Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/358 E. 2022/1036 K. 21.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

….
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/358 Esas
KARAR NO : 2022/1036
HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI / KARŞI DAVALI : …-…-
VEKİLİ : Av. …-….
DAVALI / KARŞI DAVACI : 1- …-…- …
VEKİLLERİ : Av. … ….
Av. …….
DAVALI / KARŞI DAVACI : 2- …-…- …
VEKİLİ : Av. …….
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/03/2022
KARAR TARİHİ : 21/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 31/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde;Müvekkili şirket ile davalılar arasında 05.04.2017 tarihinde imzalanmış olan sözleşme, teknik şartname ve 18.08.2020 tarihli protokol kapsamında, Bursa ili, Mudanya ilçesi, Halitpaşa Mah. 1190 ada, 39 parselde (… projesi), Bursa ili, Gemlik ilçesi, Kurşunlu Mah. 156 ada, 7 parselde (… 2 projesi), Bursa ili, Nilüfer ilçesi, İrfaniye Mah. 119 ada, 11 parselde (… projesi) kalıp, duvar, demir işleri için anlaşılmış olduklarını, davalı tarafça, Kurşunlu … 2 inşaatı işleri tamamlanmış fakat diğer projelerin yarım bırakılmış olduğunu, hatta davalı tarafın müvekkili şirkete bilgi vermeden kalıp, direk vs. sökerek şantiyeden ayrıldığından, toplum ve müşteri nazarında müvekkili firmanın itibarının da zedelenmiş olduğunu, 18.08.2020 tarihli protokol ve eki hesap tablosu uyarınca davalıların 1.014.301,00 TL hak edişi olduğunu, davalı tarafa devredilen … Park evleri C blok 6 nolu dairenin kaldırılan ipotek sonrasında 763.165,00 TL borcu olacağı konusunda mutabakata varılmış olduğunu belirterek 538.498,00TL müvekkil alacağının ve 171.420,00 TL müvekkilin uğradığı müspet zararın şimdilik ayrı ayrı 10.000,00 TL olmak üzere toplam 20.000,00 liranın Bursa 10. Noterliği’ nin 05.08.2021 tarih ve … yevmiyeli ihtarnamesinin tebliğ tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile karşı taraftan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı-karşı davacı vekili cevap dilekçesinde;Öncelikle davacı tarafın iddia ettiğinin aksine; 05/04/2017 tarihli sözleşme ile kararlaştırılan …-1 projesinin tamamlanması akabinde davacı tarafla sırasıyla; Mustafakemalpaşa’da yer alan inşaat işlerinin yarısı ve Mudanya … Evleri Projesi. Kurşunlu …-2 inşaat işleri konusunda anlaşma sağlanmış ve tüm anlaşmaların gereği müvekkil … tarafından tam ve eksiksiz olarak yerine getirdiğini, inşaatlar noksansız olarak davacı tarafa teslim edilmiş olduğunu belirterek, tüm bu yaşananlara rağmen … projesi A Blok işlerinin tamamı ve B Blok ilk dört katın inşaat işlerinin tamamı müvekkili … tarafından ayıpsız ve noksansız bir şekilde yerine getirilmiş olduğunu, davacı-karşı davalı tarafın dosyaya sunmuş olduğu bina fotoğraflarından müvekkillerinin A Blok işlerinin tamamı ve B Blok ilk dört katın inşaat işlerinin tamamını yerine getirdiğini ispatlamakta olduğunu, zira sunulan fotoğraflar 2021 yılı temmuz ayının son günlerine ait olduğunu, bu tarihte müvekkillerinin yüklendiği işin %80’i tamamlanmış olduğunu, kalan kısım ise davacı-karşı davalı tarafın haksız feshi sebebiyle tamamlanamamış olduğunu ancak bu durumda müvekkili davacı-karşı davalı tarafa olan borcunu tamamlamış olduğunu dile getirerek hakedişinin oluşmuş olduğunu, açıklamış oldukları nedenler ve mahkememizce resen dikkate alınacak hususlar sebebiyle iyiniyetle bağdaşmayacak şekilde somut gerçeklikten uzak gerekçelerle müvekkiller aleyhine ikame edilen işbu davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava, hizmet sözleşmesinden kaynaklı alacak davasıdır.
Davada, mahkemenin görevli olup olmadığının incelenmesi HMK.nun 114/c bendi gereğince dava şartlarından olup; mahkemece re’sen incelenmesi gerekir.
Ticaret Mahkemelerinin görevi TTK.nun 4. ve 5.maddelerinde gösterilmiş olup, bu maddelerde belirtilen dava ve işlere bakmaya görevlidir.
Anılan yasal düzenlemeler karşısında, Asliye Ticaret Mahkemelerinin özel mahkeme niteliğinde bulunduğu, bu niteliği gereği görev alanının 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre belirleneceği ve genel mahkemeler ile arasındaki ilişkinin önceki kanunun aksine görev ilişkisi olduğu açıktır. Asliye Ticaret Mahkemelerinin çekişmeli yargıdaki görev alanının TTK’da ve diğer özel kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen davalarla sınırlı olduğu kuşkusuzdur.
Öte yandan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesinde ticari davaların; mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olarak iki gruba ayrıldığı anlaşılmaktadır. Mutlak ticari davalar, tarafların sıfatına veya bir ticari işletme ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın kanun gereği ticari sayılan davalar olup TTK’nin 4/1. maddesinin b, c, d, e, f fıkralarında ve özel kanunlarda düzenlenmiştir. Nispi ticari davalar ise, tarafların tacir sıfatına haiz olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili uyuşmazlıklardan doğan davalardır. Bir başka ifade ile, bu davalar ya bir ticari işletmeyi ilgilendirmeli ya da iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğmaları halinde ticari dava olarak nitelendirilebilirler. Gerek mutlak ve gerekse nispi ticari davaların Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği açıktır.
Somut olayda; taraflar arasındaki temel hukuki ilişki ,davacıya ait bir kısım inşaatta kalıp, duvar ve demir işlerinin davalılar tarafından eksik ve ayıplı yapılması nedeniyle uğranılan zararların ve eksik işlerin tazminine ilişkindir.
Dosya kapsamından davalıların gerek BTSO gerekse Esnaf odasına kaydının olmadığı ,vergi kayıtlarının bulunmadığı, davalıların tacir olmadığı anlaşılmaktadır. Yukarıda da açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılabilmesi için ya her iki tarafın da tacir olması ( nispi ticari dava) ya da her iki taraf tacir olmasa dahi dava konusu hukuki ilişkinin TTK’da düzenlenen işlerden olması (mutlak ticari dava) gerekmektedir. Bu sebeple mahkememiz görevsizdir.
Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında; görev kurallarının kamu düzenine ilişkin olduğu ve yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerektiği, davada Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu gözetilerek; HMK’nun 114/1-c maddesine göre, görevsizlik nedeniyle HMK’nun 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın HMK’nun 114/1-c maddesi delaleti ile 115/2. Maddesi gereğince davanın usulden (görev yönünden) REDDİNE, görevli Mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğuna,
Karar kesinleştiğinde ve HMK’nun 20. Maddesinde öngörülen iki (2) haftalık kesin süre içerisinde müracaat edilmesi halinde dosyanın görevli Bursa Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, kesinleşmeye mütakip süresi içerisinde gönderme talebinde bulunulmadığında dosya üzerinden davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin hatırlatılmasına,
Yargılama giderlerinin esas hakkında karar verecek mahkemece değerlendirilmesine,
Dair Davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Yargı Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/10/2022

Katip …
☪e-imzalı

Hakim …
☪e-imzalı