karşı tarafın kabulü ve …’e devir yapılması yönündeki talebi ile ilk olarak 29/01/2016 tarihinde gerçekleştirdiğini , yapılan protokol içerisinde yer alan arazilerin üzerinde 300 adet zeytin ağacı bulunduğunu , bu ağaçların yıllık ortalama 7 ton zeytin ürettiği göz önüne alındığında davalı taraf kendisini iş bu kazançlar bakımından zarara uğrattığını , davalı tarafın protokoldeki taşınmazlar yönünden hiçbir maddi yükümlülüğünü yerine getirmediğini , bunlara rağmen iyi niyet çerçevesinde Gemlik 2. Noterliğinden protokole bağlı edimleri yerine getirmesi hususunda davalıya 26/01/2017 tarihinde ihtarname gönderdiğini , ancak karşı taraf bu ihtarname neticesinde herhangi bir ifada bulunmadığını , davalı tarafın davranışlarının iyi niyete dayanmadığını , bu nedenlerle öncelikle dava konusu taşınmazlardaki davalı hissesi üzerinde ihtiyati tedbir konulmasını , davanın kabulü ile protokole konu taşınmazlarda davalı adına kayıtlı bulunan hisselerin iptali ile adına tapuya kayıt ve tescilinin yapılmasını , bunun yanı sıra somut olayda açıklamış olduğu zararların giderilmesini , tapu iptali ve tescil yönündeki talebinin uygun görülmez ise davaya konu protokoldeki davalının hisselerinin rayiç bedelleri bilirkişi marifetiyle tespit edilerek protokol yapılış tarihi olan 21/01/2016 tarihinde itibaren avans faizi ile birlikte günümüz değerine güncellenerek ve değiştirilerek davalılardan hisseleri oranında bedelinin alınarak tarafına hükmedilmesini , tapu iptali ve tescil uygun görülmez ise ve işbu yerlerin bedellerinin taraflarına ödenmesi yönünde karara hükmedilmesi halinde davalı tarafın uğratmış olduğu maddi manevi zarara bağlı olarak hakkaniyete uygun maddi ve manevi tazminata hükmedilmesini , devrini gerçekleştirdiği dairenin tarafına iadesine karar verilmesi halinde protokol tarihinden itibaren kira ve yıpranma bedellerinin tarafına verilmesini , yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş olduğu görülmüştür.
Dosya mahkememize Gemlik 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 22/12/2022 tarihli 2020/107 esas 2022/510 karar sayılı görevsizlik kararı ile gönderilmekle mahkememiz esasını almıştır.
Mahkeme gerekçesinde bononun TTK ‘da düzenlenmiş olduğu uyuşmazlığın çözümünde Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olacağı, davanın mutlak ticari dava niteliğinde olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davanın konusu tapu iptal ve tescil , tapu iptal ve tescil uygun görülmez ise bedel talebine ilişkin olduğu görülmektedir.
Davacı dava dilekçesinde, davalı taraf ile aralarında gayri resmi ortaklık bulunduğunu, davalı tarafın 2014 yılında aralarındaki ortaklığı tek taraflı olarak sonlandırdığını, kendisinin her türlü haktan mahrum bıraktığını, kendi edinmiş olduğu malların yanı sıra ortak edindiği mallar ve külli halefi olduğu babadan kalma malların da bu hak mahrumiyetine dahil olduğunu, davalının bu davranışı neticesinde kendisi ile bir çok kez anlaşmaya varmaya çalışıp hakkı olan değerlerin kendisine verilmesini talep ettiği ancak davalının buna yanaşmadığını, buna bağlı olarak 2009 yılında davalının kendisine vermiş olduğu bonoyu , 2014 yılı Aralık ayında takibe koyduğunu, karşı tarafın bu senede itiraz ettiğini, yaptığı itiraz neticesinde imza incelemesinde imzanın davalıya ait olduğunun teyit edildiği, yerel mahkeme tarafından senedin tarafına ödenmesine karar verildiği, davalının senetten feragat etmesini amaç edinerek 21/01/2016 tarihinde kendisine sulh olma teklifi yaptığını, karşılıklı bir protokol imzaladıklarını, kendisinin senetteki hakkından feragat ettiği halde davalının protokol kapsamında edimini yerine getirmediğini , protokole konu taşınmazlarda davalı adına kayıtlı bulunan hisselerin iptali ile tapu kayıt ve tescilinin yapılmasına, bu talep uygun görülmezse iş bu yerlerin bedellerinin tarafına ödenmesini talep etmiştir.
Davacının yukarıda özetlenen dava dilekçesinden anlaşıldığı kadarıyla, taraflar arasında gayri resmi bir ortaklık bulunduğu, davalı tarafından davacıya bir senet verildiği, bu senet nedeniyle davacının takip başlattığı, davalının takibe itiraz ettiği, davacı tarafından itirazın iptali başvurusu yapıldığı, neticesinde mahkemece takibin devamına karar verildiği, senetteki imzanın davalıya ait olduğunun tespit edildiği, bu haliyle de taraflar arasında davalı tarafından 2009 yılında davacıya verilmiş olan bonoya ilişkin herhangi bir ihtilafın kalmadığı, taraflar arasında 2016 yılında karşılıklı bir protokol imzalandığı, protokol uyarınca davalı tarafın edimlerini yerine getirmediği, davacının talebinin protokoldeki davalı tarafından yerine getirilmeyen edimlere ilişkin olduğu, bu haliyle tarafların tacir olmadıkları da göz önünde tutulmak suretiyle ihtilaf konusu kambiyo senedi olmadığından elde mutlak bir ticari davanın bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Somut olayda kambiyo hukukunu ilgilendiren bir uyuşmazlık yoktur. Zira senedin vasfına/niteliğine ilişkin bir itiraz yoktur. Tarafların tacir olmadığı da aşikardır.
Görev ile ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında res’en gözetilir. Görev ile ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz.Tüm bu gerekçelerle davaya bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemelerine ait olduğu anlaşıldığından karşı görevsizlik kararı verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davada Asliye Hukuk Mahkemesi görevli olduğundan mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Dosya mahkememize Gemlik 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 22/12/2022 tarihli 2020/107 esas 2022/510 karar sayılı görevsizlik kararı ile gönderildiğinden ve her iki mahkeme arasında görev uyuşmazlığı ortaya çıktığından mahkememiz kararının istinaf edilmeksizin kesinleşmesi durumunda görev uyuşmazlığının halli ve merci tayini için dosyanın resen Bursa Bölge Adliye Mahkemesi ilgili dairesine gönderilmesine,
Yargılama harç ve giderleri ile sair hususların görevli mahkemece hüküm ve nazara alınmasına,
Dair dosya üzerinden kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesi istinaf Yargı yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/04/2023

Katip …
E-Imzalıdır.

Hakim …
E-Imzalıdır.