Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/533 E. 2023/752 K. 01.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/533 Esas – 2023/752
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/533 Esas
KARAR NO : 2023/752

HAKİM : …
KATİP : …..

DAVACI : … – T.C.N…… – Nanık Kemal Mah. İnönü Cad. No.98/B Osmangazi/ BURSA
VEKİLİ : Av…… – [16280-82131-…] UETS
DAVALILAR : 1- … – ….. Salacak Mah. Bestekar Selahattin Pınar Sk. No:114 İç Kapı No:1 Üsküdar/ İSTANBUL
2- … OTOMOTİV TURİZM SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ – …. [25999-89997-…] UETS

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/04/2022
KARAR TARİHİ : 01/06/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalının borca itiraz etmiş fakat senetler üzerindeki imzaları inkar etmediğini, İİK md. 65/2 “Borçlu takibin müstenidi olan senet altındaki imzayı reddediyorsa, bunu itirazında ayrıca ve açıkça beyan etmelidir. Aksi takdirde icra takibi yönünden senetteki imzayı kabul etmiş sayılır.” hükmü gereğince borçlu imzasını ayrıca ve açıkça inkar etmediğinden takibe konu bonolar imzası inkar edilmemiş senet hükmünde olduğunu, icra takibinin dayanağı belgenin kambiyo senedi vasfında olmaması, onun borç ikrarını içeren belge olma niteliğini etkilemeyeceğini, yetkili icra dairesi ve Mahkemeler Bursa Mahkemeleri olduğunu, kambiyo vasfını yitiren alacağa ilişkin olarak-temel ilişki sebebiyle para alacağı sebebiyle (TBK.m89/1 – Para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde, ) yetkili icra dairesinin Bursa olduğuna ilişkin kararlar Yargıtay 19.Hukuk Dairesi
Esas: 2018/ 452
-Karar: 2019 / 2342 Karar Tarihi: 08.04.2019, itiraza konu senede ilişkin olarak İstanbul Anadolu 13. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2021/245 E. sayılı dosyasıyla itirazın kaldırılmasına ilişkin dava açılmış olup İlk Derece Mahkemesi tarafından zamanaşımına uğramış senedin İİK madde 68’de yer alan belgelerden olmadığı gerekçesiyle davamız kabul edilmediğini, söz konusu dava istinaf aşamasında olduğunu, bununla birlikte icra mahkemesi kararları genel mahkemeler açısından kesin hüküm teşkil etmediği ve derdestlik oluşturmadığından hukuki menfaat gereği ve hak kaybı yaşanmaması açısından tarafımızca huzurdaki davanın açılması zorunluluğu doğduğunu, İstanbul Anadolu 22. İcra Müdürlüğü 2020/… E.sayılı dosyasında borçlunun itirazı tarafımıza tebliğ edilmediğinden kanun gereğince tebliğ ile başlayan itirazın iptali davasına ilişkin hak düşürücü süre işlemeye başlamadığını, ancak Yargıtay kararlarında itirazın kaldırılması davası açılması halinde dava tarihi ile söz konusu 1 yıllık hak düşürücü sürenin başlayacağı görüşü kabul gördüğünden tarafımızca süresi içerisinde huzurdaki dava ikame edildiğini, itirazın kaldırılmasına ilişkin dava 02.04.2021 tarihinde açılmış olup; ardından 25.03.2022 tarihinde arabuluculuk başvuru yoluna başvurulmuş; 21.04.2022 tarihinde anlaşmama tutanağı ile kapatıldığını, bu sebeple 1 yıllık süre dolmadığını, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararlarında da ilgili hususa yer verilmekle birlikte itirazın kaldırılması davasının, itirazın iptali davası için derdestlik oluşturmayacağı da belirtildiğini, müvekkilinin lehtar durumundadır. Bu nedenle taraflar arasındaki temel ilişkiye dayandığını, söz konusu senetler taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle müvekkile verildiğini, icra takibine konu senetler zamanaşımına uğramış olduklarından tarafımızca genel haciz yolu ile takibe girişildiğini, bu nedenlerle bu aşamada haksız itirazın kaldırılmasına ilişkin talebimiz uygun görülmediğinden huzurdaki davada itirazın iptalini talep etmek gerektiğini, söz konusu senetler açısından imza inkarı olmadığından yazılı delil başlangıcı niteliğine haiz olduklarında şüphe olmadığını, bu nedenle senetlere dayalı olarak taraflar arasındaki temel ilişkinin tanık dahil her türlü delille ispatı mümkün olduğunu, HMK madde 22/1 “Senetle ispat zorunluluğu bulunan hâllerde delil başlangıcı bulunursa tanık dinlenebilir.” hükmü gereğince delil başlangıcı sunulması halinde temel ilişki tanık dahil her türlü delille ispat edilebildiğini, ayrıca taraflar arasında ıslak imzalı protokol bulunduğunu, temel dayanağı teşkil eden ıslak imzalı protokol olduğunu, alacağa ilişkin olarak temel ilişkiye dayalı 10 yıllık zamanaşımı süresi geçerli olduğunu, icra takibi başlatılırken bonoya ilişin 3 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği dikkate alınarak genel haciz yolu ile takibe girişildiğini, ancak huzurdaki davada tarafımızca temel ilişkiye dayanılmış olduğundan zamanaşımı süresi 10 yıl olduğunu, dolayısıyla borçlunun borcun zamanaşımına uğradığı yönündeki itirazı yersiz olduğunu, söz konusu husus Yargıtay kararlarında da bu şekilde kabul gördüğünü, davalı taraf, zorunlu arabuluculuk yolunda görüşmelere katılmamış; görüşmeleri reddettiğini, bu sebeple aleyhe vekalet ücreti ve yargılama masrafından müvekkilimiz sorumlu tutulamayacağını, Bursa Arabuluculuk Bürosu 2022/886 başvuru numarası – 2022/36228 arabuluculuk numarası ile başvurulan arabuluculuk görüşmesi karşı tarafın katılmaması ile anlaşmama olarak bitirildiğini, davalının taraflar arasındaki hukuki ilişkiyi kabul etmiş olup müvekkile söz konusu satış bedelinin ödenmediğini bildiğini, dolayısıyla takibe itirazı haksız ve kötü niyetli olduğunu, itirazlarında haksız ve kötüniyetli olan davalının %20’den az olmamak üzere tazminat ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı adına usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmiş ancak davalılar tarafından savunmada bulunulmamıştır.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, İstanbul Anadolu 22. İcra Müdürlüğünün 2020/… sayılı icra takip dosyası, takibe dayanak senet suretleri, taraflar arasında senetlere ve ticari ilişkiye ilişkin imzalanmış protokol, senetler, arabuluculuk tutanağı, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
KANITLARIN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME :
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından faturaya dayalı olarak ilamsız takip talebinde bulunmuştur. İcra Dairesi tarafından davalı borçlulara ilamsız takiplerde ödeme emri tebliğ edilmiş ve davalılar tarafından yasal süre içinde borca itiraz etmiştir.
Davalı tarafların borca itirazının zaman aşımı itirazı ile birlikte borca ve işlemiş faize itiraz ettikleri anlaşılmaktadır.
Davalı taraflara usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen duruşmaya katılmadıkları ve cevap dilekçesi sunmadıkları görülmüştür.
Takip dayanağı belgelerin bono vasfında olmasına rağmen örnek 7 ilamsız takip yoluyla ödeme emri gönderildiği anlaşılmıştır.
Takip talebi incelendiğinde; takibin ilamsız takibe dayanması sebebiyle alacağın zaman aşımına uğrayıp uğramadığı ile ilgili yapılacak incelemede kambiyo senetlerindeki zaman aşımı düzenlemeleri değil, genel zaman aşımı süresi dikkate alınarak değerlendirme yapmak gerekmektedir. Bu durumda takibe konu belgeler için 10 yıllık zaman aşımı süresinin dolmadığı sabittir.
Davalının borca ve faize yönelik itirazları ile ilgili olarak ise; davalı borçlu takibe konu borcun ödendiğini gösterir herhangi bir belge sunmamıştır. Ayrıca her ne kadar faize itiraz etmiş ise de takipte faiz talep edilmediği anlaşılmaktadır.
O halde yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davacı tarafından davalı aleyhine İstanbul Anadolu 22. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı dosyası icra takibi başlatıldığı, davalının icra takibine itiraz ettiği, mahkememiz yapılan yargılama neticesinde davalının takibe yapmış olduğu itirazın haksız olduğu kanaatine varılmış olup davanın kabulüne karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davacının davasının KABULÜ ile İstanbul Anadolu 22. İcra Müdürlüğünün 2020/… esas sayılı dosyada yapılan itirazların iptaline, takibin kaldığı yerden devamına,
2-Alacak likit olduğundan takibe konu alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalılardan ayrı ayrı alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 4.583,68 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 810,41 TL’nin mahsubu ile bakiye 3.773,27 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Arabuluculuk Ücret Tarifesi kapsamında Maliye Hazinesinden karşılanan arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye ÖDENMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan; posta ve tebligat gideri 108,00 TL yargılama gideri ve 810,41 TL peşin harç olmak üzere toplam 918,41 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 10.736,18 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğuna gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.01/06/2023

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …..
¸E-imzalıdır.