Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/902 E. 2023/988 K. 18.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/902 Esas
KARAR NO : 2023/988

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … Sanatkarlar Küçük Sanayi Sitesi Ada:4 No:42 Karacabey/BURSA
VEKİLİ : Av. … – [16457-54460-….] UETS
DAVALI : … – ….. Topraklık Mahallesi 568 Sokak No:16/A Pamukkale/DENİZLİ
VEKİLİ : Av. … – [16404-04874-…] UETS

DAVA : Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 29/07/2022
KARAR TARİHİ : 18/07/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 21/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Taraflar arasında ticari alım-satım ilişkisi bulunduğunu, müvekkili firma tarafından davalı tarafa ürün satılmış fakat bedeli ödenmediğini, çeşitli tarihlerde yapılan alım-satımlar nedeniyle faturalar, cari hesap, ticari defter ve kayıtlar nedeniyle 48.738,85 TL ana para alacağı bulunduğunu, her ne kadar davalının adresi Denizli olsa da Bursa mahkemeleri yetkili olduğunu, taraflar arasında, ürün alım-satımı konusunda anlaşma bulunduğunu, müvekkili şirketin ürün sattığını ve karşılığında para alacağı bulunduğunu, HMK.nın 10. maddesinde sözleşmeden doğan davalarda sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin yetkili olacağı belirtildiğini, 6098 sayılı B.K. m:89/1 maddesinde de para borçlarında ifa yerinin alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yeri olduğu belirtilmiştir. Müvekkil firma ürün vermiş, karşılığında para alacağı bulunduğunu, müvekkili şirketin yerleşim yeri, adresi Karacabey olduğunu, fakat Hakimler ve Savcılar Kurulu Başkanlığı 07/07/2021 tarih 608 nolu kararı ile Bursa Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin 01/09/2021 tarihinden itibaren Bursa ilinin mülki sınırları olarak belirlenmesi nedeniyle ilçelerde ticari davalar görülemediğini, bu nedenle Bursa ticaret mahkemeleri görevli ve yetkili olduğundan iş bu dava mahkemenizde açıldığını, müvekkili şirketin adresini gösterir Ticaret Sicil Gazetesini ve Ticaret Sicil Tasdiknamesini ekte sunduklarını, TTK m:1530/4: “Sözleşmede ödeme günü veya süresi belirtilmemişse veya belirtilen süre beşinci fıkraya aykırı ise, borçlu aşağıdaki sürelerin sonunda ihtara gerek kalmaksızın mütemerrit sayılır ve alacaklı faize hak kazanır: a) Faturanın veya eş değer ödeme talebinin borçlu tarafından alınmasını takip eden otuz günlük sürenin sonunda.b) Faturanın veya eş değer ödeme talebinin alınma tarihi belirsizse mal veya hizmetin teslim alınmasını takip eden otuz günlük sürenin sonunda.c) Borçlu faturayı veya eş değer ödeme talebini mal veya hizmetin tesliminden önce almışsa, mal veya hizmetin teslim tarihini takip eden otuz günlük sürenin sonunda.”, işbu dava kısmi dava olup, 48.738,85 TL olan alacağın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 100 TL’sinin davalıdan tahsili için iş bu davayı açma zorunluluğu doğduğunu, asıl alacağın, TTK m:1530/4’de belirtilen tarihlerden başlamak üzere işlemiş ve işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkilinin adresi Denizli’de olduğunu, HMK 6. Maddesi gereğince yetkili mahkeme; ”Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” Aşağıda ayrıntılı olarak izah edeceğimiz üzere taraflar arasında bir sözleşme de bulunmadığından, huzurdaki dava, sadece müvekkilimizin yerleşim yeri mahkemesi olan Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açılabileceğini, işbu sebeple Bursa (Asliye Ticaret) Mahkemeleri yetkisiz olup yetki itirazında bulunduklarını, yetkili mahkeme Denizli (Asliye Ticaret) Mahkemeleri olduğunu, yetkili mahkemede açılmayan huzurdaki davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı taraf, dava dilekçesinde, taraflar arasında alım-satım ilişkisi bulunduğunu, müvekkilimize ürün satıldığını, fakat bedelinin ödenmediğini iddia ettiğini, farklı tarihlerde yapılan alım-satımlar nedeniyle faturalar, cari hesap, ticari defter ve kayıtlar nedeniyle para alacaklarının bulunduğunu iddia ettiğini, ancak; davacı tarafın iddiasının aksine, taraflar arasında, ürün alım-satımı konusunda bir anlaşma bulunmadığını, dava dilekçesi incelendiğinde, davacının, taraflar arasında anlaşma/sözleşme olduğuna dair, usulüne uygun belgelere dayalı bir ispatı da bulunmadığını, yerleşik içtihatlar gereğince; müvekkilimizden alacaklı olduğunu iddia eden davacı alacaklı, alacağının dayanağı olduğunu iddia ettiği alım/satım anlaşmasının/sözleşmesinin varlığını, ispatla mükellef olduğunu, ancak bu yönde sunulabilmiş bir ispat vasıtaları bulunmadığından, davacı tarafın, müvekkilimizden talep edebileceği hiçbir alacağı bulunmadığını, davacı tarafın, alacak iddiasına dayanak olarak, 07.07.2017 ve 17.12.2015 tarihli faturaları gösterdiğini, ancak, alacak dayanağı olduğu iddia edilen faturalar, dava dilekçesi ekinde müvekkilimize tebliğ edilmiş olmadığını, dayanak olduğu iddia edilen faturaların okunaklı örneklerinin, tarafımıza tebliğ edilmesi akabinde, inceleme ve itiraz haklarımız saklı kalmak kaydı ile, davacının dava dilekçesinde dayanak olarak belirttiği faturalara ve faturalar içeriğine ayrıca itiraz ettiklerini, alım-satım anlaşmasına/sözleşmesine dair bir ispatı bulunmayan davacının, tarafımıza tebliğ edilmeyen faturalara istinaden, müvekkilimizden talep edebileceği hiçbir alacağı da bulunmadığını, yine davacı tarafın, var olduğunu iddia ettiği alım – satım anlaşmasının – sözleşmesinin varlığını ispat etmesi gerektiği gibi, alacağına dayanak gösterdiği faturaların ve faturalar içeriği malların müvekkilimize teslim edildiğini de ispat etmesi gerektiğini, bunun yanı sıra, davacının alacak iddiasını kesinlikle kabul etmemekle birlikte, zamanaşımı itirazında da bulunduklarını, davacı taraf, dava dilekçesinde var olduğunu iddia ettiği alacağının bir diğer dayanağını da cari hesap olarak belirttiğini, cari hesap TTK 89. Maddesinde; ”(1) İki kişinin herhangi bir hukuki sebep veya ilişkiden doğan alacaklarını teker teker ve ayrı ayrı istemekten karşılıklı olarak vazgeçip bunları kalem kalem alacak ve borç şekline çevirerek hesabın kesilmesinden sonra çıkacak artan tutarı isteyebileceklerine ilişkin sözleşme cari hesap sözleşmesidir. (2) Bu sözleşme yazılı yapılmadıkça geçerli olmaz.” şeklinde açıklandığını, bu açık kanun maddesinden anlaşılacağı üzere cari hesap sözleşmesi yazılı olarak yapılmadıkça bir geçerliliği bulunmadığını, davacının iddia ettiğinin ve dayandığının aksine taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesi de bulunmadığını, işbu sebeple de; davacı tarafın, cari hesaba dayalı olarak, müvekkilimizden talep edebileceği bir alacağı bulunmadığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, faturalar, BA BS formları, faturalar, bilirkişi raporu, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
KANITLARIN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME :
Dava, taraflar arasında cari hesap ekstresinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Tarafların ticari defterleri talep edilmiş davacı tarafça ibraz edilen ticari defteler bir mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Mali müşavir bilirkişinin raporunda özetle: Davacı şirket tek ortağı ve yetkilisi … olduğunu, davacı vekili, davacı tarafın defter ve belgelerinin yerinde incelenmesini talep ettiğini, davacı şirket yetkilisi … ile telefon ile görüşülmüş olup defter ve belgelerin hazır edilmesi talep edildiğini, uzun süre beklenilmesine rağmen 25.01.2023 tarihinde whatsap tan defterleri bulamadığını belirtildiğini, davacı tarafından ticari defter ve belgelerin yerinde inceleme talep edilmesine rağmen, bulunamaması sebebiyle inceleme yapılamadığı mütalaa edilmiştir.
Mahkememiz dosyası talimat yolu ile Denizli Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilerek, davalı tarafın ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması talep edilmiştir.
SMMM bilirkişinin talimat mahkemesine sunmuş olduğu bilirkişi raporunda özetle: İncelenen davalı taraf resmi defterlerinin sahibine delil teşkil ettiği, davacı ile davalı arasında davalı resmi defterlerine göre, ticari bir ilişkinin bulunduğu, d avalının ticari defterlerinin incelenmesinden yukarıda bulunan muavin defter kayıtlarında görüldüğü üzere taraflar arasında davalı taraf incelenen resmi defterlerine yansıyan ticari işlem kayıtlarına göre; davacı tarafın davalı …’nden 07.07.2017 tarihi itibariyle 48.783,85 TL cari bakiye alacağı olduğu tespit edildiği, davalı taraf incelenen resmi defter kayıtlarına göre; davacı T.M.R. Veteriner Hizmetleri, Hayvancılık, Süt Ürünleri Gıda Tarım Ürünleri Pazarlama,Turizm Ticaret Ve Sanayi Limited Şirketi’nin, davalı …’nden 48.783,85 TL cari bakiye alacağı olduğu mütalaa edilmiştir.
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan ıslah dilekçesinde özetle: Dava dilekçesi ile talep etmiş oldukları miktarı 48.783,85 TL olarak ıslah etmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. (HMK 222/1) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
O halde yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davacı tarafından davalı aleyhine açılan işbu alacak davasında tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, mahkememizce aldırılan kanaat verici bilirkişi raporuna göre davacının davalıdan 48.731,85 TL alacağının bulunduğu anlaşıldığından, davanın kabulüne karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davacının davasının KABULÜ ile, 48.731,85 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, temerrüt oluşmadığından davacının faiz alacağı talebinin reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 3.328,87 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 80,70 TL ve ıslah harcı 850,00 TL olmak üzere toplam 930,70 TL’nin mahsubu ile bakiye 2.398,17 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Arabuluculuk Ücret Tarifesi kapsamında Maliye Hazinesinden karşılanan arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye ÖDENMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan; bilirkişi gideri 2.000,00 TL, posta, talimat ve tebligat gideri 211,50 TL olmak üzere toplam 2.211,50 TL yargılama gideri ve peşin alınan 80,70 TL ve ıslah harcı 850,00 TL olmak üzere toplam 930,70 TL harç olmak üzere toplam 3.142,20 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğuna gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.18/07/2023

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.