Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/647 E. 2023/74 K. 18.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

….
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/647 Esas
KARAR NO : 2023/74

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … – …

VEKİLİ : Av. …
DAVA : Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali)
DAVA TARİHİ : 27/05/2022
KARAR TARİHİ : 18/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı taraf dava dilekçesinde özetle : Davacının davalı kooperatifin ortağı olduğunu, 08/05/2022 tarihli genel kurul kararı ile davacının üyelikten çıkarıldığını, davacının peşin ödemeli anahtar teslim daire alarak ortak olduğunu, aidat ödeme yükümlülüğünün bulunmadığını, aidatlar için başlatılan takibe itiraz edildiğini Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/1595 esas sayılı dosyasında itirazın iptali davası açıldığını, yargılamanın halen devam ettiğini, alacağın belirli olmadığını, daha önce Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/571 esas sayılı dosyasında ihraç kararının iptal edildiğini, alacağın çekişmeli olduğu ve belirli olmadığı hususunun da iptal gerekçesi olduğunu, bu kararın da Yargıtay tarafından onaylandığını, davalı aleyhine ecrimisil talepli dava açıldığını ve davacı lehine alacağa hükmedildiğini, kooperatiften aidat borcundan bu alacağın mahsubunun talep edildiğini, taraflar arasındaki itirazın iptali davası sonuçlanmadan ve mahsup talebi dikkate alınmadan aidat alacağı henüz belirli olmayacağından ihraç kararı alınmasının iptali gerektiğini ileri sürerek 08/05/2022 tarihli genel kurulda alınan ihraç kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle : Davacının dürüstlük kuralına aykırı davrandığını, Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/1595 esas sayılı dava dosyasına 67.317,00 TL aidat borcunun hesaplandığını, davacının kooperatife üye olduğunu, nitekim bunu vermiş olduğu beyan dilekçeleri ile de doğruladığını, Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesindeki yargılamanın devam ettiğini, davalı tarafça belirlenen alacaklar nedeniyle ihtarnameler gönderildiğini, ödenmemesi nedeniyle ihraç kararı alındığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava davalı kooperatifin 08/05/2022 tarihli genel kurulunda alınan ihraç kararının iptali istemine ilişkindir.
Davacı davalı kooperatifin üyesi olduğunu, kooperatif yönetim kurulu tarafından 08/05/2022 tarihli genel kurul kararı ile kooperatif üyeliğinden çıkarıldığını, davacının peşin ödemeli anahtar teslim daire alarak ortak olduğunu, aidat ödeme yükümlülüğünün bulunmadığını, aidatlar için başlatılan takibe itiraz edildiğini Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/1595 esas sayılı dosyasında itirazın iptali davası açıldığını, yargılamanın halen devam ettiğini, alacağın belirli olmadığını, daha önce Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/571 esas sayılı dosyasında ihraç kararının iptal edildiğini, alacağın çekişmeli olduğu ve belirli olmadığı hususunun da iptal gerekçesi olduğunu, bu kararın da Yargıtay tarafından onaylandığını, davalı aleyhine ecrimisil talepli dava açıldığını ve davacı lehine alacağa hükmedildiğini, kooperatiften aidat borcundan bu alacağın mahsubunun talep edildiğini, taraflar arasındaki itirazın iptali davası sonuçlanmadan ve mahsup talebi dikkate alınmadan aidat alacağı henüz belirli olmayacağından ihraç kararı alınmasının iptali gerektiğini ileri sürmüştür.
Bir ortak üyelikten ihraç edilebilmesi için Kooperatifler Kanununun 27.maddesi ve Kooperatif ana sözleşmesinin 14.maddesindeki düzenlemeler uygulanmalıdır.
Buna göre parasal hükümlülüklerini 30 gün geciktirmeleri üzerine yönetim kurulunca ortağa noter aracılığıyla ihtar yapılıp ödenmesi gereken borç tutarının doğru bir biçimde gösterilerek 10 günlük süre verilmesi, bu süre içerisinde aidat borcunu ödemeyen ortağı aynı şekilde ikinci ihtar yapılarak 30 günlük süre verilmesi, bu süre içerisinde de yerine getirilmemesi halinde ihraç kararı verilmesi gerekmektedir.
Burada dikkat edilmesi gereken aidat borcunun bulunup bulunmadığı, borcun gerçeği yansıtıp yansıtmadığı borcun ödenmemiş olması , ödememe üzerine iki ihtar gönderilip, ihtarların usulüne uygun tebliğ edilmesi ve ihtarlarda yasa ve ana sözleşmenin ön gördüğü 10 günlük ve 30 günlük sürelerin verilmesi, bu süreler içerisinde ödenmemesi halinde müeyyidenin ne olduğunun ve ödenmesi istenen borcun miktarının ve neye ilişkin olduğunun açık ve anlaşılır olarak belirtilip belirtilmediği hususlarıdır.
Davacıya 24/02/2022 tarihli 1.ihtar gönderilerek 2012-2021 öncesi dönem için aidat tutarı belirlenmiş, peşin ödenen tutar mahsup edilmiş, eksik ödenen tutar gösterilmiş, buna faiz işletilmiş, 2012-2021 arası dönem için aidat tutarı gösterilmiş, buna faiz işletilmiş ve toplam borç belirlenerek 10 günlük süre içeresinde ödenmesine karar verildiği noter aracılığıyla ihtar edilmiş, aynı ihtarın ikincisi yeniden noter aracılığıyla gönderilerek bu kez 30 günlük süre verilmiştir.
Taraflar arasında ihtarda belirtilen alacağın çekişmeli olup olmadığı, halen devam eden yargılamaların toplam alacağın içerisinde gösterilen tutarı çekişmeli hale getirip getirmediği, bu sebeple borcun gerçeği yansıtıp yansıtmadığı hususları ihtilaflıdır.
Davacı 2009 yılında anahtar teslim daire satılmak suretiyle ortak olduğunu, 2012 yılındaki yönetim değişikliğine kadar kendisinden aidat talep edilmediğini, 27/04/2012 tarihinde kendisine ihtarname gönderilerek daha sonrasında Bursa 10.İcra Müdürlüğünün 2013/9175 sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, buna itiraz üzerine Bursa 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/1595 sayılı dosyasında yargılamanın yapıldığını, Bursa 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/273 sayılı dosyasında kendisi tarafından menfi tespit davası açıldığını, bu davanın 2015/1595 sayılı itirazın iptali davasıyla birleştirildiğini, alacağın çekişmeli olduğunu savunmuştur.
İhtarnamede belirtilen alacağın içeriği taraflar arasında çekişmeli ve yargıya da intikal etmiş ise ihtarnamede gösterilen bu tutarlar kadar alacağın varlığı belirli olmadığından ve gerçeği yansıtıp yansıtmadığı da ilgili yargılamalarda tespit edilecek olduğundan ihraç koşullarının bulunduğunu kabul etmek mümkün değildir. Bursa 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/1595 esas sayılı dosyasında yargılamanın halen devam ettiği, dosyada en son alınan 12/04/2022 tarihli bilirkişi raporuna göre davalının ana dosya ve birleşen dosya bakımından ne miktarda alacaklı olabileceğine dair rapor düzenlenmiş olup yargılama halen devam etmektedir. 2012 yılında ihtara konu olup takibe konu edilen ve yargılaması halen devam eden 2012 yılı öncesi dönem alacağı ihtarnamede eksik ödenen tutar olarak 29.300,00 TL gösterilmiş, buna işleyen faiz miktarı da 222.680,00 TL olarak gösterilmiştir. Davalı aidat alacağı için icra dosyasında 130.000,00 TL üzerinden takip başlatmıştır.
İhtarnamede gösterilen ve çekişmeli dönemleri de kapsayan alacak 491.706,75 TL ‘dir. Bu alacak miktarı henüz gerçeği yansıtıp yansıtmadığı belirli olmadığından bu ihtar dayanak yapılarak alınan ihraç kararı da hukuka uygun değildir.
Bu sebeple davanın kabulüne karar verilerek Davalı kooperatifin 08/05/2022 tarihli genel kurulunda alınan davacının ihracına ilişkin kararın iptaline karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ İLE;
1-Davalı kooperatifin 08/05/2022 tarihli genel kurulunda alınan davacının ihracına ilişkin kararın İPTALİNE,
2-Harçlar yasası gereğince alınması gerekli 179,90 TL harçtan başlangıçta alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafça yapılmış olan 80,70 TL peşin harç, 80,70 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 161,4‬0 TL ‘nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yargı Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18/01/2023

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır