Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1193 E. 2023/431 K. 22.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.


T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/1193 Esas
KARAR NO : 2023/431

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. ……
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. ……

DAVA : Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 21/10/2022
KARAR TARİHİ : 22/03/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 19/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; davacının davalı … Konut Yapı Kooperatifi’nin üyesi olduğunu, kooperatif ortaklığı ile üstlendiği tüm yükümlülüklerini yerine getirmiş olup aidat ödemelerini de zamanında yaptığını, 2022 yılının Mart-Nisan aylarında yükümlülüklerini halen yerine getirmeye devam ederken; kooperatiften çok sayıda kişinin çıkarıldığı, bu kişiler arasında kendi isminin de olduğu hakkında haricen duyum aldığını, davacıya bu konu ile ilgili herhangi bir bildirim veya tebligat yapılmadığı gibi, duyum sonrasında kooperatif yetkilileri ile görüşmeye çalışan davacıya kendisine muhatap da bulamadığını, bu hususta Savcılığa suç duyurusunda bulunulduğunu, savcılık dosyasında alınan rapora göre davalı kooperatiften davacı dahil 58 kişinin ihraç edildiğinin tespit edildiği, ihraç kararına ilişkin ihtarnamelerin davacıya gönderilmediği, ihraç edilen kişilerin birçoğunun kooperatife geri alındığı ancak davacının kooperatife geri alınmadığını ileri sürerek davacının kooperatiften ihraç kararının iptaline karar verilmesini talep etmişlerdir.
Usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davalı taraf davaya cevap vermemiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava davalı kooperatifin 12/01/2021 tarihli yönetim kurulunda alınan ihraç kararının iptali istemine ilişkindir.
Davacı davalı … Konut Yapı Kooperatifi’nin üyesi olduğunu, kooperatif ortaklığı ile üstlendiği tüm yükümlülüklerini yerine getirmiş olup aidat ödemelerini de zamanında yaptığını, 2022 yılının Mart-Nisan aylarında yükümlülüklerini halen yerine getirmeye devam ederken; kooperatiften çok sayıda kişinin çıkarıldığı, bu kişiler arasında kendi isminin de olduğu hakkında haricen duyum aldığını, davacıya bu konu ile ilgili herhangi bir bildirim veya tebligat yapılmadığı gibi, duyum sonrasında kooperatif yetkilileri ile görüşmeye çalışan davacıya kendisine muhatap da bulamadığını, bu hususta Savcılığa suç duyurusunda bulunulduğunu, savcılık dosyasında alınan rapora göre davalı kooperatiften davacı dahil 58 kişinin ihraç edildiğinin tespit edildiği, ihraç kararına ilişkin ihtarnamelerin davacıya gönderilmediği, ihraç edilen kişilerin birçoğunun kooperatife geri alındığı ancak davacının kooperatife geri alınmadığını ileri sürmüştür.
Bilindiği üzere 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun ortaklıktan çıkarılma esasları ve itirazı düzenleyen 16.maddesinde; Kooperatif ortaklığından çıkarılmayı gerektiren sebepler ana sözleşmede açıkça gösterilir. Ortaklar ana sözleşmede açıkça gösterilmeyen sebeplerle ortaklıktan çıkarılamazlar.
Ortaklıktan çıkarılmaya yönetim kurulunun teklifi ile genel kurulca karar verilir. Ana sözleşme, çıkarılanın genel kurula başvurma hakkı saklı kalmak üzere, bu hususta yönetim kurulunu da yetkili kılabilir.
Çıkarılma kararı gerekçeli olarak tutanağa geçirileceği gibi, ortaklar defterine de yazılır. Kararın onaylı örneği, çıkarılan ortağa tebliğ edilmek üzere, on gün içinde notere tevdi edilir. Bu ortak tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde itiraz davası açabilir. Tebliğ edilen karar, yönetim kurulunca verilmiş ise ortak, üç aylık süre içinde genel kurula da itiraz edebilir. Bu itiraz, ilk toplanacak genel kurula sunulmak üzere, yönetim kuruluna noter aracılığı ile tebliğ ettirilecek bir yazı ile yapılır. Genel kurula itiraz edildiği takdirde, yönetim kurulunun çıkarma kararı aleyhine itiraz davası açılamaz. İtiraz üzerine genel kurulca verilecek karara karşı itiraz davası hakkı saklıdır.
Üç aylık süre içinde ,genel kurula veya mahkemeye başvurmak suretiyle itiraz edilmeyen çıkarılma kararları kesinleşir…” hükmü düzenlenmiştir.
Aynı Kanun’un 27.maddesi; “Ortakların yüklendikleri paylar için ödeyebilecekleri para tutarını ana sözleşme belirtir. Kooperatif, sermaye yüklemlerinde borçlu veya sair ödemelerle yükümlü bulunan ortaklarından elden yazılı olarak veya taahhütlü mektupla, bu husus mümkün olmazsa ilanla ve münasip bir süre belirterek yükümlerini yerine getirmelerini ister. İlk isteğe uymayan ve ikinci istemeden sonra da bir ay içinde yükümlerini yerine getirmeyenlerin ortaklığı kendiliğinden düşer. Ortaklığın düşmesi alakalının, ana sözleşme veya diğer suretlerle doğmuş borçlarının yok olmasını gerektirmez.” düzenlemesine yer vermiştir.
Ana sözleşmenin “Ortaklıktan Çıkarma” başlıklı 14. Maddesinde çıkarma sebepleri belirtilmiş olup bunlar sözleşmenin 10. Maddesindeki ortaklık şartlarının kaybedilmiş olması, ortağın parasal yükümlülüklerini 30 gün geciktirmesi üzerine yönetim kurulunca noter aracılığıyla yapılacak ihtarı takip eden 10 gün içinde bu yükümlülükleri yerine getirmeyenlere yine yönetim kurulunca ikinci ihtar yapılarak ikinci ihtarı takip eden 30 gün içeresinde ortağın yükümlülüklerini yerine getirmemesi, kura çekimi sonucu kendisine düşen konutu ortağın kabul etmemesi, tescil öncesi kendisine düşen konutlarda yapılan tahribat veya tadilatı yazılı ihtara rağmen düzeltilmemesi, kooperatifin para, mal ve belgeleri üzerinde işledikleri suçlardan dolayı mahkum olunması, halleri çıkarma sebebi sayılmıştır.
İhraç kararı incelendiğinde ana sözleşmenin 14. Maddesinin 2. Bendinde belirlenen mali yükümlülüklere uyulmama gerekçesi ile ihraç kararının alındığı anlaşılmaktadır.
Yasaya göre yönetim kurulu kararına karşı açılacak iptal davası 3 aylık süreye tabidir. Bu süre kararın tebliğinden itibaren başlar ihraç kararı 12/01/2021 tarihinde alınmış ve davada 21/10/2022 tarihinde açılmışsa da ihraç kararının davacıya tebliğ edildiğine dair bir belge bulunmadığından dava süresinde kabul edilmiştir.
İhraç kararı verilebilmesi için yasada düzenlenen hükümlere ve ana sözleşmedeki belirlenen şekilde iki ayrı ihtarın bulunması gerekir. Birinci ihtarda 10 günlük süre ikinci ihtarda da 30 günlük süre tanınmalıdır. Bu ihtarnamelerde usulüne uygun biçimde muhattabına tebliğ edilmelidir.
Davalı tarafça 09/03/2015 tarihinde birinci ihtar çıkarılmış 10 günlük süre verilmiştir. Ancak bu ihtarın tebliğine ilişkin herhangi bir belge sunulmamıştır. Yine ikinci ihtarname 12/05/2015 tarihinde düzenlenmiş noterlik belgesine göre bu ihtarın 26/05/2015 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Ancak; birinci ihtar keşide edilip muhattabına tebliğ edilmeden ikinci ihtar çekilemeyeceğinden ihtarlar usulüne uygun değildir.
Yine ihtar içeriklerine bakıldığında 22.222,20 TL aidat borcu ve gecikme faizinin bulunduğu belirtilerek bu tutarın 10 gün içerisinde ödenmesi istenmiş, ikinci ihtarda ise 22.222,20 TL aidat borcu, gecikme faizleri hep birlikte hesaplanarak 1 ay içerisinde ödenmesi ihtar edilmiş ancak davacıdan toplamda talep edilen borç miktarı belirtilmemiştir. Gecikme faizleri ve noter ücretleri hesaplanarak ödenmesi ihtar edilmiştir. İhtar içerik olarak da usulüne uygun değildir.
İhtarnameye ilişkin bu usulsüzlükler alınan yönetim kurulu kararını da iptale tabi hale getirecektir. Bu sebeple davanın kabulüne karar verilerek Davalı kooperatifin 12/01/2021 tarihli yönetim kurulunda alınan davacının ihracına ilişkin kararın iptaline karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile;
1-Davalı kooperatifin yönetim kurulunun davalının ihracına ilişkin 12/01/2021 tarihli kararının İPTALİNE
2-Harçlar yasası gereğince alınması gerekli 179,90 TL harçtan başlangıçta alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafça yapılmış olan 80,70 TL peşin harç, 80,70 TL başvurma harcı, 165,50 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 326,9‬‬0 TL ‘nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların davacı tarafa iadesine,

Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yargı Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/03/2023

Başkan …
E-imzalı
Üye …
E-imzalı
Üye …
E-imzalı
Katip …
E-imzalı