Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
….. TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/799 Esas
KARAR NO : 2022/772
HAKİM :…..
KATİP : …..
DAVACI : …..
VEKİLİ : Av. …..
DAVALILAR : 1-…..
2-…..
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/07/2022
KARAR TARİHİ : 06/07/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/07/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde;Davacı olan Müvekkilinin Denizli ilinde yaşmakta olduğunu ve Mevlana Lokantasında aşçı olarak çalıştığını, yani özetle Müvekkilinin tacir olmadığını, işçi olduğunu, bu hususun SGK kaydı ve Vergi Dairesi kayıtları ile de sabit olduğunu, Müvekkilinin 31 Ağustos 2019 Cumartesi günü “… Pamukkale / DENİZLİ” adresinde araç kiralama işi ile iştigal eden Davalı … Mobilya Beyaz Eşya Gayrımenkul Araç Kiralama San. ve Tic. Ltd. Şti. ne giderek, şirket yetkilisi … …’dan FIAT marka EGEA model beyaz renk benzinli binek aracı kiralamış olduğunu, araç kira ücreti olan 500,00 TL yi peşin olarak ödediğini, davalılardan … Mobilya Ltd. Şti.’den kiraladığı aracını kiralama süresinin sonunda hasarsız ve herhangi bir trafik cezası yemeksizin Şirket yetkilisi … …’ya teslim etmiş olduğunu, müvekkili … … ‘in, 18 Mayıs 2022 günü mahalle muhtarına tebliğ edilen Bursa 6. İcra Dairesi nin 2022 / … Esas sayılı İcra Takip dosyasının örnek 10 ödeme emrini görmesi ile aleyhinde icra takibi başlatılmış olduğunu öğrendiğini, ödeme emrinin ekindeki 25.000,00 TL bedelli 30/03/2021 düzenleme tarihli ve 30/08/2021 vade tarihli ve “BURSA” icra dairelerin yetkili kılındığı, lehdarı “… MOBİLYA BEYAZ EŞYA LTD. ŞTİ” yazılı bonoya ait fotokopiyi gördüğünü, davacı olan müvekkilinin böyle bir bono imzaladığını hatırlamadığını ancak fotokopiden bononun bağımsız bir belge olmadığı ve bir yerlerden koparıldığı veyahut kesildiğini anladığını belirterek, aleyhinde bedelsiz bir senet tanzim edilerek haksız yere icra takibi yapıldığını ve bu haseple kamu kurum ve kuruluşları kullanılarak dolandırıldığını fark eden Davacı olan … … ; 06/06/2022 tarihinde Denizli Cumhuriyet Başsavcılığına vermiş olduğu dilekçe ile her iki davalı şirket yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulunduğunu dile getirerek, öncelikle ve ivedilikle teminatsız yahut teminat mukabili olarak ihtiyati tedbiren Bursa 6. İcra Müdürlüğü`nün 2022/… Esas sayılı icra dosyasında vezneye giren paranın alacaklıya ödenmemesini, davalarının kabulüne ve müvekkili … …’in davalıya borcu olmadığının tespit edilmesini, davalının haksız ve kötü niyetli takip yapmış olması nedeni ile bonoda yazılı miktar olan 25.000,00 TL’nin % 20’si üzerinden kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
İncelenen dosya kapsamına göre
Dava, Bursa 6 .icra Müdürlüğü 2022/… E sayılı dosyasında borçlu olmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davasıdır.
Davada, mahkemenin görevli olup olmadığının incelenmesi HMK.nun 114/c bendi gereğince dava şartlarından olup; mahkemece re’sen incelenmesi gerekir.
Ticaret Mahkemelerinin görevi TTK.nun 4. ve 5.maddelerinde gösterilmiş olup, bu maddelerde belirtilen dava ve işlere bakmaya görevlidir.
Anılan yasal düzenlemeler karşısında, Asliye Ticaret Mahkemelerinin özel mahkeme niteliğinde bulunduğu, bu niteliği gereği görev alanının 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre belirleneceği ve genel mahkemeler ile arasındaki ilişkinin önceki kanunun aksine görev ilişkisi olduğu açıktır. Asliye Ticaret Mahkemelerinin çekişmeli yargıdaki görev alanının TTK’da ve diğer özel kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen davalarla sınırlı olduğu kuşkusuzdur.
Öte yandan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesinde ticari davaların; mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olarak iki gruba ayrıldığı anlaşılmaktadır. Mutlak ticari davalar, tarafların sıfatına veya bir ticari işletme ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın kanun gereği ticari sayılan davalar olup TTK’nin 4/1. maddesinin b, c, d, e, f fıkralarında ve özel kanunlarda düzenlenmiştir. Nispi ticari davalar ise, tarafların tacir sıfatına haiz olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili uyuşmazlıklardan doğan davalardır. Bir başka ifade ile, bu davalar ya bir ticari işletmeyi ilgilendirmeli ya da iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğmaları halinde ticari dava olarak nitelendirilebilirler. Gerek mutlak ve gerekse nispi ticari davaların Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği açıktır.
Somut olayda; taraflar arasındaki temel hukuki kiralanan araç sözleşmesinin alt kısmındaki boş senet bedeline yönelik davacının borçlu olmadığına dair menfi tespite ilişkindir. Taraflar arasında araç kiralama sözleşmesi mevcut olduğu, ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında; görev kurallarının kamu düzenine ilişkin olduğu ve yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerektiği, davada Sulh Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu gözetilerek; HMK’nun 114/1-c maddesine göre, görevsizlik nedeniyle HMK’nun 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir.
“6100 sayılı HMK’nun “Sulh hukuk mahkemelerinin görevi” başlığı altındaki 4. maddesinde de “(1) Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; a) Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları…. görürler” hükmüne yer verilmiştir (1086 sayılı HUMK’nun 8/II-1 maddesinde de dava konusu şeyin değerine bakılmaksızın, kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, akdin feshi yahut tespit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davaların Sulh Hukuk Mahkemelerinde görüleceği şeklinde benzer düzenlemeye yer verilmişti). Somut olayda; taraflar arasındaki temel hukuki ilişkinin kiralanan araç sebebi ile düzenlenen senetten ilişkisinden kaynaklanan borcuna olduğu, davaya konu alacağın kiralama ilişkisinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında; görev kurallarının kamu düzenine ilişkin olduğu ve yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerektiği, davada Sulh Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu gözetilerek; HMK’nun 114/1-c maddesine göre, görevsizlik nedeniyle HMK’nun 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur .
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın HMK’nun 114/1-c maddesi delaleti ile 115/2. Maddesi gereğince davanın usulden (görev yönünden) REDDİNE, görevli Mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemeleri olduğuna,
Karar kesinleştiğinde ve HMK’nun 20. Maddesinde öngörülen iki (2) haftalık kesin süre içerisinde müracaat edilmesi halinde dosyanın görevli Bursa Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, kesinleşmeye mütakip süresi içerisinde gönderme talebinde bulunulmadığında dosya üzerinden davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin hatırlatılmasına,
Yargılama giderlerinin esas hakkında karar verecek mahkemece değerlendirilmesine,
Dair kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Yargı Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/07/2022
Katip …..
☪e-imzalı
Hakim …..
☪e-imzalı