Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/514 E. 2022/1048 K. 01.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

….
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/514
KARAR NO : 2022/1048

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLLERİ : Av. … -….
Av. ……
DAVALI : … – … …
VEKİLLERİ : Av. …….
Av. …….
DAVA : Menfi Tespit (Alım Satım)
DAVA TARİHİ : 20/04/2021
KARAR TARİHİ : 01/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Alım Satım) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava dilekçesinde özetle; İnegöl İcra Müdürlüğü 2021/… esas sayılı dosyasında müvekkili aleyhine ilamsız takip başlatıldığını, takibe karşı icra hukukundan kaynaklı şikayetlerine dair İnegöl İcra Hukuk Mahkemesi 2021/… esas sayılı davayı açtıklarını, derdest olduğunu, takipte alacağa dayanak kredi kartı işlemleri, 23.06.2020 tarihli denizbank dekontu 13.000,00 TL, 28.09.2020 tarihli denizbank dekontu 13.730,00 TL, 23.06.2020 tarihli denizbank dekontu 14.783,00 TL, 07.08.2020 tarihli denizbank dekontu 12.000,00 TL takip konusu edilen borcun müvekkili ile ilgisi olmadığını, takip alacaklısı ile müvekkilinin hiçbir iş ilişki olmadığını, takip alacaklısı internet üzerinden MAİL ORDER yöntemi ile satış yaptığını, satılan mal karşılığı ödenecek bedel ödemesinin kendisini … … (… Ticaret) olarak tanıtan kişilerin verdiği mail order ile işlem yapıldığını, davalı/alacaklı malı yükleyip gönderdiğini, mal gönderildikten sonra ilgili banka MAİL ORDER işlemlerini iptal ettiğini, takip alacaklısı şirket, kendisini … … olarak tanıtan kişiyi bulamadığını, suç duyurusunda bulunduklarını, takibe konu edilen borçla müvekkilinin ilgisi olmadığını, müvekkilinin banka hesaplarının haczedildiğini, banka hesaplarına uygulanan hacizlerin kaldırılmasını, takibin tedbiren durdurulmasını, müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.

Cevap dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından davacı borçluya 06.06.2020 tarih SHT2020000008486 fatura numaralı, 27.783,02-TL bedelli, 08.06.2020 tarih SHT2020000008548 fatura numaralı, 19.402,67-TL bedelli, 08.06.2020 tarih SHT2020000008571 fatura numaralı, 25.729,61-TL bedelli üç adet faturaya konu mal satışı yapılarak teslim edildiğini, satış karşılığında davalı tarafça ve üçüncü kişiye ait hesaptan mail order yöntemi Denizbank aracılığı ile 06.06.2020 tarih saat 11.04′ Te, 13.000,00 TL, 06.06.2020 tarih saat 11.07′ de 14.783,00 TL, 08.06.2020 tarih saat 17.57′ de 12.000,00 TL, 08.06.2020 tarih saat 17.58′ de 13.730,00 TL olmak üzere toplam 53.513,00-TL ödeme yapıldığını, daha sonra yapılan ödemelerin hesap sahibi olan üçüncü kişi tarafından iptal edildiğini, alacağın bir kısmı için davacı/borçlu aleyhine icra takibi başlatıldığını, davanın reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştiler
Deliller;
İzmir CBS’ye, İnegöl CBS’ye, Şirinyer Vergi Dairesi, İnegöl İcra Dairesi’ne Yazılan müzekkereye cevap verildiği cevabi yazının dosya arasında olduğu anlaşılmaktadır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ, HUKUKİ KABUL VE GEREKÇE

Dava, ticari satımdan kaynaklı başlatılan icra takibi sonrası ikame edilen menfi tespit davasıdır.
Dava dilekçesinde özetle; davalı ile davacı arasında hiçbir ilişki olmadığı, internetten mail order yöntemi ile yapılan ödemede başka bir kişinin davacının ismini kullandığı, davacının davalıya hiçbir borcu olmadığı vakıalarından hareketle borçlu olmadığının tespiti talep edilmiştir.
Cevap dilekçesinde özetle; davacıya mal satıldığı ve ilk önce bir kısım ödemeler yapıldığı, ancak ödemelerin daha sonra iptal edildiği, satılan malların teslim edildiği, ancak bedelinin ödenmediği savunması ile davanın reddi talep edilmiştir.
Bilindiği üzere ticari dava TTK m.4’te çok ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Kanuna göre ticari dava davalar öğreti ve uygulamanın da kabul ettiği ayırım ile mutlak ve nisbi ticari davalar olarak gruplandırılmaktadır. Eldeki dava bir satış sözleşmesinden kaynaklanmaktadır ve satış sözleşmesinin olduğu hallerde davanın mutlak ticari dava olduğunu söylemeye olanak yoktur. Zira satış sözleşmesi Türk Ticaret Kanununda değil, Türk Borçlar Kanununda düzenlenmiştir.
O halde eldeki davanın nisbi ticari dava olup olmadığı üzerinde durulmalıdır. Görüldüğü üzere takip alacaklısı ve eldeki davanın davalısı sermaye şirketidir ve kanunen tacirdir. Ancak, davanın ticari dava olarak kabul edilebilmesi için davacının da tacir olması gerekmektedir.
Mahkememizce davacının vergi mükellefiyetinin olup olmadığı önce UYAP’tan sorgulanmış, ardından kayıtlı olduğu vergi dairesine müzekkere yazılmıştır. Davacının vergi kaydı potansiyel mükellefiyet kaydı şeklindedir. Bu kayıt ticari, mesleki ya da zirai vergi kaydı olmayan her gerçek kişiye verilen kayıttır. Davacının bir ticari işletme kaydı yoktur. Keza davacının kayıtlı olduğu vergi dairesine yazılan müzekkere cevabında da davacının bir şirketin müdürü olduğu, ancak kendi adına ticari, mesleki ya da zirai mükellefiyet kaydının olmadığı belirtilmiştir. Bu açıklamalar ışığında vergi mükellefiyeti olmayan ve ticaret odasında kaydı olmayan birinin tacir olduğunu söyleyebilmeye hukuken olanak yoktur. Bu durumda eldeki davanın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olmadığı açıkça anlaşılmaktadır. Tüm bu açıklamalar ışığında; davanın mutlak ticari dava olmadığı, davacının da tacir olmadığı ve davanın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olmadığı anlaşılmakla; mahkememizin görevsizliğine, mahkememiz ile İnegöl Asliye Hukuk Mahkemesi arasında olumsuz görev uyuşmazlığı çıktığından olumsuz görev uyuşmazlığının giderilebilmesi için dosyanın Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve yasal gerekçesi izah edildiği üzere;
1-Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114/1-c maddesi gereğince, mahkemelerin görevinin dava şartı olduğu anlaşılmakla; mahkememizin eldeki davada görevli mahkeme olmadığının tespiti ile mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-İnegöl Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli mahkeme olduğunun tespitine,
3-İnegöl Asliye Hukuk Mahkemesi ile mahkememiz arasında, HMK m.21/1-c bendi gereğince olumsuz görev uyuşmazlığı çıktığından; kararın kesinleşmesi ile birlikte dosyanın olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü ve yargı yerinin belirlenmesi yönünden re’sen Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Harç ve yargılama giderlerinin HMK 331/2 maddesi gereğince yetkili ve görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
5-Gerekçeli kararın talep halinde taraflara tebliği ile tebliğ giderinin eksik olması halinde giderin talepte bulunandan alınmasına,
Dair; davalı vekilinin yüzüne karşı davacı vekilinin yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 01/11/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır