Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/134 E. 2022/174 K. 22.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.


TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/134
KARAR NO : 2022/174

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVALI :… –
VEKİLLERİ : Av. …….
Av. …..
Av. …..
Av. …….
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17 /10/2017
KARAR TARİHİ : 22/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 23/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkili ile davalı şirket arasında 2010 yılından itibaren devam eden ticari ilişki çerçevesinde otomotiv firmalarının tekstil işlerini ve koltuk parçalarının dizayn ve üretimini ve yapmakta olan davalı şirketin üretim makinelerine davacı … tarafından … Mühendislik olarak teknik destek verdiğini, üretim makinelerinin bakım ve kontrolü yanında herhangi bir arızaya uğraması durumunda dışarıdan parça siparişi vererek onarım işlerini üstlendiğini, 16/06/2017 düzenleme tarihli A-673140 seri numaralı faturanın takibe konulduğunu, Bursa 1. İcra Müdürlüğü’nün 2017/… esas sayılı icra dosyasına yapılan haksız itirazın iptali ile icra takibinin devamına ve alacağın %20 sinden aşağı olmayacak şekilde icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, müvekkili şirket ile davacı arasında imzalanmış herhangi bir hizmet sözleşmesi bulunmadığını, müvekkili şirketin 2015 yılından itibaren ticari faaliyetini sürdürmekte olan bir şirket olup davacı taraftan zaman zaman teknik destek aldığını ve almış olduğu hizmetlerin bedelini de ödediğini, 33.381,63.-TL tutarlı bir hizmeti müvekkilinin almadığını davacı tarafça gönderilen faturanın Bursa 21. Noterliği’nin 03/08/2017 tarih 30251 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile iade edildiğini, ticari defterinde kayıtlı olmadığını beyanla davanın reddine , alacağın %20 sinden aşağı olmayacak şekilde kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, hizmet bedelinin tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali istemidir.
Bursa 1. İcra Müdürlüğünün 2017/… Esas sayılı icra dosyanın celp ve incelemesinde davacı alacaklı vekili tarafından davalı borçlu şirket aleyhine faturaya dayalı 33.381,63 TL alacağın tahsili istemiyle başlatılmış ilamsız icra takibine ilişkin olduğu icra takibinin yasal süresi içinde yapılan itiraz üzerine durduğu anlaşılmıştır.
Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 16/12/2021 tarih 2019/1949 Esas- 2021/1937 Karar sayılı kaldırma kararı ile mahkememizin 18/12/2018 tarih ve 2017/1325 – 2018/1671 sayılı kararı kaldırılmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için, uyuşmazlık konusu iş tarafların her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır. Örneğin, ödünç para verme işlemlerine ilişkin uyuşmazlıklar Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca, iflas davaları ise 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 154 ve devamı maddeleri hükmünce ticari dava sayılır. Buna karşılık Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca, tarafların tacir olup olmamasına bakılmaksızın ticari dava sayılan havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin uyuşmazlıklardan doğan davalar herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmiyorsa, ticari dava vasfını kaybedecektir. Yine, 6102 sayılı TTK’nun 19/II. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, kanun ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 12. maddesinde “Bir ticari işletmeyi, kısmen de olsa, kendi adına işleten kişiye tacir denir”, yine aynı Kanun’un 16/1 maddesinde ise “Ticaret şirketleriyle, amacına varmak için ticari bir işletme işleten vakıflar, dernekler ve kendi kuruluş kanunları gereğince özel hukuk hükümlerine göre yönetilmek veya ticari şekilde işletilmek üzere Devlet, il özel idaresi, belediye ve köy ile diğer kamu tüzel kişileri tarafından kurulan kurum ve kuruluşlar da tacir sayılırlar.” hükmünü içermektedir.
26/06/2012 tarihinde kabul edilen ve 30 Haziran 2012 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı TTK’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, asliye ticaret mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir.
Bursa Ticaret ve Sanayi Odasına yazlan müzekkere cevabında davacı adına gerçek kişi firma kaydına rastlanmadığı bildirilmiştir. Davacının Setbaşı Vergi Dairesi Müdürlüğünde kayıtlı bulunduğu ve işletme esasına göre defter tuttuğu, Bursa Esnaf ve Sanatkarlar Sicil Müdürlüğü yazı cevabına göre davacının Bursa Demir ve Madeni İşler Sanatkarları Esnaf Odası kaydı bulunuğu bildirildiğinden davalının ticaret odasına kayıtlı tacir olmadığı esnaf olduğu anlaşılmaktadır.
Somut olayda; uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, bu nevi davaların ticari dava olduğuna ya da asliye ticaret mahkemeleri’nde görüleceğine ilişkin bir yasal düzenleme bulunmamaktadır. 6102 sayılı TTK’nun 4/1. maddesi hükmünce davayı ticari dava saymak ve asliye ticaret mahkemesini görevli kabul etmek mümkün değildir.
Görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesi olduğundan ve göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı HMK’nun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan, taraflarca ileri sürülmese dahi resen dikkate alınması gerektiğinden mahkemece işin esası incelenmeksizin Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 16/12/2021 tarih 2019/1949 Esas- 2021/1937 Karar sayılı kaldırma kararı doğrultusunda davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın konusu itibariyle HMK 4.maddesi HMK’nun 114/1-c maddesi delaleti ile 115/2. Maddesi gereğince, davada Asliye Hukuk Mahkemesi görevli olduğundan davanın görev yününden usulden REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve HMK’nun 20. Maddesinde öngörülen iki (2) haftalık kesin süre içerisinde müracaat edilmesi halinde dosyanın görevli Bursa Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, yargılama giderlerinin esas hakkında karar verecek mahkemece değerlendirilmesine,
3-HMK 331/2 Maddesi gereğince harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti konusunda karar verilmesine yer olmadığına,
Dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal sürede İstinaf Yargı Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/02/2022
Katip …
¸(e-imzalıdır)

Hakim …
¸(e-imzalıdır)