Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1321 E. 2023/503 K. 05.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

….
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/1321 Esas
KARAR NO : 2023/503

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACILAR : 1- … – … …
2- … – …..
3- … – … …
VEKİLİ : Av. … ….
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. ……
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/07/2018
KARAR TARİHİ : 05/04/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle : Davacı taraf dava dilekçesinde, davalı tarafın davacılar aleyhine Bursa 3.İcra Dairesinin 2018/… sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, bu borcun doğumu öncesinde davalıların 30/10/2017 keşide tarihli 240.000,00 TL bedelli çeki verdiğini, çekin karşılıksız çıkması üzerine takibe konu bono tanzim edilerek çekin iadesi konusunda anlaştıklarını, davalının çeki teslim etmediğini ve takibe konu etmediğini, ancak yukarıda zikredilen bonoyu takibe koyduğunu, bunun üzerine alacaklıyla yeni bir protokol imzaladıklarını buna göre davalının bono takibini düşüreceğini ve elindeki çekle takip başlatacağını, davalının bu anlaşmaya aykırı davranarak takibe devam ettiğini ileri sürerek anılan takip dosyası sebebiyle borçlu olmadıklarının tespitine davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle : Davalı taraf davanın reddi gerektiğini savunmuş, davacılardan … ve …’nun davalıya olan borçlarına karşılık 240.000,00 TL bedelli çek verdiklerini ancak ödemediklerini, çek karşılığında bono vermeyi teklif ettiklerini, davalının da ancak diğer davacı …’nın kefil olması şartıyla teklifi kabul ettiğini ancak bononun da ödenmediğini, davacıların dayandığı protokolün doğru olmadığını, kesinleşmiş bir takip dururken bundan vazgeçmenin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacıların bahsettiği protokolün depolarındaki kerestelerin haczedilmemesi için yapılan bir protokol olduğunu düşündüğünü, imzanın kandırma suretiyle alındığını ileri sürmüş davacıların icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe :
Derdest dava kambiyo takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır.
Davalı taraf davacılar aleyhine Bursa 3. İcra Müdürlüğünün 2018/… esas sayılı dosyası ile takibe konu senet dolayısıyla icra takibi başlatmıştır.
Davacı eldeki davayı taraflar arasındaki 11/07/2018 tarihli protokole dayanarak açmıştır.
Mahkememizin 13/02/2019 tarih ve 2018/1020 esas – 2019/139 karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiş dosyanın istinaf edilmesi üzerine dosya ilgili istinaf dairesine gönderilmiştir.
Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 27/10/2022 tarih ve 2020/325 esas – 2022/1424 karar sayılı kararı ile; “İmzası ikrar edilmiş belgede davalı alacaklı tarafından icra dosya adı belirtilmek sureti ile açıkça ve net bir şekilde feragat edildiği, feragat beyanının geçerli olduğu, davacı taraça iddiasının yazılı belge ile ispat edildiği, Davalı tarafça ise belgenin hile ile imzalattırıldığı ancak bu hususun ispatına yönelik mahkemece herhangi bir değerlendirme ve araştırma yapılmadan hüküm tesisi edildiği, bu sebeple davalının hile iddiası bakımından delil listesinde bildirmiş olduğu delillerin toplanarak sonuca göre hüküm tesisi gerekirken eksik inceleme ile hüküm tesisi isabetsiz olup ve açıklanan nedenle davacı yanın istinaf başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı HMK.353/1-b-1 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması”na karar verilmiş ve dosya mahkememiz 2022/1321 esas sırasına kaydı yapılmıştır.
Kaldırma kararı sonrasında kararda belirtildiği şekilde davalı tanığı dinlenmiştir. Ancak bu celsede davalı taraf dosyaya bir protokol sunduğunu ve protokol hükümlerine göre davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Söz konusu protokol metnini inceleyip tüm hususlarla ilgili beyanda bulunulmasına ilişkin davacı tarafa süre verilmiş, imzası inkar edilmeyen söz konusu protokol hükümleri dikkate alınarak karar verilmesi gerektiği değerlendirilmiştir.
Mahkememizin red kararından sonraki bir tarihte davalı ve davacı … tarafından yapılan bu protokolde takibe konu borcun nasıl tasfiye edileceği konusunda taraflar anlaşmaya varmışlardır. Davacı taraf protokoldeki imzayı da inkar etmemiştir. Protokol içeriği dikkate alındığında; davacının takibe konu borcu kabul etmiş olduğunu açıkça beyan etmiş olması nedeniyle dava tarihi itibariyle davacı …’nın takipte davalıya borçlu olduğu kabul edilmiştir. Protokol hükümlerinde 165.000,00 TL’nin 12/12/2019 tarihinde nakit olarak ödendiği bildirilmiş ise de; hem dava açıldığı tarihteki koşullara göre değerlendirileceğinden davacının dava tarihi itibariyle menfi tespit davasına konu takip dosyasında davalıya borçlu olduğu değerlendirilmiştir.
Bu protokolde diğer davacılar yer almamaktadır. Diğer davacılar bakımından 11/07/2018 tarihli protokol hükümleri dikkate alınmalıdır. Davalı taraf her ne kadar 11/07/2018 tarihli protokol için başka belgelerle birlikte sehven imzalandığını ve hataya düşüldüğünü ileri sürmüş ve bu hususta tanık dinletmiş ise de; bu savunması ve tanık anlatımları mahkememizce iddianın ispatı bakımından yeterli görülmemiştir.

Bu sebeple 11/07/2018 tarihli protokol hükümleri davacılar … ve … yönünden halen geçerlidir. Bu protokol hükümleri dikkate alındığında davacılar … ve …’in davasının kabulüne karar verilmiştir.
Davacı …’nın davasının ise reddine karar verilmiştir.
Davalı taraf takipten sonra yapılmış olsa da 11/07/2018 tarihli protokol hükümlerine aykırı olarak eldeki davanın açıldığı tarihe kadar ve halen takip dosyasına devam etmiş olduğundan İİK madde 72.’ye göre borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırşa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir hükmünü içermektedir. Davalı daha önce başlattığı takibe protokol hükümlerine rağmen devam ederek menfi tespit davası açmaya mecbur bıraktığı için davalı hakkında kötü niyet tazminatına hükmolunmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı …’nın davasının REDDİNE,
-Davacı … tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
-Harçlar yasası gereğince alınması gerekli 179,90 TL harcın davacı …’dan tahsili ile hazineye irad kaydına,
2-Davacılar … ve …’in davasının KABULÜ ile Bursa 3. İcra Müdürlüğünün 2018/… sayılı icra dosyasında borçlu olmadıklarının tespitine,
300.000,00 TL’nin %20 si tutarında kötü niyet tazminatının davalıdan tahsili ile davacılar … ve …’e eşit oranda ödenmesine,
3-Harçlar yasası gereğince alınması gerekli 20.574,00 TL harçtan başlangıçta alınan 5.155,46 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 15.418,54 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacılar … ve … tarafından yapılan 5.155,46 TL peşin harç, 35,90 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 5.191,36‬ TL masrafın davalıdan tahsili ile adı geçen davacılara ödenmesine,
5-Davacılar … ve … kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 45.264,02 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 45.264,02 TL nispi vekalet ücretinin davacı …’dan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yargı Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/04/2023

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır