Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/91 E. 2023/441 K. 23.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/91 Esas
KARAR NO : 2023/441

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – T.C.N…. Göksu Mah. 2.İnönü Cad. No:6B İç Kapı No:109 Etimesgut/ANKARA
VEKİLİ : Av. … – [16836-38458-…] UETS
DAVALI : … – T.C.N…. – Saadet Mah. 18. Sk. No:29 İç Kapı No:1 Karacabey/BURSA
VEKİLİ : Av. … – [16712-17980-.] UETS

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/10/2021
KARAR TARİHİ : 23/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu 27/10/2021 tarihli dava dilekçesi ile özetle; Davalı yanın müvekkili aleyhine Karacabey İcra Müdürlüğü’nün 2018/… e sayılı dosyasında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlattığını, bu icra takibinin kesinleştiğini, açılan icra takibinin haksız ve kötüniyetli olduğunu, takibin öncelikle müvekkilinin uğrayacağı zararlar göz önüne alınarak ivedi olarak teminatsız olarak durdurulmasını, davalı yan ile arabaluculuk görüşmeleri yapıldığını ancak anlaşamadıklarını belirterek Karacabey İcra Müdürlüğü’nün 2018/… E sayılı dosyasının Kambiyo Senedine Mahsus Haciz Yolu ile yapılan icra takibinde borcu kabul anlamına gelmemekle beraber takibe konu senedin teminat senedi niteliği taşıması nedeni ile takibin iptaline, müvekkilin borcunun olmadığının tespitine, icra takibinin teminatsız olarak durdurulmasına, Karacabey İcra Müdürlüğü’nün 2018/… e dosyada dava devam ederken para tahsil edilmesi halinde işleyecek ticari faizi ile beraber istirdatına, toplam alacak üzerinden davalının haksız ve mesnetsiz olarak başlattığı icra sebebi ile %20 den aşağı olmamak kaydı ile tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı tarafın dava dilekçesini kabul etmemiz mümkün olmadığını, dava dilekçesinde beyan edilen hususlar soyut hukuki dayanaktan yoksun ve gerçek dışı olduğunu, davacı dava dilekçesinde davaya konu senedin teminat senedi olarak müvekkilime verdiğini aslında müvekkilin davacıdan böyle bir alacağının olmadığını beyan ettiğini, ortaya atılan iddialar gerçek dışıdır ve hukuki dayanaktan yoksun soyut beyanlar olduğunu, davacı huzurdaki davada icraya konu senedin teminat senedi olduğundan dolayı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takibe konulamayacağı iddiasında olduğunu, ekte sunulan tebligatlardan anlaşılacağı üzere davacıya yapılan ilk iki tebligat iade dönmüş olduğundan davacının mernis adresine yapılan tebligat 26.08.2018 tarihinde tebliğ edildiğini, davacının iddiasının 5 veya 10 günlük itiraz süreleri içerisinde ileri sürmüş olması gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte senet teminat senedi olsa dahi süresi geçtiğinden dolayı ileri sürülen itiraz, süresinde yapılmamış olduğundan reddi gerektiği, kaldı ki takibe konu senet teminat senedi olmadığını, teminat senedi olarak belirtilen senedin tüm özellikleri ( Düzenleme Tarihi, Vade Tarihi, Borçlu, Alacaklı, Borç Miktarı gibi) ayrıntıları ile belirtilmesi gerektiğini, dava dilekçesi ekinde sunulan sözleşme de bu hususlar bulunmadığını, yani davacı tarafın bu beyanlarının kabul edilmesi mümkün olmadığını, davacının soyut iddiaları borçtan kurtulmaya yönelik hukuki dayanaktan yoksun iddialar olduğunu, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 14.03.2001 tarih ve 2001/12-233 sayılı ve yine 20.06.2001 tarih ve 2001/112-496 sayılı kararlarında; “Dayanak belgenin hangi ilişkinin teminatı olduğu yazılı belge ile kanıtlanmalıdır. İİK 169/a maddesi uyarınca belgede takip dayanağı senede açıkça atıf yapılması zorunlu olup, açıkça atıf yapıldığının kabulü için senedin, vade ve tanzim tarihleriyle miktarının belirtilmesi gereklidir.” şeklinde açıkça içtihat ettiği üzere, çekin üzerinde yer alan teminat çekidir ibaresi hiçbir şekilde kanunen geçerli bir yazılı kayıt içermemekte olup çekin kambiyo senedi vasfını etkilemediğini, davacı tarafın dava dilekçesi ekinde sunmuş olduğu sözleşmede sözleşmesinin tarafları ile Karacabey İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı icra dosyasından takibe konulan senedin tarafları aynı olmadığını, icra takibine konu senette davacınında kefil sıfatı ile imzası bulunduğunu, fakat sözleşme eki olarak sunulan senette davacı – borçlunun ve Kurtuluş Bilge’nin imzası bulunmadığını, aynı özelliklere sahip yüzlerce senet yapılabileceğini, ayrıca sözleşmede ekte bulunan senet olarak belirtilmiş fakat senedin özellikleri belirtilmediğini, böyle bir durumda ekte bulunan senet belli olmadığını, davacı taraf tamamen kötü niyetli olup müvekkilin alacağını sürüncemede bırakmak için elinden geleni yaptığını, davalı tarafın dava dilekçesinde dile getirmiş olduğu eski eşinin dolandırıcı olduğu ceza dosyalarının olduğu bunlardan ceza almış olduğu ve kendisinden boşanmış olduğu hususları huzurdaki davayı ve icra takibimizi ilgilendirir hususlar olmadığını, ancak davacı iç ilişkisinde diğer borçlu Mustafa karşı açacağı davalarda ileri sürebileceği iddia ve talepler olduğunu, kaldı ki davacı borçlu imzayı attığını kendisi de kabul ettiğini, davacı tarafın müvekkili tanımadığını herhangi bir borcu bulunmadığı iddiasında olduğunu, kambiyo senetleri illetten mücerret olup herhangi bir sözleşmeye bağlanmasına gerek olmadığını, davacı borçlu icraya konu senette kesil sıfatı ile imzası bulunduğunu, bu hususu dava dilekçesinde kabul ettiğini, davacının huzurda ki davada kötü niyetli olduğu açık olduğunu, davacı taraf tamamen kötü niyetli olarak huzurdaki davayı açtığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, Karacabey İcra Müdürlüğünün 2018/… sayılı icra takip dosyası, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
KANITLARIN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME :
Dava, hukuki niteliği itibariyle menfi tespit istemine ilişkindir.
Davacı dava dilekçesinde davaya konu senedin eski eşi … tarafından zorla imzalattırıldığını, davalı alacaklıyı daha önceden tanımadığını, aralarında borç ilişkisinin bulunmadığını ve takibe konu senedin teminat senedi olduğunu ileri sürerek borçlu olmadığının tespitini istemiş, davalı ise davacının iddialarını reddetmiştir.
Takibe konu senet incelendiğinde, senedin bono vasfında olduğu, davacının keşideci, davalının ise lehtar olarak gözüktüğü anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere kambiyo senetleri illetten mücerrettir. Her ne kadar davacı, senedin eski eşi … tarafından zorla imzalattırıldığını ve davalı ile aralarında herhangi bir tanışıklığın dahi bulunmadığını ileri sürmüş ise de, davacının senedin eski eşi … tarafından zorla imzalattırıldığı iddiasını ispatlayamadığı, illetten mücerret olan bonoda davacının keşideci, davalının ise lehtar olarak yer alması karşısında davacının bu iddiasının dinlenemeyeceği,
Ayrıca her ne kadar davacı takibe konu senedin teminat senedi olduğunu ileri sürmüş ise de, takip dayanağı bononun üzerinde “teminat senedi” olduğuna dair herhangi bir ibarenin bulunmadığı, bononun teminat senedi olarak düzenlendiğine dair taraflar arasında her hangi bir sözleşmenin olmadığı, her ne kadar davacı dava dilekçesinin ekinde sunduğu 07.12.2016 tarihli Kar Ortaklı Hisse Satış Sözleşmesi gereğince senedin teminat senedi olduğunu ileri sürmekte ise de, bahse konu sözleşme incelendiğinde sözleşmenin tarafları arasında davacının bulunmadığı, ayrıca sözleşmede davaya konu bonoyu tarif eder nitelikte ayrıntılı bilgilerin bulunmadığı anlaşılmakla takibe konu bononun teminat senedi olduğu ispat edilemediği anlaşıldığından yukarıda anlatılan gerekçelerle davanın reddine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Koşulları oluşmadığından davalının tazminat talebine yer olmadığına,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL nispi karar ve ilam harcının peşin alınan 2.390,85 TL’den mahsubu ile bakiye 2.210,95 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 22.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 23/03/2023

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.