Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/178 E. 2023/938 K. 12.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/178 Esas
KARAR NO : 2023/938
HAKİM : … …
KATİP : … …

ASIL DAVA YÖNÜNDEN
DAVACILAR : 1- … – …- Gölyazı Mah. Atatürk(690) Cad. No:21 İç Kapı No:2 Nilüfer/ BURSA
2- … – …-
3- … – …-
VEKİLİ : Av. … – Demirtaşpa Gazcılar Cad. Örkap A. Fikri Bozkaya İş Mrk. No: 12 K:5/36 16210 Osmangazi / Bursa 16210 Osmangazi/ BURSA
DAVALI : 1- … – – …
VEKİLİ : Av. … – Büyükdere Cad. Arzu Apartmanı No:99 K:6 D:13 Mecidıyeköy Şişli/ İSTANBUL
DAVALILAR : 2- … – …- …
3- … – …- …
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN
DAVACILAR : 1- … – …
2- … – …
3- … – …
VEKİLİ : Av. … – Demirtaşpa Gazcılar Cad. Örkap A. Fikri Bozkaya İş Mrk. No: 12 K:5/36 16210 Osmangazi/ BURSA
DAVALILAR : 1- … – …
2- … –
VEKİLİ : Av. …. – Ankara Yolu Cad. No:36 Tüze Plaza Kat:5 D:13 Osmangazi/ BURSA
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 05/02/2016
KARAR TARİHİ : 12/07/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/07/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde;Davacı taraf eldeki ana dava ile mahkememiz dosyasına birleşen Bursa 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/425 esas sayılı dosyasına sunduğu dava dilekçelerinde mülkiyeti …e ait olan … plakalı ticari taksinin diğer davalı … idaresinde iken 11/08/2013 tarihinde tam kusurlu biçimde sebep olduğu trafik kazasında davacılar murisi …’nun vefat ettiğini, diğer davalının sigortacısı sıfatıyla zarardan sorumlu olduğunu, sigorta şirketine yapılan başvurunun sürücünün kusursuz olduğu gerekçesi ile olumsuz sonuçlandığını, ancak kazada kusurun davalı tarafa ait olduğunu, yapılan ceza koğuşturması sonucunda sürücünün mahkum olduğunu ve kararın kesinleştiğini, ölüm sebebiyle davacıların destekten yoksun kaldıklarını, manevi zarara uğradıklarını ileri sürerek davacı … için 40.000-TL, diğer davacılar … ve … için ayrı ayrı 20.000-TL olmak üzere toplam 80.000-TL manevi tazminatın davalılar … ve …’den kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini, yine kaza sebebiyle davacıların uğradığı destekten yoksunluk sebebiyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1-TL olmak üzere maddi tazminatın davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, maddi tazminat konusunda belirsiz alacak davası açtıklarını, harcı tamamlayacaklarını beyan etmiştir. Yargılama devam ederken davacı … için 84.144,61-TL destek zararı ve 1.459,00-TL cenaze gideri olmak üzere toplam 85.602,61-TL maddi tazminat talep ettiklerini belirterek davasını belirli hale getirmiştir.
Asıl davada davalı … vekilinin cevap dilekçesinde;Davalı … şirketi davanın reddi gerektiğini savunmakta, sigorta şirketinin kusur oranında ve poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olduğunu, kazada muris ….’nun kusurlu bulunduğunu, yayaların uyması gereken kurallara uymadığnı ileri sürmüştür.
Asıl davada diğer davalılar vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Birleşen dosyaya verdiği cevapta, kusurun davacılar murisine ait olduğunu, yayanın yolu kontrol etmeden karşıdan karşıya geçmek istediğini, muteveffanın alkollü olduğunu, kusuru kabul etmediklerini, istenen manevi tazminatın fahiş olduğunu ileri sürmüştür.
Birleşen davada davacı vekilinin cevap dilekçesinde özetle;davalıların maliki ve sürücüsü oldukları … plakalı ticari taksi ile yaya olarak yolda yürüyen müvekillerinin oğlu ve kardeşi olan müteveffa …’ na 11/08/2013 tarihinde çarparak ölümüne sebep olduklarını belirterek, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunduğu, aynı konuya ilişkin olarak Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinde sigorta şirketi aleyhine açılan ve halen derdest olan 2016/489 esas sayılı dosyanın bulunduğunun beyan edildiği, dosyalar arasında hukuku ve fiili irtibat olduğu, birleştirilmelerinin usul ekonomisine uygun olduğu, ancak mahkememizce sigorta şirketinin taraf olduğu tazminat davalarına bakma görevininin bulunmadığı, bu nedenle dosyaların Asliye Ticaret mahkemesinde birleştirmesi hususunda mahkemesinden görüş sorulduğu, birleştirmeye muvafakat edildiği görülmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe; Asıl ve birleşen davanın trafik kazası şeklinde ortaya çıkan haksız fiil sebebiyle maddi ve manevi tazminat davasıdır. Bu tür davalarda ispat külfeti davacı taraf üzerindedir. Davacı taraf haksız fiilin varlığını ve bundan doğan zararı ispat etmelidir.
Davalılardan … kazaya karışan aracın sürücüsü sıfatıyla haksız fiili ika eden kişi olarak hasım gösterilmiştir. Diğer davalı … de 2918 Sayılı Yasa gereğince aracın maliki ve işleteni olarak sorumludur. Davalılar arasında zorunlu mali mesuliyet sigortacısı da hasım gösterildiğinden, davanın ticari dava olduğu kabul edilmiştir.
Olay bir trafik kazası şeklinde ortaya çıktığından, öncelikli biçimde kazada tarafların kusur durumları belirlenmelidir. Eylemin aynı zamanda suç teşkil etmesi sebebiyle kazaya karışan sürücü hakkında Bursa 13. Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/573 esas sayılı dosyası ile ceza kovuşturması başlatılmıştır. Davalı sürücü hakkında açılan dava taksirle ölüme sebep olmaktan açılmıştır. Bu dosyada 2013/573- 2014/58 E/K sayılı ilamla 12/02/2014 tarihinde sürücü …’in mahkumiyetine karar verilmiştir.
Mahkememizin 2016/489 Esas sayılı dosyasında yapılan yargılamada davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, Mahkememiz ilamı Bursa BAM 13. Hukuk Dairesinin 2021/178 Esas 2021/659 Karar sayılı ilamı ile kusur konusunda ATK Trafik İhtisas Dairesinden rapor alınması, Aktüerya bilirkişi raporunun TRH 2010 yaşam tablosu göz önünde tutulmak suretiyle alınması, manevi tazminatın kusur oranlarına göre belirlenmesi, asıl ve birleşen dava olduğu halde tek hüküm kurulmasının isabetsiz olması, avans faizi talebi olduğu halde yasal faize hükmedilmesi gerekçeleri ile kaldırılmış, dosya mahkememiz esasına kaydedilerek kaldırma sonrasında yargılamaya devam olunmuştur.
Ceza dosyasındaki davacılar murisinin asli kusurlu olduğuna dair tespitlere göre; davalı sürücü …’in %40 oranında tali kusurlu, davacılar murisi …’nun %60 oranında asli kusurlu olduğu takdir edilmiştir. Şöyle ki; ceza dosyası tetkik edildiğinde trafik kazasının gerçekleştiği yerin bölünmüş yol olarak tarif edilen 2 gidiş ve 2 gelişin bulunduğu ortada yolları birbirinden ayıran refüjün olduğu, trafik ışığı ve yaya geçidinin bulunmadığı, yeterli aydınlatmanın olmadığı bir yer olduğu; ayrıca dosya kapsamından davalı sürücü …’in Mümin genç oğlu caddesi üzerinden İzmir yoluna doğru yönetimindeki araç ile seyrederken orta refüjde bulunup karşıya geçmek üzere yola inen davacılar murisine aracın sol ön tampon köşe kısmıyla çarparak ölümüne neden olduğu anlaşılmaktadır. Davalı araç sürücüsünün olay sırasında 50 km/sn hız sınırını aştığı, ceza yargılamasındaki savunmasında 70-80 km hızla gittiğini söylemiş ise de çarpma sonucu 90-95 kg ağırlığındaki öleni yaklaşık 6,5 mt ileriye fırlatması, otopsi raporundaki yaralanma tarifleri dikkate alındığında 80 km’yi aşar şekilde hız yaptığı, savunmasına göre yaklaşık orta ayırıcının bitim noktasına 40 mt mesafedeyken bir aracın u dönüşü yaparak seyrettiği sağ şeride girdiğini belirttiği, buna rağmen fren tedbirine başvurmayıp sol şeride geçerek yoluna devam ettiği, davalı araç sürücüsünün sol şeride geldiğinde ölenin orta refüjden sanığın seyrettiği yola doğru indiği, yaklaşık yol içerisinde 90 cm yol aldığı, bu sırada kazanın gerçekleştiği, davalı araç sürücüsünün kullandığı aracın çarpma noktası da dikkate alındığında sağ şeritten sol şeride geçtiği anda kazanın gerçekleştiği, davalı araç sürücüsünün şerit değiştirirken bir aracın döndüğünü bildirdiği orta ayrıcıdan başka araçlarında çıkması mümkün iken bu hususta dikkat göstermediği, orta refüjde bitkiler ve küçük ağaçların bulunduğu kaza bölgesin de fabrikaların olduğu, yola giriş ve çıkışlarının olduğu, davalı araç sürücüsünün o bölgede taksi şoförü olarak çalıştığı ve bölgeyi bildiği, daha dikkatli seyretmesi her an fabrika binalarından araç ya da insan çıkabileceğini öngörmesi gerektiği, buna rağmen aracının hızını azaltmayarak ve hızını kullandığı aracın teknik özelliğine göre görüş, yol durumuna uydurmadığı ceza dosyasındaki tespitler arasındadır. Yine davacılar murisi ölenin ise alkollü olduğu, kanında 313 MG/DL alkol bulunduğu, dikkatsizce orta refüjden yola indiği, ışık- trafik levhası ve yaya geçidi bulunmayan yerde önceliği araçlara vermesi gerekirken dikkatsiz davrandığı tespit edilmiştir. Ceza mahkemesi; davalı araç sürücüsünün Mümin Gençoğlu Bulvarında sağ şeritte hız sınırlarını aşarak seyrettiği sırada 40 mt kadar bir mesafede orta ayrıcıdan dönerek kendi yoluna sağ şeride giren bir aracı görmesi üzerine sol şeride geçtiği anda, ölenin kuvvetle muhtemel aracın sağ şeritten geldiğini fark edip kendi hızı ile aracın hızı dikkate alındığında tehlike olmadığını düşünerek taşıt yoluna adım atıp 90 cm ilerlediğinde sürücünün de şerit değiştirmesi nedeniyle kazanın meydana geldiğini belirlemiştir.
İstinaf kaldırma kararı sonrası dosya ATK Trafik İhtisas Dairesine gönderilerek ceza dosyasındaki ve dosyamızdaki kusura ilişkin raporlar arasındaki çelişkiyi giderecek kusur oranının tespitine ilişkin rapor düzenlenmesi istenmiş, 27/12/2022 tarihli ATK Raporunda dava dışı sürücü …’in idaresindeki otomobil ile, meskun mahalde seyir halinde iken, far ışığı altındaki görüş alanını kontrol altında bulundurması, aracının hızını mahal şartlarına göre ayarlayıp kontrollü ve tedbir alabilecek vaziyette seyrini sürdürmesi gerekirken, bu hususlara riayet etmediği, olay mahallindeki düz devamlı şerit çizgisini dikkate almaksızın, nizamlara aykırı şekilde sol şeride geçiş yaptığı ve bu geçişi öncesinde sol şeritteki yayanın varlığını dikkate almadığı, meydana gelen olayda %80 oranında kusurlu olduğu, müteveffa yaya İsmail Koçoğlunun kendi can güvenliğini sağlaması açısından olay mahalli yakınında bulunan kavşak mahallinden karşıdan karşıya geçmediği, geçiş yaptığı noktada ise geçmeden önce ve geçişi süresince mahal şartları ile taşıt yolu üzerindeki araçların seyir durumlarını yetirince dikkate almadığı, meydana gelen kazada %20 oranında kusurlu olduğu bildirilmiştir.
Destekten yoksun kalma sebebiyle hüküm altına alınması gereken maddi tazminat miktarı konusunda istinaf kaldırma kararı, dosyaya gelen kusura ilişkin ATK Raporu göz önünde tutulmak suretiyle; aktüer raporu alınmış, bilirkişi 27/02/2023 tarihli raporunda; davacı anne …’nun destek zararının kusur indirimi yapılmadığında 187.092,07-TL olduğunu bildirmiştir. Bu rapor hesap yöntemi itibariyle hükme esas alınmaya uygun ve yeterli görülmüştür.
Öte yandan kardeşin kardeşe destekliği çok özel koşullara bağlanmış olduğundan bu olgulardan hiçbiri somut bir şekilde ortaya konulmadan kardeşlerin destek taleplerinin karşılanması tazminat hukuku çerçevesinde mümkün görülmemiştir.
Davacıların cenaze gideri taleplerinin değerlendirilmesinde ise; cenaze ve defin (gömme) giderlerinin gelenekler çerçevesinde yapılacak bir değerlendirme ile takdiren hesaplanıp ödenmesi gerektiği, cenaze giderleri için mutlaka belge sunulmasının gerekmediği, belge sunulmasa dahi geleneklere ve dinsel kurallara göre yapılan masrafların takdiren hesaplanıp hüküm altına alınması gerektiği, cenaze giderlerinin sigorta şirketlerinden de istenebileceği Yargıtay içtihatlarıyla da kabul edilmiştir. 607 sayılı kanunun 208. Maddesi gereğince bilirkişi 1.459,00 TL ölüm yardımı hesaplaması yapmış; davacı annenin cenaze gideri talebinde bulunabileceği kanaatiyle müteveffanın kusuru oranında indirim yapılarak verilmesi uygun görülmüştür.
Kaza sonucunda ölenin desteğinden yoksun kalanların ve yakınlarının manevi zarara uğradığının ayrıca ispatı gerekmez. Bu zarar olağan hayat tecrübesi ile kabul ve takdir edilebilecek türden bir zarardır. Olayın büyüklüğü, tarafların ödeme gücü ve zararın ağırlığı, ölenin davacılara olan yakın akrabalığı, kazada davacıların murisinin de kusurunun bulunması nazara alınarak talebin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Tüm bu gerekçelerle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
A-) Asıl davanın KABULÜ ile,
1-149.673,66 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile, 1.167,20 TL cenaze gideri olmak üzere toplam 150.840,86 TL maddi tazminatın ticari avans faizi ile birlikte asıl dosya davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’na verilmesine,
2-Ticari avans faizinin davalı … şirketi yönünden 16/07/2014 tarihli temerrüt tarihinden, diğer davalılar yönünden ise kaza tarihi olan 11/08/2013 tarihinden itibaren işletilmesine,
3-Hüküm tarihi itibariyle ana dava yönünden alınması gereken 10.303,93-TL peşin harcın başlangıçta alınan 29,20-TL Peşin harçtan mahsubu ile 10.274,73‬-TL harcın asıl dosya davalılarından tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından asıl dosyada yapılan 29,20-TL Peşin Harç, 293,00-TL Islah Harcı, 222,82-TL Islah Harcı, 1.659,75‬-TL yargılama gideri toplamı olan 2.204,77‬-TL’nin asıl dosya davalılarından alınarak asıl dosya davacılarına verilmesine,
5-Davalı … tarafından yapılan 900,00-TL yargılama giderinin kendisini üzerinde bırakılmasına,
6-Asıl davada davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT m.13 hükümlerine göre hesaplanan 23.626,13 -TL nispi vekalet ücretinin asıl dosya davalılarından müşterek ve müteselsilen alınarak asıl dosya davacılarına verilmesine,
B-) Birleşen Bursa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/425 Esas Sayılı Davası Yönünden;
Birleşen davanın KISMEN KABULÜNE KISMEN REDDİNE,
1-30.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 11/08/2013 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte birleşen dosya davalılarından alınarak davacı …’na verilmesine,
2-15.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 11/08/2013 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte birleşen dosya davalılarından alınarak davacı …’na verilmesine,
3-15.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 11/08/2013 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte birleşen dosya davalılarından alınarak davacı …’e verilmesine,
4-Fazlaya dair istemlerin REDDİNE,
5-Hüküm tarihi itibariyle birleşen dava yönünden alınması gereken 4.098,6‬-TL peşin harcın başlangıçta alınan 273,25-TL Peşin harçtan mahsubu ile 825,35‬-TL harcın birleşen dosya davalılarından tahsiliyle hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafından birleşen dosyada yapılan 273,25-TL Peşin Harç, 25,20-TL Başvurma harcı, 98,90-TL posta ve tebligat ücreti olmak üzere toplam 397,35‬- TL yargılama giderinden, davanın kabul ve ret oranına göre (%75 Kabul-%25 Ret) hesaplanan 298,01- TL yargılama giderinin birleşen dosya davalılarından müştereken ve müteselsilen alınarak birleşen dosya davacılarına verilmesine, kalan kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
7-Birleşen davada davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT m.13 hükümlerine göre hesaplanan 9.600,00-TL nispi vekalet ücretinin birleşen dosya davalılarından müştereken ve müteselsilen alınarak birleşen dosya davacılarına verilmesine,
8-Birleşen davada Davalı … ve … kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT m.13 hükümlerine göre hesaplanan 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davacılardan alınarak, birleşen dosya davalıları … ve …’e verilmesine,
9-HMK m.333 gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
10-Gerekçeli kararın talep halinde taraflara tebliği ile tebliğ giderinin eksik olması halinde giderin talepte bulunandan alınmasına,

Dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/07/2023
Katip …
☪e-imzalı

Hakim …
☪e-imzalı