Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1047 E. 2023/957 K. 12.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/1047 Esas – 2023/957
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
BAŞKANLIĞI GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/1047 Esas
KARAR NO : 2023/957

BAŞKAN : ….
ÜYE :….
ÜYE : …
KATİP : ….

DAVACI : …KALK. BANKAŞ MENSUP MUN.SOS.GÜV.YARD.VAKFI
VEKİLİ : Av. …..
DAVALI : … (TÜRKİYE) İPLİK SANAYİİ ANONİM ŞİRKETİ – …….
VEKİLİ : Av. ….
DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 14/09/2022
KARAR TARİHİ : 12/07/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı taraf dava dilekçesinde özetle ; Türkiye Sınai Kalkınma Bankası A.Ş. Mensupları Munzam Sosyal Güvenlik ve Yardımlaşma Vakfı (“Vakıf”), Davalı Şirket … Türkiye İplik Sanayii Anonim Şirketi’nin sermayesinde 268.128 TL’na karşılık gelen 268.128 adet payın sahibi olduğunu, Davalı Şirket 28.06.2022 tarihinde 2021 yılına ait Olağan Genel Kurul toplantısını gerçekleştirdiğini, davacının Vakıf Türk Ticaret Kanununun 446. Maddesinin 1. Fıkrası uyarınca, Olağan Genel Kurul toplantısında hazır bulunup, anılan kar dağıtım kararına olumsuz oy vererek söz konusu muhalefet şerhini tutanağa geçirttiğini, Şirket esas sözleşmesine göre kar dağıtımına ilişkin karar, Şirketin mali durumu dikkate alınarak verilmesi gerektiğini, Davalı Şirket, finansal açıdan iyi durumda olmasına ve kar etmesine rağmen 2015 ve 2017 yıllarında asgari sınırın üzerinde kar dağıtmadığını, Şirket’in 2018 ve 2019 yıllarında %5 asgari sınır üzerinde kâr dağıtmama kararı da davacı şirketin Vakıf tarafından iptal davasına konu edildiğini, kar dağıtımının şirkete hiçbir zarar vermeyeceğinin açık olduğunu, kar dağıtımı şirket sermayesinin düşmesi gibi bir sonucunu doğurmadığını, şirket zararda olmadığı için ayrılan yedek akçelerin aktiflerin yeniden sağlanması, zararın kapatılması gibi bir durum için de ayrılmadığı açık olduğunu, mali olarak iyi bir konumda olan ve kar eden şirketin kar dağıtmaması yasaya, şirket esas sözleşmesine ve bunların yanı sıra afaki iyiniyet kurallarına aykırı olduğunu, şirketin ana ortağının kar dağıtım kararını kendi menfaatleri doğrultusunda yönlendirerek, diğer pay sahiplerini kâr payından mahrum bırakma amacı olduğunu ileri sürerek Davalı Şirketin 28.06.2022 tarihinde gerçekleştirdiği 2021 yılına ait Olağan Genel Kurulu’nda alınan kar dağıtım kararının iptalini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ;Kar dağıtmaya karşı alınan kararın hukuka uygun olduğunu, kar dağıtım kararının TTK’nun 523. Maddesi hükmüne ve şirket esas sözleşmesinin 23/4 maddesi ile genel kurula verilen yetkiye istinaden alındığını, karın bir kısmının dağıtılmasına dair alınan genel kurul kararının pay sahibinin müktesep hakkını ihlal etmediğini, müktesep hakkı ihlal edilmeyen pay sahibinin alınan kararın dürüstlük kuralına aykırı olduğunu iddia etmesinde hukuki yararının bulunmadığını, davalı şirketin 2020 yılında 5.876.578,00 TL zarar ettiğini 2021 yılında ise 9.498.816,00 TL kar elde ettiğini, yaklaşık 60 yıldır ticari hayatın içinde bulunduklarını, sadece 2020 mali yılını zararla kapattıklarını, kar payı dağıtımının yüksek enflasyon nedeniyle enflasyon muhasebesine geçilmesinin gerekli olduğu bir dönemde, mali yıl karının bir kısmının dağıtılmayarak girdi maliyetlerinde artışların, yüksek faiz ödemek suretiyle alınan dış kaynaklarla karşılanmak yerine dağıtılmayan karlarla elde edilen iç kaynaklardan karşılanmasının şirketin ve pay sahiplerinin menfaatine uygun olarak uygulanan bir ekonomik tedbir olduğunu, davalı şirketin yaklaşık 15 aylık bir dönemde esas sermayesinin 2 katından fazla bir tutarda kar dağıtmasının tamamen ekonomik verilerle hareket ettiğini, piyasa koşulları ve mali durumu elverdiğinde esas sermayesinden fazla bir tutarı pay sahiplerine kar payı olarak dağıtmaktan sarfı nazar etmediğini gösterdiğini ileri sürerek davanın reddini talep etmişlerdir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, davalı şirketin 28/06/2022 tarihinde gerçekleştirdiği 2021 yılına ait Olağan Genel Kurulu’nda alınan kar dağıtım kararının iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafın iddiaları ve davalı tarafın savunmalarına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık noktaları; Davalı şirketin 28/06/202 tarihli genel kurulunda kar payı dağıtılmasına ilişkin karar hukuka aykırılık olup olmadığı iptalin gerekip gerekmediği, TTK’nın 519. Maddesine göre ayrılacak yedek akçeler dışında şirketin karı ne kadar olduğu, dağıtılmasına karar verilen kar ile bunun arasında iptali gerektirecek şekilde bir farkın olup olmadığı hususlarındadır.
Uyuşmazlık noktalarının bir kısmının değerlendirilmesi yalnızca hukuksal nitelendirmeye ilişkindir, bir kısım uyuşmazlık noktaları ise şirketin mali verilerinin incelenmesi sonrasında hukuksal açıdan değerlendirme yapılması yerinde olacağından davalı şirket kayıtlarında bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişiden kanuni ve isteğe bağlı yedek akçeler ayrılmadan pay sahiplerine dağıtalacak kar payı belirlenemeyeceğinden davalı kayıtlarına göre gerek kanuni gerekse ana sözleşmede ön görülmüş isteğe bağlı yedek akçeler varsa bunlar ayrıldıktan sonra dağıtılması gereken karın TFRS hükümlerine göre ne miktarda olduğu genel kurulda alınan 2021 yılı bilanço karından ödenmiş sermayenin %5’i tutarındaki 720.000,00TL karın dağıtılması ile TTK 519 uyarınca belirlenen karın arasında ne miktarda fark oluştuğu arada fark var ise davalı şirketin aradaki farka ilişkin karı dağıtmamasını haklı gösterecek haklı sebepler bulunup bulunmadığı, davalı tarafın savunmalarında pandemi süreci sonrasında oluşan ekonomik problemlere işaret edilerek gelecek yıllar açısından şirketin ekonomik güvenliğine atıf yapıldığından gerek 2021 yılındaki şirket karlılık durumu ve gerekse karara konu genel kurul sonrasında 2022 yılında şirketin ticari satış kapasitesi ve karlılık durumu dikkate alınmak suretiyle pandemi dönemine ilişkin savunmasının haklı neden sayılıp sayılmayacağının denetlenebilmesi için rapor düzenlenmesinin istenilmiştir.
Bilirkişi raporunda; “Davalı şirketin 28.06.2022 tarihinde yapılan 2021 yılı Olağan Gene! Kurul Toplantısının kar dağıtımına ilişkin 6. Maddesi ile ödenmiş sermayenin %5 oranı üzerindeki karı dağıtılmayarak Yedek Akçeye ayrılmasının, Ana Sözleşmeye aykırı olmasa da, çok geçerli sebep olmamasına rağmen çok aşırı ihtiyatlı davranması iyi niyet kurallarına uygun olmadığı” yönünde rapor düzenlemiştir.
Davacı taraf kar payının dağıtımında ödenmiş sermayenin %5’i tutarındaki karın dağıtılması şeklindeki kararın iyiniyet kurallarına aykırı olduğunu ileri sürerek iptalini talep etmiştir.
Genel Kurul toplantı tutanağına bakıldığında 6.maddenin kar payı dağıtımına ilişkin olduğu, davacının kararda muhalif kaldığı ve muhalefet şerhinin de tutanağa işlendiği görülmüştür.
Genel Kurul toplantı tutanağı 28/06/2022 tarihi olup dava 14/09/2022 tarihinde süresi içerisinde açılmıştır.
Davalı taraf alınan kararın iyi niyet kurallarına aykırı olmadığı, şirketin 2020 yılında zarar, 2021 yılında kar ettiğini, 2020 yılında pandemi nedeniyle dünya genelinde ekonomik kriz olduğunu, işletmesel olarak pandemi süreci ve sonrası için dikkatli davranılması gerektiğini, bu sebeple ödenmiş sermayenin %5’inin kar payı olarak dağıtıldığını ileri sürmüştür.
İddia ve savunmalara göre çözümlenmesi gereken uyuşmazlık ödenmiş sermayenin %5’inin kar payı olarak dağıtılmasının iyi niyet kurallarına aykırı olup olmadığı, kar payının bu şekilde dağıtılmasında davalı şirketin haklı gerekçelerinin bulunup bulunmadığı tartışılmalıdır. Yapılan bilirkişi incelemesi ile belirlenen olgular dikkate alındığında davacı şirketin 2021 yılında 15.363.593,93 TL net kar elde ettiği, 2022 yılında karlılığını 12 kat arttırarak 183.307.452,17 TL net kar elde ettiği, davalı tarafın 2015 yılı Genel Kurulundan itibaren kar payının %5 oranında arttırılmasına karar verildiği, Mahkememizin 2016/848 Esas sayılı dosyasında Genel Kurulun 5.maddesinin iptaline karar verildiği, bu kararın Yargıtay incelemesinden sonra onandığı anlaşılmaktadır. Davalı şirket uzun bir süreden beri %5 kar payı dağıtma gayesi ile hareket etmektedir. Eldeki davaya konu Genel Kurulda alınan kararın gerekçesi her ne kadar pandemi olsa da Genel Kurulun 28/06/2022 tarihinde yapıldığı, Genel Kurulun yapıldığı tarih itibariyle 2022 yılının ekonomik seyri ve işletmenin durumunun belirli hale geldiği nitekim raporda da belirtildiği üzere şirketin 2022 yılında bir önceki yıla göre karlılığını 12 kat arttırdığı, 2022 yılı dönemi ortasında yapılan Genel Kurulda şirketin finansal durumunun iyi halde olduğunun belirgin bir şekilde ortaya çıktığı anlaşılmaktadır.
Şirketin bu şekilde uzun yıllardır kar payını sınırlı bir biçimde dağıtma kararı alarak şirket bünyesinde tuttuğu görülmektedir. Kar payı alma hakkı TTK 452.maddesinde düzenlenen müktesep haklardandır, kar payı alınmasının ve dağıtımının uzun bir süreden beri bu şekilde kısıtlanarak alınması müktesep hakkı ortadan kaldırıcı ve kısıtlayıcı niteliktedir. Pandemiye ilişkin haklı gerekçeler ve yukarıda yapılan açıklamalar da dikkate alındığında davanın kabulüne karar verilerek davalı şirketin 28/06/2022 tarihli Genel Kurulunda alınan kar payı dağıtımına ilişkin 6 numaralı kararının iptaline karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE;
Davalı şirketin 28/06/2022 tarihli genel kurulunda alınan kar payı dağıtımına ilişkin (6) numaralı kararının İPTALİNE,
2-Harçlar yasası gereğince alınması gerekli 269,85 TL haçtan başlangıçta alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 189,15‬ TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılmış olan 80,70 TL başvurma harcı, 80,70 TL peşin harç, 2085,00 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 2.246,4‬0‬ TL giderin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Davacı taraf kendisini vekaletnameli vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ye göre hesap ve takdir edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yargı Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/07/2023

Başkan …..
E-imzalı
Üye …..
E-imzalı
Üye ……
E-imzalı
Katip …..
E-imzalı