Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/25 E. 2022/1047 K. 01.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

…..
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/25
KARAR NO : 2022/1047

HAKİM : …..
KATİP : …..

DAVACI : ……….
VEKİLİ : Av…..
DAVALI :…..
VEKİLİ : Av. ….
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 06/01/2022
KARAR TARİHİ : 01/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 23/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından Bursa 2. İcra Dairesinin 2021/… Esas sayılı dosyasına yapılan haksız itirazın iptali, takibin devamına karar verilmesi ve alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalının cevap dilekçesi sunmadığı anlaşıldı.
Deliller;
Liman Vergi Dairesi ve Osmangazi Vergi Dairesi’ne yazılan müzekkereye cevap verildiği cevabi yazının dosya arasında olduğu anlaşılmaktadır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ, HUKUKİ KABUL VE GEREKÇE

Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklı taşıma ücretinin tahsili talebine yönelik başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava dilekçesinde özetle; davacının davalıya İngiltere’ye emtiaların nakliyesi için 15 araç tahsis ettiği ve 15 adet fatura kestiği, davalının bir kısım ödemler yaptığı ve bakiye 4.133,00 TL İngiliz Sterlini borcunu ödemediği ve başlatılan takibe de haksız olarak itiraz ettiği vakıalarından hareketle itirazın iptali ile icra inkar tazminatı talebinde bulunulmuştur.
Davalı şirkete e-tebliğ yolu ile dava dilekçesi tebliğ edilmesine rağmen süresinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Davacı taraf, dava dilekçesinde söz ettiği taşıma hizmetini verdiğini yazılı delillerle ispat etmelidir. Dava dilekçesinin ekinde ve sonrasında davalıya taşıma işi hizmeti verildiğine dair bir belge sunulmamıştır.
Davalı vekili süresinden sonra 25/04/2020 tarihinde cevap dilekçesi sunmuştur, ancak süresinde cevap dilekçesi sunulmadığından bu dilekçedeki savunmaya ilişkin vakıalara itibar edilmemiş, sadece ödeme iddiası olduğundan ve bu iddianın her zaman ileri sürülebilme imkanı olduğundan ödeme savunması üzerinde durulmuştur.
Mahkememizce tayin edilen inceleme gününde davacının ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmış, davalı taraf ise defterlerini ibraz etmemiştir. Bu durumda davalının defterlerini ibrazdan kaçındığının ve davacının defterlerinin usulüne uygun olarak tutulmuş olması kaydı ile lehine delil teşkil edeceğinin kabulü gerekir.
Davacının defterlerine bakıldığında; davacının davalıya 2020 yılında 13 ve 2021 yılında 2 adet fatura kestiği anlaşılmaktadır. Davalı tarafın defterlerini ibrazdan kaçınması ve davacının defterlerinin usulüne uygun olması sebebiyle davacının 15 adet faturaya konu taşıma işini yerine getirdiğinin ispat edildiğinin kabulü gerekir. Davacının defterlerinde 2020 yılında 11 tahsilat kaydının olduğu ve 2021 yılında 1 adet havale yolu ile tahsilat kaydının olduğu, sonuç olarak davacının defterlerine göre 15/11/2021 tarihinden sonra davalının davacıya borçlu olmadığı sonucuna varılmaktadır.
Davacı vekili rapora itiraz dilekçesinde 2021 yılındaki kaydın sehven yapıldığını iddia etmiştir. Davacının kendi defterine işlediği kaydın sehven olup olmadığı ile ilgili yapılan incelemede; davacının 03/11/2021 tarihinde takibe giriştiği, davalı şirket vekilinin aynı gün olan 03/11/2021 tarihinde takibe itiraz ettiği, davacı şirketin ise davalının itirazından sonra 15/11/2021 günü ödeme kaydını defterine işlediği anlaşılmaktadır. Başlattığı takibe itiraz edilen bir alacaklının takibe itirazdan sonra ödeme olmaması halinde sehven ödeme kaydını defterine işlemesi hayatın olağan akışına aykırıdır. Ayrıca sehven yapıldığı iddia olunan ödeme kaydının düzeltildiği tarih ise 01/02/2022 tarihidir. Bu tarih ise dava tarihinden sonraki bir tarihtir. Başka bir deyişle davacı şirket sehven yapıldığını iddia ettiği ödeme kaydını açtığı davadan sonra düzeltmiştir. Tüm bu kronolojik sıralamadan varılan kanaat; ödeme kaydının sehven girilmediğidir. Zira, davacı basiretli davranma yükümü olan bir tacirdir.
Tüm bu açıklamalardan hareketle; davacının defterlerini sunduğu, ancak davalının defterlerini ibrazdan kaçındığı, davacının takibine konu ettiği taşıma işini davalıya verdiğini defter kayıtları ile ispatladığı, davalının ödeme savunmasında bulunduğu ancak ödeme belgesi sunmadığı, davacının defter kayıtlarında ise davalının tüm borcu ödediğinin anlaşıldığı, davacının son ödeme kaydının sehven girildiğine ilişkin beyanına itibar edilmediği, zira ödeme kaydının takibe itirazdan sonra olduğu, davacı vekiline ön inceleme duruşmasına davet tutanağının tebliğ edildiği ve ihtaratlı olarak belge delillerinin sunulması ve sunulmayanlarla ilgili açıklama yapılması için süre verildiği, bu tebligatın davacı vekiline 20/03/2022 tarihinde yapıldığı, davacının defterindeki düzeltme kaydı olan 01/02/2022 tarihinden sonra delillerin sunulması için kesin süre verildiği, ancak davacı vekilinin delil listesi ile banka kayıtlarının getirtilmesini talep etmediği, başka bir deyişle sehven yapıldığı iddia olunan kaydın 2022 yılında düzeltilmiş olduğu bilinmesine rağmen bunu ispata yarayan delillere ve banka kayıtlarına dayanılmadığı, bu durumda davacının defterindeki ödeme kaydına rağmen mahkememizce taraflarca getirilme ilkesi aşılarak davacı şirketin banka kayıtları üzerinde resen inceleme yapılmadığı, aksinin kabulü halinde taraflarca getirilme ilkesinin ihlal edilmiş olacağı, sonuç olarak davacının defterindeki ödeme kaydının sehven olmadığı kanaati ile davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Süresinde cevap dilekçesi sunularak kötü niyet tazminatı talep edilmediğinden davalı lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmemiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve yasal gerekçesi izah edildiği üzere;
1-Davanın reddine,
2-Hüküm tarihi itibariyle alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcı peşin alındığından, fazla alınan 924,78 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından herhangi bir yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT m.13 hükümlerine göre hesaplanan 11.947,27 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
6-Bursa Arabuluculuk Bürosunun 2021/3209 numaralı dosyasının UYAP’tan yapılan incelemesinde, zorunlu arabulucuya sarf kararı yazılmadığı anlaşıldığından, zorunlu arabuluculuk giderinin kararın kesinleşmesi sonrasında ek karar ile değerlendirilmesine,
7-HMK m.333 gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
8-Gerekçeli kararın talep halinde taraflara tebliği ile tebliğ giderinin eksik olması halinde giderin talepte bulunandan alınmasına,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 01/11/2022

Katip ….
¸(e-imzalıdır)

Hakim ….
¸(e-imzalıdır)