Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/556 E. 2023/786 K. 08.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/556
KARAR NO : 2023/786
HAKİM : … …
KATİP : …. …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – [16961-69887-…] UETS
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – [16641-46067-..] UETS
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/03/2022
KARAR TARİHİ : 08/06/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının hiçbir ticari ilişkisi olmadığını, taraflar arasında hiçbir surette borç ilişkisi de bulunmadığını, dava konusu çekin davalı tarafından haksız ve kötü niyetli şekilde Bursa 6. İcra Dairesi’nin 2021/… E. Sayılı dosyasına konu edilmesi ve müvekkil aleyhinde haciz işlemlerine girişilmesi müvekkili oldukça zor duruma soktuğunu ve işbu menfi tespit davası ile müvekkilin borçlu olmadığının tespitini talep ettiklerini, takibe konu çek tahrifata uğramakla kambiyo senedi vasfını yitirdiğini, davalı … tarafından kötü niyetle takibe konu edilen çekin keşide yeri tahrip edilerek bankaya ibraz edildiğini, çekin keşide tarihi 20.01.2020 iken davalının tahribatı ile bu tarih 20.04.2020 şeklinde değiştirildiğini ve hemen ertesinde bankaya ibraz edildiğini, dava konusu haksız durum sebebiyle, müvekkilin telafisi imkansız maddi ve manevi zararlara uğrayacağı oldukça açık olduğundan; davaya konu çekin ödenmesini önler mahiyette ve Bursa 6. İcra Dairesi’nin 2021/… E. Sayılı dosyası ile başlatılan takibi ile müvekkilin uğrayacağı zararların engellenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini arz ve talep ettikleri anlaşılmıştır.
Cevap dilekçesinde özetle; davaya konu çekin, müvekkiline ciro yoluyla geçtiğini, müvekkilinin çeki davacıdan değil dava dışı …’dan aldığını, çekin keşide tarihinin değiştirilmiş olduğu yönündeki iddiaları kabul etmediklerini, çekin müvekkile geçtiğinde keşide tarihi 20/04/2020 olduğunu, çekin keşide tarihinin müvekkili tarafından değiştirilmesinin söz konusu olmadığını, müvekkilinin, çeki mevcut haliyle teslim aldığını ve süresine uygun şekilde bankaya ibraz ettiğini, müvekkilinin çekin keşide tarihini değiştirmesini gerektirecek herhangi bir durumun söz konusu olmadığını, davacının keşideci olmadığını, keşideci konumunda olan … İnş. Gay.Tem.Gıda Tur.Sağ.San.ve Tic.Ltd.Şti’nin bu yönde bir iddiası yahut itirazı bulunmadığını, bu durumun çekin keşideci tarafından bu haliyle piyasaya sürüldüğünü gösterdiğini, yukarıda açıklanan nedenle takibin durdurulması ve hacizlerin kaldırılması talebinin reddine, haksız ve hukuka aykırı davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Deliller;
Bursa 6. İcra Dairesi’ne, İnegöl İcra Dairesi’ne yazılan müzekkereye cevap verildiği cevabi yazının dosya arasında olduğu anlaşılmaktadır.
Adli belge inceleme uzmanı bilirkişisinin düzenlediği raporun sonuç kısmı: ” İnceleme konusu çekin keşide tarihi bölümünde tahrifat yönünden yapılan incelemede; keşide yeri tarihi ay hanesi, birler basamağında bulunan ve orijinalinde “1” olan rakamın farklı cins mavi renkli mürekkepli kalem kullanılarak sürşarj yönetimiyle 4” rakamına dönüştürülmek ve yanına nokta konulmak , suretiyle tahrifat yapıldığı tespit edilmiştir.” şeklindedir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ, HUKUKİ KABUL VE GEREKÇE

Dava, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipten kaynaklı menfi tespit istemine ilişkindir.
Dava dilekçesinde özetle; takibe konu edilen çekin keşide tarihinde tahrifat yapıldığı ve bu sebeple davalıya borçlu olunmadığının tespiti talep edilmiştir.
Cevap dilekçesinde özetle; davacının keşideci olmadığı, davalının ise çeki mevcut hali ile ciro yolu ile aldığı ve tahrifatın davalı tarafından yapılmadığı savunması ile davanın reddi talep edilmiştir.
Mahkememizce takibe konu çekin keşide tarihinde tahrifat yapılıp yapılmadığı ile ilgili Adli Belge İnceleme Uzmanından rapor alınmıştır. Çek üzerindeki keşide tarihi 20/04/2020 olarak görünmektedir. Ancak bilirkişi raporunda aylar hanesindeki 4 rakamının 1 rakamından dönüştürüldüğü ve bu dönüştürmenin farklı cins ve mavi renkli mürekkep kullanılarak yapıldığı tespit edilmiştir. Ayrıca çek üzerinde keşideci tarafından yapılmış bir paraf da bulunmamaktadır.
Takibe konu çekin keşidecisi dava dışı … İnşaat firmasıdır, bu firma çeki davacı … emrine düzenlemiş, … da çeki dava dışı …’a ciro etmiş ve … da çeki ciro yolu ile davalı …’e ciro etmiştir. Çek davalı … tarafından bankaya 21/04/2020 tarihinde ibraz edilmiş ve karşılıksız işlemi yapılmıştır. Takibe konu çekin üzerinde gerçek keşide tarihi 20/01/2020 tarihidir ve çek bu tarihe göre süresinde bankaya ibraz edilmediğinden kambiyo vasfını yitirmiştir. Başka bir deyişle TTK m.808 gereğince zamanında ibraz edilmiş olan çekten kaynaklı hamil keşideci, lehtar ve cirantalara karşı başvurma haklarını kullanabilir.
Konu ile ilgili İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesinin 2020/423 Esas ve 2021/1335 Karar sayılı ilamında aynen,
“Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 13/06/2018 tarihli 2017/19-1630 Esas ve 2018/1186 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere; bir çekin keşide tarihinin değiştirildiği iddiasında, ibraz süresi belirlenirken değişiklikten önceki keşide tarihi esas alınır.
Eldeki davada, davaya konu çekin keşide tarihinin sahte parafla 10/02/2010 olarak değiştirildiği ve gerçek keşide tarihine göre de süresinde ibraz edilmediği iddia edilmiş, dosya üzerinden alınan 19/06/2014 havale tarihli bilirkişi raporu ve ceza soruşturmasında alınan 29/06/2012 havale tarihli birbirini bu noktada doğrulayan bilirkişi raporu ile çekin ilk keşide tarihinin 10/11/2009 olduğu sübuta ermiştir. 10/11/2009 ilk keşide tarihi ve 6762 sayılı Kanun’un 708. maddesindeki düzenleme ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 13/06/2018 tarihli 2017/19-1630 Esas ve 2018/1186 Karar sayılı kararı nazara alındığında ibraz süresi 20/11/2009 tarihi mesai saati bitiminde sona ereceğinden, ibraz edildiği 10/02/2010 tarihinde ibraz süresi sona ermiştir. Tahrifatlı olduğu sübuta eren ve süresinde ibraz edilmeyen çek kambiyo vasfını kaybeder.
Davalı, çeki ciro yolu ile elinde bulunduran son hamil, davacı ise; keşideciden teslim alan ilk hamil olup, davalı ile davacı taraf arasında … ve …’ün ciroları mevcut olduğundan, çek kambiyo vasfını kaybettiğinde, ancak birbirini takip eden cirantalar arasındaki hukuki ilişki yönünden yazılı delil başlangıcı olacağından, davalı ile davacı arasında birden fazla ciro bulunması sebebiyle davalı tarafın bu karineden yararlanması ve yazılı delil başlangıcı kabul edilerek tanıkla ispatı mümkün değildir. Davalı tarafça çekteki alacak yönünden davacı ile arasında temelde hukuki ilişki bulunduğu iddia edilmediğinden ve yemin deliline dayanılmadığından, çekin süresinde ibraz edilmediği tespit edildiğinde, kambiyo hukukundan kaynaklanan haklardan yararlanılamaması sebebiyle çek konusu alacağın varlığı kanıtlanmadığından, davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti ile ödenen bedelin istirdadına karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi hukuka aykırı olduğundan, davacı tarafın istinaf sebebinin kabulü gerekmiştir.” şeklinde keşide tarihinde tahrifat olması durumunda gerçek keşide tarihine göre çekin bankaya ibraz edilip edilmediğinin değerlendirilmesi gerektiğini ifade etmiştir.
Takibe konu çekteki gerçek keşide tarihi 20/01/2020 tarihidir ve çek 21/04/2020 tarihinde muhatap bankaya ibraz edilmiştir, görüldüğü üzere gerçek keşide tarihinden sonra ibraz süreleri geçirilerek bankaya ibraz edilme durumu söz konusu olduğundan takibe konu çekin kambiyo vasfının olduğunu söyleyebilmeye hukuken olanak yoktur.
Kambiyo vasfını yitirmiş olan çekten kaynaklı davalı hamil ancak kendi cirantasına temel ilişki hükümlerine göre başvurabilir. Davalının kambiyo vasfını yitirmiş takibe konu çekten kaynaklı olarak keşideciye ve lehtara başvurma hakkı olmadığından aşağıdaki şekilde davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacının bir tazminat talebi olmadığından mahkememizce bu konuda bir karar verilmemiştir.
Mahkememizce kısa kararda dosya numarası olarak Bursa 6. İcra Dairesinin 2021/… yazılması gerekirken sehven 2021/931 yazıldığı anlaşılmış, işbu husus basit bir yazım eksikliği olduğundan gerekçeli kararda infazda tereddüt olmaması adına hükmün1. Fıkrası doğru dosya numarası yazılarak düzeltilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve yasal gerekçesi izah edildiği üzere;
1-Davanın Kabulü ile; davacı …’nun Bursa 6. İcra Dairesinin 2021/… Esas sayılı takip dosyasından ve takip dayanağı olan Z9095259 seri numaralı, 130.000,00 TL bedelli çekten kaynaklı borçlu olmadığının tespitine,
2-Hüküm tarihi itibariyle alınması gereken 8.880,30 TL karar ve ilam harcından; 2.220,80 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 6.609,50 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak, hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 2.220,80 TL peşin harç, 80,70 TL başvurma harcı, 850,00 TL bilirkişi ücreti, 142,00 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 3.293,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT m.13 hükümlerine göre hesaplanan 20.500,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
5-HMK m.333 gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Gerekçeli kararın talep halinde taraflara tebliği ile tebliğ giderinin eksik olması halinde giderin talepte bulunandan alınmasına,
Dair; kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.08/06/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır