Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/231 E. 2023/346 K. 07.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/231 Esas
KARAR NO : 2023/346

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – T.C.N. … Esentepe Mah. Baytar Sk. No:16H /11 Nilüfer/BURSA
VEKİLİ : Av. … – [16050-50662-…] UETS
DAVALI : … – …. Üçevler Mahallesi 70. Sk. Küçük Sanayi Sit. Nilüfer Tic.Mrk. Apt. No: 63/1 16270 Nilüfer/BURSA
VEKİLİ : Av. … – [16699-96682-….] UETS

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Vekâletsiz İş Görmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/02/2022
KARAR TARİHİ : 07/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 18/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Vekâletsiz İş Görmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Taraflarınca alacaklarının tahsili için Bursa 6. İcra Dairesinin 2021/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalı tarafından haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edilmesi neticesinde icra takibinin durdurulmuş olduğunu, taraflar arasında yapılan ticaret nedeniyle cari hesaba ilişkin davalının borcunun bulunduğunu, işbu alacağın davalıdan tahsil edilmemesi nedeniyle icra takibine başvurduklarını, davalı tarafından borcunun bulunmadığı iddia edilerek takibin durmasına neden olduğu, yapılacak bilirkişi incelemesinde davalının borcunun ortaya çıkacağını, bu nedenlerle davalının icra müdürlüğü dosyasına yapmış olduğu itirazın reddine karar verilerek, alacağın % 20’sinden az olmamak şartıyla icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacının iddiaları gerçeği yansıtmamakta olduğunu, müvekkilinin davacıya herhangi bir borcu bulunmamakta olduğunu, davacı tarafın müvekkili şirket ile herhangi bir ticari ilişkiye girmemiş olduğunu, taraflar arasında herhangi bir mal alım satımı olmadığını, davacının, müvekkili şirketin eski ortaklarından olduğunu, ortaklık süresince müvekkili şirket ile aralarında alacak-borç ilişkisi olduğunu, müvekkili şirketin de bu alacak-borç ilişkisi kapsamında davacıya ödeme yaparak hesabı kapatmış olduğunu, son olarak müvekkili şirket davacıya 62.000 TL tutarlı bir çek keşide etmiş olduğunu ve çekin tahsil edilmesiyle de taraflar arasında herhangi alacak borç ilişkisi kalmamış olduğunu, davacının müvekkili şirkete borcu bulunmakta olduğunu, bu nedenlerle davanın öncelikle görevsizlik nedeniyle usulden reddine, aksi halde haksız ve kötü niyetli olarak açılan davanın esastan reddine karar verilerek, davacı taraf kötüniyetli olarak icra takibi yaptığından takip çıkışının %20′ sinden az olmamak üzere müvekkili lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, Bursa 6. İcra Müdürlüğünün 2021/… sayılı icra takip dosyası, ticari defterler, faturalar, bilirkişi raporu, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
KANITLARIN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME :
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından cari hesap alacağına dayalı olarak 14/09/2021 tarihinde ilamsız takip talebinde bulunmuştur. İcra Dairesi tarafından davalı borçluya ilamsız takiplerde ödeme emri 16/09/2021 tarihinde tebliğ edilmiş ve davalı tarafından yasal süre içinde 20/09/2021 tarihinde borca itiraz etmiştir.
Mahkememiz dosyasının yargılaması sırasında mali müşavir bilirkişi tarafından taraflara ait ticari defter ve bağlı kayıtları üzerinde inceleme yapılarak rapor düzenlenebilmesi için defter inceleme günü verilmiştir.
Mali müşavir bilirkişinin 19/10/2022 tarihli raporunda özetle: Davacının bilanço esasına göre defter tutmakla yükümlü birinci sınıf tüccar olduğu, en son Gelir Vergisi Beyannamesini 2016 yılında verdiği, alacak talebinin 59.093,62 TL asıl alacak ve faizi olduğu, davacı tarafından inceleme günü herhangi bir defter bilgi ve belge sunmadığı, yerinde inceleme talebinin de olmadığı, davalının, 2019-2020-2021 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının T.T.K’nun 64. ile 213. sayılı V.U.K.’nun 220. ve 222.inci maddelerinde öngörülmüş olan esaslara uygun olarak oluşturulduğu, defterlerin kayıtlama sistemi olarak Tek Düzen Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği’ne ve Muhasebe İlke ve Kurallarına uygun olarak tutulduğu, davalının ticari defterlerine göre, 10/09/2021 takip tarihi itibari ile davalının davacıdan 9.311,31 TL alacaklı göründüğü, mütalaa edilmiştir.
Davacı tarafa ticari defterlerini sunmak üzere 28/06/2022 tarihli celsede verilen ara karar gereğince süre verildiği ancak davacının ticari defterlerini sunmadığı gibi davalı ticari defter kayıtlarının aksini ispata yarar nitelikte herhangi bir delil ibraz etmediği anlaşılmaktadır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. (HMK 222/1) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davalı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan davacı taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ticari defterini ibraz etmediğinden HMK 220/3. madde gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğu kabul edilmiştir.
O halde yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davacı tarafından davalı aleyhine Bursa 6. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı dosyası icra takibi başlatıldığı, davalının icra takibine itiraz ettiği, mahkememizce ticari defterler üzerinde bilirkişi incelemesine karar verildiği, tarafların ticari defter ve bağlı kayıtları üzerinde inceleme yapılabilmesi için defter inceleme günü verildiği yapılan ihtara rağmen davacı tarafından inceleme gününde defter sunulmadığı, davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarının bilirkişi tarafından incelenerek mahkememize sunmuş olduğu bilirkişi raporunda; takip tarihi itibari ile davacı tarafla ilgili bir bakiyenin olmadığının, davalı tarafın davacıdan 9.311,31 TL alacaklı görüldüğünün mütalaa edildiği, dolayısıyla ispat yükü üzerinde bulunan davacının davasını ispatlayamadığı anlaşılmakla, davanın reddi ile alacağın %20’si tutarı olan 10.537,73 TL TL kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Dava konusu değerin % 20’si olan 10.537,73 TL Tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL nispi karar ve ilam harcının peşin alınan 604,33 TL’den mahsubu ile bakiye fazla kalan 424,43 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Arabuluculuk Ücret Tarifesi kapsamında Maliye Hazinesinden karşılanan arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye ÖDENMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davalı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğuna gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.07/03/2023

Katip …
¸E-imzalıdır.

Hakim …
¸E-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.