Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/308 E. 2023/1054 K. 13.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2023/308 Esas
KARAR NO : 2023/1054
HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : …-…-
VEKİLİ : Av. …-[16733-37764-..] UETS
DAVALI : 1- …-…- …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : 2- …-…- …
VEKİLİ : Av. … – [16723-27351-.] UETS
DAVALI : 3- …-…- …
VEKİLİ : Av. … – [16635-36182-..] UETS
DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 23/03/2023
KARAR TARİHİ : 13/09/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; 01.10.2022 tarihinde, Bursa İli Nilüfer İlçesi Altınşehir Mahallesi’ nde, … sevk ve idaresinde bulunan … adına kayıtlı … plaka numaralı aracın, müvekkil …’ in sevk ve idaresindeki … plaka numaralı aracın sol ön yan kısmına çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası gerçekleşmiştir. Kazaya ilişkin düzenlenen 01.10.2022 tarihli Maddi hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağına göre … plakalı araç kazanın meydana gelmesinde %100 kusurludur. Söz konusu trafik kazasının gerçekleşmesinde yüzde yüz kusurlu olan … plakalı aracın sahibi …, … Anonim Şirketi nezdinde 290207278 poliçe, 15528 acente numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile kayıtlı bulunduğundan, sorumlu sigorta şirketine iadeli taahhütlü posta yoluyla (Posta Takip No: RR07362929666) tarafımızdan gönderilen değer kaybı talebimizi içerir başvuru dilekçesi 21.12.2022 tarihinde sigorta şirketine teslim edilmiştir. Ancak sigorta şirketi, değer kaybı için herhangi bir ödeme yapmamış ve değer kaybı talebimizi yanıtsız bırakmıştır. Yukarıda açıklanan nedenlerle, fazlaya ilişkin dava ve talep haklarımız saklı kalmak ve tahkikat sonucunda müvekkilimizin aracında meydana gelen değer kaybının tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere şimdilik 100,00-TL’nin davalı … ve davalı …’den haksız fiilin gerçekleştiği tarih olan 01.10.2020 tarihinden itibaren, davalı … şirketinden ise temerrüt tarihi olan 11.02.2023 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte, davalı … şirketinin sorumluluğu poliçe limitleri ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini vekaleten arz ve talep ederiz.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde;Söz konusu dava kapsamında hasarın meydana geldiği olayın 01.10.2020 tarihinde gerçekleşmiş olduğunu, işbu davanın kaza tarihi üzerinden 2 yıldan fazla bir zaman geçmesinden sonra gerçekleştirilmiş olduğunu, bu hususla birlikte önemle belirtmek gerekir ki huzurdaki uyuşmazlık kapsamında olay tarihi ile dava ikame edilmesine kadar ki süreç içerisinde zamanaşımının kesilmesi gibi bir durumda söz olmadığını, iş bu davada zamanaşımı kesen sebeplerin hiçbiri gerçekleşmeden 2 yıllık zamanaşımı süresi dolmuş olduğunu, zamanaşımı süresi dahilinde karşı yanın kanunda yazılan zamanaşımını kesen hallerden biri -örneğin icra takibi yolu- ile alacağını talep etmesinin önünde hiçbir engel olmadığını, huzurdaki uyuşmazlıkta, 2 yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra müvekkili şirket aleyhine işbu davanın ikame edilmiş olduğunu, dosya incelendiğinde davanın zamanaşımı nedeniyle doğrudan reddine karar verilmesinin gerektiğini dile getirmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde;… Sigorta müvekkiline ait aracın zorunlu trafik sigortacısı olduğunu, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacısı, karşı araçta meydana gelen gerçek zararı limit dahilinde teminat altına almış olduğunu, dava konusu trafik kazası sonrasında davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybı da gerçek zarar kalemleri arasında bulunmakta olduğunu, açıklanan nedenlerle davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybından davalı … şirketinin sorumlu tutulması gerekmekte olduğunu, davacı yanca ileri sürülen müvekkilinin kusur oranının %100 olduğunu, asli kusur izafesinin yersiz ve hatalı olduğunu, bu bakımdan kazanın meydana gelmesinde tarafların kusurunun hesaplattırılarak bir değerlendirme yapılmasının gerektiğini, davacının söz konusu kazanın meydana gelmesindeki kusuru da tespit edildiğinde bu kusur TBK m. 49’da düzenlenen haksız fiil sorumluluğunda en önemli kriter sayılan illiyet bağını kesecek nitelikte olduğunu, sökülüp takılabilir parça olarak adlandırılan aracın plastik tampon aksamı, camları, mekanik motor aksamı gibi bölümlerinde oluşan hasar ve onarımlar araç değer kaybı hesaplamasında yok sayılmakta olduğunu, bu nedenler ile esas olan hasar meydana gelen araçta kaza tarihi itibariyle muadillerinin ikinci el piyasasındaki rayiç değeri olduğu düşünüldüğünde dava değer kaybından dolayı istenen maddi tazmin her değişenin tazmin edilebileceği yönünde bir düşünce ile bir tarafın zenginleşmesine sebep olmamalı olduğunu belirterek işbu davanın reddi ile mahkeme masraflarının ve avukatlık ücretinin davacı karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;19/12/2018 tarihli Resmi Gazete yayınlanarak yürürlüğe giren 30630 Sayılı Yasa ile Değişik 6102 Sayılı TTK’nun 5.maddesine eklenen madde (3) Dava Şartı Arabuluculuk başlıklı, madde 5/A- (1) gereğince; bu kanunun 4.maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında, dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartıdır.
Aynı yasa ile 6325 Sayılı Kanuna ek olarak getirilen Dava şartı Arabuluculuk başıklı madde 18/A-1-2 gereği; ”…. İlgili Kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir….” başlıklı hükümleri uyarınca konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartı olarak öngörülmüş olup; davanın mahiyeti ve yasa maddesi ile getirilen tarafların arabuluculuk yolu ile üzerinde müzakere edip anlaşmaları mümkün bulunan bir miktar alacağa ilişkin olması nedeni ile yasa hükümlerinin özü itibari ile arabuluculuğa tabi olması gerektiği mahkememizce değerlendirilmiş olup; davacı yanca arabuluculuk yoluna başvurulmaksızın iş bu davanın açılmış olduğu anlaşılmakla, davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-1-Arabuluculuk dava şartı yerine getirilmediğinden davanın usulden REDDİNE,
2- Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 269,85-TL harçtan peşin alınan 179,90-TL harcın mahsubu ile kalan 89,95-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı … ve … Sigorta A.Ş kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT hükümlerine göre hesaplanan 4.600,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, (ön inceleme aşaması tamamlanmadığından vekalet ücretinin yarısına hükmedilmiştir)
6-HMK madde 333 gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
7-Gerekçeli kararın talep halinde taraflara tebliği ile tebliğ giderinin eksik olması halinde giderin talepte bulunandan alınmasına,

Dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
13/09/2023

Katip …
☪e-imzalı

Hakim …
☪e-imzalı