Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/625 E. 2023/459 K. 30.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/625
KARAR NO : 2023/459
HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – [16316-13259-22881] UETS
DAVALI : … – … …
VEKİLLERİ : Av. … – [16979-79679-08493] UETS
Av. … – [15663-66680-95148] UETS
DAVA : Sözleşmenin İptali
DAVA TARİHİ : 23/05/2022
KARAR TARİHİ : 30/03/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Sözleşmenin İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava dilekçesinde özetle; Karaca Zirai Ürünler Gıda ve Tarım Sanayi ve Tic. Ltd. Şti.nin 8 payı davalı …, 8 payı dava dışı … ve 8 payı müvekkilinin babası …’ya ait üç ortaklı bir şirket iken müvekkilinin babası …’nın vefat ettiğini, vefat ile birlikte murisin şirketteki hissesinin mirasçıları olan müvekkili … ile …’ya kaldığını, …’nın da miras kalan kendi hissesini müvekkiline devrettiğini ve böylece müvekkilinin şirketin 8 payına sahip olduğunu ancak muris …’nın vefat ettiği zaman yüklü miktarda borcu olduğundan müvekkilinin ortağı olduğu Karaca Zirai Ürünler Gıda ve Tarım Sanayi ve Tic. Ltd. Şti. hisselerinin icra takibine konu olmaması ve olası hacizlerden korunması için hisselerini şirket ortağı olan davalı …’a Karacabey 1. Noterliğinin 05/09/2018 tarihli 09130 yev. nolu “Limited Şirket Pay Devri Sözleşmesi” ile şirketin aktifine ve pasifine ilişkin tüm hak ve borçlarıyla birlikte 40.000 TL bedel karşılığında devrettiğini ancak işbu hisse devrinin gerçek bir hisse devri olmadığından, karşılığında da davalı tarafça müvekkiline herhangi bir bedel ödenmediğini, geçen süre içerisinde davalı tarafın hisseleri geri iade edeceğini söylemiş olmasına rağmen geri iade etmediğini, davalının whatsapp yazışmalarında söz konusu hisseleri geri iade edeceğini belirttiğini, müvekkilinin hisselerini gerçekten devretmek gibi bir amacı ve iradesinin hiçbir zaman olmadığını, devredilen 8 adet payının karşılığının gerçek değerinin çok altında olan 40.000,00 TL gibi bir bedelle devredilmiş olmasının hisse devrinin gerçek bir hisse devri olmadığını, muvazaalı bir devir olduğunu açıkça ortaya koyduğunu, ayrıca hisse değerinin bu derece fahiş miktarda düşük olarak belirlenmesinin, esasen ahlaka aykırılık seviyesinde bir geçersizlik yaratmakta olup işbu nedenle de hisse devrinin iptali gerektiğini ileri sürerek müvekkilinin davalıya devretmiş olduğu dava konusu hisse devrinin iptaline, hisselerin müvekkilinine iadesi ile adına kayıt ve tescili ile müvekkilinin telafisi imkansız zararlara uğramasının önüne geçilmesi amacıyla hissesini devretmiş olduğu şirket hissesi ile birlikte davalı tarafın hisseleri üzerine üçüncü kişilere devrinin önlenmesi için dava sonuçlanıncaya kadar ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın iddialarının soyut ve mesnetsiz olduğunu, taraflar arasında Karacabey 1. Noterliğinin 09130 yevmiye numaralı hisse devir sözleşmesi düzenlenmiş olup müvekkilinin davacıya ait hisseleri 40.000 TL bedel karşılığında devir aldığını ve bu devir bedelinin nakten ve defaten ödendiği noter sözleşmesinin metninde açıkça belirtilmiş ve davacı tarafından bizzat noterde imzalanmış olduğunu, ekran görüntüsü ibraz edilen whatsapp yazışmalarının ise belirtilen hisse devir işlemine yönelik bir yazışma olmadığını, mesajların müvekkili tarafından hatırlanmadığını, kaldı ki mesajlar üzerinde tarih de bulunmadığını, hisse devir sözleşmesinden önce mi ya da sonra mı, yazışma içeriklerinin ne olduğu neye ilişkin olduğu hiçbir şekilde belli olmadığı gibi kabul anlamına gelmemek kaydıyla yazışma içerikleri var olsa bile hisse devrinin muvazaalı olduğu değil de bedele ilişkin bir yazışma olduğu sonucunun çıktığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Deliller;
Karacabey İcra Dairesine, Bandırma 1. İcra Dairesi’ne, Balıkesir 2. İcra Dairesi’ne, BTSO’ya, İstanbul 4. İcra Dairesi’ne, Bursa 9. İcra Dairesi’ne, Karacabey Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne, Yazılan müzekkereye cevap verildiği cevabi yazının dosya arasında olduğu anlaşılmaktadır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ, HUKUKİ KABUL VE GEREKÇE

Dava, taraf muvazaasına dayalı hisse devrinin iptali ile davacı adına tescili talebine ilişkindir.
Dava dilekçesinde özetle; Karaca Zirai Ürünler şirketinin 8 payının davalı …, 8 payının dava dışı … ve 8 payının davacının babası …’ya ait olduğu, Tevfik’in ölümü üzerine hisselerinin mirasçılar Uğur ve Neşe’ye kaldığı, Neşe’nin daha sonra hissesini kardeşi Uğur’a devrettiği, murisin ölmeden önce borçlarının olduğu ve şirket hisselerine haciz gelmemesi için davacının hisselerini davalıya devrettiği, bunun karşılığında bir para almadığı, devrin gerçek bir devir olmadığı, bu hususun whatsapp yazışmalarından anlaşıldığı vakıalarından hareketle davalı adına olan 8 payın iptali ile davacı adına tescili talep edişmiştir.
Cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının gerçek dışı olduğu, devrin noterde yapılan hisse devri sözleşmesi ile gerçekleştiği savunması ile davanın reddi talep edilmiştir.
Dava dilekçesinin ekinde 2 sayfalık whatsapp yazışmaları sunulmuştur, ancak yazışmalarda hisse devrinin murisin alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak yapıldığına dair davalının bir beyanı olmadığından yazışmalar yazılı delil başlangıcı olarak kabul edilmemiştir.
Karacabey 1. Noterliğinin 05/09/2018 tarih ve 09130 yevmiye numarasıyla davacının 8 patını davalıya 40.000,00 TL bedelle devrettiği ve devrin ticaret sicil gazetesinde ilan edildiği anlaşılmaktadır. Devir sözleşmesi ve sicil gazetesi ilanları dosya arasına alınmıştır.
Cevap dilekçesinin ekinde devrin genel kurulca kabul edildiğine ve pay defterine işlenmesine yönelik karar sunulmuştur.
26/09/2018 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde davacının davalıya pay devrine ilişkin karar ve ortaklık yapısının ilan edildiği görülmektedir.
Karaca Zirai Ürünler … Limited Şirketinin ticaret sicil özeti getirtilmiş ve dosya arasına alınmıştır.
Bilindiği üzere TTK m.595 gereğince limited şirketlerde pay devrinin geçerli olabilmesi için noterde yapılması gerekmektedir ve davacı da payını bu şekilde davalıya devretmiş ve devir genel kurulda onaylanmıştır. Davacı eldeki davada payların murisin alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla şirketin ortaklık yapısının değişmemesi için yapıldığını, devir karşılığında para almadığını ve devrin muvazaalı olduğunu iddia ederek payların adına tescilini istemektedir. Davacının dayandığı taraf muvazaası hukuksal nedeni ile ilgili davacının yazılı delille pay devrinin muvazaalı olduğunu ispatlaması gerekir. Ancak, davacı noter devir sözleşmesinin aksini gösterir bir yazılı delil sunamamıştır. Her ne kadar davacı tanık dinletmek istemiş ise de sunulan whatsapp yazışmalarından pay devrinin muvazaalı olduğuna ilişkin bir konuşma olmadığından yazışmalar yazılı delil başlangıcı olarak kabul edilmemiştir. Davacının, dava dilekçesinde yemin deliline dayanması sebebiyle yemin teklif etme hakkını kullanmak üzere davacıya kesin süre verilmiş, ancak verilen kesin süre içerisinde davacı yemin teklif etme hakkını da kullanmamıştır. Davacının yazılı devir sözleşmesi karşısında dayandığı muvazaayı yazılı delille ispatlayamadığı ve yemin delilini de kesin süre içerisinde kullanmadığı anlaşılmakla; ispatlanamayana davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve yasal gerekçesi izah edildiği üzere;
1-Davanın reddine,
2-Hüküm tarihi itibariyle alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcı, 683,10 TL peşin harç ile alınmış olduğundan fazla alınan 503,20 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT m.13 hükümlerine göre hesaplanan 9.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-6325 sayılı Kanunun 18/A maddesinin 12 ve 13. Fıkralarına göre; suç üstü ödeneğinden zorunlu arabulucuya ödenen 1.560,00 TL’nin davacıdan alınarak, hazineye irat kaydına,
7-HMK m.333 gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
8-Gerekçeli kararın talep halinde taraflara tebliği ile tebliğ giderinin eksik olması halinde giderin talepte bulunandan alınmasına,
Dair; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 30/03/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır