Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1504 E. 2023/328 K. 09.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/1504
KARAR NO : 2023/328
HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – Fethiye Mh. Fulya Sk. Yıldırım Plaza No:15 K:2 D:6 16000 Nilüfer/ BURSA
DAVALILAR : 1- … – … …
2- … – … …
DAVA : İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/09/2018
KARAR TARİHİ : 09/03/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında akdedilen ve ilişikte ibraz edilen sözleşmeye istinaden; davacı … tarafından keşide yeri Bursa ve vade tarihi 31/08/2017 olan 25.000,00 TL (yirmibeşbintürklirası) bedelli çek ciro edilerek davalılara teslim edildiğini ve karşılığında davalılar ….. ve … tarafından davacıya 21/06/2017 tarihinde 25.000,00 TL (yirmibeşbintürklirası)’nin nakit olarak ödenmesi hususunda anlaştıklarını, davalı … …ve …, 21/06/2017 tarihinde nakit olarak ödenmesi kararlaştırılan 25.000,00 TL (yirmibeşbintürklirası)’yi davanın açılış tarihine dek ödemedikleri gibi, davacının güveninden ve iyi niyetinden faydalanarak protokole istinaden davacıdan teslim aldıkları çeki de kullanarak sebepsiz yere zenginleştiklerini, 25.000,00-TL’nin tahsili için Bursa 16. İcra Müdürlüğü ‘nün 2017/… E. Sayılı icra dosyası ile davalılar aleyhine icra takibine girişildiğini, ancak davalı borçlular tarafından takibe itiraz edilerek takibin haksız şekilde durdurulduğunu, haksız ve kötü niyetli itirazlar sebebi ile duran takibin devamının sağlanması için huzurda görülen iş bu davayı açma zaruretinin hasıl olduğunu beyan etmiş, bu nedenlerle borçluların taşınır/taşınmaz mallarına ve 3.şahıslardaki doğmuş ve doğacak hak ve alacaklarına teminatsız olarak ihtiyati tedbir/ihtiyati haciz konulmasına, davalı tarafların Bursa 16.İcra Müdürlüğü’nün 2017/… esas sayılı icra takip dosyasında vaki itirazlarının iptali ve takibin devamına, davalı tarfaların itirazlarının haksız ve kötü niyetli olması sebebiyle alacak miktarı üzerinden %20 den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, fazlaya dair haklarının saklı tutulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraflara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı … cevap dilekçesinde özetle; davacının, aleyhine başlatmış olduğu icra takibinin haksız olduğunu beyan ederek, davacının açmış olduğu davanın reddine ve takibin iptaline, tarafına yönelmiş olduğu takip ve akabinde de işbu dava sebebiyle İ.İ.K.m.67/2 gereğince alacağın %20’sinden aşağı olmaacak şekilde haksız takip tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … …cevap dilekçesinde özetle; davacının, aleyhine başlatmış olduğu icra takibinin haksız olduğunu beyan ederek, davacının açmış olduğu davanın reddine ve takibin iptaline, tarafına yönelmiş olduğu takip ve akabinde de işbu dava sebebiyle İ.İ.K.m.67/2 gereğince alacağın %20’sinden aşağı olmaacak şekilde haksız takip tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Deliller;
Bursa 16. İcra Dairesi’ne, QNB Finansbank’a, Bursa 6. Asliye Ceza Mahkemesi’ne yazılan müzekkereye cevap verildiği cevabi yazının dosya arasında olduğu anlaşılmaktadır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ, HUKUKİ KABUL VE GEREKÇE

Dava, kıymetli evrakın ciro ve tesliminden kaynaklanan alacağa yönelik başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava dilekçesi ile; taraflar arasında akdedilen ve ilişikte ibraz edilen sözleşme uyarınca davacı tarafından ciro edilerek davalılara teslim edilen çek karşılığı 21/06/2017 tarihinde ödenmesi gereken 25.000,00 TL’nin ödenmediği, bu alacağın tahsiline yönelik Bursa 16. İcra Müdürlüğünün 2017/… Esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan takibe davalıların itirazlarının haksız olduğu ve itirazın iptali ile icra inkar tazminatının davacıya ödenmesi talep edilmiştir.
Cevap dilekçeleri ile; takibe konu edilen ve çek karşılığı borçlanılan miktarın davacıya ödendiği, yapılan haksız takibe dayalı davanın reddi ile davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesi talep edilmiştir.
Çek lehtarı olan davacının çeki davalılara ciro ettiği ve davalıların bu ciro karşılığında davacıya 25.000,00 TL ödeyecekleri iddiası söz konusudur.
Dava dilekçesinin ekinde davaya konu çekin sureti sunulmuş ve çekin lehtarının davacı, keşidecisinin dava dışı Ona Gayrimenkul … A.Ş. olduğu görülmüştür. Çekin alt kısmında ise aynen, “31/08/2017 tarihli 25.000 TL’lik çeke karşılık 21/06/2017 tarihinde 25.000 TL nakden ödenecektir.” ibaresinin yazılı olduğu ve davalıların imzalarının olduğu görülmüştür.
Cevap dilekçesinin ekinde 23.250,00 TL’lik ödeme yapıldığına ilişkin dekont sunulmuştur, ancak dekontta davacının ciro ettiği çekten kaynaklı ödeme olduğuna ilişkin açıklama olmadığı görülmektedir.
Aynı şeklide cevap dilekçelerinde davacının kolluk ifadesinde geçen 2.000,00 TL’lik ödeme yapıldığına ilişkin ödeme savunması dermeyan edilmiştir.
Davacı yan söz konusu ödemelerin çekin altında yazılı olan 21/06/2017 tarihinden önce olduğunu ve ödemelerin çekten kaynaklı borca ilişkin olmadığını beyan etmiştir.
Muhatap bankaya yazılan müzekkereye verilen cevapta ciroya konu olan çekin davalı … tarafından ibraz edildiği ve çek bedelinin ödendiği anlaşılmaktadır.
İfade edilmesi gereken bir husus da şudur ki muhatap bankanın cevabi yazısının ekinde yer alan çekin ön yüzünde aynen, “31/08/2017 tarihli 25.000 TL’lik çeke karşılık 21/06/2017 tarihinde 25.000 TL nakden ödenecektir.” ibaresinin yazılı olması ve davalıların bu ifadenin altında imzalarının olmasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; lehtarın cirosu karşılığında ödenmesi vadedilen 25.000,00 TL’nin ödenip ödenmediği noktasında toplanmaktadır.
Burada tartışılması gereken bir diğer husus da davalıların cevap dilekçelerinde yemin deliline dayanmamış olmalarıdır. Davalıların ödeme savunması ile ilgili cevap dilekçelerinde yemin deliline dayanmadıkları görülmekle davalılara yemin teklif etme hakkı hatırlatılmamıştır.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2017/10908 Esas ve 2018/12132 Karar sayılı ilamında aynen,
“Kural olarak ispat yükü kendisine düşen taraf o vakıayı başka delillerle ispat edemezse son çare olarak yemin deliline başvurulması gerekmektedir. Yemin teklifine dayanan taraf bunu dava dilekçesinde veya cevap dilekçesinde açıkça belirtmesi gerekir. Mahkeme ancak bu halde (dava dilekçesinde veya cevap layihasında yemin deliline dayanıldığının bildirilmesi halinde) yemin teklifini hatırlatmakla yükümlüdür.
Davada ispat külfeti; sözleşmeye istinaden davalıya ödeme yaptığını iddia eden alacaklıya yani davacıya düşmektedir.
Mahkemece, ispat yükünün davalıda olduğu düşünülerek, cevap dilekçesinde yemin deliline dayanmamış olan davalının 16.02.2016 tarihli celsede yaptığı yemin teklif beyanına itibar edilerek, davacının “dava konusu daireyi Adnan Sel ve Ali Metin’den satın aldığıma ve 55.000,00 TL’nin 36.000 TL’sini bizzat protokol düzenlendikten sonra arsa sahibi Ali Metin’e 19.000 TL’sini de Adnan Sel’e verdiğine” yönelik yeminli beyanı ve yemininde sebat etmiş olması nazara alınarak, icra takibine yapılan itirazın haksız olduğuna karar verilmiştir.
Bu durumda, uyuşmazlıkta ispat yükünün yukarıda belirtilen ilkeler gereğince davacı tarafta olduğu anlaşıldığından, davacı tarafın delilleri değerlendirilerek sonucu dairesinde hüküm tesisi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile ispat külfeti ters çevrilerek, açıkça yemin teklifine de dayanmayan davalı tarafın yemin teklifinin kabulü ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerekirmiştir.” şeklinde dava veya cevap dilekçesinde yemin deliline dayanılması gerektiğini belirtmiştir. Eldeki davada cevap dilekçelerinde yemin deliline dayanılmadığından yemin teklif etme hakkı davalılara hatırlatılmamıştır.
Tüm bu açıklamalar ışığında; davalıların ödeme savunması ile ilgili sundukları dekont üzerinde çekin düzenleme ve vade tarihleri ile bedeline ilişkin bir açıklama olmadığı ve kararlaştırılan ödeme gününden önce yapılan bir ödeme olduğu, bu durumda 23,500,00 TL’lik ödemenin ciro bedeline ilişkin olduğunun kabul edilmesinin hukuken olanaksız olduğu, aynı şekilde davacının kolluktaki ifadesinde aldığını beyan ettiği 2.000,00 TL’nin çekin ciro bedeline mahsuben alındığına ilişkin ifade evrakında ve cevaba cevap dilekçesinde davacının bir kabulünün olmadığı, davalıların 25.000,00 TL ödemeyi davacıya karşı birlikte üstlendiklerinin çekin altındaki ifadeden anlaşıldığı, bu ifadenin soyut borç ikrarı niteliğinde olduğu, davalıların ödeme savunmasını yazılı delille ispatlayamadıklar ve yemin deliline de dayanmadıkları, bu durumda elinde yazılı belge olan davacının davalılardan 25.000,00 TL alacağı olduğu kanaati ile itirazın iptaline ve alacağın davalılarca bilinebilir olduğu ve bu nedenle likit olduğu dikkate alınarak icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve yasal gerekçesi izah edildiği üzere;
1-Davanın Kabulü ile; Bursa 16. İcra Dairesinin 2017/… Esas sayılı icra dosyasında davalıların yaptıkları İtirazın İptaline ve davalılar hakkında yürütülen icra takibinin 25.000,00 TL asıl alacak ve 511,64 TL işlemiş faizi üzerinden takip talebindeki şartlar dahilinde aynen devamına,
2-Bursa 16. İcra Dairesinin 2017/… Esas sayılı icra dosyasında, itirazın iptaline karar verilen asıl alacak miktarı olan 25.000 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının, itiraz haksız olduğundan davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, davacıya verilmesine,
3-Hüküm tarihi itibariyle alınması gereken 1.707,75 TL karar ve ilam harcından 435,68 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.272,07 TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 435,68 TL peşin harç, 35,90 TL başvurma harcı, 490,50 TL posta ve tebligat ücreti olmak üzere toplam 962,08 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, davacıya verilmesine,
5-Davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT m.13 hükümlerine göre hesaplanan 9.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, davacıya verilmesine,
7-HMK m.333 gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
8-Gerekçeli kararın talep halinde taraflara tebliği ile tebliğ giderinin eksik olması halinde giderin talepte bulunandan alınmasına,
Dair; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 09/03/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır