Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/1351 Esas
KARAR NO : 2023/896
BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … BOYA PEYZAJ DEKORASYON
İNŞAAT NAKLİYAT HAFRİYAT YAPI
MALZEMELERİ LOKANTA TAŞIMACILIK
SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ
…
Odunluk Mah. Akpınar Cad. (180) No:15/A Efe Towers K:5 D:20 Nilüfer/ BURSA
VEKİLİ : Av. …
…
DAVA : İflas (Adi Takipten Doğan İtirazın Kaldırılması Ve İflas (İİK 156))
DAVA TARİHİ : 30/11/2022
KARAR TARİHİ : 21/06/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/09/2023
Mahkememizde görülmekte olan İflas (Adi Takipten Doğan İtirazın Kaldırılması Ve İflas (İİK 156)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ; Davalı şirketin borçlu olduğu Bursa 8.İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı dosyasında davacı …, kefil sıfatıyla, dosya alacaklısına 07.06.2022 tarihinde 175.000.TL ödeme yaptığını, alacaklı vekilinin de işbu tahsilatı icra dosyasına beyan ederek, hacizleri kaldırdığını ve dosyanın infazen işlemden kaldırıldığını, Davacı … aynı icra takibi ile ilgili olarak alacaklı tarafça Bursa 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/131 esas 2022/346 karar sayılı dosyasında açılan tasarrufun iptali davasında yargılama gideri olarak toplam 31.651,00 TL harç ödemek zorunda kaldığını, kefil sıfatıyla yapmış olduğu işbu ödemelerin, asıl borçlu davalı tarafından kendisine ödenmesi talebinde bulunduğunu, Davacı tarafça, davalı şirketin asıl borçlu olduğu takipte, kefil sıfatıyla yapmış olduğu ödemeleri rücuen tahsil için Bursa 3.İcra Müdürlüğünün 2022/9900 esas sayılı dosyası ile iflas yolu ile takip yapıldığını, 11 örnek ödeme emri davalı borçluya tebliğ edilmiş, ancak borçlunun itirazı üzerine takip durdurulduğunu, Davacı kefil sıfatıyla yapmış olduğu ödemeleri asıl borçlu davalıdan rücuen tahsil için takip yapmakta haklı olduğunu, Davalı borçlunun takibe itirazında haksız ve kötüniyetli olduğundan takip konusu alacağın %20 si oranında inkar tazminatına hükmedilmesini, borçlunun tacir olması ve takibin iflas yoluyla açılmış olduğu nazara alınarak, takibin devamına davalının iflasına karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı taraf cevap dilekçesinde ; Bursa 8. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyasına kefil sıfatıyla yapılan ödeme, maliye veznesine ödenen yargılama gideri ve ödeme tarihinden itibaren tahakkuk eden faiz miktarı açıklamasıyla, bu üç adet alacak kalemine ilişkin takip yapıldığını, Mahkememizin 2019/888 Esas sayılı dosyası ile müvekkil şirket hakkındaki konkordato talebi nedeniyle, 21.10.2019 tarihinde geçici mühlet kararı oluşturulmuş ve yapılan yargılama neticesinde de 22.02.2022 tarihinde konkordato projesinin tasdikine karar verildiğini, bu nedenle Türkiye Finans Katılım Bankası’nın davalı şirketten olan alacağının tahsili için 11.11.2019 tarihinde Bursa 8. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyası ile başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip, takip konusu borcun konkordatoya tabi olması ve geçici mühlet içinde takibin başlatılmış olması nedeniyle, alacaklı Türkiye Finans Katılım Bankası tarafından sadece işbu davanın davacısı olan ve bonoda kefil olarak imzası bulunan … hakkında başlatıldığını, bu takip sonrası İK m.277 vd hükümleri uyarınca tasarrufun iptâli davası açıldığını, tasarrufun iptâli davası derdest iken, konkordato kesin mühleti içerisinde bulunan müvekkil şirket, alacaklı Türkiye Finans Katılım Bankası’nın imtiyazlı alacaklı olması nedeniyle yapılan borç tasfiye görüşmeleri sonucunda, davalı şirket ile alacaklı Türkiye Finans Katılım Bankası arasında 18.02.2021 tarihinde bir anlaşmaya varıldığını, Bu anlaşma uyarınca, 24.02.2021 tarihine kadar şirket tarafından, alacaklı Türkiye Finans Katılım Bankası A.Ş.’ye 688.200,00.-TL ödenmesi ve Bursa 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2020/131 Esas sayılı dosyasındaki davalıların yargılama gideri ve ücreti vekâlet taleplerinin olmayacağı yönünde dava dosyasına beyanda bulunmaları halinde, Bursa 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2020/131 Esas sayılı dosyasındaki davadan ve Bursa 8. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı takip dosyasından Türkiye Finans Katılım Bankası A.ş. tarafından feragat edileceği açıkça taahhüt edildiğini, ancak davadan feragat edilmesi halinde yargılama gideri ve ücreti vekâlet talebi olmayacağı hususundaki beyan dava dosyasına sunulmadığını, bu sebeplerle borcun tasfiyesinin gerçekleşmediğini, davalı şirket ile Türkiye Finans Katılım Bankası A.Ş. arasında akdedilen 18.02.2021 tarihli protokolün gereğinin … tarafından yerine getirilmemesi nedeniyle, 24.02.2021 tarihinde davalı şirket tarafından Türkiye Finans Katılım Bankası A.Ş. Vekilinin hesabına 665.200,00.-TL gönderilmiş ve bu ödeme neticesinde davalı şirketin borcu tasfiye edildiği gibi, Bursa 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2020/131 Esas sayılı dosyasıyla açılmış olan davadan da müvekkiller hakkında feragat edildiğini, Türkiye Finans Katılım Bankası A.Ş. vekili tarafından Türkiye Finans Katılım Bankası A.Ş. Demirtaş Şubesindeki 1918734 müşteri numarasından kaynaklanan borçlarının bittiğini, Bursa 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2020/131 Esas sayılı dosyasındaki davacı Türkiye Finans Katılım Bankası A.Ş.’nin … hakkındaki davadan feragat etmesi önlenmiş ve … tarafından VİP Site Yönetimi Yapı İnş. Tu. Oto Kir. Gıda San. ve Tic. A.Ş.’ye devredilen taşınmaz yönünden tasarrufun iptali davasına devam edilerek, her iki davalı hakkındaki davanın da kabulü suretiyle, mahkeme tarafından … ve VİP Site Yönetimi Yapı İnş. Tu. Oto Kir. Gıda San. ve Tic. A.Ş.’nin yargılama gideri ve ücreti vekalet ödemesine hükmedildiğini, söz konusu borcun müvekkil şirkete ait olmadığını, bu davanın davacısı … tarafından Bursa 8. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosya borcuna mahsuben gönderildiği belirtilen 175.000,00.-TL’nin hangi borca istinaden ödendiğinin belli olmadığın, davacı şirketin de Türkiye Finans Katılım Bankası A.Ş.’ye böyle bir borcu bulunmadığını, bu nedenle söz konusu ödeme bakımından müvekkil şirkete rücu edilmesi hukuken mümkün olmadığını, söz konusu 175.000,00.-TL’lik ödeme bakımından davacı şirkete rücu edilebileceği düşünülse dahi, Türkiye Finans Katılım Bankası A.Ş.’nin davacı şirketten olan alacağı konkordatoya tabi bir alacak olup, işbu alacak İİK m.308/c hükmünün 2. Fıkrası uyarınca konkordatoya tabi bir alacak olacağını ve takibe konu edilmesi hukuken mümkün olmayacağını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe :
Dava itirazın kaldırılması ve davalı şirketin iflası istemine ilişkindir.
Davacı tarafça Bursa 3. İcra Müdürlüğünün 2022/9900 esas sayılı dosyasında ilamsız takip başlatıldığını, daha sonra bu takibin iflas yönüyle takibe dönüştürüldüğü anlaşılmaktadır.
Davalı taraf borca itiraz etmiş olduğundan iflas davasının görülebilmesi için davacının alacağının bulunup bulunmadığı irdelenmelidir.
Buna göre davalı şirketin Bursa 8.İcra Müdürlüğünün 2019/… sayılı dosyasında davacının kefil sıfatıyla 175.000,00 TL ödeme yaptığı anlaşılmaktadır. Davacı aynı zamanda Bursa 5.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/521 sayılı dosyasında tasarrufun iptali dosyası kapsamında Vergi Dairesine 31.651,00 TL harç ödemek zorunda kaldığını ileri sürerek bu alacaklar için takip başlatmıştır.
Davalı taraf davalının alacaklı banka ile aralarında protokol imzaladığını, bu protokolle 02/03/2021 tarihi itibariyle davalı borçlunun ibra ettiğini, davacının 07/06/2022 tarihinde bu ibradan sonra yapmış olduğu ödemeyi davalıya rücu edemeyeceğini savunmuştur.
Mahkememizin 2019/888 sayılı dosyasında davalı şirketin Konkordato davası bulunmakta olup, her ne kadar davalı taraf bankanın alacağını konkordatoya tabi olduğunu bildirmiş ise de, bankanın alacağı rehinli bir alacaktır. Konkordatoya tabi bir alacak niteliğinde değildir.
Davalı tarafın borcun sükut ettiğine ilişkin defiyi davacının alacaklı bankaya ileri sürmediğine ilişkin iddiası üzerinde durmak gerekir.
Davacının b ankaya olan borcu kefaletten kaynaklıdır. Vergi Dairesine ödediği harç ise iptale tabi edilen tasarruf işleminin tarafı olduğu için yargılamada davalıdan tahsiline karar verilen harçtır öncelikle bankaya kefaletten kaynaklı ödenen tutar üzerinde durmak gerekir.
TBK’nın 591/3.maddesine göre kefil asıl borçluya ait defileri bilmeksizin ödemede bulunursa asıl borçlu rücu hakkına sahip olur. Buna karşılık asıl borçlu kefilin bu defileri bildiğini veya bilmesi gerektiğini ispat ederse kefil bunlar ileri sürülmüş olsaydı ödemeden kurtulacağı ölçüde rücu hakkını kaybeder.
Kısacası davalı borçlu banka ile yaptığı protokol sonucu kendisini ibra edilmiş olduğunu TBK 591/3.maddesindeki hükmü bertaraf edebilmek için davacıya bildirmeliydi. Bu bildirim yapılmadan davacı ibradan haberi olmaksızın yani ileri sürülecek bir fiil bilmeksizin ödemede bulunur ise asıl borçluya rücu hakkı oluşacaktır. Kanunun 591/3.maddesi davalı asıl borçluya bu hususta ispat yükünü yüklemiştir, davalı asıl borçlu kefilin ileri sürülmesi gereken bu defiyi bildiğini veya bilmesi gerektiğini ispatlamalıdır. Davalı tarafça bu hususta herhangi bir iddiada bulunmadığı gibi bu durumu ispatlayan bir delilde sunulmamıştır.
Bu sebeple davacının kefaletten kaynaklı ödemiş olduğu 175.000,00 TL’lik ödeme bakımından davacıya rücu hakkı bulunmaktadır.
Davacının Bursa 5.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/521 sayılı dosyasında tasarrufun iptali dosyası kapsamında Vergi Dairesine 31.651,00 TL harç ödemek zorunda kaldığı iddiasına ilişkin alacak istemi yönünden yapılan değerlendirmede ise bu yargılamada iptale tabi olan tasarruf işleminin bir tarafı davacıdır, yani davacı ilgili davanın açılmasına sebebiyet vermiştir, o halde davanın tarafı olarak yükümlülük altına girdiği harç tutarının da Vergi Dairesine ödeme yaptığı gerekçesiyle davalıya rücu isteminde bulunamayacaktır, nitekim ilgili ilamın 3.fıkrasında davalı müteselsil sorumlular arasında gösterilmemiştir. Harcın İsmail AY’ın ve VİP Site Yönetimi … A.Ş’den müteselsilen tahsiline karar verilmiştir, davacının bu tutardan davalıya rücu edebilecek alacak miktarı bulunmamaktadır.
Takip öncesi temerrüt oluşmadığından takipte istenen faiz miktarı da dikkate alınmamıştır, bu sebeple yargılamada takibe itirazın 175.000,00 TL asıl alacak üzerinden kaldırıldığı açıklanmıştır. Kapak hesabı da bu tutar dikkate alınarak icra dosyasından celp edilmiş ve davalı tarafa depo emri tebliğ edilmiştir.
İtirazın kaldırılmasıyla birlikte gerekli iflas ilanları yapılmış, duruşma gün ve saatine de ilanda yer verilmiştir.
Davalı taraf depo emrinin tebliğinden sonraki süreçte dosya borcunu icra dosyasına yatırmak suretiyle davayı konusuz bırakmıştır. Davacının iflas istemi konusuz kalmıştır, bu sebeple konusuz kalan davada esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Davacının alacağı bulunduğundan ve iflas isteminde dava tarihinden itibaren haklı olduğundan lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Konusuz kalan davada esas hakkında karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
2-Davacı tarafça yapılan 80,70 TL başvurma harcı, 80,70 TL peşin harç, 5.106,45 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 5.267,85 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 179,90 TL harçtan başlangıçta alınan 80,70 TL harcının mahsubu ile bakiye 99,20 TL ‘ nin harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesine göre belirlenen 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların davacı tarafa iadesine,
Dair; davalı vekilinin yüzüne karşı davacı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 10 günlük yasal süre içerisinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunu, usulen anlatıldı. 21/06/2023
Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır