Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/235 E. 2022/807 K. 06.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

….. .
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/235
KARAR NO : 2022/807

HAKİM : ….. .
KATİP : ….. .

DAVACI : ….. .
DAVALI : ….. .
VEKİLİ : Av. ….. .
DAVA : Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 17/02/2022
KARAR TARİHİ : 06/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin … … Çelik Konstrüksiyon Kumlama ve Boya Uygulaması isimli şahıs şirketinin sahibi olduğunu, Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/707 D. İş sayılı dosyası ile 50.000,00 TL üzerinden alınan ihtiyati haciz kararı dayanak gösterilerek Bursa 10. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… E. Sayılı dosyasından 14/09/2021 tarihinde ”… İnş. Mak. Çelik Kon. Tes. İml. Montaj San. ve Tic.” isimli şirkete şirketler arası bağ olduğu iddiasıyla fiili hacze gelindiğini, müvekkilinin alacaklı görünen davalı taraf ile hiçbir şekilde ticari bir ilişkisi bulunmadığını, davalı tarafın ısrarlı haciz talebi üzerine şirket çalışanları nezdinde itibar kaybı yaşamamak ve icra tehdidinden kurtulmak amacıyla 14/09/2021 tarihli protokol akdedildiğini, bu protokol doğrultusunda 17/09/2021 vadeli, 50.000 TL bedelli; 24/09/2021 vadeli, 50.000 TL bedelli; 30/09/2021 vadeli, 50.000 TL bedelli; 29/10/2021 vadeli, 50.000 TL bedelli; 30/11/2021 vadeli, 50.000 TL bedeli; 30/12/2021 vadeli, 50.000 TL bedelli altı adet senet düzenlenerek müvekkilinin hiçbir dayanağı olmaksızın borçlandırıldığını, bonolardan ilkinin 17/09/2021 tarihinde tekrar haciz tehdidi ile karşı karşıya kalmamak adına müvekkili tarafından ödendiğini, diğer beş bono bedeline ilişkin olarak ise Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/834 E. Sayılı dosyası ile menfi tespit davası açtıklarını, davalı tarafın sebepsiz zenginleştiğini, yukarıda açıklanan nedenle 50.000,00 TL’nin ödeme zamanı olan 17/09/2021 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi, mahkemece aksi kanaat hasıl olursa yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline iadesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap dilekçesinde özetle; Davacının dava açmakta hukuki yararı davaya konu senetlere istinaden imzalanan protokolde borcun kayıtsız şartsız kabul edilmesi durumunda bulunmadığını, davacının hukuki yararının olmadığını, Bursa 10.İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas 02.02.2021 tarihinde borçlu … Mak. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin davaya konu adresinde gerçekleşen haciz işleminde ilgililer tarafından dosya borcunu kayıtsız şartsız kabul ederek ödediğini, davacı tarafın dürüstlük kuralına aykırı olarak ileri sürdüğü iddiaların reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafın aralarında yaptıkları protokolle ikrar ettiğini, ikrar edilen kısmın ispatının mümkün olmadığını, istirdat dava şartlarının gerçekleşmediğini, davacının davada davacı sı
fatının bulunmadığını, husumet itirazlarının olduğunu, kabul anlamına gelmemekle davacı tarafın ödemiş olduğu senet bedellerini dosya borçlusundan talep etmesi gerektiğini, yukarıda açıklanan nedenlerle usule ilişkin itirazlarının kabulü ile davanın hukuki yarar yokluğundan reddine, mahkeme aksi kanaatte ise davanın reddine, davacının davayı kötü niyetle açmasından sebeple %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.” şeklindedir.
GEREKÇE:
Dava, haciz sonrasında tanzim edilen senetten kaynaklı yapılan ödemenin istirdat olmadığı takdirde sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi talebine ilişkindir.
Dava dilekçesinde özetle; davacının Çelik Konstrüksiyon Kumlama ve Boya Uygulaması isimli şahıs şirketinin sahibi olduğu, Bursa 10. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… E. Sayılı dosyasından 14/09/2021 tarihinde ”… İnş. Mak. Çelik Kon. Tes. İml. Montaj San. ve Tic.” isimli şirkete şirketler arası bağ olduğu iddiasıyla fiili hacze gelindiği, davacının alacaklı görünen davalı taraf ile hiçbir şekilde ticari bir ilişkisi bulunmadığı, davalı tarafın ısrarlı haciz talebi üzerine şirket çalışanları nezdinde itibar kaybı yaşamamak ve icra tehdidinden kurtulmak amacıyla 14/09/2021 tarihli protokolün akdedildiği, bu protokol doğrultusunda 17/09/2021 vadeli, 50.000 TL bedelli; 24/09/2021 vadeli, 50.000 TL bedelli; 30/09/2021 vadeli, 50.000 TL bedelli; 29/10/2021 vadeli, 50.000 TL bedelli; 30/11/2021 vadeli, 50.000 TL bedeli; 30/12/2021 vadeli, 50.000 TL bedelli altı adet senet düzenlenerek davacının hiçbir dayanağı olmaksızın borçlandırıldığı, bonolardan ilkinin 17/09/2021 tarihinde tekrar haciz tehdidi ile karşı karşıya kalmamak adına davacı tarafından ödendiği, diğer beş bono bedeline ilişkin olarak ise Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/834 E. Sayılı dosyası ile menfi tespit davası açıldığı iddiası ile ödenen 50.000,00 TL’nin istirdat olmadığı takdirde sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi talep edilmiştir.
Cevap dilekçesinde özetle; istirdat hükümlerine dayalı olarak davacının talepte bulunamayacağı, zira icra dosyasında taraf olmadığı, sebepsiz zenginleşme hükümleri anlamında da husumetin dosya borçlusuna yöneltilmesi gerektiği savunması ile davanın reddi talep edilmiştir.
Gerçekten de Bursa İcra 10. İcra Dairesinin 2021/… Esas sayılı dosyasına bakıldığında davacının söz konusu takip dosyasında borçlu olmadığı ve taraf sıfatının bulunmadığı görülmektedir. Bu bağlamda istirdat davasının sadece takip borçlusu tarafından açılabileceği dikkate alındığında davacının istirdat hükümlerine göre ödediği bedeli almasına hukuken olanak yoktur.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/2094 Esas ve 2021/690 Karar sayılı ilamında aynen, “Dava, istirdat davasıdır. Davacı taraf, borçlu olmadıkları tutarın icra baskısı altında ödendiğini iddia ederek istirdat talebinde bulunmuştur. Davalı taraf ise davanın reddini savunmuştur. Bilindiği üzere İİK’nun 72.maddesinde düzenlenen istirdat davasının takip borçlusu tarafından takip alacaklısına karşı açılması gerekir. Davacı taraf takibin borçlusu olmayıp ödeme yapmıştır. Yapılan bu ödeme icra borçlusu lehine yapılan bir ödeme olup davacı taraf varsa talebini sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre takip borçlusuna yöneltmelidir. Öte yandan icra mahkemesince mahcuz mallar üzerindeki istihkak iddiasının da reddine karar verildiği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Açıklanan bu hususlar gözetildiğinde davacı vekilinin istinaf talepleri yerinde değildir.” şeklinde, istirdat talebinin takip borçlusu tarafından takip alacaklısına yöneltilebileceği ifade edilmiştir.
Eldeki davada, davacının Bursa 10. İcra Dairesinin 2021/… Esas sayılı dosyasında takip borçlusu olmadığı anlaşılmakla; istirdada yönelik bedel iadesinin dinlenme olanağı olmadığı kanaatine varılmıştır.
Davacının sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre ödediği bedeli haciz tehdidi altında alacaklıdan alma imkanının olup olmadığı da hukuken irdelenmelidir. Bilindiği üzere; Bursa 10. İcra Dairesinin 2021/… Esas sayılı dosyasında takip borçlusu … Ltd. Şti. ile arasında organik bağ olduğu iddiasına dayanılarak davacının bulunduğu adrese hacze gelinmiştir. Davacı dosya borçlusu olmadığı halde çalışanları nezdinde itibar kaybı yaşamamak adına takip alacaklısı ile protokol tanzim etmiş ve akabinde dilekçesinde söz ettiği 6 senedi takip alacaklısına vermiştir. Davacı senetlerden ilkini takip alacaklısına ödemiştir. Burada davacının sebepsiz zenginleşme iddiasını takip borçlusuna yöneltmesi gerekir, zira burada davacı takip borçlusunun borcundan kaynaklı olarak 50.000,00 TL’yi takip alacaklısına ödemiştir. Burada sebepsiz zenginleşen takip borçlusudur, zira takip alacaklısının takibin kesinleşmesi ile alacaklı olduğu izahtan varestedir. Ancak takip borçlusunun, ödemekle yükümlü olduğu tutar, takip dışı davacı tarafından ödendiğinden, takip borçlusu, davacı aleyhine 50.000,00 TL tutarında sebepsiz zenginleşmiştir.

Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2018/1247 Esas ve 2020/290 Karar sayılı ilamında aynen,
“Dava, bonodan kaynaklanan menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, ilk derece mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, söz konusu protokolün baskı altında ve zorla imzalatıldığına dair kayıt ve delil olmamasına, haciz tutanak tarihi ile protokolün aynı tarihli olmasının haciz tehdidi olarak yorumlanamayacağına, davacıların borçlanma edimini kendi serbest iradeleri yapmış olmalarına, takip konusu borcu ödemiş olan 3. kişinin takip alacaklısına karşı istirdat isteminde bulunamayacak olmasına, davacıların yaptığı ödemeyi sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre takip borçlusundan isteyebileceğine, bononun kayıtsız ve şartsız borç ikrarını içermesine göre, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesine göre esastan reddine karar verilmiştir (Bkz. Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2014/13067- 2014/18371 E. K. sayılı, Aynı Dairenin 2015/6111- 2015/17372 E. K. sayılı ilamları).” şeklinde, 3. Kişinin yaptığı ödemenin takip borçlusundan sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre istenebileceği belirtilmiştir.
Tüm bu açıklamalar ışığında; davacının istirdat talebinin takip borçlusu olmadığından eldeki davada dinlenemeyeceği, davacının sebepsiz zenginleşme hükümlerine yönelik talebini de takip borçlusuna yöneltmesi gerektiği, bu bağlamda davalının sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince pasif husumet ehliyetinin olmadığı kanaatine varılmakla; aşağıdaki şekilde pasif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve yasal gerekçesi izah edildiği üzere;
1-Davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine,
2-Hüküm tarihi itibariyle alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcı peşin alındığından fazla alınan 773,18 TL’nin davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT m.7/2 gereğince hesaplanan 8.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
6-HMK m.333 gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
7-Gerekçeli kararın talep halinde taraflara tebliği ile tebliğ giderinin eksik olması halinde giderin talepte bulunandan alınmasına,
Dair; davacının ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 06/09/2022

Katip ….. .
¸e-imzalıdır

Hakim ….. .
¸e-imzalıdır