Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1187 E. 2022/995 K. 24.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

…..
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/1187 Esas
KARAR NO : 2022/995
HAKİM :…..
KATİP : …..

DAVACI :…..
VEKİLLERİ : Av…..
Av……
DAVALI : 1- …..
VEKİLİ : Av. …..
DAVALI : 2…..
VEKİLİ : Av…..
DAVALI : 3- …..
DAVA İHBAR OLUNAN :…..
VEKİLİ : Av. …..
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 18/03/2015
KARAR TARİHİ : 24/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde;Davalı sigorta şirketince zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalanmış, … Boya Ltd. Şti’nin maliki olduğu 16 BC 597 plakalı aracın diğer davalı sürücü … … tarafından kullanıldığı sırada davalı sürücünün tam kusurlu biçimde sebep olduğu tek taraflı trafik kazasında araç içerisinde bulunan davacının yaralandığını, yaralanma sebebiyle ameliyat ve tedavi geçirdiğini ancak Bursa Devlet Hastanesi Sağlık Kurulu raporuna %12 oranında malul kaldığını, davacının kazadan önce … Boya Ltd. Şti’nde günlük 50 TL yevmiye ile çalıştığını, meydana gelen bedensel kazanma gücü kaybı tazminatına karşılık olmak üzere şimdilik 1.000- TL’nin kaza tarihi olan 09/06/2012 tarihinden tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı Sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde, davanın reddini savunmuş, dava hakkının zaman aşımına uğradığını zira kazanın üzerinden 2 yıl geçtiğini, kaza ile maluliyet arasında illiyet bağı kurulması, hatır taşımacılığı sebebiyle indirim yapılması, maluliyetin ve tazminat miktarının Adli Tıp Kurumu ile uzman bilirkişilerden alınacak raporlarla belirlenmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
Diğer davalı araç maliki şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın reddini istemiş, talep hakkının zaman aşımına uğradığını, kusur oranının belirlenmesi için bilirkişi incelemesi ve maluliyet oranı için Adli Tıptan rapor alınması gerektiğini, iki kişilik araçta üç kişi yolculuk ettiğinden davacının müterafik kusuru bulunduğunu nazara alınması, tazminatın aktüer tarafından hesaplanmasıve davanın kasko sigorta şirketine ihbarı gerektiğini ileri sürmüştür.
Diğer davalı … … davaya cevap vermemiştir.
İhbar olunan … Sigorta A. Ş. De dava hakkının zaman aşımına uğradığını, olayın bir iş kazası niteliğinde olduğunu bu sebeple ticaret mahkemesinin görevli olmadığını kusur ve maluliyet konusunda ATK raporu alınması gerektiğini, faiz taleplerinin haksız olduğunu ileri sürmüştür.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava 09/06/2012 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacının yaralanması dolasıyla meydana gelen bedensel kazanma gücü kaybına ilişkin maddi tazminat davasıdır.
Mahkememizin önceki yapılan yargılamasında; Davanın kabulü ile; 136.781,77 TL maddi tazminatın davalılar … … ve … Boya Yal. Gıda Tarım İnş. Hayv. İletişim Hizm. San. ve Tic. Ltd. Şti. Yönünden kaza tarihi olan 09/06/2012 tarihinden, davalı … Sigorta şirketi yönünden ise dava tarihi olan 18/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,karar verilmiş, tarafların kararı istinafı neticisinde, Bursa Bam 13 Hukuk Dairesi kararında ; Davacı vekilinin istinaf isteminin kamu düzeni yönünden kabulü ile Mahkememizin 19/07/2018 tarih ve 2015/377 – 2018/1065 sayılı kararının HMK’nun 353/1-a-3 maddesi gereği kaldırılmasına, karar verilmiştir.
Uyuşmazlık, taraflar arasındaki ilişkinin 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve bu bağlamda iş mahkemesinin görevi noktasında toplanmaktadır.
Göreve dair kurallar kamu düzenine ilişkin olup 6100 HMK’nın m. 1 hükmü uyarınca mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir; m. 114(1)-c hükmüne göre de mahkemenin görevli olması bir dava şartıdır. Aynı Kanun’un m. 115 hükmüne göre ise, dava şartlarının mevcut olup olmadığı, taraflarca ileri sürülüp sürülmediğine bakılmaksızın yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden gözetilir. Bu nedenle, dava açılırken dayanılan hukuki ve maddi olguların göreve etkili olduğu durumda öncelikle hukuki nitelemenin yapılması ve sonucuna göre mahkemenin görevsiz olduğu kanısına varılırsa dava dilekçesinin usulden reddine karar verilmelidir.
Ticaret Mahkemelerinin görevi TTK.nun 4. ve 5.maddelerinde gösterilmiş olup, bu maddelerde belirtilen dava ve işlere bakmaya görevlidir.
Anılan yasal düzenlemeler karşısında, Asliye Ticaret Mahkemelerinin özel mahkeme niteliğinde bulunduğu, bu niteliği gereği görev alanının 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre belirleneceği ve genel mahkemeler ile arasındaki ilişkinin önceki kanunun aksine görev ilişkisi olduğu açıktır. Asliye Ticaret Mahkemelerinin çekişmeli yargıdaki görev alanının TTK’da ve diğer özel kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen davalarla sınırlı olduğu kuşkusuzdur.
İş mahkemelerinin görevi ilk olarak dava tarihinde yürürlükte olan mülga 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu ile düzenlenmiştir. 5521 sayılı Kanun’un 1. maddesine göre, “İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya İş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının” çözülmesi görevi iş mahkemelerine aittir. Öte yandan 25/10/2017 tarihinde 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun (7036 sayılı Kanun) yürürlüğe girmesi ile 5521 sayılı Kanun yürürlükten kaldırılmış, 7036 sayılı Kanun ile de göreve ilişkin yeni kurallar ihdas edilmiştir.
Bu kapsamda 7036 sayılı Kanun’un görevi düzenleyen 5. maddesi “İş mahkemeleri; a) 5953 sayılı Kanuna tabi gazeteciler, 854 sayılı Kanuna tabi gemi adamları, 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununa veya 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun İkinci Kısmının Altıncı Bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işveren veya işveren vekilleri arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına, b) İdari para cezalarına itirazlar ile 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamındaki uyuşmazlıklar hariç olmak üzere Sosyal Güvenlik Kurumu veya Türkiye İş Kurumunun taraf olduğu iş ve sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklara, c) Diğer kanunlarda iş mahkemelerinin görevli olduğu belirtilen uyuşmazlıklara, ilişkin dava ve işlere bakar”. hükmünü içermektedir.
Somut olayda 09/06/2012 tarihinde, davalı şirketin sigortalı işçisi, sürücü davalı … … idaresindeki davalı şirkete kayıtlı 16 BC 597 plakalı araçta sürücü … …’in yanında, yine davalı şirketin sigortalı çalışanı dava dışı … … ve davacı … … yaralanmıştır. Olay tarihinde düzenlenen savcılık ve kolluk tutanakları incelendiğinde, her üç yaralınında aynı ifadeyi verdiği, Bursa ilinden, Kestel ilçesine inşaat işinde çalışmak için iş arkadaşları ile yol aldıkları sırada sürücünün viraja hızlı girmesi sonucu gerçekleştiğini beyan etmişlerdir. Davalı … …, davacı … … ve … …’in olay tarihinde davalı şirketin sigortalı çalışanı olduğu SGK kayıtlarında görüldüğünden olayın nitelendirilmesi her ne kadar trafik kazası denilse de iş kazası olduğu anlaşılmıştır.
Buna göre, iş mahkemesinin bakması gereken davalarda, ticaret mahkemesi görevli sayılamaz. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olup mahkemelerce ve temyiz incelemesi aşamasında Yargıtayca re’sen dikkate alınır.
Dava konusu uyuşmazlığın temelinde davalı sürücü yönünden haksız fiil sorumluluğu, sigorta şirketi bakımından sözleşmeden kaynaklanan sorumluluk bulunmakta ise de, davalı şirket ile davacı arasında işçi -işveren ilişkisi mevcut olup, davalı şirketin sorumluluğu iş hukukundan kaynaklanmaktadır.
Tüm bu gerekçelerle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın HMK’nun 114/1-c maddesi delaleti ile 115/2. Maddesi gereğince davanın usulden (görev yönünden) REDDİNE, görevli Mahkemenin İş Mahkemeleri olduğuna,
Karar kesinleştiğinde ve HMK’nun 20. Maddesinde öngörülen iki (2) haftalık kesin süre içerisinde müracaat edilmesi halinde dosyanın görevli Bursa İş Mahkemesine gönderilmesine, kesinleşmeye mütakip süresi içerisinde gönderme talebinde bulunulmadığında dosya üzerinden davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin hatırlatılmasına,
Yargılama giderlerinin esas hakkında karar verecek mahkemece değerlendirilmesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Yargı Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/10/2022

Katip …..
☪e-imzalı

Hakim …..
☪e-imzalı