Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/631 E. 2022/924 K. 04.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

…. TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/631 Esas
KARAR NO : 2022/924

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … ….
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. ……

DAVA : Deniz Ticaret (Deniz Taşımacılığı Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 23/05/2022
KARAR TARİHİ : 04/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Deniz Ticaret (Deniz Taşımacılığı Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACI VEKİLİ DAVA DİLEKÇESİNDE: davalı taraf ile müvekkili arasında bir takım malların uluslararası taşınmasına ilişkin sözleşme imza edildiğini, bu sözleşme kapsamında söz konusu üç adet konteynırın Çin’den İzmit’e taşıtılması için toplam 32.420,00-USD bedelle anlaşmaya varıldığını, davalı tarafa 15 Ekim 2021 tarihinde 2X40 HC SOC konteynerlerini yükleyip, 1X40 HC COC konteynerı ise 20 ekim 2021 tarihinde yüklemiş olduğu bilgisinin verildiğini, davalı tarafa 22 Ekim 2021 tarihinde konteyner yüklerinin yüklemesinin tamamlandığının ve jinan istasyonuna ( teslim alınacak istasyon ) yola çıktığı bilgisini verilmiş olduğunu, ancak ilerleyen süreçte “25 ekim- Kasım arası herhangi bir tren kalkışının yapılamayacağı , Akhalkalaki de 1 haftalık inşaat çalışması olacağı ve herhangi bir trenin kabul edilmediği, bu sebeple de Çin’den herhangi bir tren çıkışına izin verilmediği” bilgisinin kendilerine ulaştığını, seferlerin mücbir sebeplerle durdurulduğuna ve hiç bir yükün gemilere yüklenemediğini, söz konusu konteynırların yüklenememesinin kendi hatalarından kaynaklanmadığını, tek sebebin Çin demir yollarının seferlere izin vermemesi olduğunu, Çin demir yolları üzerinde yaşanan bu aksaklığın beklenilen süreden daha da uzun sürmesi nedeni ile müvekkilinin 30 Kasım 2021 tarihinde davalı tarafa Tiflis üzerinden tren ve kara servis taşımacılığı alternatif güzergah önerisini getirdiğini, ancak bu alternatif güzergah için ek olarak konteyner başı maliyet çıkacağı bilgisini vermiş olduğunu, ancak davalı tarafça Tiflis üzerinden gerçekleşecek alternatif güzergahın kabul edilmediğini, bununla birlikte müvekkilinin Çin demir yolları ile yapmış olduğu görüşmeler esnasında 5 Aralık 2021 tarihinde Xian — Urumçi arası Jiuguan ek sefer eklendiği bilgisini aldıklarını ve bu hususa davalı tarafa ilettiklerini, ancak Çin demir yollarının bu seferi için iç nakliye ücreti talep ettiğini(9.600,00-USD) ve konteyner başına taşıma ücretlerine de 2500 usd zam yaptığı bilgisini davalı tarafa iletildiğini, uzun yıllardır davalı taraf ile ticaret yapmış olması sebebi ile hiç bir sorumlulukları olmamasına rağmen , davalı ile zararı paylaşmak adına konteyner başına olan 2500 usd toplamdaki 7500 usd’yi kendi hanesine zarar yazarak davalının ticari itibarını zedelememek adına iç nakliye ücretini talep ettiklerini, onay verilmesi halinde hemen organizasyonu kuracağı bilgisini iletmiş olduklarını, söz konusu iç nakliye ile Xian Urumçi arası Jiuguan arası ortalama 3000 km taşımacılığın gerçekleştirilmemesi halinde konteynerlerin daha ne kadar süre ile Jinan istasyonun da bekleyeceğinin net bir verisi bulunmadığını da davalı tarafa bildirildiğini, buradan da görüleceği üzere Çin Demir yollarında yaşanan aksaklık nedeni ile ya Tiflis üzerinden tren ve kara taşımacılığı gerçekleşecek ya da Xian — Urumçi arası Jiuguan arasında iç nakliye yapılacak söz konusu alternatif güzergahların haricinden konteynerlerin jinan da kalacağı ve harekette ettirilmeyeceğinin sabit olduğunu, hal böyle iken müvekkilinin davalı ile yaptığı görüşmeler neticesinde davalı tarafça 30.11.2021 tarihli saat 17.16 da atılan mail ile söz konusu alternatif güzergahların uygulanarak malın teslim edilmesi ve de maliyetin eski navlun bedelleri üzerinden yapılabileceğini talep etmiş olsalar da söz konusu mücbir sebeplerin müvekkili kaynakkı olmadığı Çin Demir yollarının kendi inisiyatifi doğrultusunda hareket ettiği ve de hal böyle olmasına rağmen bile müvekkilide, davalının bir nebze olsun zararını gidermek adına 7500 USD gelen zammı kendi hanesine zarar kaydederek müvekkilinin tüm iyi niyetini gözler önüne sermekte olduğunu, 13.08.2021 tarihi ile 30.11.2021 tarihi arasındaki tüm mailleşme süreci dilekçe ekinde sunulmakta olduğunu, iş bu mailleşme sürecinde müvekkili beklenilen tüm yükleme ve yüklemenin transfer süreci devamlı olarak davalı yana bildirilmiş ve hiç bir aksaklık müvekkili tarafça kaynaklanmadığını, ancak Çin’den meydana gelen olumsuz sebeplerden dolayı müvekkili sanki üstlendiği görevi ifa edememiş gibi görünmüşse de alternatif güzergah teklifi ve önerileri ile yine de davalı tarafı mağdur etmediklerini, üstüne üstlük de bu kadar çabaladığı işten kar etmek yerine bu sefer de zarar etmeyi göze alarak basiretli bir tacir gibi davrandığını, her ne kadar davalı yanın gecikme nedenlerini müvekkile yüklüyor olsa da bu nedenlerin kabulü zaten mümkün olmadığını, her ne kadar 30.11.2021 tarihinde davalı taraf alternatif güzergahlar nedeni ile konu yükleri başka bir acenteye yönlendirme düşüncesi olduğunu belirtmişse de bu konu hakkında net bir tavır sergilemeyerek ve de o güne dek yapılan masrafları da karşılamaması davalı tarafça da ve teklif formunda müvekkili belirttiği davalının da peşinen kabul ettiği ” Tren ayrılmadan 8 gün önce iptal ediniz. Bu zaman zarfını geçtiğiniz de Çin demiryolları tarafında kesilen iptal cezası tarafınıza rücu ettirilecektir” maddesi gereğince davalının herhangi bir demir yolu seferini iptal bilgisi de vermemesi üzerine konu yüklerin ne kadar süre bekleyeceği belli olmayan bir limanda katmaması için müvekkile alternatif güzergah bilgileri doğrultusunda üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmiş olduğununu, bununla birilikte de 1 Aralık 2021 tarihinde davalı tarafın müvekkile konu ile ilgili yeni bir gelişmenin olup olmadığını sorduğunu ve müvekkilinin de 5 aralık 2021 tarihinde tren kalkışının olacağını konteyner sevkiyatının iç yollar ile başladığı bilgisini vermiş olduğunu, tüm problemin giderilmiş olduğu ve tarafların da ek bedeller üzerinde mutabık kaldığı ortaya çıkmış olduğunu, davalı tarafın müvekkilden taslak konşimentoların hazırlanmasını ve gönderilmesini istemiş olduğunu, müvekkilin de taslak konşimentoları hazırlayıp göndermiş olduğunu, bu süreçten sonra da müvekkilinin, davalı taraf ile sürekli olarak iletişimde kalmış ve anbean konteyner yüklerinin bulunduğu tren konumlarını aktif bir şekilde davalı taraf ile paylaşmış olduğunu, akabinde müvekkilinin 10.12.2021 tarihinde konteynerlerin yüklü olduğu tren seferinin Shalkar -Kazakistan’a varış yaptığını agua port’a ulaştığında ek çıkmış olan 9600 USD’lik masrafın tamamlanmaması halinde konteynerlerin Agtua portta bekleyeceğini ve tüm masrafların davalıya ait olacağını ihtar etmesine karşılık davalı tarafça iş bu davaya konu olan fatura bedeli müvekkile ödenmiş olduğunu, 10.12.2021 tarihli mailde müvekkili açıkça davalı firma yetkililerinde özgür bülbül ile telefonda görüştüğünü ve dava konusu ödeme konusunda mutabık kaldıklarını beyan etmiş davalı tarafçada bu husus için hıç bir itirazda bulunulmamış ve konteyner yüklerinin bulunduğu tren gps bilgisi aktif olarak istenmeye devam etmiş olduğunu, ayrıca önemle bahsedilmesi gereken diğer bir husus ise müvekkilimiz ile davalı taraf taşımacılık anlaşmasını 15.10.2021 tarihinde yapmış ve Çin’den Baküye kadar konteynerler ulaşana dek geçen ortalama 2-3 ay arası zaman diliminde davalı taraftan hiç bir şekilde ödememe almaması üzerine de davalı taraf yerine 7500 USD navlun zam bedelini kendisi karşılamış olduğunu, ancak Bakü’den sonra bu yükü daha fazla taşıyamayacağı için davalı taraftan ilk başta yapılan 32.420 USD anlaşma ve mücbir sebeplerden kaynaklı olarak iç demir yolları ve farklı bir güzergahtan alternatif yol ile gelmesi gereken konteynerler için 9600 USD bedeli tahsil etmiş ve akabinde de davalı tarafça bu mücbir sebeple ödenmiş olan bedelin ( 9600 usd ) geri iade istenilmiş olduğunu, konteyner yüklerinin bulunduğu tren Shalkar – Kazakistan’dan Agtua Port’a ulaşmış olmasına karşılık Bakü hattına gemi ile geçmesi gerektiği ancak hazar denizinde aşırı rüzgar ve fırtınadan dolayıda yüklerin 2 hafta Agtua portta yine mücbir sebepten dolayı beklediğinin davalı tarafa anbean bildirildiğini, Konteynerlerin Baküye geçmesi ile birlikte ise Tiflis üzerinden Bursa’ya ulaşması tahmini olarak 2022 yılının ocak ayının 2-3 haftası aralığında olacağı bilgisini yine davalı tarafa bildirildiğini. davalı taraf ile müvekkili ilk başta yaptığı anlaşma Çin-İzmit arası taşıma hizmetiyken davalının talepleri doğrultusunda İzmitten-Bursa’ya da iç taşıma için de müvekkilden talepte bulunduklarını, ancak söz konusu taşıma hizmeti bedeli davalı ile müvekkili arasında mutabık kalınamaması neticesinde iç taşıma hizmeti verilmediğini, 10/01/2022 tarihinde konteynerler Tiflis gümrüğünden geçişi esnasından tonaj sınırına takılması nedeni ile TIR ile Türkiye’ye giriş onayı verilmemesi üzerine bu husus müvekkili tarafça 10.01.2022 tarihli mail ile davalı tarafa bildirmiş olması karşılığında davalı tarafça söz konusu tonaj probleminin müvekkilden kaynaklandığı ve kontrol eksiği olduğunu iddia etmesinin kabul edilemez olduğunu, taraflar arasında mutabık kalınan taşıma teklif formunda yer alan ” Ağırlık sınırı 20T’dir. 20T olduğunu, 20T-Tek kargo ağırlığı 3T’den fazla ve ../ W / H 1.5T/ M2’den fazla ise lütfen bizim ile kontrol ediniz” ibaresi gereğince davalı taraf mutabık kalınan teklif formundaki hükümlere uymaması nedeni ile müvekkili Tiflis Gümrüğünde farklı alternatif yollar ile konteynerleri Türkiye’ye gönderme seçeneklerini davalı yana sunduğunu, söz konusu alternatif güzergah yolları için de herhangi bir ek ücreti olmadığını 11.01.2022 tarihli mailinde beyan ettiğini, tüm bu yaşanılan süreç içerisinde müvekkilinin üzerine düşen tüm sorumlulukları yerine getirmiş ve davalıya ait konteynerleri İzmit Köseköye getirmiş olduğunu, ancak gelinen bu süre zarfında yaşanılan hiç bir gecikmenin sorumlusu müvekkili olmadığını, yaşanılan gecikmelerin nedenlerine bakıldığında Çin Demir yollarının tek yönlü vermiş olduğu kararlar- Hazar Denizindeki fırtına, Davalının teknik şartlara uyum sağlamaması, Türkiyenin doğu kapısında oluşan kar firtınası ve bu mücbir sebeplerden dolayı hareketsiz kalan seferler olduğunu, bu hususların hiç birinde müvekkili asli kusuru bulunmadığını, tüm bu sebeplerden kaynaklı olarak müvekkili üzerine düşen edimleri yerine getirmesi nedeni ile konteynerleri 15.02.2022 tarihinde İzmit Köseköy’e ulaştırmış ve davalı yana konu yükleri teslim etmiş olduğunu, müvekkili davalı ile yapmış olduğu anlaşma gereğince yükleri Köseköy’de testim etmiş ve akabinde de davalı taraf 10.12.2021 tarihinde mücbir sebeplerden dolayı alternatif güzergahları kullanarak 3 konteynerin ulaştırılması için ödemiş otduğu ek 9600 USD bedel için 24.02.2022 tarihinde iade faturası keserek müvekkile iadenin ödenmesi talebinde bulunmuşsa da bu iade faturası müvekkilce kabul edilmemiş ve iade faturasına karşılık iade faturası kesildiğini, davalı tarafça 10.12.2021 tarihinde konteynerler için 9600 USD ödendiği halde tüm işlemin bitmesinin ardından ve de mallarına sağ salim kavuşmalarının akabinde 24.02.2022 tarihinde iade faturası kesilmiş olması hukuken ve ahlaken kabul edilebilir bir durum olmadığını, kaldı ki TTK’nın m.21//.2 hükmünde: “Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.” Madde hükmünün açık olduğunu, davalı tarafın işini çözdürmesinin akabinde faturayı iade ettiğini, ancak bu husus yasa gereğince de mümkün olmadığını, görüleceği üzere davalı yana müvekkili firmanın herhangi bir borcu bulunmadığını, hatta navlun fark ödemelerinden alacağı olduğunun anlaşıldığını, davalı taraça usulsüz olarak tebliği sağlanan ödeme emri kötü niyetli olarak müvekkili aleyhine bir silah gibi kullanılmaya başlanmış ve müvekkili ticari hayatını mahvetmiş olduğunu, bu yaşanan hususlar çerçevesinde huzurdaki iş bu davayı ama zarureti hasıl olduğunu, anılan bu sebeplerle; öncelikle müvekkili üzerindeki baskının sona erdirilmesi adına öncelikle teminatsız tedbir kararı verilmesini aksi halde mahkemece belirlenecek teminata istinaden icra dosyası hakkında tedbir kararı verilmesini, akabinde davanın kabulü ile, Bursa 19. İcra Müdürlüğü’nün 2022/… Esas sayılı dosyasında müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, mahkemece belirlenecek teminatın tespiti halinde mahkeme veznesi veya icra müdürlüğü hesabına dosya bakiyesi depo edilerek yargılamanın sonuçlanmasına kadar icra dosyasının durdurularak işlemsiz bırakılmasına, yargılama gideri ile ücreti vekaletin davalı aleyhine hükmedilmesine ve davalı aleyhine %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ CEVAP DİLEKÇESİNDE: Müvekkili ile davacı şirket arasında Çin’den İzmit’e yapılacak taşıma işlemi için 32.420 USD bedele anlaşıldığını, akabinde davacı şirket tarafından 14/10/2021 – 19/10/2021 tarihinde yüklemeler yapıldığının belirtildiğini, ancak çok fazla zaman geçmesine rağmen yüklerin Çin’de bekletildiğini, öncesinde Aralık ayında trenlerin kalkamayacağı belirtilmiş, sonrasında bir kısım daha bedel ödenirse, malların taşınacağının belirtildiğini, hatta ek masraflar kabul edilmezse ocak ayında dahi malların bekletileceğinin belirtildiğini, müvekkilinin edimlerini yerine getirmesine rağmen davacı şirketçe lojistik işleminin anlaşmaya uygun şekilde yapılmadığını, müvekkilinin ilave ödemeyi kabul etmeyeceğini bildirmesine rağmen davacı şirketçe adeta ilave ödeme müvekkili tarafından kabul edilmişçesine yansıtıldığını, müvekkili şirketçe her defasında, eğer terminalden çıkarılmazsa taşıma işleminin iptal edileceğini, ilave ücret ödenmeyeceğini ve yola başka bir şirketle devam edileceği bilgisinin davacı şirkete verildiğini, ancak insiyatif alınarak davacı tarafça malların trene yüklendiğini, mallar trene yüklendikten sonra müvekkili şirket ile iletişime geçilerek, mallar Hazar’dan feribot ile geçmeden evvel ödeme yapılması gerektiğini, aksi takdirde malların feribota yüklenmeyeceği ifadeleri ile müvekkili şirketin davacı şirketçe tehdit edildiğini, taşıma işleminin tamamlanabilmesi ve müvekkilinin daha fazla ticari zarara uğramaması, müvekkilinin müşterisine karşı zor bir duruma düşmemesi yine müşterinin herhangi bir kayıp yaşamaması adına söz konusu ilave ödemenin ihtirazi kayıt ile diğer bir deyişle her türlü dava ve tazminat hakları saklı kalmak kaydıyla yapıldığını, dolayısıyla davacının iddia etmiş olduğu gibi hiçbir zaman onay verme gibi bir durum söz konusu olmadığını, müvekkiline davacı tarafça SR02022000000003 numaralı, 08/03/2022 tarihli fatura gönderilmiş ise de, söz konusu faturanın Bursa 3. Noterliği’nin 4791 yevmiye numaralı, 10/03/2022 tarihli ihtarname ile süresi içerisinde iade edildiğini, herhangi bir istikamet değişikliği yapan tarafın davacı olduğu ve bu durumun kendi insiyatifinde kaldığı için ek bir talep de bulunmasının TMK md. 2 ve TMK md. 3’e aykırı olduğunu, CMR Konvansiyonu’nun 17. Maddesinin ilk üç fıkrası ” 1. Taşımacı, yükü teslim aldığı andan, teslim edinceye kadar, bunların kısmen veya tamamen kaybından ve doğacak hasardan sorumludur. 2. Eğer kayıp, hasar veya gecikme istek sahibinin hatası veya ihmalinden, taşımacının hatasından değil de, istek sahibinin verdiği talimattan, yüke has bir kusurdan yahut da taşımacının önlenmesine olanak bulunmayan durumlardan ileri gelmiş ise, taşımacı sorumlu tutulamaz. 3. Taşımacı taşımayı yapmak için kullandığı kusurlu taşıtları, bu taşıtı kiraladığı kişinin veya vekilinin yahut çalışanlarının hata ve veya ihmallerinden dolayı sorumludur. ” şeklinde olduğunu, dolayısıyla CMR Konvansiyonunun ilgili maddeleri gereğince, davacının ödenmesi gereken bedelden kendi sorumlu olduğunu belirterek tüm bu nedenlerle davanın reddine, asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE;
Dava, davacı aleyhine Bursa 19. İcra Müdürlüğü’nün 2022/… Esas sayılı dosyasında taşıma sözleşmesinden kaynaklı takip nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ilişkindir.
Dava mahkememize Bursa 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 23/05/2022 tarih 2022/546 Esas 2022/629 Karar sayılı görevsizlik kararı ile mahkememize gönderilmiştir.
Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin kararında her ne kadar taraflar arasındaki alacak borç ilişkisini doğuran uyuşmazlığın deniz yoluyla yapılan taşımadan kaynaklandığı, bu nedenle mahkememizin denizcilik ihtisas mahkemesi sıfatıyla görevli olduğu belirtilmiş ise de; gerek dava ve cevap dilekçelerinden gerekse davacı vekilinin duruşmadaki beyanından taraflar arasındaki alacak borç ilişkisini doğuran uyuşmazlığın deniz yoluyla yapılan taşımadan değil tren yoluyla yapılacak taşımadan kaynaklandığının açık olduğu, dolayısıyla taraflar arasındaki alacak borç ilişkisini doğuran uyuşmazlığın deniz yoluyla yapılan taşımadan kaynaklanmaması nedeniyle mahkememizin Denizcilik İhtisas mahkemesi sıfatıyla davada görevli olmasının mümkün olamayacağı, tüm bu nedenlerle tabii hakim ilkesi de nazara alınarak, davada görevli mahkemenin davanın açıldığı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu anlaşıldığından karşı görevsizlik kararı verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davaya bakmakta Bursa 3.Asliye Ticaret Mahkemesi görevli olduğundan Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın Bursa 3.Asliye Ticaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
2-HMK’nin 20 ve devamı maddeleri uyarınca Yargı Yeri Uyuşmazlığı sebebiyle merci tayini için dosyanın Bursa BAM 4.Hukuk Dairesine re’sen gönderilmesine,
3-Yargılama harç ve giderleri ile sair hususların görevli mahkemece hüküm ve nazara alınmasına,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/10/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır