Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/628 E. 2023/385 K. 15.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.


T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/628 Esas
KARAR NO : 2023/385

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. ……
DAVALILAR : 1- … – … …
2- … – … …
VEKİLİ : Av. …….
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki İnanç Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/05/2022
KARAR TARİHİ : 15/03/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki İnanç Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; taraflar arasında dava dışı … … Anonim Şirketinin davalılar adına kayıtlı hissesinin davacıya devri hususunda devir vaadi sözleşmesi imzalandığını, devir bedellerinin belirlendiğini, bunun karşılığında da iki adet senet imzalanarak davalı tarafa teslim edildiğini, senetlerin vadesinin ve … teşviğinin şirkete ödenmesi olarak kararlaştırdığını, yapılan sözleşmenin TTK 595 maddesi uyarınca Noter tasdiki olmadığı için geçersiz olduğunu, davacının sözleşme maddesinden de anlaşılacağı üzere … teşviğinin şirkete ödeneceği inancıyla davalılara ait hisseyi devralmak istediğini, bunun için sözleşmeye … teşviğinin ödenmesinin vade olarak konulduğunu, ödenmediği içinde hisse devri sözleşmesi yapılmadığını ve senetlerin de bedelsiz olduğunu ileri sürerek hisse devir sözleşmesinin iptali ile davacının Bursa 15.İcra Müdürlüğünün 2021/… sayılı dosyası ile 2021/… sayılı dosyalarında davalı tarafa borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili beyanlarında; taraflar arasındaki sözleşmenin Anonim Şirketine ait hisse devri olduğundan geçerli olduğunu, kambiyo senedinin bütün unsurlarıyla tam olduğunu, davacının 30/01/2021 tarihine kadar ödemeyi gerçekleştirmediğini, bu sebeple davanın reddi ile %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ile Gerekçe :
Eldeki dava taraflar arasında düzenlenen 25/12/2022 tarihli hisse devir sözleşmesinin iptali ile bu sözleşme nedeniyle verilen Bursa 15.İcra Müdürlüğünün 2021/… sayılı dosyası ile 2021/… sayılı dosyalarında takibe konu edilen senetler nedeniyle davacının davalıya borçlu olup olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Davacı eldeki davayı 10.000,00 TL ile sınırlı olarak açtığı görülmekle eksik harç yatırdığı anlaşılmıştır. Davacıya sözleşmeye ve senetlere konu tutara göre eksik harcı tamamlanması istenmiş, davacı tarafça eksik harç tamamlanmıştır.
Davacı iptal isteminde hisse devir sözleşmesinin geçersizliği olgusuna ve sözleşmede … başvurusunun onaylanmasının ardından sözleşmenin geçerli olacağı olgusuna dayandırmıştır.
Taraflar arasında takibe konu senetlerin bu sözleşme nedeniyle verildiği hususunda ihtilaf yoktur. Öyle ise uyuşmazlığın çözümünde belirleyici olan sözleşmeye ilişkin iddialar olacaktır. Davacı sözleşme ile bağlı olacaksa senetler nedeniyle de borçlu olacak ancak sözleşme ilişkisine dair her türlü hukuksal sakatlık veyahut sona erdiren sebepler bu sözleşme dolayısıyla verilen senetlere ilişkin olarak da borç yaratmayacaktır.
Davacı hisse devir sözleşmesinin adi yazılı bir biçimde yapıldığını, TTK’nun 595. Maddesi uyarınca noter onayının gerçekleşmemiş olduğunu, bu nedenle devir sözleşmesinin geçersiz olduğunu ileri sürmüşse de devre konu hisseler anonim şirket hissesi olduğundan ve bu hisselerin devri de alacağın temliki hükümlerine tabi olduğundan TBK’ya göre yazılı biçimde yapılmış hisse devir sözleşmesi sözleşmenin geçerli olması için yeterlidir.
Davacı … teşvikinin çıkmadığı, başvuru talebinin onaylanmadığı gerekçesi ile sözleşmenin de hüküm ifade etmeyeceğini ileri sürmüştür.
Taraflar arasındaki 25/12/2022 tarihli sözleşmenin maddeleri incelendiğinde; tarafların sözleşme ile ne amaçladıklarını belirlemek gerekir. Buna göre; taraflar devir bedelini 512.000,00 TL ve 500.000,00 TL olarak belirlemişlerdir. Bu borca ilişkin olarakta kambiyo senedi düzenleneceğini kararlaştırarak sözleşmenin 4. Maddesinde senedin vade, lehtar, keşideci ve tutar gibi unsurlarını belirtmek suretiyle ödeme şeklini belirlemişlerdir.
Sözleşmenin 4. Maddesinin devamında senetler tahsil edilinceye kadar devredenlerin şirketteki ortaklıklarının devam edeceğini kabul etmişlerdir. Taraflar ifa sırası belirleyerek öncelikli olarak senetlerin tahsilinin hisse devrinin gerçekleştirilmesi için bir koşul olarak belirlemişlerdir. Bu ödeme koşulu gerçekleşene kadar davalıların şirketteki bu hisselerden kaynaklı ortaklıkları devam edecektir. Maddenin son fıkrasında ise senet bedellerinin ne şekilde muaccel olacağı kararlaştırılmıştır. Buna göre; Ocak ayında … ödemesi yatırıldığında senetler muaccel olacaktır.
Taraflar 4. Maddedeki bu hükümlerle sözleşme için koşul öngörmüşlerdir. Koşul bir sözleşmenin hüküm ifade etmesinin veya sona ermesinin, gerçekleşip gerçekleşmeyeceği bilinmeyen bir olguya bağlanmasıdır. Bir sözleşmenin hukuki sonuçlarının doğması şarta bağlanmışsa geciktirici koşul geçerlidir. Bir sözleşmenin sona ermesi şarta bağlanmışsa bozucu koşul geçerlidir. Şarta bağlı borçtan söz edebilmek için, işlemin hukuki sonuçları ilerde meydana geleceği şüpheli bir olaya bağlanmış olmalıdır. Şartın gerçekleşmesi, tarafların iradesine,dış olaylara veya taraflardan birini iradesiyle birlikte üçüncü bir şahsın iradesine bağlı olabilir. Şartın gerçekleşmesi, taraflardan birinin iradesine bağlıysa iradi şart, Tarafların iradesi dışındaki olaylara bağlı ise tesadüfi şart, Taraflardan biri ile üçüncü şahsın iradesine birlikte bağlı ise karma şart söz konusudur.
Geciktirici koşul, hukuki işlemin istenilen hukuki sonuçları doğurabilmesinin gelecekteki şüpheli bir olayın gerçekleşmesine bağlanmış olduğu koşuldur. TBK md.170 hükmünde düzenlenmiştir. Bozucu koşul, hukuki sonuçlarını doğurmuş olan bir hukuki işlemin ortadan kalkmasının gelecekteki şüpheli bir olayın gerçekleşmesine bağlanmış olduğu şarttır. 173. maddede düzenlenmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşme incelendiğinde 4. Maddedeki senetlerin istenebilir hale gelmesi için koşul öngörüldüğü yine hisse devrinin senetlerin ödenmesinden sonra gerçekleşeceğine ilişkinde koşul öngörüldüğü anlaşılmaktadır. Madde metni bütün halinde değerlendirildiğinde tarafların sözleşme kurulurken iradeleri ve amaçları ortaya çıkmaktadır. Buna göre hisse devrinin gerçekleşmesinde bu koşullar gerçekleşmesi birbirine bağlı koşullardır. Koşul niteliği itibariyle geciktirici koşuldur. Zira taraflar senet bedelleri ödenene kadar hisselerin davalılarda kalacağını kararlaştırmıştır. Senet bedellerinin ödenmesinin koşulu ise … teşvikidir. … teşviki gerçekleşmediğinde senetler de istenebilir hale gelmeyecektir. Madde bu şekilde bütün halde değerlendirildiğinde tarafların sözleşme ilişkisinden amaçladıklarının hisse devrinin … teşviki şartına bağlı olduğu sonucunu çıkarmaktadır. … teşviki çıktığında hisse devir sözleşmesi geçerlilik arz edecek … teşviki çıkmadığının anlaşılması durumunda koşul gerçekleşmediğinden sözleşme hüküm ifade etmeyecektir.
Bu kapsamda araştırma yapılarak şirket temsilcisi … ‘ ın (TCKN : …) … … … Sanayi Tic. A.Ş adına … teşviğinden yararlanmak için herhangi bir müracaatının bulunup bulunmadığı, var ise hangi tarihte müracaatının bulunduğu, müracaat sonucunda talebinin kabul edilip edilmediği ve davalı şirkete bir ödeme yapılıp yapılmadığı, kabul edilmemiş ise sebebinin ne olduğuna ilişkin belgeler celp edilmiştir.
Gelen yazı cevaplarında şirketin … teşvikinden girişimcinin işletmesinin kuruluş tarihinden itibaren 3 yıl öncesinden destek programına başvurduğu tarihe kadar başvuruda bulunduğu işletme dışında gerçek kişi statüsünde bir firmasının olmaması gerektiği gerekçesiyle 05/02/2020 tarihinde talep reddedilmiştir ve bu nedenle sözleşmeye konu destek ödemesi de yapılmamıştır.
Koşul gerçekleşmemesi nedeniyle sözleşme ilişkisi hüküm ve sonuçlarını doğuramayacağından davacının sözleşme kapsamında davalıya verdiği senetler nedeniyle davalıya borcu da bulunmamaktadır.
Davanın kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KABULÜ İLE;
1-Taraflar arasında imzalanan 25/12/2022 tarihli sözleşmenin 4. Maddesindeki koşulun gerçekleşmemesi nedeniyle sözleşme hükümlerinin ortadan kalktığının tespitine,
2-Bu sözleşme kapsamında verilen Bursa 15. İcra Müdürlüğünün 2021/… Esas 2021/… Esas sayılı icra dosyalarında takibe konu senetler sebebiyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
3-Harçlar yasası gereğince alınması gerekli 83.824,55 TL harçtan başlangıçta alınan 170,78 TL peşin harç, 21.000,00 TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 62.653,77 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafça yapılmış olan 170,78 TL peşin harç, 80,70 TL başvurma harcı, 21.000,00 TL tamamlama harcı, 146,5‬0 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 21.397,98 TL giderin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 146.169,58 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yargı Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/03/2023

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır