Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/476 E. 2023/298 K. 03.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/476 Esas – 2023/298
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/476
KARAR NO : 2023/298

HAKİM : …….
KATİP : ……

DAVACI : … KAĞIT TEMİZLİK ÜRÜNLERİ MAKİNA GIDA İNŞAAT SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ SAKARYA ŞUBESİ – … [25999-62440-….] UETS
VEKİLİ : Av. …… – [16231-32650-……..] UETS
DAVALI : … GIDA AMBALAJ SANAYİ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ – ………. Fethiye Mahallesi Funda(240) Sk. No: 8 A Nilüfer/Bursa Nilüfer/ BURSA
VEKİLİ : Av. ….- [16389-83668-……] UETS
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :12/04/2022
KARAR TARİHİ : 03/03/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının ticare ilişkisinden kaynaklı ödenmeyen borç için davalının aleyhine Bursa 3. İcra Müdürlüğü’nün 2022/… Esas numaralı dosyası ile takip başlattıklarını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu, açıklanan nedenle davanın kabulüne, itirazın iptaline, itiraza uğrayan bakiye alacak yönünden takibin kaldığı yerden devamına, haksız ve kötü niyetle itiraz eden borçlu aleyhine alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin karşı tarafla iş ilişkisinden doğan bütün borçlarını eksiksiz ödediğini, davacı tarafça ikame edilen işbu dava haksız ve kötü niyetli olduğunu, icra dosyasına ve dava dosyasına faturaların sunulmadığını, davacı tarafın her ne kadar dava konusu alacak iddiasını cari hesap ilişkisine dayandırmış ise de dosyaya yazılı bir cari hesap sözleşmesi sunmadığını, yukarıda açıklanan nedenlerle davanın reddine, davacının dava konusu meblağın %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Deliller;
Bursa 3. İcra Müdürlüğü’nün 2022/… Esas sayılı dosyası UYAP üzerinde dosya arasına alındığı anlaşılmaktadır.
SMMM Bilirkişisinin Raporunun Sonuç Kısmı: “- Davacı tarafın 2021 ve 2022 yıllarında E-Defter mükellefi olduğu, aylar itibarıyla beratlarının yasal süresinde onaylanmış olduğu, Yevmiye ve Kebir defterlerinin kayıtlama sistemi olarak Tek Düzen Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği ile Muhasebe İlke ve Kurallarına uygun olarak tutulduğu tespit edilmiştir.
– Davacının 2021 yılı ticari defterlerinde davalı tarafa düzenlediği toplam tutarı 145.166,69 TL olan 7 adet satış faturası ve toplam tutarı 129.250,00 TL olan 6 adet tahsilat kaydı bulunduğu, 2021 yılından 2022 yılına devir eden cari alacak bakiyesinin 15.916,69 TL olduğu tespit edilmiştir.
– Davacının 2022 yılı ticari defterlerinde davalı taraftan 1 adet tahsilat kaydı ve 1 adet çek iadesi kaydı bulunduğu, icra takip tarihinde davacının davalıdan alacak bakiyesi tutarının 15.916,69 TL olduğu, dava tarihinde davacının davalıdan alacak bakiyesi tutarının 50.000,00 TL olduğu tespit edilmiştir.
– Davacının icra takip tarihinde 15.916,69 TL alacak bakiyesinin, icra takip tutarı ile uyumlu olduğu görülmüştür.
– Davalı taraf Bilirkişiliğimize 2021 yılı ve dava tarihine kadar olan dönemi kapsayan
2022 yılına ait ticari defterlerini sunmuştur.
– Davalı tarafın 2021 ve 2022 yıllarına ait Ticari Defterinin açılış tasdikinin T.T.K ile V.U.K.’nun ilgili maddelerinde öngörülmüş olan esaslara uygun olarak yaptırılmış olduğu, kapanış tasdik zorunluluğu bulunan 2021 yılı yevmiye defterinin kapanış tasdikinin yasal süresinde yaptırılmış olduğu, 2022 yılı yevmiye defteri kapanış tasdik süresinin sona ermediği, Yevmiye ve Kebir defterlerinin kayıtlama sistemi olarak Tek Düzen Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği’ne ve Muhasebe İlke ve Kurallarına uygun olarak tutulduğu tespit edilmiştir.
– Davalı tarafın 2021 yılı ticari defter kayıtlarının incelenmesi sonucunda; 2021 yılında davacı taraftan 145.166,69 TL tutarında toplam 7 adet alış faturası kaydı olduğu, davacıya 79.250,00 TL tutarında toplam 4 adet ödeme kaydı olduğu ve davacıya 2022 yılına devir eden borç bakiyesinin 65.916,69 TL tutar olduğu tespit edilmiştir.
– Davalı tarafın 2022 yılı ticari defter kayıtlarının incelenmesi sonucunda; 2022 yılında davacıya 65.916,69 TL tutarında toplam 2 adet ödeme kaydı olduğu ve davacıya icra takip tarihinde borç bakiyesinin 15.916,69 TL olduğu tespit edilmiştir.
– Tarafların ticari defter kayıt farkları incelendiğinde; Davacı tarafın 2021 yılına ait ticari defterlerinde 28.10.2021 tarih 15477 yevmiye no ile kayıtlı 50.000,00 TL tutarlı çek tahsilatının, davalı tarafın 2022 yılı ticari defterlerinde 01.01.2022 tarih 3 yevmiye no ile kayıtlı olduğu, davacı tarafın 2022 yılına ait ticari defterlerinde 05.04.2022 tarih 5385 yevmiye no ile kayıtlı 50.000,00 TL tutarlı çek iade kaydının, davalı tarafın ticari defter kayıtlarında yer almadığı tespit edilmiştir.
– İcra takip tarihinde davacının davalıdan 15.916,69 TL alacak bakiyesinin tarafların ticari defter kayıtları ve icra takip tutarı ile uyumlu olduğu tespit edilmiştir.
– Davacı tarafın davalı tarafı temerrüde düşürdüğü tespit edilmediğinden dolayı, davacı tarafın alacağı tutar için faiz hesaplanmamıştır. ” şeklindedir.
SMMM bilirkişinin ek raporunun sonuç kısmı: “- Alacaklı, 25/01/2022 tarihli takip talebinde “15.916,69 TL asıl alacak (İstenen: Yıllık Adi kanuni Faiz)” Asıl alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek %… faiz, icra harç ve giderleri ile Avukatlık ücretinin tahsili (TBK 100. Madde) diyerek takip yapmıştır.
– Davacı tarafın ticari defter kayıtlarına göre 25/01/2022 tarihinde 15.916,69 TL cari hesap alacaklısı görünmektedir. Takip talebinde de 15.916,69 TL talep edildiği görülmüştür.
– 25/01/2022-11/02/2022 dönemi arasında işlemiş faiz alacaklı tarafından talep edilmiştir.
– Takip tarihinden ödeme tarihine kadar işlemiş faiz tutarı 67,65 TL hesaplanmıştır.
– 2.387,50 TL Avukatlık Ücreti talep edilebileceği hesaplanmıştır.
– Yukarıda açıklandığı üzere yapılan ödemeden öncelikle icra takip masrafları düşülmeli (dosyada yer almadığından dolayı hesaplanamamıştır.) Faize hak kazanılıp kazanılmadığı takdiri Sayın Mahkeme Hakimliğinde olmak üzere takip masrafları düşüldükten sonra kalan tutardan faiz düşülmeli (67,65 TL), Kalan tutardan da 2.387,50 TL Avukatlık Ücreti düşülmelidir. Son kalan tutar anaparadan düşülerek kalan bakiye tespit edilmelidir.” şeklindedir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ, HUKUKİ KABUL VE GEREKÇE
Dava, açık hesap ilişkisinden kaynaklı başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Açık hesap ilişkisi, önceki borçlar tahsil edilmemesine rağmen taraflar arasındaki ticari ilişkinin devam etmesi durumudur. Açık hesap ilişkisinde taraflar tek taraflı ya da karşılıklı olarak alacaklarını hesaba kaydedip belirli hesap dönemlerine bağlı kalmaksızın hesaplaşma yaptıklarından, bu ilişkiye TTK’daki cari hesaba ilişkin hükümler uygulanamaz.
Açık hesap ilişkisinde, taraflar arasındaki ticari ilişkinin dayanağı olan sözleşme bir satış sözleşmesi olabileceği gibi eser sözleşmesi veya başka bir sözleşme de olabilir.
Somut dosyamız yönünden bir değerlendirme yapılacak olur ise; taraflar arasında bir satış sözleşmesinin söz konusu olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı satıcı, davalı alıcıya sattığını iddia ettiği ve açık hesap ilişkisinde kaydettiği her bir faturadaki malların alıcıya teslim edildiğini yazılı olarak ispatlamalıdır. Davalı alıcı da ödeme iddiasında bulunuyor ise ödeme iddiasını yazılı olarak ispatlamalıdır. Davacı, açık hesaba kaydettiği her bir faturaya ilişkin faturadaki malların teslim edildiğine dair davalıdan sadır yazılı teslim belgesi sunmamış, ancak ticari defter kayıtlarına dayanmıştır. Ticari defter kayıtlarına dayanılmış olduğundan ticari defterlerin delil olma durumu ile ilgili yasa maddesine de değinmekte fayda vardır. Şöyle ki; HMK m.222’de aynen,
“Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması
MADDE 222 – (1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” hükümleri öngörülmüştür.
Bu açıklamalar ışığında; tarafların ticari defterlerinin incelenmesi için bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi verildiği, davacının ticari defterlerinin; kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulduğu, açılış ve kapanış onaylarının yaptırıldığı ve defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, davalının defter kayıtlarında davacının keşide ettiği faturaların kayıtlı olması ve tarafların defter kayıtlarının birbirine uygun olması sebebiyle davacının faturaya konu ettiği malları teslim ettiğini ispatladığı, tarafların defter kayıtlarına göre davacının 15.916,69 TL davalıdan alacaklı olduğu, ancak davalı tarafça sadece asıl alacağın ödendiği ve ferilerinin ödenmediği, bilindiği üzere ödenen miktarın önce ferilerden düşülmesi sebebiyle davacının tüm alacağının ödenmediğinin anlaşıldığı, davacının dava dilekçesinde 3.420,24 TL talep ettiği, ancak bu miktarı nasıl hesapladığını dava dilekçesinde açıklamadığı, mahkememizce alınan ek bilirkişi raporunda davacının işlemiş faiz ve vekalet ücreti ile başvurma harcı ve peşin harç toplamının 2.594,03 TL olması sebebiyle davacının bu miktarda ödenmemiş asıl alacağının olduğu, söz konusu alacağın açık hesap ilişkisine dayalı ve davalı tarafça belirlenebilir olması sebebiyle likit olduğu anlaşılmakla; itirazın kısmen iptali ile icra inkar tazminatına dair aşağıdaki şekilde davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve yasal gerekçesi izah edildiği üzere;
1-Davanın Kısmen Kabulü ile; Bursa 3. İcra Dairesinin 2022/… Esas sayılı icra dosyasında davalının yaptığı İtirazın Kısmen İptaline ve davalı hakkında yürütülen icra takibinin, 2.594,03 TL asıl alacak üzerinden takip talebindeki şartlar dahilinde aynen devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Bursa 3. İcra Dairesinin 2022/… Esas sayılı icra dosyasında itirazın iptaline karar verilen asıl alacak miktarı olan 2.594,03 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının, itiraz haksız olduğundan davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
3-Davacının takibinde haksız ve kötü niyetli olduğu sübut bulmadığından davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
4-Hüküm tarihi itibariyle alınması gereken 177,19 TL karar ve ilam harcından 80,70 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 96,49 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak, hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL peşin harcın davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 80,70 TL başvurma harcı, 1.100,00 TL bilirkişi ücreti, 99,50 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 1.280,20 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 970,90 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT m.13 hükümlerine göre hesaplanan 2.594,03 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
9-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT m.13 hükümlerine göre hesaplanan 826,21 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
10-6325 sayılı Kanunun 18/A maddesinin 12 ve 13. Fıkralarına göre; suç üstü ödeneğinden zorunlu arabulucuya ödenen 1.560,00 TL’nin davalıdan alınarak, hazineye irat kaydına,
11-HMK m.333 gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
12-Gerekçeli kararın talep halinde taraflara tebliği ile tebliğ giderinin eksik olması halinde giderin talepte bulunandan alınmasına,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının ise yokluğunda, kabul edilen ve reddedilen miktarların istinaf sınırının altında kalması sebebiyle kesin olmak üzere karar verildi. 02/03/2023

Katip …..
¸e-imzalıdır

Hakim ….
¸e-imzalıdır