Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/357 E. 2023/232 K. 22.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

…. TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/357 Esas
KARAR NO : 2023/232
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ : 14/03/2022
KARAR TARİHİ : 22/02/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; davalının 22/01/2020 tarihinde bu yana davacı …Turizm Gıda Eğitim Sağlık Tekstil İnşaat Mobilya Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’nin %12,5 ortağı olduğunu 2008 yılından bu yana eğitim verdiğini, davalının 03/12/2018 tarihinden itibaren özel eğitim kurumunda öğretmen olarak çalıştığını, 17/01/2020 tarihinde … … tarafından davalıya %12,5 değerinde hisse satılarak davalı şirkete hissedar edildiğini, davalının sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, davalının davacı şirket bünyesindeki çalışan öğretmenlere ve çalışanlara iş yerini kötülediğini, davacı şirketin ticari itibarını zedelediğini, 1 yardımcı personel olmak üzere 4 kişinin işi bırakmalarına sebep olduğunu, okuldaki öğrencilerin velilerine de şirket ile ilgili öğretmenlerin işten ayrıldığını söylediği ve bu nedenle 20-25 kadar öğrencinin kayıtlarını sildirerek aynı alanda eğitim veren … … Özel Eğitim ve Rehabilitasyon merkezine kayıt yaptırdıklarını, davalının şirket hakkında ticari bilgilere sahip olmasına rağmen davacı şirketin yöneticileri hakkında sorumluluk davası açtığını, bu durumun şirkete zarar verdiğini, pandemi sürecinde okulun tedbirler kapsamında kapalı olduğunu, kapalı kalınan süreç içerisinde şirket gelirlerinde azalma yaşandığını, bu durumun davalı tarafça ileri sürülerek Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/828 Esas sayılı dosyası ile şirketin uğradığı zararlara yönelik şirket yöneticisi konumunda olan … …’ye karşı tazminat davası açtığını beyanla davacı şirkette ortak olarak bulunan davalının şirket ortaklığından çıkarılmasına , yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının davacı … … .. Ltd. Şti. Unvanlı kurumun ortağı ve hissedarı olduğunu, dava dışı … … ve oğlu … …’nin davacı şirkette hakim ortak pozisyonunda olduklarını, aynı zamanda şirket müdürü olarak görev yaptıklarını, dava dışı hakim ortaklar baba-oğul’un müdür olmalarının verdiği yetkiyi kötüye kullandıklarını, davacı şirketin kar etmesine rağmen işbu karın ortaklara dağıtılmadığını, şirket ana sözleşmesine aykırı olarak hakim ortakların şahsi harcamaları için kullanıldığını, davalıya ve diğer ortaklara kar payı verilmediğini, giderleri usule aykırı olarak düzenlediklerini ve davalıdan mal kaçırdıklarını, davacı şirket müdürlerinin şirket gelirlerinin davalıya belirtmediklerini, Milli eğitim Bakanlığından ödeme alamadıklarını şirketin bu nedenle zarar ettiğinin davalıya belirtildiğini, … …’nün el yazısı bulunan gelir gider durumları ile oğlu ve şirket müdür olan … …’ye 2021 Şubat ayında 18.148,80 TL ödeme ile 2021 Ocak ayında 15.ç192,00 TL ödemelerin şirketin hesabından yapıldığını, davalı tarafça müdürlerin sorumluluğundan kaynaklanan tazminat davası açıldığını, işbu davanın İnegöl 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/123 Esas sayılı dosyası olup halen derdest olduğunu beyanla davalının şirketten çıkartılmasının haklı bir sebebi bulunmadığından davanın esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe; Eldeki dava, haklı sebeplerle ortağın, limited şirket ortaklığından çıkarılması talebine ilşikindir.
Davacı tarafın dava dilekçesinde ekli sunmuş olduğu belgelerin incelenmesinde; davacı şirketin karar defterine göre 03/02/2022 tarih ve 2022/01 karar nolu kararda 28/02/2022 tarihi saat 15:00’de 2022 yılı olağanüstü genel kurul toplantısının gerçekleştirilmesine ve toplantıda şirket ortaklarından …’ın şirketin ticari itibar ve çıkarlarını zedeleyen davranışları nedeniyle TTK 640/3 kapsamında ortaklıktan çıkarılmasının görüşülmesine karar verildiği, 2022/02 karar nolu 28/02/2022 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısında şirket ortaklarından davalının TTK 640/3 kapsamında ortaklıktan çıkarılması için genel kurul kararı alınmasının kararlaştırıldığı, toplantı tutanağına göre davalının ortaklıktan çıkarılma kararının şirket ortağı … …, … … ve … … tarafından onaylandığı, şirket ortağı … … ‘nun vefat etmesi nedeniyle payların geçtiği mirasçıları Arzu …, Bernanur … adına toplantıya katılan vekilleri Av. … …’ın karara katılmadığı, Av. … … ‘ın diğer vekili olduğu davalı … adına da söz alarak müvekkilinin ortaklıktan çıkarılmasını gerektirecek bir durumun olmadığını , karara katılmadığını bildirmiştir. 09/07/2021 tarihli Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin incelenmesinde davacı şirketin ortaklık yapısına göre şirket ortağı … …’nün 1700 adet paya karşılık gelen 1.700,00 TL , … …’nün 15300 adet paya karşılık gelen 15.300,00 TL , … …’nun 17000 adet paya karşılık gelen 17.000,00 TL, … … ‘nün 114750 adet paya karşılık gelen 114.750,00 TL, davalı …’ın ise 21250 adet paya karşılık gelen 21.250,00 TL ortaklık payının bulunduğu görülmüştür.
30/09/2021 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında şirket ortaklarından … …’nun vefat ettiği, vefat eden ortağın esas sermaye payının yasal mirasçılara geçmesinin onaylanmadığı, vefat eden … …’na ait esas sermaye payının şirketin hakim ortağı … … tarafından gerçek değeri üzerinden devralınmasının yasal mirasçılara teklif edildiği, yasal mirasçılarca gerçek değer üzerinden anlaşma sağlanamadığı, bu nedenle … …’na ait esas sermaye payının gerçek değerinin tespit edilmesi için mahkeme yoluna başvurulacağının kararlaştırıldığı, Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/888 esas sayılı dosyası üzerinden dava konusu yapıldığı ve davanın derdest olduğu görülmüştür.
28/10/2022 tarihli 1 nolu celsede davacı tarafa genel kurul karar nisabının kanunda belirtilen şartlara uygun olmadığı , nisaba uygun genel kurula ilişkin eksikliği tamamlamak üzere bir sonraki celseye kadar kesin süre verildiği, verilen kesin süre içerisinde eksikliğin tamamlanmaması halinde dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verileceğinin ihtar edildiği, verilen kesin süre içerisinde uygun nisaba göre yeni genel kurul kararı alınmadığı görülmüştür.
Tüm dosya kapsamından; taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalı ortağın haklı sebeplerle limited şirket ortaklığından çıkarılması iddiasına dayandığı, uyuşmazlığın çözümü için öncelikle, kanunda belirtilen toplantı ve karar nisabına uygun olarak, dava yoluna gelinmeden önce genel kurul kararı alınıp alınmadığının irdelenmesi gerektiği, konuya dair kanun ve emsal kararlara göre; haklı sebeple ortağı, ortaklıktan çıkarma için limited şirket tarafından mahkemeye başvurulmadan önce limited şirket genel kurulunda TTK 621/1-h maddesi uyarınca ve nitelikli çoğunluk tarafından bu kapsamda bir karar alınması dava şartı olup, davacı tarafça bu yönde alınan genel kurul kararı dosya kapsamına sunulmuş ise de, kararın incelenmesinde genel kurula vefat eden … … mirasçıları vekilinin, davalı vekilinin ve diğer ortakların katıldığı, çıkarma kararının şirket ortakları … …, … … ve … …’nün olumlu oyu ile alındığı gözlenmektedir. TTK’nın 621. maddesi uyarınca şirket ortağının şirketten çıkarılması için mahkemeye başvurulması konusundaki genel kurul kararlarının temsil edilen oyların en az üçte ikisinin ve oy hakkı bulunan esas sermayenin tamamının salt çoğunluğunun bir arada bulunması hâlinde alınabileceği öngörülmüş olup, davacı şirketin ortaklık yapısına göre şirketin 5 ortaktan ve bu ortakların toplam payının 170.000 paydan oluştuğu, TTK’nın 621. maddesi uyarınca şirket ortağının şirketten çıkarılması için bu durumda kararın en az 4 şirket ortağının oyu ve 170.000 toplam sermaye payının salt çoğunluğu olan en az 85001 payın temsili ile verilebileceği anlaşılmaktadır.
TTK 596 1 gereğince tüm haklar ve borçlar, genel kurulun onayına gerek olmaksızın, esas sermaye payını iktisap eden kişiye geçer,(2) Şirket, iktisabın öğrenilmesinden itibaren üç ay içinde esas sermaye payının geçtiği kişiyi onaylamayı reddedebilir. Bunun için, şirketin, payları kendi veya ortağı ya da kendisi tarafından gösterilen üçüncü bir kişi hesabına, gerçek değeri üzerinden devralmayı, payın geçtiği kişiye önermesi şarttır(3) Red kararı, devrin gerçekleştiği günden itibaren geçerli olmak üzere geriye etkilidir. Red, bu konudaki kararın verilmesine kadar geçen süre içinde alınan genel kurul kararlarının geçerliliğini etkilemez. (4) Şirket, üç ay içinde esas sermaye payının geçişini açıkça ve yazılı olarak reddetmemişse onayını vermiş sayılır. Şirket ortağı … … ‘nun vefatı ile birlikte TTK 596 gereğince sermaye payının yasal mirasçılara geçmesinin şirket tarafından onaylanmadığı ve sermaye payının gerçek değerinin tespiti amacıyla dava açıldığı ve davanın derdest olduğu, davanın açılması ile birlikte müteveffa … …’nun esas sermaye payının şirket tüzel kişiliğine geçerek donduğu, … …’nun sermaye payına ilişkin olarak mirasçılarının, diğer ortakların veya şirket tüzel kişiliğinin oy kullanamayacağı, olumlu oy kullananların sermaye payı toplamının 131.750 pay olmakla TTK 621. Maddesindeki esas sermayeye ilişkin şartın sağlandığı ancak madde de esas sermaye payının salt çoğunluğu ile birlikte temsil edilen oyların en az üçte ikisinin arandığı, olumlu oy kullananların 3 ortak olduğu, en az 4 ortak tarafından olumlu oy kullanılması gerektiği, bu durumda TTK 621. maddesinde aranan karar nisabının sağlanamadığı bu nedenle kararın yok hükmünde olduğu, verilen kesin süre içerisinde karar nisabına uygun genel kurul kararının alınmadığı görülmekle, işbu davada dava şartı olan nitelikli çoğunluk tarafından alınan ortaklıktan çıkarmaya ilişkin genel kurul kararı bulunmadığı gözetilerek, davanın dava şartı yokluğundan reddine karar vermek gerekmiştir.(Yargıtay 11 Hukuk Dairesinin 17/06/2020 tarih 2019/3224 Esas 2020/2963 Karar sayılı ilamı bkz.)
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE;
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 80,70 TL harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3- Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte olan AAÜT uyarınca 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansının artan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
6-Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı , kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
22/02/2023

Katip …
E-Imzalıdır.

Hakim …
E-Imzalıdır.