Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/915 E. 2023/582 K. 04.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/915
KARAR NO : 2023/582
HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – [16562-65870-…] UETS
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – [16850-58073-….] UETS
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/08/2022
KARAR TARİHİ : 04/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 27/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı ile ticari ilişkisinden kaynaklanan 17.08.2021 tarihinden gelen, 9.156,20 TL cari hesap alacağı bulunduğunu, davalının söz konusu borcu ödemekten kaçındığı için, Bursa 8. İcra Müdürlüğü’ nün 2021/… E. Sayılı dosyası üzerinden
icra takibine geçildiğini, davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu, ileride doğabilecek hakları saklı kalmak kaydıyla, davalının Bursa 8. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… E. sayılı icra takip dosyasına olan itirazının, fazlaya dair haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik, 4.535,56 TL ana
para üzerinden iptali ile takibin devamına karar verilmesini; Borçlu aleyhine %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap dilekçesinde özetle; takip alacaklısına 27.11.2020 tarihli olarak garanti kapsamındaki parçalara ait 4.620,64 TL bedelli iade faturasının davacı tarafından haksız ve mesnetsiz olarak cari hesaba dahil edilmediğinden takibe konu edilen miktar kadar borçlarının bulunmadığını, takip ve arabuluculuk aşaması sonrası davacı 31.12.2021 tarihli olarak iade faturalarının iadesi yönünde bir fatura kesilmiş olup elektronik sistemlerine 20.01.2022 düşen elektronik fatura, içeriği, miktarına ilişkin itirazları ile birlikte Bursa 13.Noterliğinin 25.01.2022 tarihli 1615 yevmiye no.lu ihtarları ile usulsüz faturası iade edildiğini dolayısıyla açılan davanın haksız olduğunu cari hesap sözleşmelerinin yazılı yapılmadıkça geçerli olmayacağını ve yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmadıkça TTK’nın cari hesaba ilişkin hükümleri uygulanamayacağını, açıklanan nedenle davanın reddine, davacının kısmi dava açarak takipte gösterdiği kadar alacağı olmadığını zımnen kabul edip bu zımnen kabulü karşısında takibe haksız geçtiğini ikrar ettiği nazara alınarak davacının takibinde haksız olduğu aksine haksız yapılan takibe itirazlarının haklı ve yasal gerekçelere dayandığı ortaya çıktığı verileri nazara alınarak %20′ den az olmamak üzere icra inkâr tazminatının müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekâletin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Deliller;
Bursa 8. İcra Dairesi’ne, Bursa Vergi Dairesi’ne, BTSO’ya, Bursa Esnaf ve Sanatkarlar Odası’na azılan müzekkereye cevap verildiği cevabi yazının dosya arasında olduğu anlaşılmaktadır.
Talimat aracılığıyla alınan SMMM bilirkişisinin raporunun sonuç kısmı: “A- Davacı Şirketin Ticari Defterlerinin Usulüne Uygun Tutulup Yönünden: Sayın Mahkemenin vermiş olduğu görev yetki ile; davacı Dinamik Otomotiv Gıda Tekstil İth.İhr.Ltd. Şti.’ nin 2020-2021 yıllarına ilişkin ticari defterlerinin açılış ve kapanış onayları ile GİB onaylı Yevmiye ve Defter-i kebir e-defter beratlarının T.T.K’ nu ve V.U.K’ nu hükümlerine göre süresinde ve usulüne uygun yapıldığı görülmüştür. B- Davacının Alacak Talebi Yönünden; Davacı alacaklının Bursa 8. İcra Dairesinin 2021/… E. sayılı takip talebine ilişkin raporun 4.b. bölümünde incelenen davacı şirketin defter kayıtlarında davalı açık hesabında 03.12.2021 takip tarihi 9.342,98 TL tutarında alacaklı gözüktüğü, davacının kendi defterlerinde davalı açık hesabında davalı aleyhine borç kaydedilen faturaların muhtelif miktar ve adette araç yedek parça ve malzemeye ilişkin olduğu, faturaların e-fatura, e-arşiv fatura olarak düzenlendiği görülmüştür. Davacının
03/08/2022 dava tarihi dava dilekçesinde alacak talebini 4.535,56 TL tutarlık kısmını talep ettiği beyan etmiştir. Tüm bu hususlar çerçevesinde davacının 4.535,56 TL’lik alacak talebine ilişkin nihai değerlendirmenin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu değerlendirilmiştir. B-Faiz: davacı/alacaklının takip öncesinde faiz talebine ilişkin dosya kapsamında herhangi bir ihbar, ihtar yer almadığı, temerrüt şartlarının oluşup oluşmadığına ilişkin hukuki değerlendirmenin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu, Sayın Mahkeme’nin kısmen ya da tamamen davacı lehine hüküm kurması halinde; tarafların tacir olması, işin ticari iş olması, temerrüt faiz oranının önceden kararlaştırılmamış olması münasebetiyle, takip sonrasında
hükmolunacak davacı alacağı için 3095 s.k m.2/2 kapsamında avans faizi talep edebileceği değerlendirilmiştir.” şeklindedir.
Mahkememizde alınan SMMM bilirkişisinin raporunun sonuç kısmı: “1. Davacının davalıya 03/12/2021 tarihinde BURSA 8. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… E. sayılı dosyasıyla 9.156 TL asıl alacak 558,10 TL işlemiş faiz toplam 9.714,30 TL alacak için icra takibi başlattığı, 11/12/2021 tarihinde davalı tarafa tebliğ edildiği ve davalı tarafın 14/12/2021 tarihinde takibe konu borca, işlemiş faizine ve tüm fer ’ileriyle itiraz ettiği, 2. Davalıya ait defterlerin tasdiki zorunlu defterlerden olduğu, 2020-2021 yılları defter açılış ve kapanış tasdiklerinin T.T.K’nun 64. ile V.U.K.’nun 220. ve 222.inci maddelerinde öngörülmüş olan esaslara uygun olarak yaptırılmış olduğu, defterlerin kayıtlama sistemi olarak Tek Düzen Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği’ne ve Muhasebe İlke ve Kurallarına uygun olarak tutulmuş olduğu, tutulması zorunlu diğer defterlerin birbirlerini doğruladığı, 3. Davalı defter kayıtlarına göre göre 11/12/2021 ödeme emri tebliğ tarihi itibari ile davalının davacıya 40.203,39 TL borç bakiyesi görüldüğü,
4. Dava dosyasında bulunan davacı tarafın sunmuş olduğu cari hesap ekstresi ile davalı tarafın cari hesabı arasında ki farkın davalı tarafın defter kayıtlarında davacı tarafa yapmış olduğu ödemelerin kayıt altına alınmadığından kaynaklandığı, 5.Davalı defter kayıtlarında 30/11/2020 tarihli GIB2020000000016 nolu 4.620,64 TL tutarlı iade faturasının 0060 yevmiye maddesi ile kaydının bulunduğu, 6. Davacı tarafın cari hesap bakiyesi alacak talebinin 9.156,20 TL olduğu, 30/11/2020 tarihli GIB2020000000016 nolu 4.620,64 TL tutarlı iade faturasının kabulü durumda davalının davacıya 4.535,56 TL borçlu olacağı kanaatimdir.” şeklindedir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ, HUKUKİ KABUL VE GEREKÇE

Dava, açık hesap ilişkisinde kaynaklı başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Açık hesap ilişkisi, önceki borçlar tahsil edilmemesine rağmen taraflar arasındaki ticari ilişkinin devam etmesi durumudur. Açık hesap ilişkisinde taraflar tek taraflı ya da karşılıklı olarak alacaklarını hesaba kaydedip belirli hesap dönemlerine bağlı kalmaksızın hesaplaşma yaptıklarından, bu ilişkiye TTK’daki cari hesaba ilişkin hükümler uygulanamaz.
Açık hesap ilişkisinde, taraflar arasındaki ticari ilişkinin dayanağı olan sözleşme bir satış sözleşmesi olabileceği gibi eser sözleşmesi veya başka bir sözleşme de olabilir.
Somut dosyamız yönünden bir değerlendirme yapılacak olur ise; taraflar arasında bir satış sözleşmesinin söz konusu olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı satıcı, davalı alıcıya sattığını iddia ettiği ve açık hesap ilişkisinde kaydettiği her bir faturadaki malların alıcıya teslim edildiğini yazılı olarak ispatlamalıdır. Davalı alıcı da ödeme iddiasında bulunuyor ise ödeme iddiasını yazılı olarak ispatlamalıdır. Davacı, açık hesaba kaydettiği her bir faturaya ilişkin faturadaki malların teslim edildiğine dair davalıdan sadır yazılı teslim belgesi sunmamış, ancak ticari defter kayıtlarına dayanmıştır. Ticari defter kayıtlarına dayanılmış olduğundan ticari defterlerin delil olma durumu ile ilgili yasa maddesine de değinmekte fayda vardır. Şöyle ki; HMK m.222’de aynen,
“Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması
MADDE 222 – (1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” hükümleri öngörülmüştür.
Bu açıklamalar ışığında; tarafların ticari defterlerinin incelenmesi bilirkişilere yerinde inceleme yetkisi verildiği ve defterlerin incelendiği, davacının ve davalının ticari defterlerinin; kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulduğu, açılış ve kapanış onaylarının yaptırıldığı ve defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, aynı zamanda defter kayıtlarının birbiriyle uyumlu olduğu, bu bağlamda davacının açık hesaba kaydettiği faturadaki malları davalıya teslim ettiğini ispatladığının kabulü gerektiği, tarafların ortak olan defter kayıtlarında davacının davalıdan 4.535,56 TL alacaklı olduğunun görüldüğü, söz konusu alacağın açık hesap ilişkisine dayalı ve davalı tarafça belirlenebilir olması sebebiyle likit olduğu anlaşılmakla; itirazın iptali ile icra inkar tazminatına dair aşağıdaki şekilde davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Bilindiği üzere itirazın iptali davası, menfi tespit davasından farklı olarak kısmi dava olarak ikame edilebilir, davacı da takibini 9.156,20 TL asıl alacak ve 558,10 TL işlemiş faiz üzerinden yapmasına rağmen eldeki itirazın iptali davasında sadece 4.535,56 TL asıl alacak üzerinden itirazın iptalini talep etmiş, başka bir deyişle davasını kısmi dava olarak ikame etmiştir. İtirazın iptali talep edilmeyen asıl alacak ve işlemiş faiz yönünden takibin hali hazırda durmuş olduğu izahtan varestedir. Bu nedenle mahkememizce davacının talebi yönünden yargılama yapılmış ve davacının talep ettiği miktar davalının defterlerinde kayıtlı olduğundan ve defter kayıtlarının birbirini doğrulaması sebebiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve yasal gerekçesi izah edildiği üzere;
1-Davanın Kabulü ile; Bursa 8. İcra Dairesinin 2021/… Esas sayılı icra dosyasında davalının yaptığı İtirazın İptaline ve davalı hakkında yürütülen icra takibinin 4.535,56 TL asıl alacak üzerinden takip talebindeki şartlar dahilinde aynen devamına,
2-Bursa 8. İcra Dairesinin 2021/… Esas sayılı icra dosyasında, itirazın iptaline karar verilen asıl alacak miktarı olan 4.535,56 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının, itiraz haksız olduğundan davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
3-Hüküm tarihi itibariyle alınması gereken 309,82 TL karar ve ilam harcından 80,70 TL’nin mahsubu ile bakiye 229,12 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak, hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 80,70 TL peşin harç, 80,70 TL başvurma harcı, 2.961,00 TL tebligat, posta ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.122,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT m.13 ve m.13/2 hükümlerine göre hesaplanan 4.535,56 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
7-6325 sayılı Kanunun 18/A maddesinin 12 ve 13. Fıkralarına göre; suç üstü ödeneğinden zorunlu arabulucuya ödenen 1.560,00 TL’nin davalıdan alınarak, hazineye irat kaydına,
8-HMK m.333 gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
9-Gerekçeli kararın talep halinde taraflara tebliği ile tebliğ giderinin eksik olması halinde giderin talepte bulunandan alınmasına,
Dair; kabul edilen miktarın HMK m.341/2 gereğince istinaf sınırının altında kalması sebebiyle kesin olmak üzere karar verildi. 04/05/2023

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır