Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/664 E. 2023/460 K. 30.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/664
KARAR NO : 2023/460
HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – [16068-60845-…..] UETS
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – [16342-43564-….] UETS
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/06/2019
KARAR TARİHİ : 30/03/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava dışı … … arasında bir ilişki yaşadığını, müvekkilinin … …’ un evli olduğunu öğrendiğinde ilişkiye son verdiğini, fakat … …’un müvekkilini tehdit ederek şiddet uyguladığını, savcılığına başvurulduğunu, fakat dava dışı … …’un müvekkilinden intikam almak maksadı ile … …’un gizlice çektiği müvekkiline ait müstehcen fotoğraf ve videoları ailesine göstereceği tehdidi ile hiçbir hukuki gerekçesi olmayan davaya konu senedi imzalattığını, davaya konu senette borç konusu boş bırakıldığını, malen veya nakden kaydı görülemediğini, davalının söz konusu senede dayanarak Bursa 16. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyası ile takip başlattığını, yukarıda açıklanan nedenlerle müvekkilinin davalıya borcu olmadığının tespitine, Bursa 16.İcra Müdürlüğünün 2019/ … Esas sayılı dosya takibinin iptaline, icra baskısı ile doğabilecek ödeme halinde davanın istirdata çevrilmesine, haksız ve hukuk dışı yapılan takipten dolayı davalı aleyhine %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, dava masrafları ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine, uğradıkları ve uğrayacakları zararlar için tazminat haklarımızın saklı tutulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkili ile ticari ilişkisinin olmadığı iddiasının asılsız olduğunu, davacı ile müvekkilinin emlakçılık işi ile ilgilendiğini, tarafların her ikisinin de emlakçılık mesleğiyle iştigal ediyor olması nedeniyle çok defa gayrimenkul alıp sattığını ve ortak iş yaptığını, bu ticari ilişki nedeniyle müvekkili ile davacı arasında arsa alım satımı yapılmış, davacının müvekkilimize 50.000 TL borcu doğduğunu, yukarıda açıklanan nedenle davanın reddi ile %20 den az olmamak kaydı ile ile kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Deliller;
Bursa 16. İcra Dairesi’ne, Bursa CBS’ye, Türkiye İş Bankası’na, Yapı ve Kredi Bankası’na, Bursa 7. Asliye Ceza Mahkemesi’ne, azılan müzekkereye cevap verildiği cevabi yazının dosya arasında olduğu anlaşılmaktadır.
Bankacı Bilirkişinin Raporunun Sonuç Kısmı: ” Davalı … ile davacı … … arasında ticari ilişkinin bulunup bulunmadığına ilişkin Banka Hesapları üzerinde yapılan incelemede, 06/09/2018 tarihinde davacı tarafından davalıya gönderilen 3.988,00 TL havale işleminden başka bir işlemin olmadığı görülmüştür. Dava konusu senetle ilgili olarak, ticari ilişkiden verildiğine dair dosya kapsamında davalı tarafından sunulan bir belgeye de rastlanmamıştır. Yargılama sonucunda; Davalının haklı olduğunun kabul edilmesi ihtimaline binaen … … hakkındaki takibin, 50.000,00 TL asıl alacak, 802,50 TL işlemiş faiz,150,00 TL komisyon, 606,00 TL ihtiyatı haciz vekalet ücreti, 123,90 TL ihtiyatı haciz masrafı olmak üzere toplam 51.682.40 TL borç tutarı üzerinden devamı mahkemenin takdirine aittir.” şeklindedir.
Davacı tanığı Sibel Önver’in beyanı: “Ben …’ı tanıyorum. Ben, … … ve … 2016-2018 yılları arasında ortak emlakçılık yapıyorduk. … de … …’un sevgilisiydi, büroya gidip gelirken kendisi ile tanıştım. Davalı …, …’e vekalet vermişti. … … adına bu vekalete göre işlemler yapıyordu, aralarında bir ticari ilişki vardı. … çiftçilik yapıyordu ve gayrimenkulden anlamıyordu. … ve … iki ayda bir buluşup hesap kitap yapıyordu. …, …’in evli olduğunu öğrenince ayrılma kararı aldı. … …’in ayrılma isteğine karşı hırs ve ego yaptı. … sağda solda …’in bende uygunsuz fotoğrafları var ailesine göstereceğim ona gününü göstereceğim şeklinde …’e karşı şantaj yapacağını söylüyordu. Ben bunu kulaklarımla duydum. Ben …’in … ile bir ticari ilişkisi olmadığına eminim. Ben …’den …’in kendisini tehdit ettiğini ve kendisine …’in bir senet imzalatmak istediğini duydum ayrıca ben …’in …’e gönderdiği çıplak resimlerini de gördüm. Bu resimleri … gizlice çekmiş. Hatta fotoğrafta …’in dizi görünüyor çünkü fotoğrafı yandan çekmiş. Hatırladığım kadarıyla 3 fotoğraf vardı. Bu her 3 fotoğrafta da … çıplaktı. Ben davaya konu senedin imzalandığı zamana şahitlik etmedim ancak bu senet imzalandıktan sonra … bana “resimler aileme gitmesin, resimleri annem görürse anneme inme iner” diye seneti imzalamak mecburiyetinde kaldığını bana söyledi, hatırladığım kadarıyla bu senetin bedeli 40.000,00 TL idi. Ben bu çıplak fotoğraflardan kaynaklı Özleme sadece 1 senet imzalatıldığını biliyorum. Bu senedin takibe koyulmasını … bey organize ediyor ve …’ı kullanıyor. Benim bildiklerim bundan ibarettir. … hanım …’ı en fazla 1-2 kez görmüştür, ben bile ofiste çalışmama rağmen … beyi çok görmezdim.” şeklindedir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ, HUKUKİ KABUL VE GEREKÇE

Dava, kambiyo senedinden kaynaklı başlatılan icra takibinden borçlu olunmadığının tespiti talebine ilişkindir.
Davacı tarafından davalı aleyhine Bursa 16. İcra Dairesinin 2019/… Esas sayııl dosyasında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi yapılmıştır.
Bu icra takibinde toplam 51.681,27 TL’nin tahsili talep edilmekte ve takibe dayanak olarak 29/11/2018 tanzim ve 31/12/2018 vade tarihli, 50.000 TL bedelli bono gösterilmektedir.
Davacı; dava konusu bononun müstehcen resimlerinin ifşa edilmesi tehdidiyle imzalatıldığını belirterek, borçlu olmadığının tespitini talep etmektedir.
Kambiyo senetleri sebepten illi’dir. İmzası inkar edilmemiş senede karşı borçlu olunmadığı iddiasının yazılı delil ile borçlu tarafından ispat edilmesi gerekir. Senette ihdas sebebi gösterilmiş ise bu sebebi talil eden ispat yükünü üzerine alır. Senette ihdas sebebinin gösterilmesi zorunlu olmadığından, gösterilmemesi senedin doğumuna engel oluşturmamaktadır.
Hile, hata ve tehdit iddiasına dayalı menfi tespit davalarında ispat külfeti bu iddiayı ileri süren borçluda olup iddia tanık dahil her türlü delil ile ispat edilebilinir.
6098 sayılı TBK’nun 37, 38 ve 39. maddesine göre korkutma ile sözleşme yapıldığında; korkutulan, korkutmanın etkisinin ortadan kalkmasından itibaren bir yıl içinde sözleşme ile bağlı olmadığını bildirmez ise sözleşmeyi onamış sayılır. (Emsal: Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 14/10/2020 tarih 2020/2440 Esas-2020/4106 Karar, 18/03/2021 tarih 2020/4968 Esas- 2021/4593 Karar ile 18/02/2021 tarih 2020/5089 Esas -2021/1457 Karar ve 06/02/2020 tarih 2018/4020 Esas-2020/998 Karar sayılı kararları).
Mevcut davada; davacı, birliktelik yaşadığı … …’tan ayrılmak istemesi üzerine, … …’un gizlice çektiği müstehcen resimleri ile kendisini tehdit ettiğini, … …’un davalı ile çok eski arkadaş olduklarını, daha sonra dava konusu senedin imzalanması için resimler ile tehdit edildiğini, bunun üzerine senedi imzaladığını, buna rağmen resimlerin ifşa edildiğini, kaybedecek bir şeyi kalmadığı için şikayetçi olduğunu belirterek, borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.
Davalı, davacının iddialarının doğru olmadığını, ispat külfetinin davacıda olduğunu belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizce davanın kabulüne karar verilmesi akabinde, kararın istinaf edilmesi üzerine mahkememiz kararı kaldırılmış, davacının iddiaları sebebiyle tarafların tanıklarının dinlenmesi gerektiği belirtilmiştir.
Mahkememizce kaldırma ilamı doğrultusunda; davalının bildirdiği tanığının dinlenilmesi için gerekli işlemler yapılmış, davacı tarafın kaldırma ilamı öncesinde tanık bildirmemiş olması sebebiyle davacıya tanıklarını bildirmek üzere süre verilmiştir. Davacı vekili bir tanık bildirmiştir.
Cevap dilekçesinde bildirilen davalı tanığına davetiye çıkartılmış, davetiyenin bila tebliğ iade dönmesi üzerine, davalı tanığının tebligata yarar adresini bildirmek üzere davalı vekiline kesin süre verilmiş, ancak verilen kesin süreye rağmen davalı tanığının adresi bildirilmediğinden davalının söz konusu tanığın dinlenilmesinden vazgeçmiş sayıldığı kabul olunarak, yargılamaya devam olunmuştur.
Davacı tanığı mahkememizde hazır edilerek dinlenmiş ve dava dilekçesinde ortaya konan korkutma ve tehdit vakıaları bağlamında dinlenmiştir.
Davacı tanığı beyanında özetle; kendisinin …’ı tanıdığını, kendisinin … … ve … ile birlite 2016-2018 yılları arasında ortak emlakçılık yaptığını, …’in de … …’un sevgilisi olduğunu, … ile büroya gidip gelirken tanıştığını, davalı …’ın …’e vekalet verdiğini, …’in … adına bu vekalete göre işlemler yaptığını, aralarında bir ticari ilişki olduğunu, …’ın çiftçilik yaptığını ve gayrimenkulden anlamadığını, … ve …’ın iki ayda bir buluşup hesap kitap yaptıklarını, …’in …’in evli olduğunu öğrenmesinden sonra ayrılma kararı aldığını, …’in …’in ayrılma isteğine karşı hırs ve ego yaptığını, …’in sağda solda …’in kendisinde uygunsuz fotoğrafları olduğunu ve bunları …’in ailesine göstereceğini ve …’e şantaj yapacağını söylediğini, bunları bizzat …’ten duyduğunu, …’in … ile bir ticari ilişkisi olmadığını, …’den …’in kendisini tehdit ettiğini ve kendisine bir senet imzalatmak istediğini duyduğunu, ayrıca …’in …’e gönderdiği çıplak resimleri gördüğünü, bu resimleri …’in gizlice çektiğini, 3 fotoğraf olduğunu ve fotoğraflarda …’in çıplak olduğunu, senedin imzalanmasından sonra …’in kendisine “resimler aileme gitmesin, resimleri annem görürse anneme inme iner” dediğini ve senedi imzalamak mecburiyetinde kaldığını söylediğini, bu çıplak fotoğraflardan kaynaklı …’e sadece 1 senet imzalatıldığını bildiğini, senedin takibe koyulmasını …’in organize ettiğini ve …’ı kullandığını ifade etmiştir.

Mahkememizce istinaf kaldırma ilamı gereğince davacı borçlunun takibe konu senedi bir korkutma etkisi ile imzalayıp imzalamadığı değerlendirilmiş ve burada davacı tanığının beyanları irdelenmiştir. Davacı tanığının beyanlarının zaman, mekan ve bir olay örgüsü içerisinde aktarıldığı, beyanların somut bilgiler içerdiği ve beyanların kendi içerisinde çelişkili bir durum arz etmediği, tanığın dinlenmeden önce yemininin yaptırıldığı ve beyanına güveni etkileyecek bir durumun olmadığı, ayrıca tanığın dava dilekçesinde geçen fotoğrafları gördüğü ve fotoğraflar hakkında da somut bilgi verdiği, bu bağlamda davacı tanığının beyanlarına itibar edilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Davacı tanığının beyanlarına itibar edilmesi sonucunda; davacının dava dışı …’te bir kısım fotoğraflarının olması üzerine bir korkutma etkisi altında takibe konu senedi imzaladığı, senedin lehtarının davalı olduğu, ancak tanık beyanında söz edildiği üzere dava dışı …’in bu senetle ilgili davalı ile işbirliği içinde olduğunun beyan edildiği, davacının eldeki menfi tespit davasını senedin tanzim tarihinden itibaren 1 yıl içinde açtığı, senedin korkutma etkisi ile imzalanması sonucunda davacının takibe konu senetten kaynaklı borçlu olmadığının tespitine ve davalının kötü niyet tazminatına hükmedilmesine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve yasal gerekçesi izah edildiği üzere;
1-Davanın Kabulü ile; Bursa 16. İcra Dairesinin 2021/… Esas sayılı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipten ve takibe dayanak; 29/11/2018 düzenleme ve 31/12/2018 vade tarihli, 50.000,00 TL bedelli bonodan kaynaklı olarak, davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Takibin haksız ve kötü niyetli olduğu kanaatine varılmakla; Bursa 16. İcra Dairesinin 2021/… Esas sayılı icra dosyasında asıl alacak miktarı olan 50.000,00 TL’nin %20’si oranında kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
3-Hüküm tarihi itibariyle alınması gereken 3.415,50 TL karar ve ilam harcından 853,88 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 2.561,62 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 853,88 TL peşin harç, 44,40 TL başvurma harcı, 750,00 TL bilirkişi ücreti, 180,60 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 1.828,88 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT m.13 hükümlerine göre hesaplanan 9.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
8-6325 sayılı Kanunun 18/A maddesinin 12 ve 13. Fıkralarına göre; suç üstü ödeneğinden zorunlu arabulucuya ödenen 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak, hazineye irat kaydına,
9-HMK m.333 gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
10-Gerekçeli kararın talep halinde taraflara tebliği ile tebliğ giderinin eksik olması halinde giderin talepte bulunandan alınmasına,
Dair; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 30/03/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır