Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/192 E. 2022/620 K. 24.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

….
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/192 Esas
KARAR NO : 2022/620

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : …….
VEKİLİ : Av. … –
….

DAVALI : HASIMSIZ

DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ : 10/02/2022
KARAR TARİHİ : 24/05/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Zayi Belgesi Verilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ; … hurda ve geri dönüştürelebilir atık sektöründe faaliyet göstermekte olduğu müvekkiline ait ticari defter belge ve kayıtların yer aldığı Bursa ilinde bulunan deposunda 27/12/2021 – 04/02/2022 tarihleri arasında olmakla birlikte tam olarak bilinmeyen bir tarihle hırsızlık eylemi gerçekleştiği ve müvekkiline ait ticari belgelerin çalındığı … …, 27/12/2021 günü zikredilen ticari belgelerin bulunduğu deposunu kilitleyerek binadan ayrıldığı 04/02/2022 tarihinde evrak almak için geldiği sırada deponun kapısının söküldüğü içeride yer alan evraklarla diğer bir takım eşyaların çalındığını gördüğü hemen en yakın polis merkezine başvurduğu Anılan depoda baba- oğul, amca- oğul kardeşlere ait ve fiilen birlikte çalışan birden çok şirketlere ilişkin evrak birlikte depolandığı, depoda birden çok şirkete ait evrak bulunmasının sebebinin bu olduğu firmanın deposunda gerçekleştirilen hırsızlık olayı nedeniyle 2016, 2017, 2018, 2019, 2020, 2021 yıllarına ait, sevk irsaliyeleri, alış ve satış faturaları, makbuzlar dekontlar ( çek, senet, banka, tahsilat, tediye) kantar fişleri, defter tasdikleri, ISO 9001, ISO 14001, OHSAS 18001 Belgeleri, TAT (Tehlikesiz Atık Toplama) belgesi, sicil tasdiknamesi gibi şirket evrakları, kalan irsaliye, fatura ve makbuz koçanlarının yer aldığı evrakların tamamını çalındığı tüm bu nedenlerle yasal süresi içinde çalınan evraklarla ilgili zayi belgesi verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
İncelenen Dosya Kapsamına Göre :
Dava, zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir.
Tacirin saklamakla yükümlü olduğu defter ve kağıtların TTK’nun 68 nci maddesi uyarınca zayiinin istenebilmesi için, tacirin iradesi dışında gerçekleşen bir olayda zayi olması, tacirin bunları saklamada bir kusurunun bulunmaması da gerekmektedir.
Ticari defterlerin zayii halinde uygulanacak usul ve şartları TTK 82/7 maddesinde açıklanmıştır. Buna göre tacir kişiler belge ve defterlerini yasada belirtilen süre boyunca saklamak zorundadır. Saklama süresi içinde gerekli tüm muhafaza tedbirlerinin alınması, defter ve kayıtların kaybolmaması için özen gösterilmesi yasal yükümlülüktür. Mücbir sebep diye tabir edebileceğimiz sebeplerle ortaya çıkan zayi hallerine mahsus olmak üzere mahkemece zayi belgesi verilir. Zayi belgesi verilmesi için tacirin kendisinden beklenen tüm özen ve dikkati göstermesine rağmen engel olamayacağı bir sebepten kaynaklanan ziya söz konusu olmalıdır. Yasada bu tür mücbir sebeplere örnek olarak yangın, su baskını, deprem gibi bir afet yahut hırsızlık halleri sayılmıştır. Elbette bu halleri yasada sayılan sebeplerle sınırlamak yasa koyucunun amacına uygun değildir. Asıl olan makul bir tacirin normal davranış biçimine, özen ve muhafaza şartlarına göre tüm tedbirlerin alınmasına rağmen önüne geçilemeyecek bir halin varlığı şarttır.
Davanın niteliği gereği davacı iş yerine ait vergi numarası ile vergi dairesine yazı yazılarak vergi borcu bulunup bulunmadığının sorulması istenmiş, yine davacı iş yeri Sigorta/Bağ-Kur sicil noları bildirildiğinde, prim borcu bulunup bulunmadığı yönünden SGK /Bağ/Kur İl Müdürlüğüne müzekkere yazılmasına, karar verilemiş her iki kurum cevabında davacı tarafın 2 taksitten kaynaklanan vergi borcu ve yine vadesi gelmeyen SGK borcu olduğu olduğu yönünde cevap vermiştir.
Davacı taraf mahkemece zayi haline ilişkin bu denetimi olanak sağlayacak bir biçimde açıklamada bulunamamış, kaybetme olayının varlığına yönelik bir kanıt sunmamış yalnızca kaybolduğu için zayi belgesi verilmesini istemiştir.
Davacı saklama yükümlülüğüne uygun davranmalı ve bu hususta basiretli tacir gibi hareket etmelidir. Bu yükümlülüğe aykırı davranılması durumunda zayi belgesi verilmesi istemini kabul etmek mümkün değildir.(Yargıtay 11.Hukuk Dairesi 2008/3544 E,2009/7573 K)
Ticari defterlerin zayii halinde uygulanacak usul ve şartları TTK 82/7 maddesinde açıklanmıştır. Buna göre tacir kişiler belge ve defterlerini yasada belirtilen süre boyunca saklamak zorundadır. Saklama süresi içinde gerekli tüm muhafaza tedbirlerinin alınması, defter ve kayıtların kaybolmaması için özen gösterilmesi yasal yükümlülüktür. Mücbir sebep diye tabir edebileceğimiz sebeplerle ortaya çıkan zayi hallerine mahsus olmak üzere mahkemece zayi belgesi verilir. Zayi belgesi verilmesi için tacirin kendisinden beklenen tüm özen ve dikkati göstermesine rağmen engel olamayacağı bir sebepten kaynaklanan ziya söz konusu olmalıdır. Yasada bu tür mücbir sebeplere örnek olarak yangın, su baskını, deprem gibi bir afet yahut hırsızlık halleri sayılmıştır. Elbette bu halleri yasada sayılan sebeplerle sınırlamak yasa koyucunun amacına uygun değildir. Asıl olan makul bir tacirin normal davranış biçimine, özen ve muhafaza şartlarına göre tüm tedbirlerin alınmasına rağmen önüne geçilemeyecek bir halin varlığı şarttır.
Ticari defterlerin zayii halinde uygulanacak usul ve şartları TTK 82/7 maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre tacir kişiler belge ve defterlerini yasada belirtilen süre boyunca saklamak zorundadır. Saklama süresi içinde gerekli tüm muhafaza tedbirlerinin alınması, defter ve kayıtların kaybolmaması için özen gösterilmesi yasal yükümlülüktür. Mücbir sebep diye tabir edebileceğimiz sebeplerle ortaya çıkan zayi hallerine mahsus olmak üzere mahkemece zayi belgesi verilir. Zayi belgesi verilmesi için tacirin kendisinden beklenen tüm özen ve dikkati göstermesine rağmen engel olamayacağı bir sebepten kaynaklanan ziya söz konusu olmalıdır. Yasada bu tür mücbir sebeplere örnek olarak yangın, su baskını, deprem gibi bir afet yahut hırsızlık halleri sayılmıştır. Elbette bu halleri yasada sayılan sebeplerle sınırlamak yasa koyucunun amacına uygun değildir, ancak zayiye neden olan olgunun mahkeme denetimine açık bir biçimde ortaya konulması, bu durumun davacının saklama yükümlülüğüne aykırı davranışından ileri gelmediğinin tespit edilmesi gerekmektedir.
Tacirin saklamakla yükümlü olduğu defter ve kağıtların TTK’nun 68 nci maddesi uyarınca zayiinin istenebilmesi için, tacirin iradesi dışında gerçekleşen bir olayda zayi olması, tacirin bunları saklamada bir kusurunun bulunmaması da gerekmektedir.
Davacı saklama yükümlülüğüne uygun davranmalı ve bu hususta basiretli tacir gibi hareket etmelidir. Bu yükümlülüğe aykırı davranılması durumunda zayi belgesi verilmesi istemini kabul etmek mümkün değildir.(Yargıtay 11.Hukuk Dairesi 2008/3544 E,2009/7573 K)
Yargıtayın bu husustaki yerleşik kararlarına göre zayi belgesi verilmesi için tacirin kendisine kusur izafe edilemeyecek olan ve irade dışında meydana gelen olayların gerektiği, tacirin belgelerini muhafazada gerekli dikkat ve özeni göstermesi, ayrıca defter ve belgelerini şirket merkezinde bulundurması ve koruması için gerekli tedbirleri alması gerektiğini belirtmiştir.
Somut olayda davacının defter ve belgeleri saklama konusunda gerekli özen ve dikkati göstermediği açıkça ortadadır.Zira davacı dava dilekçesinde 27/12/2021 günü davaya konu belgelerin bulunduğu yeri kitleyip 04/02/2022 tahinde ise ilgili yere geldiğinde hırsızlık olayını öğrendiğini beyan etmiştir. 6102 sayılı TTK 82/7. maddesine göre, zayi iddiasının samimi ve inandırıcı olması, hayatın mutad cereyanına açıkça aykırı düşmemesi, davacının basiretli bir tacir gibi dikkat ve özeni göstermesi gerektiği, defter ve kayıtlarının şirket merkezinde, muhasebecide veya uygun bir yerde bulunmasının mutad uygulama olduğu, dava konusu olayda defter ve koçanların depoda muhafaza altına alındığı ve aylarca kontrol edilmediği anlaşıldığından, yasal saklama yükümlülüğü olan belgelerin gereksiz eşya gibi değerlendirilmesi kabul edilemez. Önemli eşyalar önemlerine uygun biçimde muhafaza edildiğinde gereksiz eşya gibi algılanmaz. Tacir için önemli sayılacak kayıt ve belgelerin özensiz bir şekilde bahsedildiği gibi yaşanan bir hırsızlıktan dolayı kaybolması ve akıbetinin bilinmemesi mücbir sebep kapsamında değerlendirilemez. Bu anlamda davacının basiretli davranmadığı aşikardır.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
Davanın REDDİNE,
Alınması gereken harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
Davacı tarafça yapılan muhakeme masrafının kendi üzerinde bırakılmasına,
Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yargı yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı .24/05/2022

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır