Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/310 E. 2023/412 K. 22.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

…..
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/310
KARAR NO : 2023/412

HAKİM :…..
KATİP :…..

DAVACI : …..
VEKİLİ : Av…..
DAVALI : …..
VEKİLİ : Av. …..
DAVA : İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/03/2022
KARAR TARİHİ : 22/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 22/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili şirket tarafından … Tam Kapsamlı İşyeri Paket Sigorta Poliçesi ile sigorta edilen dava dışı … … Şehiriçi Doğalgaz Dağ.Tic. ve Taah.A.’ye ait … Doğalgaz Şebekesi Servis Hattı Borusu davalı … … tarafından 01.02.2020 tarihinde hasarlandığını, olay ve hasar … Yapı Ltd.Şti. (tutanakta firma adı okunaksız) Firmasının izinsiz olarak yaptığı kazı çalışmaları esnasında sigortalı … … Şehiriçi Doğalgaz Dağ.Tic. ve Taah.A.’ye ait … Doğalgaz Şebekesi Servis Hattı Borusunda hasar meydana geldiğini, bu kapsamda borçlu/davalının ilgili yasal düzenlemeler gereği meydana gelen olaydan dolayı sorumluluğu bulunduğunu, mezkur kaza nedeniyle sigortalı … … Şehiriçi Doğalgaz Dağ.Tic. ve Taah.A.’ye ait … Doğalgaz Şebekesi Servis Hattı Borusu üzerinde yapılan tespit ile belirlenen toplam 3.182,58-TL hasar bedeli 28.05.2020 tarihinde sigortalımıza ödendiğini, müvekkili şirketin ödemiş olduğu hasar bedelini TTK 1472 maddesi gereğince rücu hakkı mevcut olduğunu, davadan önce, sigortalımıza ödenen hasar tazminatının rücuen tahsili hususunda davalılara başvurulmuşsa da bu başvurumuz neticesiz kaldığını, bu kapsamda davalı/borçlu aleyhine … 3. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… E. sayılı dosyası ile alacağın tahsili amacıyla (Örnek 7) icra takibine geçildiğini, ancak davalı yan haksız itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiğini, devam ile dava şartı zorunlu arabuluculuk kapsamında davalılar aleyhine başvuru yapılmış olsa da … Arabuluculuk Bürosu 2020/3282 büro dosya numaralı ve 2020/125103 arabuluculuk numaralı dosya kapsamında arabuluculuk süreci anlaşmama ile sonuçlandığını, davalıların olayda tamamen kusurlu bulunması, müvekkil şirketin büyük zararına yol açması, H.M.K. ya göre müvekkil şirketin ekonomik gücünün varlığı da gözetilerek, teminatsız olarak davalıların TC ve Vergi kimlik numarası üzerinden yapılacak soruşturma sonucu tespit edilecek dava konusu borca yetecek kadar menkul ve/veya gayrimenkullerinin üzerine 3.şahıslara devrinin önlenmesi maksadıyla icrai satışa da engel olacak şekilde ihtiyati haciz vasfında ihtiyati tedbir konulmasını talep ettiklerini, bu nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın % 20’den az olmamak şartıyla icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine talep ve dava etmiştir.
Davalı … … vekili cevap dilekçesinde özetle: Davanın tarafları arasında yer alan hukuki ilişkinin daha iyi anlaşılabilmesi için konuyu kısaca özetlemek gerekirse; Kazanın meydana geldiği arsanın önünde yol stabilize ve ağır vasıtaların geçişi nedeniyle çok fazla tümsek olduğu için arsanın girişini rahatlatmak adına ufak bir çalışma yapılırken hasar meydana gelmiş olup söz konusu arsanın sahibi Müvekkil ve/veya Müvekkilin yetkilisi olduğu Şirket olmadığından olay gerçekleştikten sonra olaydan haberdar olunmuş ve ilgili yerin Müvekkil eşine ait arsa olması dolayısıyla olay yerine intikal edildiğini, akabinde yetkililer borunun yola çok yakın çekilmiş olması, yola çevreye boru bulunduğu ile ilgili herhangi bir uyarı levhası konulmamış nedeniyle kusurun kendilerinde olduğunu, borunun üstünün örtülmesi için toprak getirilmesi gerektiği, toprak getirip üzerine örtmeleri dışında başkaca bir taleplerinin bulunmadığı iletildiğini, müvekkilinin ise yakın bir yerden 500,00-TL bedel ile toprak getirterek borunun üzerinin örtülmesi noktasında yetkililere yardımcı olduğunu, sıfat, dava konusu sübjektif hak ile taraflar arasındaki hukuki ilişki olarak tanımlandığını, dava dilekçesinde tarafların gösterilmesi ile beraber gösterilmiş olan kişiler ilgili dava bakımından şekli anlamda davalı ve davacı olsalar da mahkemenin işin esasına girerek karar verebilmesi için şekli taraf kavramından öte bir şekilde kişilerin gerçekten davanın tarafı olup olmadığının incelemesi gerektiğini, taraf olarak gösterilmiş kişilerin gerçekten dava tarafı olmadığı anlaşıldığı takdirde dava husumet yokluğundan reddedilmesi gerektiğini, ticari uyuşmazlıklarda dava şartı arabuluculuk 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A maddesinde düzenlenmiş olup, “Bu Kanunun 4’üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” hükmünü içerdiğini, mezkur düzenlemeye göre ticari davalarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olup arabulucuya başvurulmamış olması durumunda davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, mahkeme tarafından davanın öncelikle husumet yokluğu ve dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddedilmesi, Mahkemenin aksi kanaatte olması durumunda ise davacı tarafından yapılmış olan ödemenin sigorta poliçesi kapsamı dışında olmasından ve kazanın gerçekleşmesinde kusurlu olmasından bahisle esastan reddine karar verilmesi gerektiğini beyan etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, … tam kapsamlı işyeri paket sigorta poliçesi ve genel şartlar, olay tutanakları, trafik kayıtları, ödeme kayıtları, ekspertiz raporu, hasar ile ilgili evraklar, hasar dosyası, … 3. İcra Müdürlüğünün 2020/… esas sayılı dosyası, arabuluculuk dosyası, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
KANITLARIN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME :
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan 14/03/2023 tarihli dilekçesi ile; Davalı taraf ile sulh olduklarını, davalı tarafın ödeme ile dava konusu talepleri karşıladığını, davanın konusuz kaldığını, bu nedenlerle karara çıkarılmasını talep ettiği anlaşılmıştır.
Diğer yandan Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2013/10-1350 Esas ve 2013/1740 Karar sayılı Kararı, yine 2013/10-1860 Esas ve 2015/1451 Karar sayılı Kararında “Dava açıldıktan sonra ortaya çıkan bir olay nedeniyle artık dava konusu edilen talep hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesine gerek ya da neden kalmıyorsa, burada davanın konusuz kalmasından söz edilebilir. Böyle bir durum söz konusu olduğunda mahkemenin yargılamaya devam etmesine gerek yoktur. Bu durumda mahkemenin bir tespit hükmü niteliğinde olmak üzere esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermesi gerekir. Dava konusu hakkın davacıya ödenmesi, verilmesi ya da müdahalenin kaldırılması, davacı ve davalı sıfatının birleşmesi, yeni çıkan bir kanun ya da Anayasa Mahkemesi kararı ile ya da kişiye sıkı sıkıya bağlı ve mirasçılara geçmeyen bir hakka ilişkin davalarda taraflardan birinin ölümü gibi nedenlerle dava konusuz kalabilir. ” konusuz kalma hallerinin sayıldığı ve dava konusu hakkın davacıya ödenmesi ile davanın konusuz kalabileceği vurgulanmıştır.
6100 sayılı HMK’ nın 331. Maddesine göre: Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.
O halde toplanan delillerden yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olayda, davacı tarafından davalı aleyhine açılan itirazın iptali davası kapsamında davalı tarafından dava konusu taleplerin ödeme ile karşılandığını, davanın konusuz kaldığını, dava konusu borcun davalı tarafından ödendiği anlaşılmakla dava konusu hakkın ödeme ile konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davanın açılması sırasında davacının haklı olduğunun yapılan ödemeler ile anlaşıldığı ancak vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin davalı tarafından dosyaya sunalan dekontlar ile ödendiği anlaşılmakla icra inkar tazminatı, vekalet ücreti, yargılama gideri yönünden esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığını,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL karar ilam harcından peşin alınan 80,70 TLnin mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafın yargılama gideri ve vekalet ücreti talep edilmediği gibi ödeme ile konusuz kaldığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda HMK’ nın 341 ve 345. Maddeleri gereği kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere, Türk Milleti adına dosya üzerinden karar verildi. 22/03/2023

Katip …..
¸e-imzalıdır.

Hakim …..
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …..
¸E-imzalıdır.