Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/568 E. 2022/1012 K. 21.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

……
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/568 Esas
KARAR NO : 2022/1012
HAKİM ……
KATİP :……

DAVACI : ……
VEKİLİ : Av. ……
DAVALI : ……
VEKİLİ : Av…….
DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 24/07/2019
KARAR TARİHİ : 21/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06.12.2022

Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Bursa 15. İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı icra dosyasında gönderilen 89/1, 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin usulüne uygun tebliğ edilmediği ve müvekkilinin dava dışı takip borçlularına herhangi bir borcu olmadığını belirterek, dava dışı borçlulara Bursa 15. İcra Dairesinin 2019/… Esas sayılı icra dosyasından borçlu olmadığının tespitine, davalının kötü niyetli olması gözetilerek %20 kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde;Davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddinin gerektiğini, davacının tebligatın usulsüz olduğu iddiasının gerçek dışı olduğunu, tebligatın davalı şirket resmi ticaret sicil adresine tebliğ edildiğini, davaya konu icra dosyasına ilişkin olarak taraflar arasında bir protokol yapıldığını ve davacı tarafça borcun kabul edildiğini, borçlu tarafından iyi niyetli takip alacaklısına yapılan ödemelerin alacaklıdan istirdadının mümkün olmadığını belirterek, öncelikse usul ve süre yönünden, aksi kanaatte olunur ise esastan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Davanın 3. Kişi tarafından açılan menfi tespit davası olduğu görülmüştür.
Dosya arasına alınan icra dosyasının incelenmesinde, davacının icra takibine konu ödeme emrinde taraf sıfatının bulunmadığı görülmüştür. Davalı tarafından dosyaya sunulan 31/07/2019 tarihli protokole göre davacının icra takibine konu borcu kabul ettiği, bu protokol gereğince davacının 50.000,00 TL bedelli 1 adet bono verdiği, 42.100,00 TL ödeme yaptığı, ödemelerin cebri icra tehdidi altında yapılmadığı, davacının alacaklı ile anlaşarak takip borçlusu şirketlerin borcunu yüklendiği görülmüş, 21/10/2022 tarihli celsedeki beyanlarında; davacı vekili tüm borcun davalı alacaklıya ödendiğini, davanın istirdat davasına dönüştüğünü beyan ettiği görülmüş, davacının icra dosyasında taraf olmadığı, İİK 89 gereğince gönderilen ihbarnamelere karşı cevap vermediği, haciz baskısı olmaksızın icra konusu borcu haricen ödediği, davanın İİK 89 gereğince açılan menfi tespit davası olduğu,İİK 72 maddesinde menfi tespit davasının istirdat davasına dönüşebileceği belirtilmiş olup, İİK 72 maddesine göre dava açma hakkı borçluya aittir. Dosyamızda davacının icra takibinde borçlu olmadığı, İİK 89 gereğince menfi tespit davasının ikame edildiği, İİK 89 da İİK 72.ye paralellik oluşturacak şekilde istirdat davasına dönüşeğine dair bir hüküm bulunmadığı, bu durumda davacının icra alacaklısına karşı açtığı eldeki menfi tespit davasının istirdat davasına dönüşmeyeceği, olsa olsa yapmış olduğu ödeme nedeniyle icra borçlularına karşı sebepsiz zenginleşme davası açabileceği ya da 2004 sayılı Yasa 89. maddesi gereğince kendisine gönderilen haciz ihbarnamelerine yasal süresinde itiraz etmeyen 3. Kişi borçlu olmadığı bedeli ödemek zorunda kalması halinde İİK’nun 89/5 maddesinde “Üçüncü şahıs, kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde haciz ihbarnamesine itiraz etmediği takdirde 65’inci madde hükmü uygulanır. (Değişik cümle: 17/07/2003 – 4949 S.K./22. md.) Her halde üçüncü şahıs, borçlu ile kötüniyetli alacaklıya karşı dava açarak ödemek zorunda kaldığı paranın veya teslim ettiği malın iadesini isteyebilir.” düzenlenmesine yer verildiği, maddede belirtildiği üzere, davacının ödeme yaptığı alacaklıya karşı dava açma hakkı “alacaklının kötü niyetli olması” hali ile sınırlandırıldığı,davacının menfi tespit davası açtığı, haricen borcu ödediği,davacının haciz ihbarnamelerinin kendisine gönderilmesinde davalının kötüniyetini ispat etmesi gerektiği, ancak davacı tarafından davalının kötüniyetli olduğuna dair de bir iddiasının olmadığı anlaşılmaktadır.
Tüm bu gerekçelerle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın REDDİNE,
2-Hüküm tarihi itibariyle alınması gereken 80,70-TL karar ve ilam harcından 44,40-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 36,3-TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak, hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT hükümlerine göre hesaplanan 21.778,95-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
6-HMK madde 333 gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
7-Gerekçeli kararın talep halinde taraflara tebliği ile tebliğ giderinin eksik olması halinde giderin talepte bulunandan alınmasına,

Dair davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
21/10/2022

Katip ……
☪e-imzalı

Hakim ……
☪e-imzalı