Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/746 E. 2023/175 K. 08.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/746 Esas – 2023/175
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/746 Esas
KARAR NO : 2023/175

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACILAR :1- ………..Yıldırım/ BURSA
2- ………… Yıldırım/ BURSA
3- …………Osmangazi/ BURSA
VEKİLİ : Av. ……….Osmangazi/ BURSA
DAVALI : 1- … SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ – …….. Ataşehir/ İSTANBUL
VEKİLİ : Av. ………
DAVALI : 2- …………. Osmangazi/ BURSA
VEKİLİ : Av. ……….
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 28/12/2018
KARAR TARİHİ : 08/02/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili beyanlarında ; davalı tarafın tam kusurlu biçimde sebep olduğu trafik kazasında davacıların murisi olan bir kişinin öldüğünü, davacılardan birinin de yaralandığını, ileri sürerek şimdilik 1.000 TL tutarlı destekten yoksunluk ve her üç davacı için toplam 400.000 TL manevi tazminat talep etmektedir.
Davalı ………. vekili beyanlarında; olaydan üzgün olduklarını bir kasıt bulunmadığını, davacıların sigortadan tazminat almaları için aracı olduklarını iyi niyetli davrandıklarını, kaza sırasında uyuşturucu etkisinde olmadıklarını ileri sürmüştür.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe ;
Dava 08/07/2018 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat alacağı davasıdır.
Kazanın davalı ……’ın sevk ve idaresinde olan …….. plakalı aracın davacıların murisi olan ………..’a yaya kaldırımında bulunan bankta oturduğu sırada çarpmak suretiyle ölümüne neden olduğu anlaşılmaktadır. Davalı sigorta şirketi ise kazaya neden olan aracın ZMMS sigorta şirketidir.
Mahkememizin verilen 11/11/2020 tarih ve 2018/1830 Esas 2020/702 sayılı kararı ile davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş. Davalı … Sigorta A.Ş. Vekili ile davalı …… tarafından karar istinaf edilmiş Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi’nin 18/05/2022 tarih ve 2021/1163 Esas – 2022/849 Karar sayılı ilamı ile “davacılar vekili 17/10/2018 tarihli dilekçesi ile müvekkili lehine tazminat talebi ile sigorta şirketine müracaat etmiş ve müracaat belgeleri 18/10/2018 tarihinde sigorta şirketine ulaşmıştır. Sigorta şirketi tarafından 26/10/2018 tarihli yazı ile murise ait anne baba bilgilerini içerir güncel nüfus kayıt örneğinin ibrazı halinde değerlendirme yapılacağı bildirilmiş ve davacılar vekili tarafından söz konusu eksik belge 06/11/2018 tarihli yazı ile ibraz edilmiş ve yazı davalı sigorta şirketine 06/11/2018 tarihinde tebliğ edilmiştir . Bu durumda davalı sigorta şirketi yönünden tebliğ tarihi olan 06/11/2018 tarihinden itibaren 8 iş günü sonrası olan 16/11/2018 tarihi itibariyle temerrüt gerçekleşmiştir. Davacı tarafından açılan davanın belirsiz alacak davası olması nedeniyle davacı vekili değer arttırım dilekçesi ile alacağın tamamı için temerrüt tarihinden itibaren faiz talep etmiş olup davanın belirsiz alacak davası olması nedeniyle değer arttırım ile talep edilen miktara temerrüt tarihinden itibaren faize hükmedilmesinde isabetsizlik bulunmamakta ise de; mahkemece hükmedilen miktarın tümü üzerinden temerrüt tarihi olan 16/11/2018 tarihinden itibaren itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, 18/10/2018 tarihinden itibaren faize hükmedilerek yazılı şekilde hüküm kurulması nedeniyle davalı sigorta vekilinin istinaf isteminin yerinde olduğu anlaşılmıştır.
Manevi tazminat, duyulan elem ve ızdırabın kısmen ve imkân nispetinde iadesini amaçladığından hâkim, TMK’nın 4. maddesi gereğince hak ve nesafete göre takdir hakkını kullanarak, manevi tazminat miktarını tespit etmelidir. Hâkim belirlemeyi yaparken somut olayın özelliğini, zarar görenin ve zarara yol açanın ekonomik ve sosyal durumunu, paranın alım gücünü, maluliyet oranını, ölüm ya da beden gücü kaybı nedeniyle duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabı gözetmelidir. Nitekim aynı ilkeler Hukuk Genel Kurulunun 02.10.2018 tarihli ve 2017/17-1098 E., 2018/1384 K.; 02.03.2021 tarihli ve 2020/17-41 E., 2021/182 K. sayılı kararlarında da benimsenmiştir. Somut uyuşmazlıkta, davacıların ve davalı gerçek kişinin sosyal ve ekonomik durumlarının araştırılmadığı ve bu hususa ilişkin müzekkere yazılmadığı görülmüştür. Bu durumda manevi tazminat miktarının tayininde etkili bir unsur olan sosyal ekonomik durum araştırmalarının yapılmamış olması nedeniyle davalı …… vekilinin manevi tazminat miktarına ilişkin istinaf isteminin sosyal ekonomik durum araştırması yapıldıktan ve yeniden takdir edilmek üzere şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilerek istinaf isteminin kabulüne karar vermek gerekmiştir. 6100 sayılı HMK 355 maddesi gereğince istinafa başvuranın sıfatı, istinaf konusu yapılan nedenler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, davalı …… vekili ile davalı Sigorta vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1. fıkrası (a-6) bendi gereğince kaldırılmasına” dair karar verilmiştir.
Ölümlü trafik kazasıyla ilgili Bursa 1 Agır Ceza Mahkemesinin 2018/449 esas sayılı dosyasında ceza yargılaması yapılmış olup bu dosyada araç sürücüsü davalı ……’ın bilinçli taksirle ölüme neden olmak suçundan mahkumiyetine karar verilmiş, ceza dosyasında alınan İstanbul Adli Tıp Kurumunun 08/04/2019 tarihli raporunda davalı ……’ın uyuşturucu madde etkisi alında olduğu bu haldeyken emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyeceği belirlenmiştir. Ağır Ceza Mahkemesince de tüm bu hususlar gözetilerek davalı Burak’ın kusurunun bilinçli taksir düzeyinde olduğu kabul edilmiştir.
Kaldırma kararı sonrası Davacıların sosyal ekonomik durumları celp edilmiş ve dosyaı rapor düzenleyen aktüer bilirkişiye tevdii edilerek TRH2010 tablosu ve progresif rant tekniğine göre hem hüküm tarihindeki asgari ücret verilerine hem de güncel asgari ücret verilerine göre seçenekli rapor düzenlenmesi istenilmiştir.
Düzenlenen bilirkişi raporuna göre; “Gerekçeli Karar tarihi itibariyle yapılan hesaplamada; Davacı dul eşin destekten yoksun kalma payının 135.553,19TL olacağı hesaplanmıştır. Davacı dul eşin evlenme şans ve ihtimalinin bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Davacının destek zararının 135.553,19TL olacağı hesaplanmıştır. Güncel veriler tarihi itibariyle yapılan hesaplamada; Davacı dul eşin destekten yoksun kalma payının 403.750,59TL olacağı hesaplanmıştır. Davacı dul eşin evlenme şans ve ihtimalinin bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Davacının destek zararının 403.750,59TL olacağı” hesaplanmıştır.
Davacı taraf davasını kaldırma kararından önce ıslah etmiş ve dava değerini arttırmıştır. Kaldırma kararı sonrasında alınan bilirkişi raporundan sonra da davacı yeni bir ıslah yaparak ve harcını yatırarak dava değerini belirlemiştir. Bir dava iki kez ıslah yapılmaz kuralı gereği ikinci ıslah yapılamayacağı gibi mahkememizce yapılan önceki hükmü davacı istinaf etmemiştir. Davalılar istinaf etmiştir. Bilirkişinin kaldırma kararından sonra yaptığı hesaplamaya göre davacı Kevser’in tazminat alacağı 403.750,59 TL olarak belirlenmiş ise de; önceki kararı davacı taraf istinaf etmediğinden kurulacak hüküm ilk hükmü aşamayacaktır. Bu sebeple maddi tazminat isteminin kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.
Manevi tazminatın belirlenmesi konusunda davacılar toplamda 400.000,00 TL manevi tazminat talebinde bulunmuşlardır.
Manevi tazminat istemi yönünden ise; hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek, tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri gözönünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Yukarıda belirtilen hususlar ve olay tarihi, tarafların yaşı, sosyo-ekonomik durumları, olayın ağırlığı, davacılardan Kevser’in eşini Mehmet’in babasını kaybetmesi ve ayrıca kaza anında olay yerinde bulunup yaralanmış olması, davacı Zeynep’in babasını kaybetmiş olması karşısında davalı Burak’ın uyuşturucu maddenin etkisiyle normal taksir düzeyinin üzerinde olan bir kusurla söz konusu ölüm sonucuna neden olması bu olay nedeniyle ortaya çıkan manevi üzüntü dikkate alındığında davacı Kevser için 125.000,00 TL manevi tazminatta, davacı Zeynep için 100.000,00 TL manevi tazminata , davacı Mehmet için 125.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Vefat eden istemleri ……….. davacı Mehmet ve Zeynep’in her ikisinin de babasıdır. Manevi tazminat miktarında her iki çocuk yönünden farklı miktarlara hükmedilmiştir. Bunun gerekçesi de davacı Mehmet’in kaza anında orada bulunuşu, babasının vefatına şahit oluşu ve aynı zamanda kaza nedeniyle yaralanması etkili olmuştur. Bu sebeple aşağıdaki şekilde hüküm fıkrası tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
1-Davacı ……..’ın maddi tazminat isteminin KISMEN KABULÜ İLE; 135.721,33 TL destekten yoksun kalma tazminatı alacağının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, Davalı ……’ın müteselsil sorumluluğunun 128.960,72 TL ile sınırlı tutulmasına,
2-Maddi tazminat alacağına davalı Burak yönünden 08/07/2018 kaza tarihi davalı sigorta şirketi yönünden 16/11/2018 temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
3-Davacı ……..’ın manevi tazminat isteminin KABULÜ İLE 125.000,00 TL manevi tazminat alacağının 08/07/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ……’dan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Davacı ……..’ın manevi tazminat isteminin KISMEN KABULÜ İLE 125.000,00 TL manevi tazminat alacağının 08/07/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ……’dan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davacı ……..’in manevi tazminat isteminin KISMEN KABULÜ İLE 100.000,00 TL manevi tazminat alacağının 08/07/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ……’dan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Manevi tazminat istemlerinden fazlaya ilişkin taleplerin REDDİNE,
Maddi tazminat davası yönünden;
7-Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 9.271,12 TL harçtan başlangıçta alınan 3,41 TL peşin harç ve 2.300,70 TL ıslah harcının mahsubu ile 6.967,01‬ TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Davacı …….. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 21.358,20 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine
9-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 40.524,10 TL nispi vekalet ücretinin davacı Kevser’den tahsili ile davalılara eşit oranda ödenmesine,
Manevi tazminat davası yönünden;
10-Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 23.908,50 TL harçtan başlangıçta alınan 1.366,21 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 22.542,29 TL harcın davalı ……’dan tahsili ile hazineye irat kaydına,
a)Davacı …….. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 19.750,00 TL nisbi vekalet ücretinin davalı ……’dan bu davacıya verilmesine,
b)Davacı …….. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 19.750,00 TL nisbi vekalet ücretinin davalı ……’dan alınarak bu davacıya verilmesine,
c)Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 16.000,00 TL nisbi vekalet ücretinin davalı ……’dan alınarak bu davacıya verilmesine,
11-Davacı tarafından yapılan 1.362,69 TL peşin harç, 35,90 TL başvurma harcı ve 2.300,70 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 3.706,22 TL harcının davalılardan müteselsilen tahsili ile davacı Kevser’e ödenmesine,
12-Davalı …… tarafından yapılan 119,70 TL yargılama giderinin davanın kabul ret oranına göre 14,96 TL’sinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına, diğer davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
13-Davacı ………. tarafından yapılan 1.650,80 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre 813,99 TL’sinin davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiyesinin davacı üzerine bırakılmasına,
14-Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair davacılar vekili ile Davalı …… vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde Bursa Bölge Adliye MAhkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/02/2023

Başkan …….
e-imzalıdır
Üye ………..
e-imzalıdır
Üye ……….
e-imzalıdır
Katip …………
e-imzalıdır