Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1065 E. 2023/274 K. 28.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/1065
KARAR NO : 2023/274
HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – … …
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/09/2022
KARAR TARİHİ : 28/02/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava dilekçesinde özetle; fazlaya ilişkin dava ve talep hakkı saklı kalmak kaydıryla, vekil edenimin davalıya Bursa 4. İcra Müdürlüğünün 2022/5922 Esas sayılı dosyası ile takibe konulan 50.000.00 TL bedelli bono nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, bononun ve takibin iptaline, davalının % 20 den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama masraflarının ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine, sair tazminat haklarımızın saklı tutulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap dilekçesinde özetle; davanın reddi ile Bursa 4.İcra Dairesi 2022/5922 Esas ayılı dosyada icra takip işlemlerinin devamına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Deliller;
Bursa 4. İcra Dairesi’ne, Yıldırım Tapu Müdürlüğü’ne, Ziraat Bankası’na, QNB Finansbank’a yazılan müzekkereye cevap verildiği cevabi yazının dosya arasında olduğu anlaşılmaktadır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ, HUKUKİ KABUL VE GEREKÇE

Dava, simsarlık sözleşmesinden kaynaklı başlatılan icra takibinden kaynaklı menfi tespit istemine ilişkindir.
Ticari davalar, mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar, yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grubta toplamak mümkündür.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir.
Somut olay yönünden; simsarlık sözleşmesinin mutlak ticari davaya vücut veren bir sözleşme olmadığı, zira bu sözleşmenin TTK’da düzenlenmediği, bu durumda tarafların her ikisinin de tacir olması ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmesi ile ilgili olması gerekir. Taraflar arasında yazılı sözleşme olduğu ve taraflar arasındaki senet üzerinde “6 nolu daireye istinaden yapılmıştır” ifadesinin yer aldığı, söz konusu senedin teminat senedi olduğunun da her iki tarafın kabulünde olduğu, bu durumda teminat senedi olduğu sübut bulan senetle ilgili taraflar arasındaki temel ilişkiye göre yargılama yapılması gerektiği, senette borçlu olarak görünen davacının konut olarak kullanılan dairesinin satışına aracılık edilmesinin söz konusu olduğu, burada davacının ticari işletmesi ile ilgili bir simsarlık sözleşmesi yapmadığı ve davalı simsar karşısında tüketici konumunda olduğu ve işlemin bir tüketici işlemi olması sebebiyle aşağıdaki şekilde davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve yasal gerekçesi izah edildiği üzere;
1-Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114/1-c maddesi gereğince, davanın görevli mahkemede açılmadığı ve mahkemelerin görevinin dava şartı olduğu anlaşılmakla; dava şartı noksanlığı nedeniyle, HMK m.115 uyarınca, DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Bursa Tüketici Mahkemesinin görevli mahkeme olduğunun tespitine,
3-HMK m.20 gereğince; taraflardan birinin, kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta içerisinde, mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde; dosyanın Bursa Tüketici Mahkemesine gönderilmesine, kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta içerisinde, dava dosyanın görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde, davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğinin taraflara ihtarına, (ihtar edildi)
4-Harç ve yargılama giderlerinin HMK 331/2 maddesi gereğince yetkili ve görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
5-Gerekçeli kararın talep halinde taraflara tebliği ile tebliğ giderinin eksik olması halinde giderin talepte bulundan alınmasına,
Dair; davacı vekilinin ve davalının yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 28/02/2023
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır