Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/293 E. 2022/1246 K. 20.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

…..
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/293 Esas
KARAR NO : 2022/1246

HAKİM : …..
KATİP : …..

DAVACI : …..
VEKİLİ : Av. …..
DAVALI :…..
VEKİLİ : Av…..

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 29/06/2020
KARAR TARİHİ : 20/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 21/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: 23.09.2012 tarihinde davalı … Sigorta A.Ş’nin …-1 Poliçe numaralı sigortalısı olan sürücü … … ‘ın sevk ve idaresindeki … plakalı otomobil ile seyir halindeyken virajı alamayarak direksiyon hakimiyetini kaybetmesi ve yamaçlık alana çarparak devrilmesi ile sonuçlanan tek taraflı maddi hasarlı ve ağır yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilinin kazanın oluşumunda herhangi bir kusuru bulunmamakta olup kaza tamamen sürücü kusurundan kaynaklarmıştır. Bu husus kaza tarihi olan 23/09/2012 tarihinde olay yerine gelen polis ekiplerince düzenlenen Trafik Kaza Tespit Tutanağında da belirlendiğini, buna göre Kaza Tespit Tutanağı” içeriğinde Müvekkilimizin KTK’nun herhangi bir maddesinde yer alan kuralı ihlal etmediği ancak araç sürücüsünün KTK’nun 52/1.a Maddelerinde gösterilen araç kullanma kusurlarını ihlal ettiği kaza tespit tutanağı ile belirtildiğini, zaten sürücü İnegöl Cumhuriyet Başsavcılığınca “taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma” suçlamasıyla düzenlenen soruşturmaya verdiği ifadesinde de kazaya sebebiyet verenin kendisi olduğunu ikrar etmiştir. Dolayısıyla müvekkilimin hayati tehlike arz edecek şekilde yaralanması nedeniyle sigorta şirketinin maddi yönden tazmin yükümlülüğü bulunduğunu, söz konusu zararların tespiti ve tespit edilen zararların tazmini için huzurdaki dava 6100 sayılı HMK 107/1 hükmü uyarınca asgari bir değer belirtilerek açılmış olup Mahkemeniz huzurunda yapılacak tahkikat neticesinde müvekkilin trafik kazası nedeni ile oluşan maddi zararları ve kazadan kaynaklanan sair tüm zararları tespit edileceğini, açıklanan nedenlerle, mahkemece, 6100 sayılı Yasa’ nın 107. maddesi uyarınca toplanacak delillere, hesap raporlarına göre belirlenecek maddi tazminat tutarının davalıdan alınıp müvekkile ödetilmesi talep edildiğini, gerçek zarar ve tazminat miktarının hesaplanması, delillerin tam olarak toplanması, bilirkişi raporları gibi unsurlara bağlı olduğu için yargılama çok uzun sürmekte, nihai karar verilmeden önce delillerin tamamen toplanması beklenilmekte, hatta birkaç defa bilirkişi görüşüne başvurabildiğini, bu bekleyiş, haksız fiilden dolayı mağdur olanı bir kez daha mağdur etmektedir. Dosya içeriğinde tazminat talebimizi haklı gösteren ve davalıların bundan dolayı sorumlu olduklarına dair güçlü ve inandırıcı deliller mevcut olduğunu, bu gerekçelerle sigorta şirketi tarafından sunulan ibraname teklifinde geçen 51.873.33 TL geçici ödemenin TBK m.76 gereğince tarafımıza ödenmesini talep ettiklerini, tedavi gideri olarak 20 TL, Bakıcı gideri olarak 20 TL, Kazanç kaybından(maddi zarar) dolayı 20 TL, Geçici ve sürekli işgücü kaybı nedeniyle 20 TL, Ekonomik geleceğin sarsılmasından dolayı 20 TL olmak üzere toplam 100 TL maddi tazminatın ve bu kalemler nedeniyle belirlenecek tazminat hakkımıza olay tarihi itibariyle işletilecek ticari – avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, trafik kazası tespit tutanağı, bilirkişi raporu, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
KANITLARIN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME :
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacının alacağın kaynağı, haksız fiil ve kusur sorumluluğu olup 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 49 ve devamı maddelerine dayalı olduğu anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde mutlak ticari davalar: [(1) Her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları (Ek ibare: 26/06/2012-6335 S.K./1. m.) ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;,
a) Bu Kanunda,
b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969. maddelerinde,
c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580. maddelerinde,
d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava (Ek ibare: 26/06/2012 – 6335 s. K. 1. m.) ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır] şeklinde düzenlenmiştir.
Bunun yanında, TTK’nın 21. maddesi gereğince her iki tarafın tacir olması ve tarafların ticari işletmesi ile ilgili olan davalar, taraflardan birinin ticari işletmesiyle ilgili olması kaydıyla Borçlar Kanununun havale hakkındaki 457 – 462 ve vedia hakkındaki 463 – 482. maddelerinde düzenlenen hususlardan doğan nispî nitelikteki ticari davalar yönünden de ticaret mahkemesi görevlidir.
Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde, bu Kanundan doğan hukuk “davalarının” ticari dava sayıldığı, aynı Kanunun 5. maddesinin ikinci fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan “davalara”, ticaret mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir.
O halde somut olayda yukarıdaki açıklamalar ışığında, davanın ticari dava olmadığı anlaşılmakla mahkememizin görevsizliğine ve HMK 114 ve 115/2 maddesi gereğince davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, dosyanın görevli ve yetkili İnegöl Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine dair karar verilmiştir.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın HMK’nun 114/1-c maddesi delaleti ile 115/2. Maddesi gereğince davanın usulden (görev yönünden) REDDİNE, görevli İnegöl Mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğuna,
2-Karar kesinleştiğinde ve HMK’nun 20. Maddesinde öngörülen iki (2) haftalık kesin süre içerisinde müracaat edilmesi halinde dosyanın görevli İnegöl Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, kesinleşmeye mütakip süresi içerisinde gönderme talebinde bulunulmadığında dosya üzerinden davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin hatırlatılmasına,
3-HMK’nın 331. Maddesine göre yargılamanın görevli mahkemede devam etmesi halinde yargılama giderlerin görevli İnegöl Asliye Hukuk Mahkemesince taktirine, yargılamanın görevli mahkeme de devam etmediği taktirde talep üzerine mahkememizce dosya üzerinden yargılama giderlerinin tespiti ve hükmedilmesine,
Dair Davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Yargı Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/12/2022

Katip …..
¸e-imzalıdır.

Hakim …..
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip 146195
¸E-imzalıdır.