Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/305 E. 2023/466 K. 30.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2023/305
KARAR NO : 2023/466

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – [16834-38384-….] UETS
DAVALILAR : 1- … – … …
2- … – … …
DAVA : İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/10/2022
KARAR TARİHİ : 30/03/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacıya ait olup eşi … adına kayıtlı olan 16 TY 676 plakalı aracın davalı …’a satışı için taraflar arasında anlaşma yapıldığını, fakat …’ın icra borçları nedeniyle aracın kızı Damla Demiral adına devrinin yapılmasına karar verildiğini, aracın … tarafından kullanıldığını, daha sonra bu aracın Ömer Parlak isimli dava dışı bir şahsa satıldığını ve satış işleminin davacının eşinin davalının kızına verdiği vekaletname ile yapıldığını öğrenmiş bulunduklarını, davacı tarafından eşi adına kayıtlı aracın davalı …’a satışı bedeline mahsuben davalılarca davacının lehdarı olduğu, 01/08/2016 tanzim ve 30/12/2016 vade tarihli 12.000,00 TL bedelli bono tanzim edildiğini, her iki davalının da borçlu olarak bonoyu imzaladıklarını, davalı …’ın çok fazla icra borcu bulunduğundan dolayı davacıya bu satışa ikna etmek için oğlu davalı …’ın da borçlu olarak bonoyu imzaladıklarını, bono bedelinin davacıya ödenmediğini, bononun vade tarihinden itibaren 3 yıllık sürenin dolduğunu, taraflarınca Karacabey İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı dosyası ile ilamsız olarak icra takibine konulduğunu, davalıların icra takibine itiraz ettiklerini ve takibin durduğunu, bu nedenlerle davalarının kabulü ile, davalıların Karacabey İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı dosyasına yaptıkları haksız ve kötü niyetli itirazın iptali ile takibin devamına, davalıların takip asıl alacağının %20’sinden aşağı olmamak üzere müştereken ve müteselsilen icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ, HUKUKİ KABUL VE GEREKÇE
Dava, bonodan kaynaklı başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava dilekçesinde iddianın ileri sürülüş biçimine göre bir değerlendirme yapıldığında davacının elinde vade tarihi 30/12/2016 olan bir bono olduğu ve davalıların bu bonoda borçlu olduğu belirtilmiş, davalıların borçlarını ödememeleri sebebiyle takip yapılmış ve takibi yapılan itiraz üzerine itirazın iptali davası açıldığı ifade edilmiştir.
Takibe konu bononun vade tarihinden zamanaşımına uğradığı anlaşılmaktadır. Nitekim davacı da zamanaşıma uğrayan bono ile ilgili temel ilişkiden kaynaklı vakıalarını ileri sürmüş ve temel ilişkiye dayanmıştır. Başka bir deyişle davacı eldeki davada zamanaşımına uğramış bonodan kaynaklı TTK m.732’de ifadesini bulan sebepsiz zenginleşme hükümlerine değil temel ilişkideki alacağına dayanmıştır. Bu durumda mahkememizce davanın mutlak ticari dava olduğunu söyleyebilmeye olanak yoktur.
Konu ile ilgili Kayseri BAM 3. HD 2021/845 Esas ve 2021/769 Karar sayılı ilamında aynen,
“Olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü davanın, ticari dava niteliğinde olup olmadığının belirlenmesiyle mümkün olacaktır.
Takip talepnamesinde gösterilen borç kaynağına, iddia ve savunma içerikleri ile özellikle bononun zamanaşımına uğradığının sabit olmasına ve tarafların benimsemesine göre takip konusu alacağın bonoya dayanmayıp, ödünç sözleşmesine dayandığı açıktır.
Zamanaşımına uğramış bononun medeni usul hukuku anlamında yazılı delil başlangıcı olduğunda tartışma bulunmamaktadır.
Dosya kapsamına göre davacı bonoya bir kambiyo senedi olarak değil bir ispat vasıtası olarak dayanmakta, asıl ilişkiye dayalı olarak sadece keşideciye karşı genel haciz yoluyla icra takibi ve dava yoluna girişmekte, davalı da bu çerçevede borç almadığı savunmasında bulunmaktadır. Bu durumda somut olay bakımından zamanaşımına uğramış bono ile ilgili Türk Ticaret Kanunu hükümlerinin tartışılması ve değerlendirilmesi gerekmemektedir. Kaldı ki dava, Türk Ticaret Kanununun 778 inci maddesi atfıyla bonolar için de uygulanan ve poliçelerde sebepsiz zenginleşmeyi düzenleyen 732 nci maddesine dayalı bir istemi de içermemektedir.
Bu haliyle somut uyuşmazlık ödünç sözleşmesinde karşılıklı edimlerin ifa edilip edilmemesi noktasında toplandığından, uyuşmazlığın çözümünde hakim kambiyo senetlerine ilişkin kuralları tartışmayacak, zamanaşımına uğradığı için bono vasfını kaybetmiş belgeyi taraflar arasındaki ödünç sözleşmesinin delili olarak değerlendirerek bir sonuca varacaktır.
Bu belirlemeye göre uyuşmazlığın münhasıran bonoya dayanmadığı ve davanın da mutlak ticari dava sayılamayacağı sonucuna varılmaktadır.” şeklinde, zamanaşımına uğramış bonoda temel ilişkiye dayanılması halinde, davanın mutlak ticari dava olmayacağını içtihat etmiştir.
Davanın nisbi ticari dava olması için tarafların tacir olması gerekir. Tarafların vergi kaydı UYAP’tan sorgulandığında davacının ve davalıların aktif vergi mükellefiyetlerinin olmadığı görülmüştür. Vergi kaydı olmayan birinin ticari işletmesi olduğunu söyleyebilmeye olanak yoktur. Tüm bu açıklamalar ışığında eldeki davanın mutlak ve nisbi ticari dava olmadığı kanaatine varılmakla aşağıdaki şekilde mahkememizin görevsizliğine ve olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın ilgili istinaf dairesine gönderilmesine dair karar verilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve yasal gerekçesi izah edildiği üzere;
1-Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114/1-c maddesi gereğince, mahkemelerin görevinin dava şartı olduğu anlaşılmakla; mahkememizin eldeki davada görevli mahkeme olmadığının tespiti ile mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Karacabey 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli mahkeme olduğunun tespitine,
3-Karacabey 1. Asliye Hukuk Mahkemesi ile mahkememiz arasında, HMK m.21/1-c bendi gereğince olumsuz görev uyuşmazlığı çıktığından; kararın kesinleşmesi ile birlikte dosyanın olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü ve yargı yerinin belirlenmesi yönünden re’sen Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Harç ve yargılama giderlerinin HMK 331/2 maddesi gereğince yetkili ve görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
5-Gerekçeli kararın talep halinde taraflara tebliği ile tebliğ giderinin eksik olması halinde giderin talepte bulunandan alınmasına,
Dair; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 30/03/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır