Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/784 E. 2022/1154 K. 01.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

…..
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/784
KARAR NO : 2022/1154

HAKİM : …..
KATİP :…..

DAVACI : … …..
VEKİLİ : Av. …..
DAVALI : …….
VEKİLİ : Av……
DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/06/2022
KARAR TARİHİ : 01/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava dilekçesinde özetle; davacının cirantası olduğu çek borcundan dolayı takibe eklenen ve yalnızca çekin keşidecisinin ödemekle yükümlü olduğu karşılıksız çek tazminatı kalemi, ciranta olan davacı tarafından cebri icra baskısı altında kalınarak ödendiğini, açıklanan nedenle 17.340,00 TL’nin ödeme tarihinden işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak Müvekkil Şirkete ödemesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap dilekçesinde özetle; öncelikle yetki itirazlarının olduğunu, davalı şirket ile davacı arasında ticari ilişki kurulduğunu, davacı tarafından borçlarına mahsuben davalı şirkete 09.06.2022 keşide tarihli 177.000,00 TL bedelli 0039253 seri numaralı çek verildiğini ancak çekin karşılığı olmadığından çek bedelinin ödenmediğini, aval veren kişi, kimin için taahhüt altına girmişse aynen onun gibi sorumlu olduğunu, takip talebinde ve ödeme emrinde davacı borçlu cirantadan herhangi bir çek tazminatı talep edilmediğinden davacı borçlunun yapmış olduğu ödemeyi, cebri icra baskısı altında ödediği iddiasına da itibar edilebilmesinin mümkün olmadığını, davacı borçlunun … … … adına kendi rızasıyla yapmış olduğu ödemeyi, bu borcun sorumluları keşideci ve avalistten rücu hakkı bulunduğunu, bu hakkını davalıya karşı açmış olduğu istirdat davasında ileri sürebilmesinin mümkün olmadığını, yukarıda açıklanan nedenlerle yetkisizlik nedeniyle davanın usulden reddine, haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesi talep edilmiştir.
Deliller;
Bursa 8. İcra Dairesi’ne yazılan müzekkereye cevap verildiği cevabi yazının dosya arasında olduğu anlaşılmaktadır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ, HUKUKİ KABUL VE GEREKÇE

Dava, ödenen çek tazminatının icra tehdidi altında ödenmesinden kaynaklı istirdadı istemine ilişkindir.
Dava dilekçesinde özetle; davacının takibe konan çekte ciranta olduğu, çek borcundan dolayı takibe eklenen ve yalnızca çekin keşidecisinin ödemekle yükümlü olduğu karşılıksız çek tazminatı kaleminin ciranta olan davacı tarafından cebri icra baskısı altında kalınarak ödendiği, açıklanan nedenle 17.340,00 TL’nin ödeme tarihinden işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödemesi talep edilmiştir.
Cevap dilekçesinde özetle; davalı şirket ile davacı arasında ticari ilişki kurulduğu, davacı tarafından borçlarına mahsuben davalı şirkete 09.06.2022 keşide tarihli 177.000,00 TL bedelli 0039253 seri numaralı çek verildiği, ancak çekin karşılığı olmadığından çek bedelinin ödenmediği, aval veren kişinin kimin için taahhüt altına girmişse aynen onun gibi sorumlu olduğu, takip talebinde ve ödeme emrinde davacı borçlu cirantadan herhangi bir çek tazminatı talep edilmediği, davacı borçlunun yapmış olduğu ödemeyi cebri icra baskısı altında ödediği iddiasına da itibar edilebilmesinin mümkün olmadığı, davacı borçlunun … … … adına kendi rızasıyla yapmış olduğu ödemeyi, bu borcun sorumluları keşideci ve avalistten rücu hakkı bulunduğu, bu hakkını davalıya karşı açmış olduğu istirdat davasında ileri sürebilmesinin mümkün olmadığı savunması ile davanın reddi talep edilmiştir.
Bursa 8. İcra Dairesinin 2022/… Esas sayılı icra dosyası UYAP’ta ilişkili dosya olarak eklenmiş ve ödeme emrine bakıldığında 3 borçlunun yer aldığı, borçlular arasında davacı – lehtarın, keşidecinin ve avalistin olduğu görülmüştür. Ayrıca ödeme emrinde çek tazminatından … Kimya şirketinin sorumlu olmadığı yazılmıştır. Görüldüğü üzere davalı alacaklı çek tazminatını davacı – lehtardan talep etmemektedir. Zira bilindiği üzere çek tazminatını ödeme borcu keşidecide ve onun gibi sorumlu olan aval verendedir.
Davacı, söz konusu takip dosyasında lehtar – ciranta konumundadır ve çek tazminatından sorumlu değildir, nitekim bu husus gerek takip talebinde ve gerekse de ödeme emrinde yer almasına rağmen lehtar – ciranta olan davacı çek tazminatını da diğer borç kalemleri ile birlikte ödemiştir. Davacının takip dosyasına 16/06/2022 tarihinde sunduğu dilekçesinde aynen,
“…Yukarıda belirtilen husus gereğince, Konu ödemenin HEM müvekkilimiz şirket … KİMYA İTHALAT İHRACAT SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ ve HEM de diğer borçlu … … … adına ve bu iki borçlunun toplam sorumlu olduğu tutara karşılık yapıldığını beyan eder, konu ödemenin alacaklı vekiline ödenmesini, ödeme veya icra emri henüz tebliğ edilmeden ihtiyati haciz aşamasında ödeme yapıldığı için müdürlüğünüz dosyasının harçsız olarak kapatılarak infaza kaldırılmasını talep ederiz.” şeklinde beyanda bulunduğu ve burada aval veren adına çek tazminatını ödediği anlaşılmaktadır. Başka bir deyişle davacı sorumlu olmadığı çek tazminatını söz konusu takip dosyasında aval vereni de borçtan kurtarmak adına yapmaktadır.
Davacının söz konusu takip dosyasında kendi sorumluluğunda olan borç kalemlerini ödemesi halinde aleyhine konulan ihtiyati ya da icrai hacizlerin kaldırılacağı izahtan varestedir. Bu durumda davacının icra baskısı altında çek tazminatını ödediğini söyleyebilmeye hukuken olanak yoktur. Davacı söz konusu takip dosyasında sunduğu dilekçeden de anlaşılacağı üzere aval veren adına çek tazminatını ödemiştir. Bu durumda davacının bu ödemesi borcun üstlenilmesi anlamını taşımaktadır ve TBK m.196 hükümlerine tabidir, alacaklının ise takip dosyasına yatan çek tazminatını tahsil etmesi ile alacaklı ifayı kabul etmiş sayılır ve borcun üstlenilmesine rıza göstermiş olur. Bu durumda sorumlu olmadığı çek tazminatını aval veren adına ödeyen davacı lehtar – cirantanın bu yaptığı ödemeyi şartlarının oluşması halinde aval veren veya keşideciden talep edilebileceği ve davalıdan talep edemeyeceği kanaatine varılmakla aşağıdaki şekilde davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve yasal gerekçesi izah edildiği üzere;
1-Davanın reddine,
2-Hüküm tarihi itibariyle alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcı peşin alındığından fazla alınan 215,43 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT m.13 hükümlerine göre hesaplanan 9.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-HMK m.333 gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
7-Gerekçeli kararın talep halinde taraflara tebliği ile tebliğ giderinin eksik olması halinde giderin talepte bulunandan alınmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 01/12/2022

Katip …..
¸e-imzalıdır

Hakim …..
¸e-imzalıdır