Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/341 Esas – 2023/835
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/341 Esas
KARAR NO : 2023/835
HAKİM :….
KATİP :……
DAVACI : … TAŞIMA BANTLARI VE MAKİNA KAYIŞLARI SANAYİİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ – . [..-95803-73687] UETS
VEKİLİ : Av. …- [16473-74560-..] UETS
DAVALI : … MADENCİLİK TİCARET ANONİM ŞİRKETİ – ….. [25939-57019-….] UETS
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/03/2022
KARAR TARİHİ : 15/06/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 19/06/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacı müvekkil firma ile davalı firma arasında yapılan ticari alışverişe istinaden oluşan 24.753,21 TL cari hesap alacağı dolayısıyla Bursa 15.İcra Müdürlüğünün 2021/… Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatılmış ancak davalı firmanın haksız ve yersiz itirazı nedeniyle İcra Müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiğini, 1/01/2020- 31/12/2020 tarihli cari hesap kayıtlarına göre; davacı müvekkil firma tarafından davalı borçlu firmaya; 03/01/2020 tarihli fatura gereği 33.364,50 TL, 16/01/2020 tarihli fatura gereği 33.364,50 TL, 10/02/2020 tarihli fatura gereği 3.776,00 TL, 31/03/2020 tarihli fatura gereği 225.380,00 TL, 16/06/2020 tarihli fatura gereği 19.753,20 TL değerlerinde davacı müvekkilim tarafından davalı borçluya mal satılmış ve fatura kesilmiştir. İş bu faturalardan her birine ilişkin sevk irsaliye kayıtları da mevcut olduğunu, davalı Borçlu Firma Tarafından Davacı Müvekkil Firmaya; 03/01/2020 tarihli 28.275,00 TL değerinde çek, 24/01/2020 tarihli 38.454,00 TL değerinde çek, 01/04/2020 tarihli 220.000,00 TL değerinde çek, 12/05/2020 tarihinde banka üzerinden 4.156,00 TL nakit havale davalı firma tarafından müvekkil firmaya gönderildiğini, davacı müvekkil tarafından davalıya toplam 315.638,21 TL değerinde mal satılmış ve teslim edilmiş olmasına rağmen; davalı tarafından müvekkile 286.729,00 TL 3 adet fatura karşılığı çek ve 4.156,00 TL nakit havale olmak üzere toplam 290.885,00 TL ödeme yapılmış olup müvekkilin davalı firmadan 315.638,21-290.885,00= 24.753,21 TL cari hesap alacağı bulunduğunu,davalı firma ile müvekkil firma arasında 2019 yılının başından bu yana ticari bir ilişki söz konusu olduğunu, davalı firma ile müvekkil firmanın arasındaki borç yekununu gösteren 01/01/2020 – 31/12/2020 tarihli cari hesap ekstresinde de görüldüğü üzere bir önceki seneden gelen bir devir olduğu, tarafların 01/01/2019 – 31/12/2019 tarihleri arasında da ticari ilişkilerinin bulunduğu ekte de sunmuş olduğumuz cari hesap ekstresi ile açıkça görüldüğünü, söz konusu davalı firmanın daha öncesinde yapılan ticari alışverişlerde kendi edimlerini ifa etmesi ile ticari ilişkinin varlığı da net bir şekilde anlaşıldığını, müvekkilinin davalıdan olan alacağına ilişkin ticari defterler incelendiğinde davalının itirazının haksızlığı açık olarak meydana çıkacağını, müvekkilinin alacağının tahsili için icra takibi yapılmış ancak karşı taraf icra takibine haksız yere itiraz ettiğini, müvekkili icra takibinin durmasıyla alacağına kavuşamayarak haksız yere zor durumda kaldığını, bu nedenle itirazın iptaline ve başlatılan ilamsız icra takibinin devamına karar verilmesi gerektiğini, davalı firma haklı bir sebebi olmadığı halde maddi edimlerini yerine getirmediği gibi, başlatılan icra takibine de haksız, yersiz ve kötüniyetli olarak itiraz ettiğini, davacı müvekkil ile davalı arasında daha öncesinde de fazlasıyla ticari alışveriş yapılmış ve karşılıklı edimler yerine getirilmiş olmasına karşın davalının 2020 yılına ait cari hesap ekstresinde de açıkça görülen mal bedellerini ödemeyip alacak ve ferilerimize itiraz etmesi haksız ve kötüniyetli olduğunun göstergesi olduğundan %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı, dava dilekçesinde; müvekkil ile yapıldığı iddia olunan ticari alış verişe istinaden 24.753,21-TL cari hesap alacağı bulunduğu, bu bedelin ödenmediği bahsiyle başlatılan Bursa 15. İcra Müdürlüğünün 2021/… Esas sayılı icra takibine müvekkil şirket tarafından yapılan itirazın yerinde olmadığı iddiasıyla itirazın iptalini talep ettiğini, davacının davaya konu iddia ve talepleri haksız ve hukuki mesnetten yoksun olup davanın reddi gerektiğini, müvekkili şirketin, davacıya böyle bir borcu bulunmamakta olup müvekkil tarafından davacının iddia ettiği cari hesap alacağına ilişkin faturalara konu malzemeler teslim alınmamış, müvekkile böyle bir hizmet verilmediğini, bu nedenle iddia edilen cari hesap alacağının kabul edilmesi mümkün olmadığını, müvekkili şirketin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, haliyle icra takibine haklı olarak itiraz edildiğinden haksız ve mesnetsiz itirazın iptali davasının reddi gerektiğini, huzurunda görülen davada yetkili mahkeme İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri olup öncelikle Mahkemenin yetkisine itiraz etme zaruretimiz hasıl olduğunu, zira müvekkil şirketin adresi, Esentepe Mahallesi, Ecza Sokak, No:4/1, Şişli/ İstanbul’dur. Bu noktada itirazın iptali davasında özel bir yetki kuralı öngörülmediğinden huzurda davada yetki hususu genel hükümlere göre belirlenecek olup icra takibinden yetki itirazında bulunulmamasının, Mahkemenin yetkisizliğine etkisi bulunmadığını, bu nedenle yetki itirazımız uyarınca mahkemenin yetkisizliğine karar verilmesi gerektiğini, davacının faturalara istinaden müvekkil şirketten cari hesap alacağının olduğunu iddia etmişse de bahsi geçen malzemelerin teslim alındığı, hizmetin verildiği, buna ilişkin faturalar düzenlendiği, faturaları müvekkile usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği ve faturaların ticari defterlerde kayıtlı olduğu hususlarının tamamını birlikte ispatla mükellef olduğunu, ancak davacı, tüm bu hususları birlikte ispat edemediğini, taraflar arasında bahsi geçen malzemelere dair herhangi bir anlaşma olmadığından ve iddia edilen malzemeler müvekkil şirket tarafından teslim alınmadığından ispat edilmesi de mümkün olmadığını, davacı sözde cari hesap alacağına dayanmış ve şirket ticari defter ve kayıtlarını delil olarak gösterdiğini, davacının iddialarını hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek kaydı ile; defterler davacının iddiası gibi olsaydı dahi davacı, dilekçemizde sözünü ettiğimiz diğer tüm hususları ispat etmedikçe işbu davanın kabulü mümkün olmadığını, bu nedenle de dava dilekçesi ve davacının delilleri hmk gereği sunulmuş olmakla bu aşamadan sonra hiçbir şekilde davanın genişletilmesine ve ek delil ibrazına muvafakatimiz bulunmadığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, arabuluculuk tutanağı, cari hesap ekstreleri, fatura ve irsaliyeler, yazılan müzekkere cevapları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
KANITLARIN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME :
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından faturaya dayalı olarak ilamsız takip talebinde bulunmuştur. İcra Dairesi tarafından davalı borçluya ilamsız takiplerde ödeme emri tebliğ edilmiş ve davalı tarafından yasal süre içinde borca itiraz etmiştir.
Tarafların ticari defterleri talep edilmiş davacı tarafça ibraz edilen ticari defteler bir mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Mali müşavir bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu raporunda özetle: Davacıya ait defterlerin tasdiki zorunlu defterlerden olduğu, 2020 ve 2021 yılları e-defter beratlarının, T.T.K’nun 64. ile 213. sayılı V.U.K.’nun 220. ve 222.inci maddelerinde öngörülmüş olan esaslara uygun olarak yaptırılmış olduğu, defterlerin kayıtlama sistemi olarak Tek Düzen Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği’ne ve Muhasebe İlke ve Kurallarına uygun olarak tutulmuş olduğu, tutulması zorunlu diğer defterlerin birbirlerini doğruladığı, davacı ticari defter ve kayıtlarına göre yapılan incelemede; ( 07.12.2021 ) takip tarihi itibariyle bakiyenin 24.753,20 TL. (B) olarak görüldüğü, davacı Ba — Bs Form kayıtlarına göre; 2020 Yılı Ba formunda … Madencilik Ticaret Anonim Şirketi’ne yapılan satışların 4 adet belge, 264.290,00 TL. KDV hariç toplam tutar olarak bildirildiği, ticari defterler ile uyumlu olduğu, davalı tarafın inceleme gününde ticari defterlerini sunmadığı, vekili tarafından mazeret dilekçesi sunulduğu, sonrasında taraf vekili Av. … ile görüşme sağlandığı ancak ticari defterlerin tarafıma iletilmemesi neticesinde inceleme yapılamadığı, davalı Ba — Bs Form kayıtlarına göre; 2020 Yılı Ba formunda … Taşıma Bantları Ve Makina Kayışları Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketi’nden yapılan alışların 3 adet belge, 247.550,00 TL. KDV hariç toplam tutar olarak bildirildiği, Davacı tarafından düzenlenen 16.06.2020 tarih, BKB2020000000430 nolu faturanın Ba Bs Formlarında bildirilmediği tespit edildiği, davacı tarafından davalı tarafı icra takip tarihinden önce temerrütte belge dava dosyasına sunulmadığı için faiz hesaplaması yapılmadığı mütalaa edilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. (HMK 222/1) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan davalı taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ticari defterini ibraz etmediğinden HMK 220/3. madde gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğu kabul edilmiştir.
O halde yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davacı tarafından davalı aleyhine Bursa 15. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı dosyası icra takibi başlatıldığı, davalının icra takibine itiraz ettiği, mahkememizce ticari defterler üzerinde bilirkişi incelemesine karar verildiği, taraflara ait ticari defter ve bağlı kayıtlarına göre davacının davalıdan 24.753,21TL alacaklı olduğu anlaşılmakla; mahkememizce aldırılan kanaat verici bilirkişi raporuna itibar edilerek takibin asıl alacak üzerinden devamına, icra inkar tazminatı talebi yönünden alacağın likit olduğu, davalının asıl alacak yönünden itirazında haksız olduğu anlaşıldığından icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın KABULÜNE, Davalının Bursa 15. İcra Müdürlüğünün 2021/… esas sayılı icra takip dosyasına yapılan itirazının iptaline, takibin devamına,
2-İİK 67 maddesi gereğince icra inkar tazminatının koşulları oluştuğu anlaşıldığından 4.950,64 TLnin %20’si olan miktarın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.690,89 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 422,73 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.268,16 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Arabuluculuk Ücret Tarifesi kapsamında Maliye Hazinesinden karşılanan arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye ÖDENMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan; bilirkişi gideri 1.000,00 TL, posta, talimat ve tebligat gideri 56,00 TL olmak üzere toplam 1.056,00 TL yargılama gideri 422,73 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.478,73 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğuna gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.15/06/2023
Katip ….
¸e-imzalıdır.
Hakim …
¸e-imzalıdır.
Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip ..
¸E-imzalıdır.