Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/264 E. 2022/188 K. 01.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

….
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/264
KARAR NO : 2022/188

HAKİM : ….
KATİP : ….

DAVACILAR : 1-….
2-….
3- ….
4-….
VEKİLİ : Av….
DAVALI : ….
DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 22/02/2022
KARAR TARİHİ : 01/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil davacılar davalı işverene ait şirkette işçi olarak çalıştığını, 2018 yılında şirket sahibi … …. vefat etmesi sonucunda davalı şirketin mirasçıları işçilerin işine son vermiş ve tazminatlarını ödemediğini, bu durum neticesinde davacılarca işçilik alacakları için açılan davalar davacı … … adına Bursa 4.İş Mahkemesince 2019/321 Esas Bursa 7. İş Mahkemesi 2019/383 Esas, Bursa 16.iş Mahkemesi’nin 2020/427 Esas,Bursa 15.İş Mahkemesi’nin 2020/302 Esas nola kesinleşmesine rağmen şirketin tüm malvarlığını elden çıkarması nedeni ile alacaklarını tahsil edemediği dosyaların olduğunu, davalının tüzel kişilik vasfından yararlanarak alacaklılardan mal kaçırdığını, mal varlığını kardeş ve başka şirket ve şahıslara devrettiğini, yukarıda açıklanan nedenlerle davanın kabulü ile davalı şirketin muvazaa yapılması ve alacaklıları zarara uğratması neticesinde davalı şirketin tüzel kişilik perdesinin kaldırılması ve yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Davacılar işçilik alacakları için açmış oldukları davacı … … adına Bursa 4.iş Mahkemesi’nin 2019/321 E., davacı …. …. adına Bursa 7. İş Mahkemesi’nin 2019/383 E. sayılı ,davacı …. …. adına Bursa 16. İş Mahkemesi’nin 2020/427 E. ve davacı …. …. adına Bursa 15.İş Mahkemesi’nin 2020/302 E. Sayılı dosyaları ile dava açıldığı ve kesinleştiği anlaşılmıştır. Şirket çalışanlarının işçi alacaklarının mahkeme kararları ile kesinleşmesine rağmen şirketin tüm malvarlığını elden çıkarması nedeni ile alacaklarını tahsil edemedikleri belirtilmiştir.
Çalışma olgusunu ispat yükü işçiye aittir. Diğer taraftan organik bağ ilişkisinde işveren sıfatı olan tüzel kişinin, işçinin iş sözleşmesinden veya iş kanunundan doğan haklarını kullanmasının engellenmesi için temsilde farklı kişiliklere yer vermesi sözkonusudur. Bu durumda tüzel kişinin bağımsızlığı sınırlanır ve organik bağ içinde olunan kişi ile özdeş kabul edilir. Bu anlamda; tüzel kişilik hakkının kötüye kullanılması, kanuna karşı hile, işçiye zarar verme (haklarının alınmasını engelleme), tarafta muvazaa(hizmeti kendisine verdiği halde başka bir kişiyi kayıtta işveren olarak gösterme) ve namı müstear yaklaşımı nedeni ile dolaylı temsil sözkonusudur. Bu durumların sözkonusu olduğu halde tüzel kişilik perdesinin aralanması sureti ile gerçek işveren veya organik bağ içinde olan tüm işverenler sorumlu tutulmaktadır. Organik bağ ise şirketlerin adresleri, faaliyet alanları, ortakları ve temsilcilerinin aynı olmasından, aralarındaki hukuki ilişkilerin tespitinden anlaşılır.
Derdest dava literatürde “tüzel kişilik perdesinin aralanması” adı verilen bir dava olduğu iddiasıyla açılmış ancak şirket mal varlıklarının elden çıkarılması sebebiyle borçtan sorumluluk ilkesine dayalı alacak davasıdır. Tüzel kişilik perdesinin aralanması davasının özünde, bir şirket görüntüsü altında faaliyet gösteren ve kayden şirket ortağı veya yöneticisi olmayan kişinin şirket borçlarından sorumluluğuna başvurulması vardır.
Davacıların işçilik alacakları ile ilgili talepleri iş mahkemesince hüküm altına alınmış olup bu alacaklar uyuşmazlık konusu değildir. Davacılar gerçek işverenleri tarafından ödenmeyen alacaklarının tüzel kişilik perdesinin aralanması sureti ile gerçek işverenlerinin muvaazalı işlemleri nedeniyle organik bağ içinde olduğunu ileri sürdükleri şirketlerden tahsili için ticaret mahkemesinde dava açmışlardır. Dava konusu uyuşmazlığın niteliği, tüzel kişilik perdelenmesine ilişkin uyuşmazlıkların mutlak ticari dava niteliğinde olmaması, davacıların işçi olduğu, uyuşmazlığın nisbi ticari dava da olmadığı dosya kapsamı ile sabit olup uyuşmazlığın çözümünde asliye ticaret mahkemesi görevli değildir.
Davacıların işçilik alacaklarının daha önce iş mahkemesi kararı ile hüküm altına alınması ve davacıların talebinin iş mahkemesi kararına konu tazminatların işverenlerin organik bağ içinde olduğu şirketlerden tahsile yönelik olması nedeniyle dava konusu alacak genel alacak niteliğinde olup taraflar arasındaki davaya bakma görevi iş mahkemesine ait olmayıp görevli mahkeme genel mahkemedir.
Görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesi olduğundan ve göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı HMK’nın 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan; taraflarca ileri sürülmese dahi resen dikkate alınması gerektiğinden dosyanın talep halinde Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine belirtilen gerekçeler ile karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-HMK. 20.maddesi gereğince karar kesinleştikten itibaren iki haftalık süre içerisinde tarafların birinin talebi halinde dosyanın görevli ve yetkili BURSA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-Kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içerisinde tarafların müracaat etmemesi halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4-Davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde harç,yargılama giderleri ve vekalet ücretleri hakkında HMK’nun 331/2 maddesi gereğince görevli mahkemece karar verilmesine,
Dair kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yargı Yolu açık olmak üzere dosya üzerinden karar verildi. 01/03/2022
Katip ….
¸(e-imzalıdır)

Hakim ….
¸(e-imzalıdır)