Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/439 E. 2022/1119 K. 23.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/439 Esas
KARAR NO : 2022/1119

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …

VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … …

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 31/03/2022
KARAR TARİHİ : 23/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 23/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketin %50 hissesini devraldığını, devir tarihindeki genel kurulda devre onay verilerek ortak yapıldığını ancak yokluğunda diğer %50 hissedar ortakla birlikte müdür olarak seçilmesine karar verildiğini, kararın yokluğunda alındığını, bu nedenle butlanla malul olduğunu, kurum tarafından 6183 sayılı yasa kapsamında şirketten tahsil edilemeyen bir kısım alacakların kendisinden talep edildiğini, bu nedenle butlan kararı verilmesini talep etmiştir.
Usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davalı taraf davaya cevap vermemiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe :
Dava 06/06/2016 tarihli davalı şirketin Olağan Üstü Genel Kurul Toplantısının 5.gündem maddesinin butlanla hükümsüz olduğuna ilişkindir.
Butlan TTKmadde 447′ de düzenlenmiştir. Buna göre; Genel kurulun, özellikle Pay sahibinin, genel kurula katılma, asgari oy, dava ve kanundan kaynaklanan vazgeçilemez nitelikteki haklarını sınırlandıran veya ortadan kaldıran, Pay sahibinin bilgi alma, inceleme ve denetleme haklarını, kanunen izin verilen ölçü dışında sınırlandıran, anonim şirketin temel yapısını bozan veya sermayenin korunması hükümlerine aykırı olan, kararları batıldır.
Davacı davalı şirketin %50 hissesini devraldığını, şirket Genel Kurulunda devre onay verildiğini, ancak yokluğunda alınan kararla şirkete müdür olarak seçildiğini ileri sürerek kararın butlanla malul olduğu belirtmiştir.
Genel Kurul Kararlarının hükümsüzlüğüne ilişkin kararlar iptal edilebilirlik , butlan, yokluk halleridir, iptal edilebilirlik ve butlan Anonim Şirketi düzenleyen hallerde düzenlendiği hallerde yoklukla ilişkin herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır.
Ancak bir işlemin yoklukla malul olması o işlemin kurucu unsurlarının hiç bulunmaması ve ilk doğduğu andan itibaren yok hükmünde olması halidir. Örneğin yasanın ön gördüğü nisaplarda alınmayan Genel Kurul Toplantısındaki kararlar yoklukla maluldur.
İptal edilebilirlik ise TTK’nın 445.maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre; belirtilen kişiler, kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine, karar tarihinden itibaren üç ay içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde iptal davası açabilirler.
İptal davası açabilecek kişiler TTK’nın 446.maddesinde sayılmıştır. Buna göre; Toplantıda hazır bulunup da karara olumsuz oy veren ve bu muhalefetini tutanağa geçirten, Toplantıda hazır bulunsun veya bulunmasın, olumsuz oy kullanmış olsun ya da olmasın; çağrının usulüne göre yapılmadığını, gündemin gereği gibi ilan edilmediğini, genel kurula katılma yetkisi bulunmayan kişilerin veya temsilcilerinin toplantıya katılıp oy kullandıklarını, genel kurula katılmasına ve oy kullanmasına haksız olarak izin verilmediğini ve yukarıda sayılan aykırılıkların genel kurul kararının alınmasında etkili olduğunu ileri süren pay sahipleri, Yönetim kurulu Kararların yerine getirilmesi, kişisel sorumluluğuna sebep olacaksa yönetim kurulu üyelerinden her biri, iptal davası açabilir.
Davacının paydaşlığı anılan Genel Kurul Toplantısında karara bağlandığında davacı bu Genel Kurul Toplantısına katılma hakkına sahip değildir. İptal davası için ise Genel Kurula Katılma hakkı olan ve oy kullanma hakkına sahip kişiler tarafından açılabilir. Davacının Genel Kurulda alınan kararların iptali isteminde bulunma hakkı bulunmadığı gibi bunun için de süre geçmiştir.
Genel Kurul toplantısının yapılmadığı tarihinde henüz ortak olmayan ancak Genel Kurul kararından etkilenen kişiler alınan kararın yoklukla malul olduğu veyahut butlanının tespitini talep edebilirler.
Butlan olduğu ileri sürülen sözkonusu karar niteliği itibariyle Genel kurulun, özellikle Pay sahibinin, genel kurula katılma, asgari oy, dava ve kanundan kaynaklanan vazgeçilemez nitelikteki haklarını sınırlandıran veya ortadan kaldıran, Pay sahibinin bilgi alma, inceleme ve denetleme haklarını, kanunen izin verilen ölçü dışında sınırlandıran, anonim şirketin temel yapısını bozan veya sermayenin korunması hükümlerine aykırı olan kararlardan değildir. Butlan hükmünün uygulanması mümkün değildir.
Alınan kararda yokluk hali de bulunmamaktadır. Karara bakıldığında kurucu unsurlarının tam olduğu ve yasanın ön gördüğü toplantı ve karar yeter sayısının bulunduğu anlaşılmaktadır.
Davacı müdür olarak yokluğunda karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürmüştür, bu husus üzerinde durulmalıdır.
Genellikle şirketlerde yönetici seçilmeden önce yönetici olmak isteyen kişiler hakkında gerekli oylama yapılarak Genel Kurulca bir karar alınır. Hayatın olağan akışına uygun olan işleyiş budur.
Genel Kurul kararıyla yönetici seçildiğinde şirketle yönetici arasında bir vekalet akdi doğar. Bir akdin doğumu icap ve kabulle olur. İcap kimi zaman yönetici olmak isteyen tarafından şirkete ulaştırılır, icabı kabulde şirket Genel Kurul kararıyla olur.
Davacı Genel Kurul Kararının yokluğunda alındığını ileri sürerek vekalet ilişkisini eldeki dava ile kabul etmek istemediğini açıklamaktadır. Davacı genel kurul kararından sonra bu iradesini şirkete yönlendirerek yöneticilik görevinin sonlandırılmasını ve bu konuda karar alınmasını veyahut derhal istifa yönetimini uygulamaya geçirebilirdi. Hatta ve hatta davacı Bursa 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/34 sayılı dosyasında taraf olmuş, şirket hisseleri o dosyada davalı şirket adına tescil edilmiştir.
Buna rağmen uzunca bir süre yöneticilik yapmaya sessiz kalmış, taki kurum borçlarından dolayı şirket yöneticisi olan davacıya haciz işlemi uygulanmış, bundan sonraki eldeki davayı açmıştır, bu husus Medeni Kanun madde 2. ‘ye aykırıdır., davacı bu davayla yöneticisi olduğu bu şirketin kurum borçlarına dava dışı kuruma karşı sorumluluğunu kaldırma çabası içerisindedir, bunca yıl sessiz kalan davacı yöneticinin tutumu dürüstlük kuralına aykırıdır bu nedenle davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar yasası gereğince alınması gerekli 80,70 TL harç peşin alındığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,

Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda karşı kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yargı Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.23/11/2022

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır