Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/181 E. 2023/373 K. 16.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/181 Esas – 2023/373
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/181 Esas
KARAR NO : 2023/373

HAKİM :
KATİP :

DAVACI : … – T.C.N… – Demirtaş Cumhuriyet Mah. 1230. Sk. No:132 İç Kapı No:2 Osmangazi/BURSA
VEKİLİ : Av. … – [15361-63363-……] UETS
DAVALI : … SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ – Meclisi Mebusan Cd. No:15 Salıpazarı Beyoğlu/ İSTANBUL
VEKİLİ : Av. …… – [16967-69580-..] UETS
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 19/04/2019
KARAR TARİHİ : 16/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 20/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde ;Davacı Murusi ve çocuğu … ‘un 05/01/2019 tarihinde trafik kazasında vefat ettiğini, kazada araç sürücüsünün … olduğunu, kazaya karışan aracın ZMMS poliçesinin davalı tarafça düzenlendiğini, davacının çocuğunun desteğinden mahrum kaldığını, bu sebeple destekten yoksun kalma tazminatı olarak şimdilik 100,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Başvuru üzerine davadan önce hasar dosyası açıldığını, 08/02/2019 tarihinde davacı tarafa 53.693,34 TL tutarında tazminat ödemesi yapıldığını, kazada kusur durumunun belirlenmesi için rapor alınması gerektiğini, destekten yoksun kalma tazminatı alacağı hesaplanırken somut mevzuat ve uygulamalara göre zarar hesabının yapılması gerektiğini, bu hesaplamalar dikkate alındığında davacının bakiye destesten yoksun kalmaz tazminat alacağının bulunmadığını, davacılara SGK tarafından rücuya tabi gelir bağlanıp bağlanmadığının sorulması gerektiği, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Mahkememizce yapılan yargılamada davanın kabulü ile 11.353,35 TL maddi tazminat alacağının 08/02/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Mahkememiz kararının davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bursa BAM 13. HD’nin 15/12/2021 tarih ve 2021/520-2021/664 E/ K sayılı kararı ile; “Dava konusu tazminatla ilgili, dava tarihinden evvel ödeme yapılması halinde ödeme tarihi itibariyle yapılan ödemenin davacının zararının karşılayıp karşılamadığının belirlenmesi için ödeme tarihi verileri dikkate alınarak yapılacak hesaplama sonucu bulunacak tutar ile ödeme miktarının karşılaştırılarak, ödemenin yeterli bulunması yani ödemenin yapıldığı tarih itibarı ile geçerli verilere göre hesaplanan tazminatı yapılan ödeme tamamen karşılıyorsa zarar görenin zararının kalmadığı, ödemenin yetersiz olduğu anlaşılırsa karar tarihine en yakın veriler dikkate alınarak tazminat hesaplanmalı ve zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince davalı tarafından yapılan ödemeye hesaplama yapıldığı tarihe kadar geçen süre için yasal faiz uygulanarak, hesaplanan tutardan mahsup edilmelidir. (Yargıtay 17.HD 19/12/2013 tarih 2012/12123 E 2013/18083 K ) Davalı sigorta şirketince, davacıya, 08/02/2019 tarihinde (dava tarihinden önce) 53.693,34 TL ödeme yapıldığı sabittir. Ödeme tarihi itibariyle, ödemenin, davacının zararını karşılayıp karşılamadığının belirlenmesi için ödeme tarihi verileri dikkate alınarak yapılacak hesaplama sonucu bulunacak tutar ile ödeme miktarının karşılaştırılarak, ödemenin yeterli bulunması yani ödemenin yapıldığı tarih itibarı ile geçerli verilere göre hesaplanan tazminatı, yapılan ödeme tamamen karşılıyorsa zarar görenin zararının kalmadığının belirlenmemesi usul ve yasaya aykırıdır. Aktüerya bilirkişice kaza tarihinden sonraki muhtemel yaşam süresinin belirlenmesinde TRH 2010 yaşam tablosu dikkate alınarak hesaplama yapılmış ise de, Anayasa Mahkemesi’nin 17.07.2020 tarih- 2019/40-2020/40 sayılı kararı ile;2918 sayılı KTK’nun 90. maddesindeki “bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir” bölümündeki “bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir. Bu nedenle; tazminat hesabında, yeni ZMSS Genel Şartları ekindeki cetvellerin kullanılması mümkün olmadığından ve %1,8 teknik faiz ile devre başı ödemeli belirli süreli rant formülü uygulaması anılan cetvellerle getirildiğinden, artık uygulanması mümkün değildir. Tazminat hesaplamasının, TRH 2010 yaşam tablosu, Yargıtay uygulamaları ile kabul edilen progresif rant yöntemi kullanılarak, bilinmeyen devirdeki gelirlerin her yıl için %10 artırılıp, %10 iskonto edilmesi suretiyle, teknik faiz dikkate alınmaksızın, tazminatın, aktüerya bilirkişiden ek rapor alınmak suretiyle hesaplanması gerekecektir. (Yargıtay 17 HD 2019/3292 E.-2021/1848 K. Sayılı ilam). Davacı vekilinin istinaf sebebi yerindedir.
6100 sayılı HMK 355.maddesi gereğince istinaf yoluna başvuranın sıfatına, kamu düzenine ve istinaf konusu yapılan nedenlerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, hükmün esasını etkileyecek tüm deliller toplanmadan karar verilmesi nedeniyle karar usul ve yasaya aykırı olup davacı vekilinin istinaf başvurusunun bu sebeplerle kabulü ile mahkeme kararının HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına, Dairemiz kararı gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜ ile Bursa 1 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin,23/06/2020 tarih, 2019/353-2020/345 sayılı kararının KALDIRILMASINA, Gerekçede yapılan açıklamalar göz önünde bulundurularak yargılama yapılmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,” gerekçesi ile mahkememize gönderilmiştir.
Mahkememizce dosya yeniden esasa kaydedilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememiz yargılaması sırasında dosyanın kök raporu veren aktüerya bilirkişine tevdi ile, BAM kararı doğrultusunda (TRH 2010 yaşam tablosuna göre hesaplama yapılmak üzere) dava dosyası, bam bozma kararı ibraz edilen deliller ve davacı, davalı taraf vekillerinin beyan ve itirazları da irdelenerek bilirkişi incelemesi yaptırılarak kusur durumuna göre davacı tarafın tazminat oranının belirlenmesi için ek rapor tanzimi talep edilmiştir.
Bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu bilirkişi raporunda özetle: Davalı Sigorta Şirketi tarafından 08.02.2019 tarihinde 53.693,34TL ödeme yapılmış olması sebebiyle, anılan tarih itibariyle; Davacı annenin destekten yoksun kalma talep miktarının 85.882,74TL olacağı hesaplandığı, Hesap Tarihi Verileriyle yapılan hesaplama sonucunda; Davacı annenin destekten yoksun kalma zarar miktarının 324.584,21TL olacağı, davacı babanın asgari ücret miktarında bir kazanç elde ettikleri görüldüğü, Yüksek Yargıtay’ın en son kararlarında babanın destek zararlarından, asgari ücretin %5 oranında yetiştirme gideri tenzil edilmesi gerektiği kararına ulaşıldığı, bu kabul sonucunda davacı anneden yetiştirme bedeli tenzili yapılmadığı, yetiştirme bedeli dava dışı babanın destekten yoksun kalma zararından tenzil edilmesi gerektiği, davalı Sigorta Şirketi tarafından 08.02.2019 tarihinde 53.693,34TL ödeme yapılmış olması sebebiyle, ödeme miktarı hesap tarihi olan 25.04.2022 tarihine değin %9 faizle güncellendiği, ödemenin 69.196,74TL ye baliğ olduğu hesaplandığı, davacı annenin destek talep miktarlarının; 255.387,47TL olacağı mütalaa edilmiştir.
Davalı tarafın rapora karşı itirazları kapsamında ek rapor düzenlenmek üzere dosya önceki bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu ek bilirkişi raporunda özetle: Davalı Sigorta Şirketi tarafından 08.02.2019 tarihinde 53.693,34TL ödeme yapılmış olması sebebiyle, anılan tarih itibariyle; Davacı annenin destekten yoksun kalma talep miktarının 85.882,74TL olacağı hesaplandığı, Hesap Tarihi Verileriyle yapılan hesaplama sonucunda; Davacı annenin destekten yoksun kalma zarar miktarının 324.584,21TL olacağı, davacı babanın asgari ücret miktarında bir kazanç elde ettikleri görüldüğü, Yüksek Yargıtay’ın en son kararlarında babanın destek zararlarından, asgari ücretin %5 oranında yetiştirme gideri tenzil edilmesi gerektiği kararına ulaşıldığı, bu kabul sonucunda davacı anneden yetiştirme bedeli tenzili yapılmadığı, yetiştirme bedeli dava dışı babanın destekten yoksun kalma zararından tenzil edilmesi gerektiği, davalı Sigorta Şirketi tarafından 08.02.2019 tarihinde 53.693,34TL ödeme yapılmış olması sebebiyle, ödeme miktarı hesap tarihi olan 25.04.2022 tarihine değin %9 faizle güncellendiği, ödemenin 69.196,74TL ye baliğ olduğu hesaplandığı, davacı annenin destek talep miktarlarının; 255.387,47 TL olacağı, kök rapordaki görüşünde herhangi bir değişiklik bulunmadığı mütalaa edilmiştir.
Trafik kazasında davacının kızı olan … vefat etmiştir. Kazaya neden olan … plakalı araç sürücüsü dava dışı …….’dur. … ise davacının eşi ve kazada vefat eden …’un babasıdır.
Davalı ise … plakalı aracın ZMMS sigorta şirketidir. Davalı tarafça davacının başvurusu üzerine davacıya davadan önce 08/02/2019 tarihinde 53.693,34 TL tazminat ödemesi yapılmıştır. Davacı eldeki davada bakiye destekten yoksun kalma tazminatı talep etmektedir. Yapılan ödeme sonrası bakiye bir destekten yoksun kalma alacağı bulunup bulunmadığı hususunda Aktüer hesaplama yapılmıştır. 02/12/2019 tarihli Aktüer raporunda tazminat alacağının hesaplaması yapılmış ise de bu rapordaki pay oranlarının Yargıtay 17.Hukuk Dairesin ilkeselleşmiş kararlarına aykırı biçimde pay belirlemesi yapıldığı görülerek belirlenmesi gereken pay oranları duruşma sırasında taraflara açıklanmıştır. Yine davacı annenin çalışmadığı gözetildiğinde %5’lik yetiştirme giderinin düşülmesinin de hatalı olduğu açıklanmıştır. Her ne kadar 16/01/2020 tarihli duruşmada bu açıklama sonucunda yeniden bir rapor alınmamışsa da bilirkişi tarafından bir hesaplama yapılarak tarafların tereddütlerin giderilmesinin daha yararlı olacağı kabul edilmiş ve bilirkişiden ek rapor alınmıştır. Bilirkişinin ek raporunun duruşmada açıklanan oranlara ve ilkeselleşmiş içtihatlara uygun olduğu kabul edilmiş ancak davacıya 08/02/2019 tarihinde yapılan 53.693,34 TL ödemenin faizle güncellenmesi sonucu dava dışı babaya da pay ayrılarak ve ödemenin de bir kısmı dava dışı babaya aktarılmak suretiyle rapor düzenlenmesi hatalı bulunmuş ise de bu husus ek rapor alınmaya muhtaç bir durum değildir. Zira kazaya neden olan dava dışı baba olup sigorta şirketine başvuru yapan da davacı annedir. Ödeme de davacının destekten yoksun kalma tazminatı alacağına mahsuben yapılmıştır. Davacı taraf ıslah ederken bu durumu dikkate alarak sigorta şirketinin yaptığı ödemenin tamamını mahsup ederek alacağını belirlemiş ve kaldırma kararından önce ıslah etmiştir. Bu nedenlerle her ne kadar kaldırma kararı sonrası alınan bilirkişi raporunda davacıların daha fazla alacağı tespit edilmiş ise de; kaldırma kararı neticesinde davalılar lehine usuli kazanılmış hak ortaya çıktığından, davacının davalıdan destekten yoksun kalma tazminatı alacağı olarak ödenmemiş 11.353,35 TL bakiye alacağı bulunduğu anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın KABULÜ ile, 11.353,35 TL maddi tazminat alacağının 08/02/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 775,55 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40 TL ve ıslah harcı 54,40 TL olmak üzere toplam 98,80 TL’nin mahsubu ile bakiye 676,75 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Arabuluculuk Ücret Tarifesi kapsamında Maliye Hazinesinden karşılanan arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye ÖDENMESİNE,
5-Davacı tarafından bozmadan önce yapılan; 583,50 TL yargılama gideri ile bozmadan sonra yapılan; bilirkişi gideri 600,00 TL, posta ve tebligat gideri 44,00 TL olmak üzere toplam 1.227,50 TL yargılama gideri ve peşin alınan 44,40 TL ve ıslah harcı 54,40 TL olmak üzere toplam 98,80 TL harç olmak üzere toplam 1.326,30 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,

Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğuna gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/03/2023

Katip ……
¸e-imzalıdır.

Hakim …..
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.