Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/371 E. 2022/576 K. 12.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.


TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/371 Esas
KARAR NO : 2022/576

HAKİM : … …
KATİP : …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. ……
DAVALI : … – … …

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/08/2021
KARAR TARİHİ : 12/05/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili hakkında kambiyo senetlerine özgü takip yolu ile Bursa 8. İcra Dairesinin 2020/… esas nolu dosyası ile icra takibi yapıldığını, yapılan takibin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin 2017 yılında … … … isimli otu kiralama şirketinden araç kiraladığını ve daha sonra bu aracı geri iade ettiğini ancak davalının kiralama sözleşmesi esnasında kendisine tüketici senedi düzenlediğini ve kendilerince doldurulup takibe konulduğunu, takibe dayanak olarak verilen kambiyo senedinin geçersiz olduğunu, senedin tüketici senedi olduğunu, somut olayda tek bir senet düzenlendiğini ve bununla beraber senedin emre düzenlendiğini, yapılan düzenlemede satıca veya sağlayıcı tarafından zayıf konumda olan tüketiciye emre yazılı senet imzalatılması halinde bu senetlerin tüketici yönünden geçersiz sayılacağının hüküm altına alındığını, Yargıtay kararlarında da bu tür senetlerin geçersiz olduğunun sabit olduğunu, senedin müvekkili tarafından doldurulmadığını yalnızca müvekkilinin imzasının alındığını ve senedin daha sonra alacaklı tarafından doldurulduğunu, müvekkilinin araç kira döneminde gereken ödemeleri yaptığını, davalı tarafından açılan takip neticesinde müvekkiline yönelik haciz işleminin yapıldığını ve icra baskısıyla alacaklı vekili tarafından taahhüt imzalatıldığını, müvekkili hakkında icra ceza mahkemelerinde ceza davalarının açıldığını, müvekkilinin hapis baskısı sebebiyle ödeme yaptığını, müvekkilinin hiçbir borcu bulunmamasına rağmen icra takibi başlatıldığını, davalının kötü niyetli olduğunu bu nedenlerle müvekkilinin Bursa 8. İcra Dairesinin 2020/… esas sayılı dosyasında borçlu olmadığına, davalı aleyhine kötü niyet tazminatına, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalının cevap dilekçesinde; Davalıya, usulüne uygun olarak tebligat yapılmasına rağmen davaya cevap vermediği gibi delil de bildirmedikleri görüldü.

Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
İncelenen Dosya Kapsamına Göre :
Bursa 2.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/1208 esas 2022/168 karar sayılı kararı ile 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren, 6100 Sayılı yasanın HMK 1. ve 4.maddeleri gereğince hangi dava ve işleri Sulh Hukuk Mahkemelerinde bakılacağı belirtilmiş olup, konusu para olmayan ve para ile değerlendirilmeyen davalarda yasanın açık bir biçimde Sulh Hukuk Mahkemesini görevlendirmediği tüm davaların Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiği, Mahkemeler arasındaki görev ilişkisinin Kamu düzeni ile ilgili bulunduğu, davanın her aşamasında ve sonuçlanıncaya kadar re’sen nazar alınabileceği, dava konusunun tahliye sonrasında yapılan ödemelerin iadesine yönelik olduğu, taraflar arasındaki kira sözleşmesinin sona erdiği, taraflar arasında kira ilişkisinin bulunmadığı, dava konusunun Asliye Ticaret Mahkemeleri yargılama alanında kaldığı ve bu nedenle görevsizlik kararı verilerek gönderildiği anlaşılmıştır.
Davada, mahkemenin görevli olup olmadığının incelenmesi HMK.nun 114/c bendi gereğince dava şartlarından olup; mahkemece re’sen incelenmesi gerekir.
Ticaret Mahkemelerinin görevi TTK.nun 4. ve 5.maddelerinde gösterilmiş olup, bu maddelerde belirtilen dava ve işlere bakmaya görevlidir.
Bir davanın Ticaret Mahkemesinde görülebilmesi için ya her iki tarafın tacir olup uyuşmazlığında ticari işletmeleri ile ilgili olması ( nispi ticari dava) yahut TTK’da düzenlenen işlerden kaynaklanması( mutlak ticari dava ) gerekmektedir. Derdest davada, talebe konu alacağın Araç kiralamaya ilişkisine dayanılarak borçlu olmadığının tespiti için menfi davası olduğu görülmektedir.
“6100 sayılı HMK’nun “Sulh hukuk mahkemelerinin görevi” başlığı altındaki 4. maddesinde de “(1) Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; a) Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları…. görürler” hükmüne yer verilmiştir (1086 sayılı HUMK’nun 8/II-1 maddesinde de dava konusu şeyin değerine bakılmaksızın, kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, akdin feshi yahut tespit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davaların Sulh Hukuk Mahkemelerinde görüleceği şeklinde benzer düzenlemeye yer verilmişti).
Mahkememizce görevsizlik kararının gerekçesine iştirak edilmeyerek karşı görevsizlik kararı verilmesi uygun bulunmuştur. Zira bir davanın ticaret mahkemesinin görev alanına girmesi için kural olarak tarafların tacir olması, uyuşmazlığın her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili bulunması veya T.T.K.’nın 4ncü maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan olması gerekir. Somut olayda davalının tacir olduğuna dair bir bilgi-belge yoktur. Dava temel ilişki olan araç kiralamaya ilişkisine dayanılarak borçlu olmadığının tespiti için menfi davası olduğu olduğu görülmektedir. O halde dava da temel ilişkiye göre nitelendirilmelidir.
6100 Sayılı HMK’nın 1.maddesinde;görevin kamu düzenine ilişkin olduğu düzenlenmiş olup aynı yasanın 114/1-c maddesinde;görevin dava şartı olduğu belirtilerek, mahkemenin görevli olup olmadığını davanın her aşamasında mahkemenin kendiliğinden araştıracağı hükmüne yer verilmiştir.
Ticaret Mahkemelerinin görevi 6102 sayılı TTK’nun 5/1. Maddesi ile ” tüm ticari davalar ” olarak belirlendikten sonra ticari davaların nelerden ibaret olduğunu düzenleyen aynı yasanın 4. Maddesi ile ise ” her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu kanunda düzenlenen hususlar ile maddenin b, c, d, e, f bentlerinde öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır düzenlemesini getirmiş olup, davanın yukarıda sayılan davalar arasında yer almadığı, temel ilişkiye dayanan davalarda görevli mahkemenin temel ilişkiye göre belirleneceği, HMK 4.maddesine göre kira ilişkisinden doğan tüm uyuşmazlıkların kira alacağı da dahil olmak üzere Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiği yönünde yasal düzenleme olup taraflar arasındaki temel ilişki gözönüne alındığında, davaya bakmaya görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesi olmakla, mahkememizin görevsizliğine, davacının davasının görev yönünden reddine, dosyanın görevli Bursa Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davada Sulh Hukuk Mahkemesi görevli olduğundan Mahkememizin görevsizliğine,
Dosya Bursa 2. Sulh Hukuk Mahkemesi 26/01/2022 tarih 2021/1208 Esas 2022/168 Karar sayılı görevsizlik kararı ile gönderildiğinden ve her iki mahkeme arasından görev uyuşmazlığı ortaya çıktığından Mahkememiz kararının istinaf edilmeksizin kesinleşmesi durumunda görev uyuşmazlığının halli ve merci tayini için dosyanın resen Bursa Bölge Adliye Mahkemesi ilgili dairesine gönderilmesine,
Yargılama harç ve giderleri ile sair hususların görevli mahkemece hüküm ve nazara alınmasına,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı 12/05/2022

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır