Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/732 E. 2023/344 K. 07.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

…..
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/732 Esas
KARAR NO : 2023/344

HAKİM : …..
KATİP :…..

DAVACI : …..
VEKİLİ : Av……
DAVALI :…..

DAVA : Alacak (Vekaletsiz İş Görmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/06/2022
KARAR TARİHİ : 07/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 15/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Vekaletsiz İş Görmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı şirket hac ve umre turizm faaliyeti gösteren bir şirket olduğunu, müvekkilinin ise davalı şirketin bu tür faaliyet yürüttüğünü bildiğinden dolayı takın çevresinden tanıdığı kişilere bu şirketi önermiş ve kayıt yaptırmalarına yardımcı olduğunu, hacı adayları bunun neticesinde … Turizm Ltd. Şti yetkilisi … … ile anlaşmışlar ve bu kapsamda kişi başı 15.000,00 TL bedelli olarak, hac görevini yerine getirecekleri hayaliyle söz konusu şirkete ödeme yaptıklarını, ekte sunulan tahsilat makbuzlarından da anlaşılacağı üzere ödemeler zamanında yapılmış ve ilgili şirket tarafından imza altına alındığını, hacı adayları tarafından her ne kadar ödemeler eksiksiz ve zamanında yapılmışsa davalı şirket tarafından hac hizmeti yerine getirilmediğini, bunun üzerine aracı olarak kendini sorumlu tutan müvekkilimiz, davalı şirket hac hizmetini yerine getiremediği için bir başka hac ve umre turizm hizmeti veren … Turizme hacılar için ödeme yaptığını, ….. ….. Turizm ile anlaşan müvekkilim daha sonra davalı şirket ile irtibata geçmiş ve aralarında ekteki sözleşme imzalandığını, müvekkili ile davalı şirket arasında imzalanan ekteki 08/08/2018 tarihli sözleşmeye göre davalı şirketin müvekkilime 18.960,00 $ (onsekizbindokuzyüzaltmış amerikan dolar) borcu bulunduğunu, bu borç ekteki sözleşmeden de görüleceği üzere müvekkilimin davalı şirket adına hacı adayları için başka bir firmaya yatırmış olduğu ücret olduğunu, her ne kadar müvekkilim vade tarihinden itibaren şirket yetkilileri ile borcun ödenmesi hususunda iletişime geçmişse de davalı şirket tarafından müvekkilime bu zamana kadar herhangi bir ödeme yapılmadığını, daha sonra tarafımızca arabuluculuk bürosuna başvurulduğunu ve 2021/141625 numaralı arabuluculuk dosya numarası ile arabuluculuk görüşmeleri başlamış, anlaşamama ile sonuçlandığını, bu nedenlerle fazlaya ilişkin talep ve dava hakkımız saklı kalmak kaydı ile, müvekkilimizin davalı şirketten olan şimdilik 10.000,00 TL alacağımızın dava tarihinden itibaren hesaplanacak ysal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmiş ancak davalı tarafından savunmada bulunulmamıştır.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, taraflar arasında imzalanan 08/08/2018 tarihli sözleşme, ödeme dekontları, hacı adayları tarafından yatırılan ücretlere ilişkin dekontlar, whatsapp konuşma kayıtları, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
KANITLARIN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME :
Dava, hukuki niteliği itibariyle alacak istemine ilişkindir.
Taraflara usulüne uygun davetiye tebliğ edilerek, taraf teşkili sağlanmıştır.
Davacının alacağın kaynağı, haksız fiil ve kusur sorumluluğu olup 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 49 ve devamı maddelerine dayalı olduğu anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde mutlak ticari davalar: [(1) Her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları (Ek ibare: 26/06/2012-6335 S.K./1. m.) ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;,
a) Bu Kanunda,
b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969. maddelerinde,
c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580. maddelerinde,
d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava (Ek ibare: 26/06/2012 – 6335 s. K. 1. m.) ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır] şeklinde düzenlenmiştir.
Bunun yanında, TTK’nın 21. maddesi gereğince her iki tarafın tacir olması ve tarafların ticari işletmesi ile ilgili olan davalar, taraflardan birinin ticari işletmesiyle ilgili olması kaydıyla Borçlar Kanununun havale hakkındaki 457 – 462 ve vedia hakkındaki 463 – 482. maddelerinde düzenlenen hususlardan doğan nispî nitelikteki ticari davalar yönünden de ticaret mahkemesi görevlidir.
Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde, bu Kanundan doğan hukuk “davalarının” ticari dava sayıldığı, aynı Kanunun 5. maddesinin ikinci fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan “davalara”, ticaret mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir.
O halde somut olayda yukarıdaki açıklamalar ışığında, davanın ticari dava olmadığı anlaşılmakla mahkememizin görevsizliğine ve HMK 114 ve 115/2 maddesi gereğince davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, dosyanın görevli ve yetkili Bursa Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine dair karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın görev, dava şartı noksanlığı sebebiyle usulden reddine, mahkememizin görevsizliğine, Bursa Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna,
2-HMKnun 20 maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde talep halinde dosyanın Bursa Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, talep olmadığı takdirde dosya üzerinden davanın açılmamış sayılmasına dair karar verilmesine,
3-HMK’nın 331. Maddesine göre yargılamanın görevli mahkemede devam etmesi halinde yargılama giderlerin görevli Bursa Asliye Hukuk Mahkemesince taktirine, yargılamanın görevli mahkeme de devam etmediği taktirde talep üzerine mahkememizce dosya üzerinden yargılama giderlerinin tespiti ve hükmedilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğuna gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/03/2023

Katip …..
¸e-imzalıdır.

Hakim …..
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …..
¸E-imzalıdır.