Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/212 E. 2023/795 K. 08.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/212 Esas – 2023/795
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/212 Esas
KARAR NO : 2023/795

HAKİM : …
KATİP : ….

DAVACI : … – T.C.N…. – Emek Zekai Gümüşdiş Mah. Yıldırım Cad. No:29 İç Kapı No:4 Osmangazi BURSA
VEKİLİ : Av. ….. – [16836-38386-.] UETS
DAVALI : … YURTİÇİ VE YURTDIŞI TAŞIMACILIK ANONİM ŞİRKETİ – .. Ayazağa Mah. Azerbaycan Cad. 1B Blok No: 3B İç Kapı No: 5 Sarıyer/İstanbul
VEKİLİ : Av….. – [16691-96165-.] UETS

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 14/02/2022
KARAR TARİHİ : 08/06/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 12/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Alacaklı müvekkil iş elbiseleri satışı yaptığını, satış yaptığı ürünleri davalı … Yurtiçi Ve Yurtdışı Taşımacılık A.Ş. aracılığıyla sahiplerine teslim ettiğini, davacı müvekkil Ardahan Merkezde bulunan … Giyim – … adına satış yaptığı malları davalı kargo şirketi ile teslimat için gönderdiğini, kargo şirketi Ürünü alıcıya teslim etmeden önce depoya kaldırdığı süreçte depoda çalışanların gerekli dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmediklerinden dolayı kaza meydana geldiğini, bu kaza sonucu depoda bulunan üçüncü bir kişiye ait olan ürünün kırılması sonucu ürünün içerisinde bulunan kimyasalımsı sıvı davacı müvekkilin ürünlerinin bulunduğu kargo Paketine nüfuz ettiğini, davacının kargo şirketine teslim ettiği paketlerdeki ürünlerin bir kısmında kalıcı hasar ve kokuya sebebiyet vererek ürünlerin zayi olmasına neden olduğunu, Kargo şirketi davacı müvekkilin kargo paketini alıcıya teslim etmişse de zayi olan ürünleri alıcı teslim almamıştır. İlgili ürünlerin davalı kargo şirketi, davacı müvekkile tekrar teslim etmişse de artık zayi olan ürünlerin ekonomik değeri kalmadığını, tüm ürünlere ilişkin ürün kalemlerini gösteren faturalar ve zayi olan ürünleri gösteren fotoğraflar sunduklarını, zayi olan ürünlerin bedelinin tahsili için Bursa 4.İcra Müdürlüğü’nün 2021/… E. Sayılı dosyasında takip başlatılmışsa da davalı kargo şirket tarafından takibe itiraz edilerek icra takibi durdurduğunu, takibe itirazın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, bu nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın % 20’den az olmamak şartıyla icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacının Bursa 4. İcra Müdürlüğünün 2021/… E. sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine karşı yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatlı talepli olarak davayı açtıklarını, ancak Davacı’nın tüm bu iddiaları hilaf-ı hakikat olmakla birlikte huzurdaki davanın aşağıda ayrıntılı olarak izah edilen sebepler çerçevesinde reddi gerektiğini, davacının taleplerinin hak düşürücü sürede ihbar edilmediğini, genel eşya taşımalarında gönderen veya gönderilen, zararının tazminini isteyebilmesi için öncelikle eşyanın zıya ve hasarı ile geç teslimini taşıyıcıya ihbar etmesi gerektiğini, aksi takdirde eşyanın, sözleşmeye uygun olarak teslim edildiği varsayılacağını, TTK’nın 900. maddesinde de taşınma eşyası taşımalarında meydana gelen zıya ve hasarından doğan istem haklarının kullanılabilmesi, durumun taşıyıcıya bildirilmesi şartına bağlandığını, buna göre; eşyanın zıya veya hasara uğramış olduğu açıkça görülüyorsa en geç teslimi izleyen üç iş günü içinde, açıkça görünmüyorsa en geç teslimi izleyen ondört gün içinde taşıyıcıya ihbar edilmesi gerektiğini, bu nedenle davacının iddiaları ispata muhtaçtır zira müvekkil şirketin kargo içeriğini bilmesi mümkün olmadığını, olayda tam tazminata hükmedilmesini gerektiren koşullar bulunmadığını, müvekkili şirketin sorumluluğunun kesinlikle kabul anlamına gelmemekle birlikte, TTK M.886 uyarınca tam tazminata hükmedilebilmesi için zararın meydana gelmesinde taşıyıcının kast ve pervasız davranış kusuru varlığının da ispat edilmesi gerektiğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, Bursa 4. İcra Müdürlüğünün 2021/… sayılı icra takip dosyası, ticari defterler, faturalar, bilirkişi raporu, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
KANITLARIN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME :
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından ilamsız takip talebinde bulunmuştur. İcra Dairesi tarafından davalı borçluya ilamsız takiplerde ödeme emri tebliğ edilmiş ve davalı tarafından yasal süre içinde borca itiraz etmiştir.
Mahkememiz yargılaması sırasında dosya talimat yolu ile İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilerek, dosyanın konusunda uzman bir kargo taşımacılığı konusunda uzman SMMM bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilerek, bilirkişilerden davada davalının dava konusu taşımacılıktaki sıfatlarının ve sorumluluklarının belirlenmesi, sorumluluklarının tayin ve tespiti ile hesaplanmasının istenilmesine ve yine taşıma hizmetini yerine getirmede kusurlarının bulunup bulunmadığı, bu nedenle davacının ortaya çıkan zarar miktarının belirlenmesi hususlarında rapor düzenlenmesi talep edilmiştir.
Bilirkişi heyetinin mahkememize sunmuş olduğu bilirkişi raporunda özetle: Yurtiçinde gerçekleştirilen bu taşımacılıklar ulusal karayolu ile eşya sözleşmesi kapsamında olduğunu, bu nedenle; taraflar arası uyuşmazlık 6102 sayılı TTK ‘nun 4. Kitap Taşıma işleri hükümleri ile çözülmesi gerektiği, davaya konu kargoların davacı göndericisinden teslim alma sırasında sevkiyat evraklarına, kargoların mevcut durumu ile ilgili olumsuz bir not düşülmediğinden emtiaların taşıyıcıya tam ve sağlam teslim edildiği kabul edilip alıcısına tam ve hasarsız olarak teslimatı yapılamadığı için de davalı taşıyıcı kargo firmasının sorumlu olduğu kanaatine varıldığı, davalı taşıma şirketinin dava dışı gönderici firmadan kargoları tam ve eksiksiz aldığı bu yönüyle dava dışı gönderici firmanın bir kusuru olmadığı, kayıp ve hasardan davalı taşıma firmasının *6100 kusurlu olduğu kanaatine varıldığı, kargoların alıcısına teslim edildiği son gün olan 30.09.2020 ile dava dışı kargo alıcısı tarafından davalı taşıma şirketine ilk bildirimin 21.10.2020 tarihinde yapıldığı, ilk bildirim tarihinin TTK m.900 uyarınca geç bildirimde bulunduğu tespit edilmiş olup kararın Sayın Mahkemenin taktirinde olduğu, davaya konu hasara uğradığı iddia edilen kargolar için dava açma tarihinin zaman aşımına uğramadığının tespit edildiği, dava dışı gönderici firma davaya konu kargoların içeriğini ve değerini veya kargo içeriğini ispatlayacak ürün irsaliyesini/faturasını davalı taşıma şirketine bildirmediği için hasarlı kargo kolilerinin içeriğini tespit etmenin mümkün olmadığını, davalı taşıma şirketinin meydana gelen hasara kasten ve bilerek neden olmağı için taşıyıcının sinirli sorumluluk ilkesinden yararlanabileceği kanaatine varılmasına rağmen hasarlı ürün ağırlığının dava dosyasına sunulmadığı için bu hesaplamanın yapılamayacağı, davacı gönderici firma, hasar gören emtiaların cinsini erkek ve kadın önlük takımları olarak bildirip toplam 12.690,00 TL tazmin talebinde bulunduğu; buna rağmen dava dışı alıcı firma hasar gören emtiaların cinsini PENYE TSHIRT olarak bildirip toplam 8.262,00 TL tazmin talebinde bulunduğunun tespit edildiği, tazmin talebindeki farklılığın Sayın Mahkemenin taktirinde olduğu mütalaa edilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. (HMK 222/1) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan davalı taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ticari defterini ibraz etmediğinden HMK 220/3. madde gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğu kabul edilmiştir.
O halde yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davacı tarafından davalı aleyhine Bursa 4. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı dosyası icra takibi başlatıldığı, davalının icra takibine itiraz ettiği, mahkememizce dosya talimat yolu ile İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilerek, dosyanın konusunda uzman bir kargo taşımacılığı konusunda uzman SMMM bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilerek, bilirkişilerden davada davalının dava konusu taşımacılıktaki sıfatlarının ve sorumluluklarının belirlenmesi, sorumluluklarının tayin ve tespiti ile hesaplanmasının istenilmesine ve yine taşıma hizmetini yerine getirmede kusurlarının bulunup bulunmadığı, bu nedenle davacının ortaya çıkan zarar miktarının belirlenmesi hususlarında rapor düzenlenmesi talep edilmiş olup, bilirkişi heyetinin mahkememize sunmuş olduğu raporunda; davacı gönderici firma, hasar gören emtiaların cinsini erkek ve kadın önlük takımları olarak bildirip toplam 12.690,00 TL tazmin talebinde bulunduğu; buna rağmen dava dışı alıcı firma hasar gören emtiaların cinsini PENYE TSHIRT olarak bildirip toplam 8.262,00 TL tazmin talebinde bulunduğunun tespit edildiği anlaşıldığından, mahkememizce aldırılan kanaat verici bilirkişi raporuna itibar edilerek, davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın Kısmen Kabulü ve Kısmen Reddi ile, Davalının Bursa 4. İcra Müdürlüğünün 2021/… esas sayılı icra takip dosyasına yapılan itirazının 8.262,00 TL bakımından iptaline, takibin bu tutar üzerinden devamına, Davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine,
2-Alacak yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatına yer olmadığına,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 564,38 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 144,73 TL’nin mahsubu ile bakiye 419,65 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Arabuluculuk Ücret Tarifesi kapsamında Maliye Hazinesinden karşılanan arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye ÖDENMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan; bilirkişi gideri 1.800,00 TL, posta, talimat ve tebligat gideri 232,00 TL olmak üzere toplam 2.032,00 TL yargılama giderinden kabul ve red oranlarına göre hesaplanan 1.784,81 TL yargılama gideri ve 144,73 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.929,54 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 8.262,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 4.428,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzene karşı dava konusu uyuşmazlığın miktarı dikkate alınarak, HMKnun 341 maddesi gereğince kesinlik sınırının altında olduğundan kesin olmak üzere karar verildi,verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/06/2023

Katip ….
¸e-imzalıdır.

Hakim ..
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.