Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/372 E. 2023/152 K. 07.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/372 Esas
KARAR NO : 2023/152

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – T.C.N….
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – [16627-26478-….] UETS
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/12/2018
KARAR TARİHİ : 07/02/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 21/02/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalı şirket aleyhine Bursa 3. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… E. Sayılı dosyası ile ilamsız takiplerde haciz yolu ile icra takibine girişilmiş olduğunu, yasal süresi içinde borçlu davalı tarafından dosyaya itiraz ederek takip durduğunu, haksız, mesnetsiz ve kötüniyetli olarak yapılan itirazın iptalinin gerektiği, müvekkil ile davalı şirket arasında ticari iş ilişkisi kurulmuş olduğu, bu ticari iş ilişkisi neticesinde müvekkil, davalı taraf adına 12/01/2018 tarihli ve 7.717,22 TL bedelli olmak üzere fatura düzenlemiş olduğunu, faturaya konu mallar aynı tarihte davalı adına yetkili bulunan …’e teslim edildiğini, açılan icra takibine karşı itiraz eden davalının, takip alacaklısına hiçbir borcu olmadığı iddiası gerçek dışı olduğunu, müvekkil kendi üzerine düşen edimi yerine getirdiğini ancak davalı taraf edimini yerini getirmemiş ve aldığı mallara karşılık olarak herhangi bir ödemede bulunmadığını, tüm bu nedenlerle alacaklı müvekkil adına tarafımızca icra takibine girişilmiş olduğunu, izah edildiği üzere borçlu itirazında haksız olup kötü niyetli olduğunu, icra takibini uzatmak maksadıyla borca itiraz ettiğini, bu nedenler ile borçlunun itirazının iptali ile takibin devamına , % 20 den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde; takibe ve davaya konu fatura incelendiğinde, işbu uyuşmazlık konusu olay ticari bir olay olduğunu, dolayısıyla Ticaret Mahkemesi yetkili olduğunu, dolayısıyla işbu davaya işbölümü itirazında bulunduklarını, davanın işbölümü nedeniyle reddine ve Bursa Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesini, davacı ile müvekkil arasında ticari ilişkinin bulunduğu, davacıdan bir kısım alımlar yapıldığı ancak müvekkil aldığı tüm malların parasını ödediğini, dolayısıyla müvekkilin davacıya hiç bir borcu bulunmamakta olduğunu ancak bile bile kötü niyetli olarak icra takibi yapmakta olduğunu bu sebeple davanın reddi ile birlikte takip tutarının %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahküm edilmesini, yukarıda açıklanan sebeplerle, açılan işbu mesnetsiz, haksız hatta kötüniyetli davanın reddine, davacının takip tutarının %20’si tutarında tazminata mahkumiyetine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, Bursa 3. İcra Müdürlüğünün 2018/… sayılı icra takip dosyası, Bursa 9. Asliye Hukuk görevsizlik kararı, ticari defterler, faturalar, bilirkişi raporu, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
KANITLARIN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME :
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından tarihinde ilamsız takip talebinde bulunmuştur. İcra Dairesi tarafından davalı borçluya ilamsız takiplerde ödeme emri tebliğ edilmiş ve davalı tarafından yasal süre içinde borca itiraz etmiştir.
Bursa 9. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/114 esas sayılı dosyası ile verilen görevsizlik kararı uyarınca dosya mahkememize tevzi edilmiştir.
Bursa 9. Asliye Hukuk Mahkemesince tarafların ticari defterleri talep edilmiş davacı tarafça ibraz edilen ticari defteler bir mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Mali müşavir bilirkişinin Bursa 9. Asliye Hukuk Mahkemesine sunmuş olduğu raporunda özetle: Davalının 2017 yıllarına ait kanuni defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırıldığı, 2018 yıllarına ait kanuni defterlerinin açılış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırıldığı ve kapanış tasdiklerinin inceleme gününde henüz süresi olduğu. Defterlerin Tek Düzen Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği’ ne ve Muhasebe İlke ve Kurallarına uygun olarak tutulduğu tespit edilmiş. davalının davacıyı Cari hesapta izlemediği, 2017 yılında Kasa Hesabından 6 fatura karşılığı 24.783,37TL ödeme yaptığı, 2018 yılında da cari hareket olmadığı, davalının ticari defterlerine göre davalı ve davacı arasında ticari alış verişin olduğu ancak tüm alışverişlerin nakit olarak ödendiği ve davalı ticari defterlerine göre borcunun bulunmadığını, davacının 2018 yıllarına ait kanuni defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırıldığı. Defterlerin Tek Düzen Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği’ ne ve Muhasebe İlke ve Kurallarına uygun olarak tutulduğu, davacının davalıyı 120 Alıcılar hesabı altında 120.865 cari kodu ile izlediği, 2018 yılında açılış fişinde 14.803,37 TL ile açılış yapıldığı, 2018 yılında davalıya 12.01.2018-224586 Nolu 7.717,20 TL bedelli ve 18.03.2018-224668 Nolu 1.274,33 TL bedelli 2 fatura kestiği, 05.03.2018 tarihinde ise 6.000 TL ve 3.000 TL ‘lik iki ödeme ile toplam 9.000 TL ödeme yapıldığı, davacı ticari defterlerine göre; 2018 yılında yapılan ticari alış veriş sonrası davacının davalıdan 14.794,90 TL alacaklı olduğu, davacı 2018 yılı resmi defterlerine göre; davacının davalıdan 14.794,90TL alacaklı olduğu, bualacak tutarından 12.01.2018 tarihinde 65 yevmiye numarası ile kayıtlı 12.01.2018 tarihli A 224586 nolu 7.717,20TL tutarlı faturanın dava konusu edildiğinin görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkemece verilen kararın davalı tarafça İstinaf edilmesi üzerine dosya Bursa BAM 7. Hukuk Dairesine gönderilmiş olup, Bursa BAM 7. Hukuk Dairesinin 2019/2151-2021/1707 E/K sayılı ilamında; “Somut uyuşmazlık, tacirler arasındaki satış sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesidir.Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmayacağından asliye ticaret mahkemesinin görevli olması nedeniyle dava dilekçesinin usulden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek esas hakkında karar verilmesi isabetsiz olup davalı vekilinin istinaf başvurusunun bu nedenle kabulü gerekmiştir.HMK’nun 355.maddesi gereğince istinaf yoluna başvuranın sıfatına, kamu düzenine ve istinaf konusu yapılan nedenlerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, mahkemece usul kurallarına aykırı olarak karar verilmesi nedeniyle davalının istinaf başvurusunun kamu düzeni yönünden kabulü ile mahkeme kararının HMK’nun 353/1-a-3 maddesi gereğince esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin kaldırılmasına, Dairemiz kararı gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davalının istinaf talebinin KABULÜ ile Bursa 9.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 25/10/2019 tarih ve 2018/114 – 2019/797 sayılı kararının KALDIRILMASINA,Gerekçede yapılan açıklamalar göz önünde bulundurularak yargılama yapılmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,” karar verilerek, dosya mahkemeye gönderilmiştir.
Bursa 9. Asliye Hukuk Mahkemesince dosya yeniden esasa alınarak, görevsizlik kararı ile mahkememize gönderilmiştir.
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Somut olayda davacı, davalıya teslim etmiş olduğu beton nedeniyle düzenlenen faturaya dayalı alacaklarının olduğunu iddia etmiş, davalının borca itirazı nedeniyle takip durmuştur. Tarafların ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu dosyaya sunulan 26/04/2019 tarihli bilirkişi raporu ile dava konusu irsaliyeli faturalar nedeniyle davacının davalıdan 7.717,20 TL alacaklı olduğu anlaşılmıştır. TBB internet sitesi üzerinden yapılan faiz hesabında 12.01.2018-03.07.2018 arası işlemiş yasal faiz 331.,84-TL olmakla davacının 327,29-TL olarak talep etmiş olduğu takip öncesi faizin yerinde olduğu görülmüştür.
Davalı, dava konusu faturaya konu beton’un kendisine ait inşaatlara teslim edilmediğini, betonu teslim alan …’in kendi işçisi olmadığını savunmuştur. Arsa sahibi olan davalı tanığı … beyanında kendisinin inşaatının taşeronluğunu yapmak üzere dava dışı … ile 330.000,00-TL’ye anlaştığını 225.000,00-TL ödeme yaptığını, …’in inşaatı yarım bıraktığını kalan işleri davalının bitirmeye çalıştığını ve halen inşaatın bitmediğini betonu kimin alıp almadığını bilmediğini beyan etmiş, davalı tanığı Şadi Şadoğlu da inşaat yarım kalınca arsa sahibinin talebiyle yarım kalan işleri davalının tamamlaması amacıyla inşaata davalı ile birlikte gittiklerini beyan etmiştir. Davacı tanığı …’in beyanından betonu kendisinin, davalının müteahhitliğini yaptığı, kendisinin de taşorunluğunu yaptığı Erdek’teki inşaat için teslim aldığını, kendisinin Erdek’te başka inşaatı olmadığını, işyerinin Gürsu’da olduğunu, davalının da işyerinin Gürsu’da olduğunu istese de sipariş adresi dışında betonu başka yere döktüremeyeceğini, kendisini davalı ile arsa sahibi …’in tanıştırdığını, kendisinin binanın kaba işçiliğini yapmayı üstlendiğini, anlaşmayı davalı ile yaptığını, davalının kendisine malzeme siparişleri için vekaletname verdiğini, faturaların davalı adına kesildiğini söylemesinden ve Erdek Belediye Başkanlığı’nın 18.10.2019 tarihli yazısından inşaatın müteahhitliğini üstlendiği konusunda ihtilaf olmayan davalının, inşaatın taşeronu olduğu anlaşılan …’in, arsa sahibin verdiği Gürsu Noterliği’nin 27.09.2017 tarih ve 12018 sayılı vekaletnameye dayanarak teslim aldığı konusunda ihtilaf olmayan beton için düzenlenen fatura bedelini ödemesi gerektiği anlaşılmakla davalının icra takibine yapmış olduğu itirazında haksız olduğu ortaya çıktığından itirazın iptaline karar vermek gerekmiştir.
Davalının hesap edilebilir,likit bir alacağa itiraz etmiş olması nedeniyle alacağın %20’si olan 1.608,90-TL icra inkar tazminatı talebinin de kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın KABULÜNE, Davalının Bursa 3. İcra Müdürlüğünün 2018/… esas sayılı icra takip dosyasına yapılan itirazının iptaline, takibin devamına,
2-İİK 67 maddesi gereğince icra inkar tazminatının koşulları oluştuğu anlaşıldığından 1.608,90 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 549,52 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 137,38 TL’nin mahsubu ile bakiye 412,14 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan; bilirkişi gideri 1.000,00 TL, posta, talimat ve tebligat gideri 100,00 TL olmak üzere toplam 1.100,00 TL yargılama gideri ve 137,38 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.237,38 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 8.044,50 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/02/2023

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.