Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/586 E. 2023/862 K. 22.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/586
KARAR NO : 2023/862
HAKİM : … …
KATİP : …. …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – [16519-15556-…] UETS
DAVALI : … – … …
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/05/2022
KARAR TARİHİ : 22/06/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/10/2023
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında 2014 ve 2015 yıllarında devam eden ticari ilişki neticesinde davalının bakiye 18.776,16 TL borcu bulunduğunu, İstanbul Anadolu 22. İcra Müdürlüğü’nün 2015/… Esas sayılı dosyası ile takip başlattıklarını davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu, açıklanan nedenle davanın kabulüne, müvekkili şirketin davalıdan olan 18.776,16 TL alacağının, davalının temerrüde düştüğü icra takip tarihi olan 29/06/2015 tarihinden itibaren hesap edilecek kanuni faizi ile birlikte tahsiline, müvekkil şirkete ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalının cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
Deliller;
İnegöl İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne, İnegöl Vergi Dairesi’Ne, İstanbul Vergi Dairesi’ne, İstanbul Anadolu 22. İcra Dairesi’ne yazılan müzekkereye cevap verildiği cevabi yazının dosya arasında olduğu anlaşılmaktadır.
SMMM bilirkişisinin raporunun sonuç kısmı: “-Davacının incelenen 2014 – 2015 yılları yasal ticari defterlerinin ; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ve 213 sayılı VUK’nun ticari defterlere ilişkin madde hükümlerine, muhasebe uygulamaları genel tebliğlerine uygun esaslarda tutuldukları, açılış kapanış tasdiklerinin, kanuni sürelerinde yapılmış, onaylı oldukları, ticari defterlerin birbirini doğruladığı ve sahipleri lehine delil olma niteliklerinde oldukları tespit edilmiştir. -Davacının incelenen ticari defter kayıtlarından oluşmuş, davalıya ilişkin muavin defter hesap hareketlerinin, kayıtlarla örtüştüğü ve muavin defter bakiyesinin davalı aleyhine olmak üzere 18.776,16 TL. borç bakiyesi verdiği tespit edilmiştir. -Davacının, davalı adına düzenlediği ve KDV hariç aylık toplamları 5.000,00 TL. üzerinde satış faturalarını mükellefi bulunduğu Göztepe vergi dairesi Müdürlüğü’ne Form BS ile beyanda bulunduğu, Vergi dairesine Form Bs ile yapılan beyanının, ticari defterler kayıtları ve muavin defterde tespit edilen faturalarla örtüştüğü tespit edilmiştir. -Nihai karar Sayın mahkemenin takdirlerinde olmak üzere ; – Davacı … Kimya Ltd.Şti.’nin davalı …’dan 18.776,16 TL. alacağının bulunduğu, – Taraflar tacir olduklarından 3095/2 sayılı yasaya göre, davacının asıl alacağına, 29.06.2015 takip tarihinden itibaren başlamak üzere ; % 10,50 ve değişen oranlarda avans faizinin uygulanmasının gerekeceği kanaatimdir.” şeklindedir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ, HUKUKİ KABUL VE GEREKÇE

Dava, ticari satımdan kaynaklı alacak istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının sattığını iddia ettiği malları davalıya teslim edip etmediği ve teslim gerçekleşmişse davalının bir ödemede bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Davalı usulüne uygun tebligata rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır.
Davacı malların teslim edildiğine dair yazılı teslim belgesi sunmamış, ancak ticari defter kayıtlarına delil olarak dayanmıştır. Ticari defter kayıtlarına dayanılmış olduğundan ticari defterlerin delil olma durumu ile ilgili yasa maddesine de değinmekte fayda vardır. Şöyle ki; HMK m.222’de aynen,
“Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması
MADDE 222 – (1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” hükümleri öngörülmüştür.
Bu açıklamalar ışığında; tarafların ticari defterlerinin incelenmesi için inceleme günü tayin edildiği, ancak davalının defterlerini verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği, davacının ticari defterlerinin; kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulduğu, açılış ve kapanış onaylarının yaptırıldığı ve defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, bu bağlamda davalının defterlerini ibrazdan kaçınması sebebiyle davacının defter kayıtlarının davacı lehine delil teşkil ettiği ve davacının defterine kaydettiği faturalara konu malları davalıya teslim ettiğini ispatladığı, davacının defter kayıtlarına göre 18.776,16 TL davalıdan alacaklı olduğu, bu alacak ile ilgili daha önce yapılan ve itiraz edilen takiple ilgili davalıya gönderilmiş ödeme emrinin temerrüt ihtarı olarak mahkememizce kabul edilmediği, davalının söz konusu alacak ile ilgili arabuluculuk son tutanağının düzenlendiği tarihte temerrüde düştüğü kanaatine varılmakla; aşağıdaki şekilde davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Ayrıntısı ve yasal gerekçesi izah edildiği üzere;
1-Davanın Kabulü ile; 18.776,16 TL’nin, temerrüt tarihi olan 14/03/2022 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
2-Hüküm tarihi itibariyle alınması gereken 1.282,59 TL karar ve ilam harcından; 320,65 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 961,94 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak, hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 320,65 TL peşin harç, 80,70 TL başvurma harcı, 1.200,00 TL bilirkişi ücreti, 371,00 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 1.972,35 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT m.13 hükümlerine göre hesaplanan 9.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-6325 sayılı Kanunun 18/A maddesinin 12 ve 13. Fıkralarına göre; suç üstü ödeneğinden zorunlu arabulucuya ödenen 1.560,00 TL’nin davalıdan alınarak, hazineye irat kaydına,
7-HMK m.333 gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
8-Gerekçeli kararın talep halinde taraflara tebliği ile tebliğ giderinin eksik olması halinde giderin talepte bulunandan alınmasına,
Dair; kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 22/06/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır