Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/356 E. 2023/784 K. 08.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/356 Esas – 2023/784
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/356
KARAR NO : 2023/784

HAKİM : ……
KATİP : ……

DAVACI : … LAZER METAL TOZ BOYA SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ – … [25969-41927-….] UETS
VEKİLİ : Av. …. – [16446-44571-….] UETS
DAVALI : … SÜT SAĞIM MAKİNE VE YEDEK PARÇA SANAYİ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ – … Yalıntaş Mah. 504. Sk. No: 19 Mustafakemalpaşa / Bursa Mustafa K.Paşa/ BURSA
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/03/2022
KARAR TARİHİ : 08/06/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava dilekçesinde özetle; müvekkili firmanın, karşı taraftan olan ve cari hesap ekstresine müstenit olan alacağı hakkında Bursa 15. İcra Müdürlüğü 2021/… E. sayılı dosya ile icra takibine başlattıklarını ancak davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu, açıklanan nedenle itirazın iptaline, takibin devamına karşı tarafın, alacak miktarının %20’sinden aşağı olmayan inkar tazminatına mahkum edilmesine, borçlunun, borca ve tüm fer’ilerine itirazının takibi sürüncemede bırakmak amacıyla kötü niyetli ve haksız olarak yapıldığının değerlendirilerek borçlunun alacak miktarının %20’sinden aşağı olmayan kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalının cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
Deliller;
SMMM Bilirkişisi …’ın raporunun sonuç kısmı: “1. Davacının davalıya 05/11/2021 tarihinde BURSA 15. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… E. sayılı dosyasıyla 10.245,94 TL asıl alacak 42,32 TL işlemiş faiz toplam 10.288,26 TL alacak için icra takibi başlattığı, 09/11/2021 tarihinde davalı tarafa tebliğ edildiği ve davalı tarafın 16/11/2021 tarihinde takibe konu borca, işlemiş faizine ve tüm fer ’ileriyle itiraz ettiği, 2. Davacıya ait defterlerin tasdiki zorunlu defterlerden olduğu, 2021 yılları defter açılış ve kapanış tasdiklerinin yevmiye defteri ve defteri kebir kayıtlarına ait defter beratları ibraz edilmediğinden T.T.K’nun 64. ile V.U.K.’nun 220. ve 222.inci maddelerinde öngörülmüş olan esaslara uygun olarak yaptırılıp yaptırılmadığın kontrolünün yapılamadığı, 3. Defterlerin kayıtlama sistemi olarak Tek Düzen Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği’ne ve Muhasebe İlke ve Kurallarına uygun olarak tutulmuş olduğu, tutulması zorunlu diğer defterlerin birbirlerini doğruladığı, 4. Davacı defter kayıtlarına göre göre 09/11/2021 ödeme emri tebliğ tarihi itibari ile davacının davalıdan cari hesap bakiyesi olarak 10.245,94 TL alacak bakiyesi görüldüğü, 5. Davalı tarafın ticari defterlerini ibraz etmediğinden incelemesinin yapılamadığı kanaatimdir.” şeklindedir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ, HUKUKİ KABUL VE GEREKÇE

Dava, açık hesap ilişkisinden kaynaklı başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Açık hesap ilişkisi, önceki borçlar tahsil edilmemesine rağmen taraflar arasındaki ticari ilişkinin devam etmesi durumudur. Açık hesap ilişkisinde taraflar tek taraflı ya da karşılıklı olarak alacaklarını hesaba kaydedip belirli hesap dönemlerine bağlı kalmaksızın hesaplaşma yaptıklarından, bu ilişkiye TTK’daki cari hesaba ilişkin hükümler uygulanamaz.
Açık hesap ilişkisinde, taraflar arasındaki ticari ilişkinin dayanağı olan sözleşme bir satış sözleşmesi olabileceği gibi eser sözleşmesi veya başka bir sözleşme de olabilir.
Somut dosyamız yönünden bir değerlendirme yapılacak olur ise; taraflar arasında bir satış sözleşmesinin söz konusu olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı satıcı, davalı alıcıya sattığını iddia ettiği ve açık hesap ilişkisinde kaydettiği her bir faturadaki malların alıcıya teslim edildiğini yazılı olarak ispatlamalıdır. Davalı alıcı da ödeme iddiasında bulunuyor ise ödeme iddiasını yazılı olarak ispatlamalıdır. Davacı, açık hesaba kaydettiği her bir faturaya ilişkin faturadaki malların teslim edildiğine dair davalıdan sadır yazılı teslim belgesi sunmamış, ancak ticari defter kayıtlarına dayanmıştır. Ticari defter kayıtlarına dayanılmış olduğundan ticari defterlerin delil olma durumu ile ilgili yasa maddesine de değinmekte fayda vardır. Şöyle ki; HMK m.222’de aynen,
“Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması
MADDE 222 – (1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” hükümleri öngörülmüştür.
Bu açıklamalar ışığında; tarafların ticari defterlerinin incelenmesi için inceleme günü tayin edildiği, ancak davalının defterlerini verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği, davacının ticari defterlerinin; kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulduğu, açılış ve kapanış onaylarının yaptırıldığı ve defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, bu bağlamda davalının defterlerini ibrazdan kaçınması sebebiyle davacının defter kayıtlarının davacı lehine delil teşkil ettiği ve davacının defterine kaydettiği faturalara konu malları davalıya teslim ettiğini ispatladığı, davacının defter kayıtlarına göre 10.245,94 TL davalıdan alacaklı olduğu, söz konusu alacağın açık hesap ilişkisine dayalı ve davalı tarafça belirlenebilir olması sebebiyle likit olduğu anlaşılmakla; itirazın iptali ile icra inkar tazminatına dair aşağıdaki şekilde davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacının takip öncesi işlemiş faiz talebi ile ilgili; davacının davalıyı temerrüde düşürmediği, taraflar arasında açık hesap ilişkisinin olması hesap kesim tarihinden itibaren davalının temerrüde düştüğü ve faiz talep edebileceği şeklinde kabul edilemeyeceği, TTK m.1530’un da şartlarının oluşmadığı kanaatiyle davacının işlemiş faize ilişkin talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve yasal gerekçesi izah edildiği üzere;
1-Davanın Kısmen Kabulü ile; Bursa 15. İcra Dairesinin 2021/… Esas sayılı icra dosyasında davalının yaptığı İtirazın Kısmen İptaline ve davalı hakkında yürütülen icra takibinin 10.245,94 TL asıl alacak üzerinden takip talebindeki şartlar dahilinde aynen devamına, davacının işlemiş faize ilişkin itirazın iptali talebinin reddine,
2-Bursa 15. İcra Dairesinin 2021/… Esas sayılı icra dosyasında, itirazın iptaline karar verilen asıl alacak miktarı olan 10.245,94 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının, itiraz haksız olduğundan davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
3-Hüküm tarihi itibariyle alınması gereken 699,90 TL karar ve ilam harcından; 124,26 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 575,64 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak, hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 124,26 TL peşin harcın davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 80,70 TL başvurma harcı, 1.200,00 TL bilirkişi ücreti, 303,00 TL posta ve tebligat ücreti olmak üzere toplam 1.583,70 TL yargılama giderinden; davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 1.577,04 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT m.13 hükümlerine göre hesaplanan 9.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
8-6325 sayılı Kanunun 18/A maddesinin 12 ve 13. Fıkralarına göre; suç üstü ödeneğinden zorunlu arabulucuya ödenen 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak, hazineye irat kaydına,
9-HMK m.333 gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
10-Gerekçeli kararın talep halinde taraflara tebliği ile tebliğ giderinin eksik olması halinde giderin talepte bulunandan alınmasına,
Dair; kabul edilen ve reddedilen miktarların istinaf sınırının altında kalması sebebiyle HMK m.341/2 gereğince kesin olmak üzere karar verildi. 08/06/2023

Katip ….
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır