Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/383 E. 2023/49 K. 11.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

……
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
BAŞKANLIĞI GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/383 Esas
KARAR NO : 2023/49

BAŞKAN :……
ÜYE :……
ÜYE :……
KATİP :……

DAVACI :……
VEKİLİ :Av. ……
FERİ MÜDAHİL ……
VEKİLİ :Av. ……
FERİ MÜDAHİL :…………
VEKİLİ :Av……
DAVA : İflas (Doğrudan Borçlu Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 178))
DAVA TARİHİ : 21/02/2022
KARAR TARİHİ : 11/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
Mahkememizde görülmekte olan İflas (Doğrudan Borçlu Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 178)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ;Davacı şirketin şirket sahibi ve yöneticisi Hayati Demirel’in dördüncü evre kanser tehşisi bulunduğunu ve tedavi görmeye başladığını tedavi sürecinin nedeniyle işletme maliyetinin olumsuz etkilendiğini şirketin mevcut mal varlığının borçlarını karşılamayaz durumda olduğunu ve borca batık olduğunu ileri sürerek davacı şirketin iflasına karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava borca batık olduğu gerekçesiyle davacı şirketin doğrudan doğruya kendi iflasını istemine ilişkindir.
İİK m. 179 uyarınca iflas davası iki şekilde ortaya çıkabilir. Birinci ihtimalde sermaye şirketi (anonim ve limited şirket, TTK m. 124) veya kooperatifin borca batıklık sebebiyle kendisi iflasını isteyip davanın davacısı olurken, ikinci ihtimalde herhangi bir alacaklı şirketin iflasını isteyip davanın davacısı olabilir. Ancak eldeki davada davacının konkordato projesi tasdik olduğundan borca batık davacının iflası alacaklılar tarafından yalnızca İK m.308/f ve onun yollaması m.308 uyarınca istenebilir. Pasifi (borçları) aktiflerini (mevcut ve alacaklarını) karşılamaya yetmeyen sermaye şirketi veya kooperatif, şirket merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesinden şirketin iflâsını isterse, davacı şirket veya kooperatif olup, kanunî mükellefiyete uymuş olur.
İflâsı isteme yetkisi ve görevi, şirket veya kooperatifi idare ve temsille görevlendirilmiş kimselerde, yani yönetim kurulundadır (TTK m. 376); ancak yönetim kurulunun organ sıfatıyla hareket etmesi sebebiyle davacı yine şirket olacaktır. Böylece, aktifleri (mevcudu ve alacakları) borcunu karşılamaya yetmediği (borca batıklık durumu) anlaşılan şirketin faaliyetine daha fazla devam etmesi önlenmekte ve sınırlı sorumluluğu dikkate alınarak gayri muayyen bir kitle korunmaktadır.
İflâs tâbi bir borçlunun borca batıklık nedeniyle kendi iflasını istediği davada davalı yoktur. İflâsın “kamusal bir talep” olma niteliği burada daha açıkça göze çarpmaktadır. İflâs talebini alan mahkemenin, İİK m. 166, 2’deki usûlle bu talebi ilân etmesi üzerine alacaklılardan bazıları, doğrudan doğruya iflâs talebinin reddi istemiyle, onbeş gün içinde iflâs davasına müdahale veya itiraz edebilir.
Ticaret mahkemesi, iflâs davası açılınca davayı basit yargılama usûlü ile (HMK m. 316-322) görür ve duruşmalı olarak inceleme yapar.
İflas istemi İİK da düzenlenen usulle ilan edilir. Eldeki davada bu ilan tamamlanmış ve ilanla duruşma günü arasında en az 15 günlük süre bırakılmıştır. İlanda duruşma gün ve saatine de yer verilerek müdahil olmak isteyen alacaklılara davaya müdehale edebilme imkanı tanınmıştır.
İflas avansı ve gider avansı depo edilerek, ilan ve diğer giderlerin yapılabilmesi ve yine olası bir iflas kararı halinde iflas tasfiyesi sırasında giderlerin karşılanabilmesi bakımından avans yatırma işlemi tamamlanmıştır.

Borca batıklığın tespiti bakımından bilirkişi incelemesi yapılmalıdır, bu hususta davacı şirketin aktif varlıklarının da değerlendirilebilmesi bakımından Makine Mühendisi, Veteriner Hekim bilirkişi ve SMMM bilirkişiden oluşan 3 kişilik bilirkişi heyeti oluşturulmuş, rayiç bilançoya göre davacı şirketin borca batık olup olmadığı araştırılmıştır.
Yapılan incelemede; pasif varlıklarının aktif varlıklarından daha az olduğu, davacı şirketin borca batık olmayıp, 1.270.109,23 TL aktif fazlasının bulunduğu anlaşıldığından davacı şirketin borca batıklık ve bu nedenle iflas koşulları bulunmamaktadır.
Bilirkişi heyeti her ne kadar raporunda TTK’nın 376.maddesine atıf yapılarak sermayenin 3/2’sinin kaybedilmiş olduğunu belirtmiş ise de, bu hal iflas sebebi değildir. Bu nedenle davanın reddine karar verilmiştir
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 179,80 TL harçtan başlangıçta alınan 80,70 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 99,10 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Hazine tarafından karşılanan 1.372,37 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Suç üstü ödeneğinden gönderilen 22.500,00 TL’den bakiye kalan 21.163,67 TL’nin gönderen kuruma iadesine,
6-Davacı tarafça yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekili ile feri müdahil vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 11/01/2023

Başkan ……
e-imza
Üye ……
e-imza
Üye ……
e-imza
Katip ……
e-imza