Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/785 E. 2023/257 K. 23.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/785 Esas – 2023/257
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/785
KARAR NO : 2023/257

HAKİM : ….
KATİP : ……
DAVACI : … GENEL OTOMOTİV MAMÜLLERİ SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ – ….. [25787-89963-…..] UETS
VEKİLİ : Av. ….- [16582-85568-….] UETS
DAVALI : … ARITMA SİSTEMLERİ MÜTEAHHİTLİK İNŞAAT SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ – … [25929-80780-..] UETS
VEKİLİ : Av. …… – [16831-38148-…….] UETS
DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/06/2022
KARAR TARİHİ : 23/02/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava dilekçesinde özetle; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere; davalının 06/02/2014 tarihli sözleşmeyle üstlendiği kimyasal arıtma tesisi revizyonu işini, sözleşme koşullarına uygun yapmaması nedeniyle davacının bu işi üçüncü bir yükleniciye yeniden yaptırılmak zorunda kalınması nedeniyle uğradığı zararın, davalı tarafından kabul edilmemesi nedeniyle yargılama sürecinde alınacak bilirkişi raporunda belirlenecek tutara göre ıslah edilmek üzere şimdilik 20.000,00 TL’nin, 11/04/2022 tarihli ihtarname ile tanınan süre sonu olan 29/04/2022 temerrüt tarihinden itibaren işletilecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap dilekçesinde özetle; zaman aşımı itirazlarının olduğunu, ayıplı ifa, bildirim külfetinin yerine getirilmiş olduğu ve zarara ilişkin ispat yükü davacı tarafta olduğunu, davacı tarafın sözleşme bedeline dair ödemeyi vaktinde yapmaması nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını, yukarıda açıklanan nedenle davanın usulden ve esastan reddine, yargılama gideri ve vekil ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Deliller;
Bursa 14. İcra Dairesi’ne, Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, Bursa 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne, Yazılan müzekkereye cevap verildiği cevabi yazının dosya arasında olduğu anlaşılmaktadır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ, HUKUKİ KABUL VE GEREKÇE

Dava, eser sözleşmesinin gereği gibi ifa edilmemesinden kaynaklı iş sahibinin yükleniciden tazminat istemine ilişkindir.
Dava dilekçesinde özetle; davalının 06/02/2014 tarihli sözleşmeyle üstlendiği kimyasal arıtma tesisi revizyonu işini, sözleşme koşullarına uygun yapmaması nedeniyle davacının bu işi üçüncü bir yükleniciye yeniden yaptırmak zorunda kaldığı, bu sebeple davalının sözleşmede yüklendiği edimlerini yerine getirmemesinden kaynaklı üçüncü kişilere yaptırılan işin bedelinin davalı tarafça karşılanması gerektiğinden bahisle alacak talebinde bulunulmuştur.
Cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımına uğradığından bahisle davanın reddi talep edilmiştir.
Dava dilekçesinin ekinde taraflarca imzalanan 06/02/2014 tarihli sözleşme, iş görüşmesi tutanağı, üçüncü kişilerin işi yapması karşılığında ödenen ücretleri gösteren faturalar, davalıya keşide edilen ihtarname ve bir kısım belgeler sunulmuştur.
Mahkememizin ilk celsesinde davacı vekiline dava dilekçesinde beyan ettiği ihtarnameleri ve üçüncü kişilerle akdedilen sözleşmeleri sunmak üzere süre verilmiş, nitekim davacı vekilince de söz konusu ihtarnameler mahkememize sunulmuştur.
Taraflar arasında akdedilen sözleşmenin tarihi 06/02/2014 tarihidir ve sözleşmeye göre işin bitirilme süresi, sözleşmenin 9. Maddesi ile 9-14 hafta olarak kararlaştırılmıştır.
Taraflar arasında 09/10/2015 tarihinde düzenlenen iş görüşmesi tutanağı söz konusudur.
Davacının davalıya keşide ettiği toplam 4 ihtarname vardır.
Davacı ilk ihtarnamesini 07/05/2015 tarihinde keşide etmiş ve bu ihtarında davalıya 25 gün süre vererek işlerin sözleşme hükümlerine uygun olarak yapılmasını istemiştir.
Davacı ikinci ihtarnamesini 09/07/2015 tarihinde keşide etmiş ve davalıya 3 gün süre vererek işlerin sözleşme hükümlerine uygun olarak yapılmasını talep etmiştir. Bu ihtardan sonra taraflar arasında yukarıda söz edilen iş görüşmesi tutanağı tutulmuştur.
Davacı üçüncü ihtarnamesini 26/11/2015 tarihinde keşide etmiş ve sözleşmeyi feshettiğini davalıya bildirmiştir. Bu ihtarname davalıya tebliğ edilmiştir.
Davacı dördüncü ihtarnamesini 11/04/2022 tarihinde keşide etmiş ve davalıdan üçüncü kişilere yaptırılan işlerin bedellerini ödemesini talep etmiştir. Bu ihtarnamenin Türk Borçlar Kanunu hükümleri gereğince zamanaşımını kesmediği izahtan varestedir.
Burada tartışılması gereken husus; zamanaşımının hangi tarihten itibaren başlaması gerektiği sorunudur. Davacı 26/11/2015 tarihli ihtarnamesi ile sözleşmeyi fesih iradesini ortaya koymuş ve sözleşmeyi feshetmiştir. TBK m.478’de aynen, “Yüklenici ayıplı bir eser meydana getirmişse, bu sebeple açılacak davalar, teslim tarihinden başlayarak, taşınmaz yapılar dışındaki eserlerde iki yılın; taşınmaz yapılarda ise beş yılın ve yüklenicinin ağır kusuru varsa, ayıplı eserin niteliğine bakılmaksızın yirmi yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar.” hükmü öngörülmüştür. Ancak bu hüküm sözleşmenin feshedilmediği ve ayıplı bir eser meydana getirilmesi halinde uygulanabilir. Davacının sözleşmeyi feshetmesi sebebiyle somut olayımızda TBK m.478’deki sürelerin uygulanma kabiliyeti yoktur. Davacı işsahibi, 26/11/2015 tarihli ihtarı ile TBK m.484 hükmüne göre sözleşmeyi feshetmiş ve davalıya işten el çektirmiştir. Davalı da yaptığı işlerin bedelini Bursa 14. İcra Dairesinin 2016/… Esas sayılı dosyası ile talep etmiş, itiraz üzerine takip durmuş ve Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/1459 Esas ve 2019/453 Karar sayılı ilamı ile itirazın kısmen iptaline karar verilmiştir. Davacıya karşı açılan bu davanın istinaf incelemesinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 2019/2410 Esas ve 2021/2043 Karar sayılı ilamı ile davacının sözleşmeyi feshettiği belirtilmiş ve bu hususta uyuşmazlık olmadığı ifade edilmiştir.
Davacının fesih tarihinden itibaren eser sözleşmesinin gereği gibi ifa edilmemesinden kaynaklı zararlarını isteme hakkı vardır. Davacı, işin üçüncü kişilere yaptırıldığı iddiasıyla üçüncü kişilere ödenen bedellerin davalıdan tahsilini talep etmiştir. TBK m.147/1-6’da, yüklenicinin yükümlülüklerini ağır kusuruyla hiç ya da gereği gibi ifa etmemesi dışında, eser sözleşmesinden doğan alacakların 5 yıllık zamanaşımına tabi olduğu açıkça belirtilmiştir. Davacının sözleşmeyi feshetmesi ile birlikte davacının eser sözleşmesinin gereği gibi ifa edilmemesinden kaynaklı zararlarını ve bu kapsamda işin üçüncü kişilere yaptırılmasından kaynaklı zararlarını fesih tarihinden itibaren 5 yıl içerisinde talep etmesi gerekmektedir. Ancak, davacı, eldeki davayı fesih tarihinden itibaren 5 yıllık sürede açmadığından ve cevap dilekçesi ile zamanaşımı defi ileri sürüldüğünden; davanın zamanaşımı sebebiyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve yasal gerekçesi izah edildiği üzere;
1-Davanın reddine,
2-Hüküm tarihi itibariyle alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcı, 341,55 TL peşin harç ile alınmış olduğundan fazla alınan 161,65 TL karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT m.13 hükümlerine göre hesaplanan 9.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
6-6325 sayılı Kanunun 18/A maddesinin 12 ve 13. Fıkralarına göre; suç üstü ödeneğinden zorunlu arabulucuya ödenen 1.560,00 TL’nin davacıdan alınarak, hazineye irat kaydına,
7-HMK m.333 gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
8-Gerekçeli kararın talep halinde taraflara tebliği ile tebliğ giderinin eksik olması halinde giderin talepte bulunandan alınmasına,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 23/02/2023

Katip ……
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır