Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/345 E. 2023/654 K. 23.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/345 Esas – 2023/654
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/345
KARAR NO : 2023/654
HAKİM : ….
KATİP :…

DAVACI : … – …….
VEKİLİ : Av. ….. – [16197-91276-…….] UETS
DAVALI : 1- … ANONİM TÜRK SİGORTA ŞİRKETİ – …..
VEKİLLERİ : Av. ……- [16951-59444-…..] UETS
Av. ….. – [16288-82263-….] UETS
DAVALI : 2- … – …… Fethiye Mah. Camgöbeği Sk. No:2 İç Kapı No:7 Nilüfer/ BURSA
VEKİLİ : Av. ………. – [16871-78074-……] UETS
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 10/03/2022
KARAR TARİHİ : 23/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava dilekçesinde özetle; davalı …’a ait … plakalı aracın sürücüsü tarafından hatalı sollama yapılarak müvekkilinin kullandığı … plakalı araca doğru manevra yapılmasından ötürü müvekkiline ait aracın hasar gördüğünü, davalılar tarafından müvekkilinin zararlarının karşılanmadığını, açıklanan nedenle fazlaya ilişkin hak ve talepleri ile HMK m. 107 hükmünden kaynaklanan hakları saklı kalmak kaydıyla; davaya konu olaydan ötürü davalının kusurlu olduğunun tespiti ile müvekkilinin aracında meydana gelen değer kaybı olan 1000 TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline; yargılama gideri ve karşı vekalet ücretinden ötürü davalıların müşterek ve müteselsil olarak sorumlu tutularak tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Anonim Türk A.Ş. cevap dilekçesinde özetle; dava öncesinde davacı tarafından müvekkili şirkete başvuru yapılmışsa da kusura ilişkin tespit yapılamadığından başvurunun reddedildiğini, kusur raporunun alınmasının gerektiğini, açıklanan nedenle davanın reddi ile mahkeme masrafları ve vekalet ücretine ilişkin masrafların davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; müvekkiline ait aracın müvekkilinin oğlu … tarafından kullanıldığını, davacının iddialarının aksine müvekkilin oğlu …’ın kullandığı araçla hatalı sollama yapmadığını, açıklanan nedenle aracın aldığı hasarın çok daha üst meblağında değer kaybı ve hasar kaybı belirterek müvekkilinden haksız menfaat elde etmeye çalıştığını, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasında davacının hukuki menfaatinin bulunmadığından bahisle öncelikle usulden reddine, mahkeme aksi kanaatteyse davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Deliller;
Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’ne, Türkiye Noterler Birliği’ne, … Anonim Türk Sigorta A.Ş’ye yazılan müzekkereye cevap verildiği cevabi yazının dosya arasında olduğu anlaşılmaktadır.
Mahkememizce Adli Trafik Bilirkişisi refakate alınarak 06/01/2023 tarihinde keşfe çıkıldığı anlaşılmaktadır.
Adli trafik bilirkişisinin raporunun sonuç kısmı:”1-) … Plaka Sayılı Otomobil Sürücüsü …’ın: Karayolları Trafik Kanunu’nun (47/c), (54/b-1) ), (81/a, b, d), Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin (95/c), (103/a-3), (104/a), (152/a, b, ç), (157/a-5) maddeleri ile aynı kanunun ‘‘ Trafik Kazalarında Sürücü Kusurlarının Tespiti Ve Asli Kusur Sayılan Haller ’’ başlıklı (84/e) ” Geçmenin Yasak Olduğu Yerlerde Geçme ” maddesini ihlal ettiğinden dava konusu trafik kazasının oluşumunda % 100 (Yüzde Yüz) oranında kusurlu olduğuna, 2-) …Plaka Sayılı Otomobil Sürücüsü …’ün: Dava konusu trafik kazasının oluşumunda Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin herhangi bir maddesini ihlal etmediğinden (Atfı Kabil Kusuru) olmadığına, 3-) … Plaka Sayılı Otomobil Sürücüsü …’ın: Dava konusu trafik kazasının oluşumunda Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin herhangi bir maddesini ihlal etmediğinden (Atfı Kabil Kusuru) olmadığına ilişin kanaatimdir.” şeklindedir.
Makine mühendisi bilirkişisinin raporunun sonuç kısmı:” Değer Kaybı : Hiç hasarlanmamış haldeki değeri :330.000,00 TL. – Aracın trafik
kazası sonucu hasarlanıp, onarılmasından sonraki değeri : 290.000,00 TL. = 40.000,00
TL olacağı kanaatimdir.” şeklindedir.
Davacı ve davalı tanığı …’ün beyanı: “Kaza günü şeridimde ortalama 40-50 km hızla seyrediyordum, arkamda bulunan ve sürücüsü … olan araç beni solladı. Beni sollayan …’ın hızı benim hızımdan en fazla 10 km fazladır, kazanın olduğu gün sabah yağmur yağmıştı ve zemin hafif ıslaktı. Ben kaza gününü hatırlıyorum. Karşı istikametten gelen davacının hızı tahminim 70 km civarındaydı. Arkamdaki araç beni solladıktan sonra karşı istikametten gelen davacının aracına kafa kafaya çarpmamak için aracını benim aracımın önüne kırdı. Ben hemen frene bastım ancak benim önüme kıran davalının aracına çarptım ve benim aracımın sol ön farı ile tampon ucu hasar gördü. Karşıdan gelen araç ise kendisini çalılıklara doğru attı. Benim bildiklerim bunlardan ibarettir.” şeklindedir.
Davacı tanığı Meral İnan’ın beyanı:”Ben eşim … ile birlikte araçtaydım ve kazayı birlikte yaşadık, bizim arcımız terminal istikametine doğru seyir halindeydi, hızımız fazla değildi, karşı aracın bir anda önümüze çıktığını görünce eşim aracı sağa doğru kırdı eğer eşim sağa doğru aracı kırmasaydı kafa kafaya çarpışacaktık, karşı taraf kendini sağa atamadı, çünkü önünde bir araba vardı, benim bilgim ve görgüm bundan ibarettir.” şeklindedir.
Davalı tanığı …’ın beyanı: “Ben … plakalı aracın kaza günü sürmekteydim, terminal istikametinden Yunuseli istikametine doğru seyir halindeyken önümdeki aracı ortalama 50 km hız ile sollamaya çalıştım, tam sollama esnasında karşıdan gelen aracın hızının fazla olmasından dolayı karşı araç ile kafa kafaya çarpışmamak için birden solladığım aracın önüne kırdım, karşı taraftan gelen davacının aracı sağa doğru kırdı, karşı taraftan gelen davacının aracı tahminim 70 km hız civarındaydı, benim bilgim ve görgüm bundan ibarettir.” şeklindedir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ, HUKUKİ KABUL VE GEREKÇE

Dava, trafik kazasından kaynaklı değer kaybı alacağı istemine ilişkindir.
Eldeki davaya konu trafik kazası ile ilgili somut değerlendirmeye yer vermeden önce, davalıların sorumluluğunun hukuki temeli ile ilgili kısa açıklamalara değinmekte fayda vardır.
Trafik kazası nedeniyle üçüncü kişilerin uğradığı zararlardan; sürücü TBK m.49’da ifadesini bulan haksız fiil hükümlerine göre, işleten ise KTK m.85’te ifadesini bulan tehlike sorumluluğu hükümlerine göre, sigorta şirketi ise KTK m.91 hükmü gereğince sözleşme hükümlerine göre sürücünün kusuru oranında müteselsilen sorumludur. Burada dikkat edilmesi gereken husus, işleten ve onun sorumluluğunu üstlenen sigorta şirketinin sürücünün kusuru oranında zarardan sorumlu olmalarıdır. Araç sürücüsünün kusursuz olması halinde, sürücü haksız fiil hükümlerine göre zarardan sorumlu olmayacağından işleten ve sigorta şirketinin de zarardan sorumlulukları doğmayacaktır. Bu bağlamda davamıza konu trafik kazasında, kazaya karışanların kusurlu hareketleri ve kusur oranlarının belirlenmesi; sürücü, işleten ve sigorta şirketinin sorumluluğunun belirlenmesi yönünden önem arz etmektedir.
Bu açıklama ışığında dosyamıza konu trafik kazası değerlendirildiğinde, kazaya karışanların kusurlu hareketleri ve kusur oranlarının tespiti için tanıklar dinlenmiş ve kaza mahallinde refakate bir trafik bilirkişisi alınarak keşfe çıkılmıştır.
Dava dışı sürücü …, idaresindeki …plaka sayılı otomobili ile gündüz vakti, geliş ve gidiş yönlü, birer şeritli, ortası devamlı şerit çizgili 2. Asker Sokağın sağ şeridi üzerinde, Armutköy Mezarlık istikametinden Yunuseli – Yeniceabat istikametine seyirle Armutköy Mezarlığını 700 metre geçtiği esnada otomobilin sol yan ön kısımlarına, aynı istikamette arkasında seyreden kimliği tespit edilemeyen sürücünün idaresindeki … plaka sayılı otomobili ile kendi otomobilini geçmek isterken sağ yan kısımları ile çarpması esnasında karşı istikametten yolun sağ şeridi üzerinde seyreden sürücü …’ın idaresindeki … plaka sayılı otomobili ile kazadan kaçınmak için sağa manevra yaptığında otomobilinin sağ ön yan kısımlarıyla yol kenarındaki ağaca çarpması neticesinde Üç Araçlı, Yandan ve Sabit Cisme Çarpma şeklinde trafik kazası meydana gelmiştir.
Kusur raporunda davalı sürücü …’ın yer işaretlemeleri ile belirtilen veya gösterilen hususlara uymadığı, yasak olmasına rağmen önündeki aracı geçtiği ve kazaya sebebiyet verdiği, davacının ve dava dışı sürücünün kusurlarının olmadığı belirtilmiştir. Kusur raporu tanık anlatımları ve kazanın oluş şekli ile uyumludur. Davacının kazadan kaçınmak için ve daha büyük bir kazaya sebebiyet vermemek için aracını sağa kırması ve ağaca çarpmasına davacıya atfedilebilecek bir kusur yoktur.
Davalı sürücünün kazaya tam kusuru ile sebebiyet verdiği anlaşılmakla; mahkememizce davacının aracında değer kaybı oluşup oluşmadığına dair Makine Mühendisi bilirkişiden rapor alınmıştır.
Davacının aracının tramer kayıtları getirtilmiş ve davacının aracında oluşan hasara ilişkin evraklar değerlendirilerek davacının aracında değer kaybı oluşup oluşmadığı tespit edilmiştir.
Araçta kaza sebebiyle oluşacak değer kaybı, aracın kaza sonrası onarımından sonraki değeri ile hasarsız değeri arasındaki farkı ifade eder.(Yargıtay 17 HD, 2016/966 E – 2016/5728 K sayılı ilam) Mahkememizce alınan değer kaybı raporunda aracın kazadan önceki hasarsız hali ile kazadan sonraki onarılmış piyasa değeri arasındaki fark esasına göre hesaplama yapılmış ve davacının aracında 40.000,00 TL değer kaybı olduğu belirtilmiştir. Rapor, Yargıtay kararlarında benimsenen ilkelere göre hazırlanmış olduğundan mahkememizce hükme esas alınmıştır.
Dava dilekçesinin talep sonucunda HMK m.107 ifadesinin yer alması dikkate alındığında davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığının kabulü gerekir. Davacı vekili bilirkişi raporundan sonra bedel artırım dilekçesi sunmuş ve talebini artırmıştır. Dava dilekçesinin talep sonucuna bakıldığında faiz talep edilmediği ancak bedel artırım dilekçesinde faiz talep edildiği görülmektedir. Alacağa faiz talebi bedel artırım dilekçesi ile talep edilebilecek bir alacak kalemi değildir. Zira, bedel artırım dilekçesi dava dilekçesinde talep edilen alacak kaleminin artırılmasını sağlar, bedel artırım dilekçesi ile yeni bir alacak kalemi talep edilemez. Bu nedenle dava dilekçesinde faiz talep edilmediğinden alacağa faiz işletilmemiştir.
Davalı sigorta şirketinin poliçe limitinin maddi hasarlarda araç başına 43.000,00 TL olduğu görülmektedir. Bu bağlamda değer kaybı alacağının tamamen limit dahilinde olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve yasal gerekçesi izah edildiği üzere;
1-Davanın Kabulü ile; 40.000 TL değer kaybı alacağının, davalı sigorta şirketinin poliçe limiti ile sorumlu olması kaydıyla, davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, davacıya verilmesine,
2-Hüküm tarihi itibariyle alınması gereken 2.732,40 TL karar ve ilam harcından; 80,70 TL peşin harç ile 661,00 TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 1.990,70 TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 80,70 TL peşin harç, 80,70 TL başvurma harcı, 661,00 TL tamamalama harcı, 1.274,90 TL keşif harcı, 2.000,00 TL bilirkişi ücreti, 450,00 TL keşif aracı ücreti, 22,00 TL posta ve tebligat ücreti olmak üzere toplam 4.569,30 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, davacıya verilmesine,
4-Davalı … tarafından yapılan 127,00 TL yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına, diğer davalı tarafından herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT m.13 hükümlerine göre hesaplanan 9.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, davacıya verilmesine,
6-6325 sayılı Kanunun 18/A maddesinin 12 ve 13. Fıkralarına göre; suç üstü ödeneğinden zorunlu arabulucuya ödenen 1.320,00 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, hazineye irat kaydına,
7-HMK m.333 gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
8-Gerekçeli kararın talep halinde taraflara tebliği ile tebliğ giderinin eksik olması halinde giderin talepte bulunandan alınmasına,
Dair; kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 23/05/2023

Katip ……
¸e-imzalıdır

Hakim ….
¸e-imzalıdır